Eşcinsel olmak, Zorluklar, Spor, Motivasyon Kaybı

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
herkes şunu anlamıyor, eşcinsellik bir cinsiyet değildir zaten. yani ortada 3., 4., 5. cinsiyet türleri yok. kimse de iddia etmiyor bunu. cinsiyet olarak kadın ve erkek var. bu kadın ve erkeklerin farklı yönelimleri olabilir. kimi karşı cinsinden hoşlanır, kimi kendi cinsinden, kimi her ikisinden birden hoşlanır. kimseyi de enterese etmez. ortada doğallığı bozan bir durum yok ki.
 
Yav sen birak osmanliyi falan agzina bile alma, nedir tAkdir edilmekmi istiyorsun, reklammi yapiyorsun, yada amacin nedir. Daha farkli seylerde yazardim ama neyse....

Sizi seviyeye davet ediyorum. Sınırlarınızı belirleyip orada kalınız. Ben siz diyorum, sizden de aynı tepkiyi beklerim. Göstermez iseniz sizi muhattap alıp, cevap yazmayacağım. Amacım sizi zerre ilgilendirmez. Konuya olan zıtlığınıza rağmen burada durma çabanızı ben anlamış değilim.
 
Teşekkürler yorumun için.
Tabi ki saçma gelebilir. Fikirlerimiz hiç örtüşmeyebilirde. Sadece şurayı açmak gerekiyor, Türkiye'nin tarihinde geriye döndüğümüzde Osmanlı Devleti'nde de eşcinsel bireyler olduğunu biliyoruz. Bu benim şahsî fikrim; eşcinselliğin doğal olmadığını düşünmek çeşitli düşüncelerden kaynaklanabilir. Örneğin; okullarda fen ve biyoloji derslerinde bizlere eşcinseller gösterilmedi. İnsanlar kadınlar ve erkekler olarak ikiye ayrılır düşüncesi bilinçaltlarımıza bir kod olarak koyuldu. Halbuki, eşcinselliğin de bilgileri verilse, yanlış olmadığı söylense.. Neyse umarım bir gün bu ütopyalar gerçek olur.

Bende tesekkur edıyorum anlayısın ıcın.Eger senın dusundugun escınsellık tarıhımızdede varsa ve dedıklerınız doğruysa haklısınız demekten baska bısey dusmez bana.
 
@hasanates hiç efendi adam numarası yapma gittikçe çirkinleşiyorsun. homofobik olduğun her halinden belli. homofobi tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlıktır.
 
konu osmanlı'da oğlancılığa gelirse o "ecdadımız!!!!!" diye esip gürleyenler fena hayal kırıklığına uğrarlar.

Osmanlı'da yaşanmış olsun ya da olmasın, eşcinselliğin bana Türk kültüründe tek bir örneğini gösteremezsiniz.
Devlet içerisinde yaşayan bireylerden elbette cinsel eğilimleri farklı olan kişiler çıkabilir.
Bunu yüksek ve saygın değerlere sahip olan Türk kültürüne mal etmek gibi bir tutum içerisine girerseniz; tarih sizi affetmez. :)

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 23:58 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 23:56 ----------

herkes şunu anlamıyor, eşcinsellik bir cinsiyet değildir zaten. yani ortada 3., 4., 5. cinsiyet türleri yok. kimse de iddia etmiyor bunu. cinsiyet olarak kadın ve erkek var. bu kadın ve erkeklerin farklı yönelimleri olabilir. kimi karşı cinsinden hoşlanır, kimi kendi cinsinden, kimi her ikisinden birden hoşlanır. kimseyi de enterese etmez. ortada doğallığı bozan bir durum yok ki.
Sayın Heroism'in yazdığı şu mesajı gözden kaçırdınız galiba. :)

"Teşekkürler yorumun için.
Tabi ki saçma gelebilir. Fikirlerimiz hiç örtüşmeyebilirde. Sadece şurayı açmak gerekiyor, Türkiye'nin tarihinde geriye döndüğümüzde Osmanlı Devleti'nde de eşcinsel bireyler olduğunu biliyoruz. Bu benim şahsî fikrim; eşcinselliğin doğal olmadığını düşünmek çeşitli düşüncelerden kaynaklanabilir. Örneğin; okullarda fen ve biyoloji derslerinde bizlere eşcinseller gösterilmedi. İnsanlar kadınlar ve erkekler olarak ikiye ayrılır düşüncesi bilinçaltlarımıza bir kod olarak koyuldu. Halbuki, eşcinselliğin de bilgileri verilse, yanlış olmadığı söylense.. Neyse umarım bir gün bu ütopyalar gerçek olur."
 
yahu kültürle cinselliğin ne alakası var da bana türk kültüründe böyle bir şey yok diyebiliyorsun.

cinsel yönelim bir kültür değil ki. o zaman türklerin kültürü heteroseksüellik mi? sana da komik gelmiyor mu bu?

eşcinsellik tabii ki bireyseldir.
 
Arkadaşlar, konu eşcinselliğin doğal olup, olmaması değil.
Başlığı açan üyemizin fikirlerinize danıştığı konuda cevaplar yazalım lütfen. Kişisel tartışmalardan da kaçınalım.
Teşekkürler.
 
yahu kültürle cinselliğin ne alakası var da bana türk kültüründe böyle bir şey yok diyebiliyorsun.

cinsel yönelim bir kültür değil ki. o zaman türklerin kültürü heteroseksüellik mi? sana da komik gelmiyor mu bu?

eşcinsellik tabii ki bireyseldir.

"kültür İng. culture
Bir halkın ya da bir toplumun özdeksel ve tinsel alanlarda oluşturduğu ürünlerin tümü : Yiyecek, giyecek, barınak, korunak gibi temel gereksemelerin elde edilmesi için kullanılan her türlü araç gereç; uygulanan teknikler; düşünceler, beceriler, inançlar, geleneksel, dinsel, toplumsal, politik düzen ve kurumlar; düşünce, duyuş, tutum, davranış ve yaşama biçimlerinin topu.
BSTS / Budunbilim Terimleri Sözlüğü 1973"

Bana komik gelen şey, Türkler'in kültürü heteroseksüellik mi?, demeniz oldu.
Kültürün tanımı ve kapsamı hakkında farklı şeyler düşünüyoruz sanırım. :)
 
Son düzenleme:
Sayın Heroism;
Ben tercihinizi yapmışsınız derken cinsi eğiliminizi kastetmedim kelimelere bu kadar takılmayalım.
Mesela siz benim üye adımı "Türkkurdu" olarak yazmışsınız. :) Kasıtlı olarak olmadığını düşünüyorum.


Ben de böyle bir yazı buldum sizin için;



"TDP ve CETAD’ın ortak basın açıklamasında, "Eşcinsellik biseksüellik ve heteroseksüellik gibi insanda tanımlanan üç yönelimden biridir. Her şeyden önce bir hastalık değil yönelim farklılığıdır. Eşcinselliğin bir hastalık olduğu yaklaşımı 40 yıl önce terk edilmiş ve psikiyatrik hastalık tanı listelerinden çıkarılmıştır. Uluslararası ve ulusal hekim örgütlerince eşcinsellik heteroseksüellik gibi sağlıklı bir durum olarak kabul edilmektedir. Hafta sonu yazılı basında çıkan ve Aile ve Kadından sorumlu Devlet Bakanı Sayın Aliye Kavaf ile yapılan röportajda dile gelen "eşcinselliğin tedavi edilmesi gereken hastalık olduğu" şeklinde ifadesi ile ilgili düşüncelerimizi ve sonrasında başlayan tartışmalar ile ilgili bilimsel gerçekler ışığında hassasiyetimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz." deniyordu.
Türkiye Psikiyatri Derneği'nin internet sitesin yapılan bu basın açıklamasına karşı İnsani Değerler ve Ruh Sağlığı Vakfı Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan Vakıf adına yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Basına ve Kamuoyuna
1-Eşcinsellik insanda doğal olarak var olan bir yönelim değildir.Sosyal öğrenme ile ve yanlış eğitimle gelişmiş bir durumdur. Biyolojik doğaya uymayan bir sapmadır. Heteroseksüelliğin geni vardır ancak eşcinselliğin geni yoktur.
2-40 yıl önce kabul edildiği bilinen hastalık olarak tanımlanmayan eşcinsellik egosintonik eşcinselliktir.Yani kişi bu tercihi seçmiştir.Özgür iradesi ile karar vermiştir.Psikiyatrinin ilgi alanına girmediği kabul edilmiştir.Bu onaylandığı ve teşvik edildiği anlamına gelmez.
3-İkinci grup eşcinsellik egodistonik olarak bilinen eşcinselliktir.Bu tür eşcinsellik kişinim ego savunmaları tarafından onaylanmamıştır.Kişi arzu ve dürtülerine yenik düşmektedir. Arzu ve dürtülerinden özgür olamayan bu kişilere yardım edilmesi ve tedavi edilmesi gerekmektedir.Bu grub eşcinsellik adı geçen dernekler tarafından ayrıca tanımlanmamıştır ve belirtilmemiştir.
4-Eşcinselliği Heteroseksüellik gibi sağlıklı bir durum olarak tanımlamanın hiç bir bilimsel dayanağı yoltur.Kamuoyuna aydınlatıcı bilgi verilmediği takdirde erken ergenlik döneminde eşcinsel eğilimini farketmiş, içdenetim ve dürtü kontrolu için çabalayan yani eşcinsel eğilimi olup da kontrol etmek isteyen kişilere tedavi ve yardım kapısı kapanmaktadır.Yanlış anlamalara ve eşcinsel tercihleri artıracak önerilere psikiyatri derneklerinin alet olması son derece sakıncalıdır.
5- Eşcinsellik (Homofili) bir eğilim olarak , hayvanlara cinsel sevi (zoofili),eşyaya cinsel sevi (fetişizm) gibi koruyucu ruh sağlığı sınırlarında sosyal bir problem olarak değerlendirilmelidir.
6- Homofobi yani eşcinselleri aşağılamak doğru değildir.Bu tercihde olan insanlara saygı gösterilmeli ancak gerek görülürse onaylanmadığı da belirtilmelidir.
Bu sebeplerle gelecek kuşaklar arasında eşcinsel tercihlerin artmaması için sağlık ve eğitim politikalarında doğru duruş gösterilmelidir.
Sayın Bakan Selma Aliye Kavaf’ın açıklamalarının bilimsel gerçeklere herhangi bir aykırılığı tesbit edilmemiştir. Ancak yukarda sözünü ettğimiz biçimde tavzihe ihtiyacı vardır.
Kanımıza göre gelecek kuşaklara yönelik hassasiyet gösterilmesi övgüye değer bir davranıştır ve koruyucu ruh sağlığı kapsamında değerlendirilmelidir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."
Hürriyet & DHA"


İnsanın doğasına aykırı olan bir cinsel kimliğin; insanın fıtri yapısındaki bir aksaklıkdan meydana geldiği aşikardır.
Ama zihni ama fiziki...
Benim karşı çıktığım şey bu, eşcinselliği doğal yaşamın bir parçası gibi gösterme çabanız.
Lütfen sanki insanın yaradılıştan veya evrimsel olarak 3 cinsiyetli var olması gibi bir durum varmış gibi konuşmayalım. :)
Eşcinselliğin her türlüsü doğal yaşama aykırı bir durumdur.
Ya hormonal ya da psikolik bir rahatsızlıktan kaynaklanır.

Öncelikle TurkKurdu olarak yazmamın, yazım hatasından kaynaklandığını belirtip, özür dilemek istiyorum...
Sonrasında, TDP'nin maddelerinden şu anlaşılıyor.
1. Maddeden gidelim. Yanlış sosyal öğrenme ibaresi kullanılmış. Benim ailem heteroseksüel. Küçüklük çevremde heteroseksüeldi. İlkokul çevremde öyle. Sosyal öğrenilme yoluyla olsa idi, ben çoktan heteroseksüel olmuştum.
2. TDP'nin sınıflandırdığı eşcinsellik deneye dayanmamaktadır. Eğer şunlar verilse idi, 70 aile aldık. benzer aile deneyimlerine sahip 70 çocuktan 69 u eşcinsel biri heteroseksüel oldu. Bu açıklama dikkate alınabilir ve nedenlerini öğrenmek gerekir.(Prof. Dr. Şahika Yüksel)
3.İkinci grup olarak nitelenen eşcinsel grubu, toplum baskısı altında kalmış kişiler. Az önce söyledim ya, küçüklüğümüzde fen ve biyoloji derslerinde sadece erkek ve kadın vardır bilgisi öğretiliyor bizlere. Bu eşcinsellerin nasıl olur da kendilerini özgür hissetmelerini bekleyebiliriz. Sizi temîn ederim ki; bu bir hastalık(!) olsaydı, okullarda öğretilirdi. Bu kadar korkulmazdı.(!)
4. Birbiriyle çelişen yorumlar. Yorum diyorum çünkü asıl bilimsel dayanağı olmayan; bu cümleler. Üzüldüğüm şey şu, tedavisi var diyip toplum baskısı altında ezilmiş insanların umutlarını çalıyorlar. Fakat kimsenin eşcinsel eğiliminin değiştiği yok. İnsanları Aseksüel yapıyor bu dernekler. Kişide cinselliğini bastırmış oluyor. Ki 5 liralık antidepresanlar ile bunlar gayet mümkün.
5. Birbiriyle çelişen yorumlara devam. Bir önceki madde de tercih denirken birden eğilim oldu. Neyi savunduklarını onlarda bilmiyor malesef.
6."Gerek görülürse onaylanmadığı belirtilmelidir." Hiç güleceğim yoktu.! TDP'nin yayınladığı maddeye de bakın. Bu madde=Homofobi.
Sayın TürkYurdu; ben Çapa Tıp Fakültesinde, Psikonevroz bölümünde tedavi görmekteyim şuanda. Prof. Dr. Şahika Yüksel terapilerimi sürdürüyor. Faal bilimde ve psikiyatri de eşcinsellik belli. Yine aynı şekilde, faal bilimde ve psikiyatride bu tutarsız bilgilerin safsatadan ibaret olduğu bellidir...
 
bu konunun tartışılarak bi yere varılabileceğini düşünmüyorum. Doğada eşcinsellik var diyenlere sözüm doğada eşcinsellik yoktur cinsiyetsizlik vardır. Kimi eşeyli üreme yapan canlılarda da fenotipik etkilerle eşey belirlenmesi vardır. Yani cinsiyetsiz doğar çevre şartlarına göre cinsiyet kazanırlar. (Hermafroditleri örnek vermeyin onlarda durum farklı.) Doğadaki olayların arka planı incelenmeden bunlardan örnek verildiğinde doğada eşcinselliğin var olduğu gibi yanlis bi kanıya varılması doğaldır. Eşeyli üreme yapan canlılarda ki bu problem bi tek insanda var çeşitli şartlara bağlı olarak ortaya çıkan eşcinsellik kesinlikle normal değildir. Eşcinselliği seçen birine kesinlikle bir sey deme hakkına sahip değilim. Bu kişilerden istediğim bunu toplumda bağıra bağıra dile getirmemeleri ve günlük yaşamda da kendilerini belli edecek şekilde hal ve tavırlar sergilememeleri olacaktır. Siz kendinizi ne kadar farklı gösterirseniz toplumdan o kadar dışlanacaksiniz.
 
sabah 10 dan şu saate kadar 7 sayfa yazı yazılmış helal olsun,ilk defa böyle birşey görüyorum :) fakat pek hayra alamet değil bu olay :)
 
Öncelikle TurkKurdu olarak yazmamın, yazım hatasından kaynaklandığını belirtip, özür dilemek istiyorum...
Sonrasında, TDP'nin maddelerinden şu anlaşılıyor.
1. Maddeden gidelim. Yanlış sosyal öğrenme ibaresi kullanılmış. Benim ailem heteroseksüel. Küçüklük çevremde heteroseksüeldi. İlkokul çevremde öyle. Sosyal öğrenilme yoluyla olsa idi, ben çoktan heteroseksüel olmuştum.
2. TDP'nin sınıflandırdığı eşcinsellik deneye dayanmamaktadır. Eğer şunlar verilse idi, 70 aile aldık. benzer aile deneyimlerine sahip 70 çocuktan 69 u eşcinsel biri heteroseksüel oldu. Bu açıklama dikkate alınabilir ve nedenlerini öğrenmek gerekir.(Prof. Dr. Şahika Yüksel)
3.İkinci grup olarak nitelenen eşcinsel grubu, toplum baskısı altında kalmış kişiler. Az önce söyledim ya, küçüklüğümüzde fen ve biyoloji derslerinde sadece erkek ve kadın vardır bilgisi öğretiliyor bizlere. Bu eşcinsellerin nasıl olur da kendilerini özgür hissetmelerini bekleyebiliriz. Sizi temîn ederim ki; bu bir hastalık(!) olsaydı, okullarda öğretilirdi. Bu kadar korkulmazdı.(!)
4. Birbiriyle çelişen yorumlar. Yorum diyorum çünkü asıl bilimsel dayanağı olmayan; bu cümleler. Üzüldüğüm şey şu, tedavisi var diyip toplum baskısı altında ezilmiş insanların umutlarını çalıyorlar. Fakat kimsenin eşcinsel eğiliminin değiştiği yok. İnsanları Aseksüel yapıyor bu dernekler. Kişide cinselliğini bastırmış oluyor. Ki 5 liralık antidepresanlar ile bunlar gayet mümkün.
5. Birbiriyle çelişen yorumlara devam. Bir önceki madde de tercih denirken birden eğilim oldu. Neyi savunduklarını onlarda bilmiyor malesef.
6."Gerek görülürse onaylanmadığı belirtilmelidir." Hiç güleceğim yoktu.! TDP'nin yayınladığı maddeye de bakın. Bu madde=Homofobi.
Sayın TürkYurdu; ben Çapa Tıp Fakültesinde, Psikonevroz bölümünde tedavi görmekteyim şuanda. Prof. Dr. Şahika Yüksel terapilerimi sürdürüyor. Faal bilimde ve psikiyatri de eşcinsellik belli. Yine aynı şekilde, faal bilimde ve psikiyatride bu tutarsız bilgilerin safsatadan ibaret olduğu bellidir...

"1. Maddeden gidelim. Yanlış sosyal öğrenme ibaresi kullanılmış. Benim ailem heteroseksüel. Küçüklük çevremde heteroseksüeldi. İlkokul çevremde öyle. Sosyal öğrenilme yoluyla olsa idi, ben çoktan heteroseksüel olmuştum." Sözlerine cevap yazacağım sadece çünkü diğer konularda benden daha bilgilisiniz ve biraz araştırmadan size cevap vermem saçma olur. :)

Sosyal çevreyi oluşturan etkenlerin sadece aile ve arkadaş çevresi olduğunu düşünmüyorum.
21 yaşında olduğunuza göre aynı jenerasyondanız ve medya yoluyla bir salgın hastalık gibi, bizlere idol gösterilen kişilikler ve hayat görüşleri yoluyla değiştirilmeye,globalleştirilmeye çalışan değerlerimizin de bir sosyal öğrenme süreci oluşturduğu kanaatindeyim.
 
bu konunun tartışılarak bi yere varılabileceğini düşünmüyorum. Doğada eşcinsellik var diyenlere sözüm doğada eşcinsellik yoktur cinsiyetsizlik vardır. Kimi eşeyli üreme yapan canlılarda da fenotipik etkilerle eşey belirlenmesi vardır. Yani cinsiyetsiz doğar çevre şartlarına göre cinsiyet kazanırlar. (Hermafroditleri örnek vermeyin onlarda durum farklı.) Doğadaki olayların arka planı incelenmeden bunlardan örnek verildiğinde doğada eşcinselliğin var olduğu gibi yanlis bi kanıya varılması doğaldır. Eşeyli üreme yapan canlılarda ki bu problem bi tek insanda var çeşitli şartlara bağlı olarak ortaya çıkan eşcinsellik kesinlikle normal değildir. Eşcinselliği seçen birine kesinlikle bir sey deme hakkına sahip değilim. Bu kişilerden istediğim bunu toplumda bağıra bağıra dile getirmemeleri ve günlük yaşamda da kendilerini belli edecek şekilde hal ve tavırlar sergilememeleri olacaktır. Siz kendinizi ne kadar farklı gösterirseniz toplumdan o kadar dışlanacaksiniz.

Siz bunu der iseniz benim de bunu tersten okuma hakkım olur, ben de derim ki, siz beni farklılaştırdığınız için, ben kendimi farklı lânse ediyor durumunda kalırım.

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 00:55 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 00:46 ----------

Öyle veya böyle neslimizin devamı için bize bahşedilen belirli bir anatomi, hormonal sistem var. Erkek erkek gibi olmalı kadında kadın gibi bunun aksini iddia etmek veya bizzat uygulamak tamamen sapkınlıktır..

2x2=4

Hormonlar ile ilgili açıklamalarımı okuyarak, kolayınıza gelen kısımlara kulak tıkayıp, göz kapayarak yaklaştığınız belli olmakta. 2.2=4 tür bu da matematiktir. Belirli bir bilgiye ve deneye dayanmaktadır. Söylediğiniz diğer söylemler tamamen kişisel yorumunuz ve herhangi bir gerçekliği yansıtmamaktadır. Erkek erkek gibi olmalı yorumlarınız, sizin kendiniz olarak doğrularınız. Doğrular ve gerçekler ayrı kavramlardır. Gerçek tektir, doğru ise kişi bazlı değişir.
 
foruma üye olduktan kısa bir süre sonra antrenman taktiği istemek icin böyle bi başlık açarak ve bunda da cinsel eğiliminizi belirterek kendi kendinizi farklılastirdiginizi üzülerek belirtmek istiyorum. Motivasyon eksikliğinizin çözümünü de bulamayacağınız kanısındayım bu yolla. Burada veya dışarıda karşılaştıklarıniz sizi asla bu spordan soğutmasin. Cinsel eğiliminizi de belli etmeyecek şekilde salona gider gelirseniz kimse de sizi dışlamaz. Aksi takdirde pek doğal bi şekilde insanlar sizden korkarlar. Daha önce bi eşcinselle göz göze gelmiştim ve duyduğum korkuyu tarif edemem ki bunu söyleyen ben dışarıda kendine cok güvenen ve kendisini fiziksel olarak gayet rahat savunabilen biriyim. Ortaya koyduğunuz farklılıklarınız ve bunu ortaya koyma yolunuz insanları korkutabilmekte.
 
"1. Maddeden gidelim. Yanlış sosyal öğrenme ibaresi kullanılmış. Benim ailem heteroseksüel. Küçüklük çevremde heteroseksüeldi. İlkokul çevremde öyle. Sosyal öğrenilme yoluyla olsa idi, ben çoktan heteroseksüel olmuştum." Sözlerine cevap yazacağım sadece çünkü diğer konularda benden daha bilgilisiniz ve biraz araştırmadan size cevap vermem saçma olur. :)

Sosyal çevreyi oluşturan etkenlerin sadece aile ve arkadaş çevresi olduğunu düşünmüyorum.
21 yaşında olduğunuza göre aynı jenerasyondanız ve medya yoluyla bir salgın hastalık gibi, bizlere idol gösterilen kişilikler ve hayat görüşleri yoluyla değiştirilmeye,globalleştirilmeye çalışan değerlerimizin de bir sosyal öğrenme süreci oluşturduğu kanaatindeyim.

Evet. Medyanın öğrenmeyi etkilediğine bende katılıyorum. Yaşayan bilir sözüne bağlı kalarak, eşcinselliğin 'sosyal öğrenme' kadar basit olmadığını anlayamadığınızı belirtmeliyim. Bahsettiğiniz sosyal öğrenmenin, eşcinsellik ile bir alakası yoktur. Ki kendimi tekrarlayacağım burada, özendirilen çoğunlukla heteroseksüellik. Bir kadın ve erkek evlendiğinde, herkes düğününe gidiyor alkışlıyor. Heteroseksüelseniz, aileniz seviyor vs. vs. Biraz gerçekçi ve mantıklı düşünmek gerekiyor!

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 01:05 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 01:01 ----------

foruma üye olduktan kısa bir süre sonra antrenman taktiği istemek icin böyle bi başlık açarak ve bunda da cinsel eğiliminizi belirterek kendi kendinizi farklılastirdiginizi üzülerek belirtmek istiyorum. Motivasyon eksikliğinizin çözümünü de bulamayacağınız kanısındayım bu yolla. Burada veya dışarıda karşılaştıklarıniz sizi asla bu spordan soğutmasin. Cinsel eğiliminizi de belli etmeyecek şekilde salona gider gelirseniz kimse de sizi dışlamaz. Aksi takdirde pek doğal bi şekilde insanlar sizden korkarlar. Daha önce bi eşcinselle göz göze gelmiştim ve duyduğum korkuyu tarif edemem ki bunu söyleyen ben dışarıda kendine cok güvenen ve kendisini fiziksel olarak gayet rahat savunabilen biriyim. Ortaya koyduğunuz farklılıklarınız ve bunu ortaya koyma yolunuz insanları korkutabilmekte.

İçsel korkularınız sizin ile alakalı kavramlar. Foruma direky üye olup konuyu açmış görünüyorum lâkin, benzer bir konuyu açan arkadaşımın konusunu okumuştum ve açmak istedim. Konuyu açma nedenlerim kimseyi ilgilendirmediği için açıklama çabasında bulunmayacağım.
Korkularınıza dönecek olursam, karanlık korkusu, yükseklik korkusu, vb. vb. korkular kişinin sosyal hayatını olumsuz etkilemektedir. Takıntı olarak psikiyatri tarafından çözülebilmektedir. Çözüme de takıntı olan durumun derinlerdeki sebebini ortaya çıkararak başlanmaktadır.
 
bu korku takıntılı hale gelmiş birinin korkusu degil kesinlikle. Karşınıza iri yari bi adam geçse ve size dik dik baksa elbette korkarsınız. Ayni şekilde makyaj yapmış bi erkek ya da her neyse karşınıza çıkınca da korkarsınız. Tabi bu dediğim sizin icin degil genel olarak toplum icin geçerli. Önceki iki gönderimin de kısıtlı kısımlarına kısıtlı cevaplar verdiniz. Yine söylüyorum. Derdiniz antrenman tavsiyesi olsaydı daha farklı bir başlık açardınız. Hala antrenman bilgisi istiyorsanız size yardımcı olabilirim. Ve son olarak daha özel bir sey sormak istiyorum. Gayet çekici bir bayanı tahrik edici bir şekilde görseniz bile içinizde hiçbir kıpırdanma olmuyor mu?
 
bu korku takıntılı hale gelmiş birinin korkusu degil kesinlikle. Karşınıza iri yari bi adam geçse ve size dik dik baksa elbette korkarsınız. Ayni şekilde makyaj yapmış bi erkek ya da her neyse karşınıza çıkınca da korkarsınız. Tabi bu dediğim sizin icin degil genel olarak toplum icin geçerli. Önceki iki gönderimin de kısıtlı kısımlarına kısıtlı cevaplar verdiniz. Yine söylüyorum. Derdiniz antrenman tavsiyesi olsaydı daha farklı bir başlık açardınız. Hala antrenman bilgisi istiyorsanız size yardımcı olabilirim. Ve son olarak daha özel bir sey sormak istiyorum. Gayet çekici bir bayanı tahrik edici bir şekilde görseniz bile içinizde hiçbir kıpırdanma olmuyor mu?

Bir psikiyatr ile aynı mekanda denk gelirseniz, korkularınızdan bahsetmenizi tavsiye ederim. Çünkü korkuların hepsi aynı temele dayanmaktadır. Özel sorularınızı da özel mesaj yoluyla sorabilirsiniz. Siz benim açmış olduğum konuya tamamen aykırı yanıtlar vermektesiniz. Sınırlarınızda kalmanızı diliyorum.
 
Tum yorumlari biraktigim yerden tamamen okudum. Dinden cikip taaaa osmanliya bile deginilmis :)

Yazanlarin %90 i google da arama yapmis yok vikipedia dan yok baska yerden copy-paste yapmis.

Kendi gorusleriniz nerede ? Olay bir motivasyondan cikp nerelere geldi :)

Daha yazmak istiyorum ama biraz sarhosum , kiz yatakta beni cagriyor... Siz devam edein sonra katilirim
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
Yukarı