erkeklere bir kaç sorum var

tebrikler, tam benim kafadasın. gel gör ki özgürlükçüler tarafından "ayı" olarak görülüyoruz, o ayrı

 

Sıkıntı yok

 

adam eski kıskançlıklarından manyaklıklarından vazgeçse bile karşısında 10 yıl geçmiş ama yorulmuş bir kadın görüyor..bizimde amacımız en nihayetinde bir yuva kurmak bir çocuk sahibi olmak..kaldı ki aile eksikliği çekmiş bir insanım en büyük isteğim mutlu bir evim olması zaten..ben belli çerçevelerde yaşayan bir insan olmasam kimse benimle 3 yılını hayatının en güzel zamanlarını geçirmezdi zaten..ama iş çifte standarta kadar varınca olmuyor.ben evde sıkıntıdan patlayayım annemle akşam kahvesine çıktığımda bana trip atılsın ama erkek gitsin gece 3e kadar arkadaşlarıyla cafelerde otursun.yok öyle bir dünya bizim canımız yok mu? sözlü ve psikolojik şiddete uğradım her kavga edişimizde kapımıza gelirdi biz evde 3 bayan yaşıyoruz başımızda bir baba yok diye suistimal edildi bu durum..hangi adam gibi adam annesiyle yaşayan bir kızı kavga edelim diye gece 2de dışarı çağırır? bu mu adalet insanlık? yorgunum bitmişim ben siz kafalarınızın durumundan bahsedin.burda bir insan can çekişmiş buraya dertleşmek için yazmış siz hala o kafalar bu kafalar.bitti zaten ilişkim.saygılar hepinize.

 

Bu iş tek taraflı olmaz.Sana katılıyorum ve haklısın. Ben eşimden beklediğim bağlılığı kendim de göstermeye çalışıyorum.Evli adamın gece yarıları falan dışarda işi olmaz.Eşiyle ailesiyle gezecek tozacak.Eve hapsetmek diye bir şey yok.Erkeğe yakışan kadınları ezmek değil korumakdır.Benim 10 yıldan kastım insanlar öyle hemen birbirini tanıyamıyor..Uzun zamanlar gerekli...Sen en iyisini yapmışsın kafana takma doğru insan sana sevgisini doğru şekilde yansıtabilmeli...

 

uzun vadeli ilişkilerde yada evliliklerde hayat iki kişilik olur çocuk olunca üç kişilik bu durumda artık sadece sizin düşünceleriniz yada zevkiniz haricinde onların düşüncesi zevkide sizide ilgilendirir çiftlerin birbirine karşı sorumlulukları vardır artık tek başınızdayken yaptıklarınızı yapamazsınız yeri gelince insan bu hata yapabilir bu durumda kıskançlık normaldir ancak ben her zaman kültürlü kendini geliştirmiş entelektüel bayanlardan hoşlandığım hiç kıskançlık durumu olmadı çünkü o nerede nasıl davranacağını bilirdi hatta ben ondan uyarı yemişimdir tabi dozunda ikimizde hayatın iki kişilik olduğunu bilirdik ama birbirimizin birey olduğunu unutmazdık onun hobilerine arkadaşlarına hep saygı duydum oda benimkilerine bu böyle olmalı ama benim gibi düşünen kişiler az hemde çok aztıpkı kız arkadaşım gibide düşünen az niye yıllarca kadının yeri evidir çalışmasın hobisi olmasın evlensin çoluğa çocuğa karışsın diye düşünülmüş birden bu insanlardan kadın haklarını savunmalarını bekleyemezsiniz ha laf hazır özgürlük dersin onlar şunu düşünür sabahlara kadar vur patlasın çal oynasın diye düşünürler halbuki sizin özgürlük derken farklı bir şey demek istediğinizi anlamazlar başka mesajımda dediğim gibi siyasi görüşler hayat görüşü yetiştirilme tarzı değişince yorumlarda değişir

 

illişkinin bittiğine üzülsem mi üzülmesem mi karar veremedim. yok, üzülmedim. iyi ki bitmiş. bir kaç gün ağlarsın, ömür boyu ağlamaktan iyidir. bak her ne kadar beni bir ayı olarak görüyor olsanız da, erkek arkadaşının sana yaptığını bir ayı bile sevdiğine yapmaz. delikanlı adamın yapacağı şeyler değil bunlar. başınızda erkek yoksa, delikanlı adam sabaha kadar kızlarla gezmez, delikanlı adam, sabaha kadar sevdiğinin kapısında bekler, aman başlarına bişey gelirse ben burdayım demek için. sen o çocukla evlenseydin, emin ol gazetede bir kadın cinayeti ile tanıyacaktık seni. başka sonucu yok bu işin. tabi ben seni tanımıyorum. belki de yalan söylüyorsun, belki de erkek arkadaşın evliye gibi bir çocuktur. bilemem. senin yazdıkalrına göre konuşuyorum. yazdıkların doğru ise, kurba kessen yeridir bu ilişki bittiği için. sen dua et de bitmiş olsun. ikide bir yolunu kesip hayatını zindana çevirmesin.

--- Mesaj birleştirildi, 18 Kasım 2014 ---

"uzun vadeli ilişkilerde yada evliliklerde hayat iki kişilik olur çocuk olunca üç kişilik bu durumda artık sadece sizin düşünceleriniz yada zevkiniz haricinde onların düşüncesi zevkide sizide ilgilendirir çiftlerin birbirine karşı sorumlulukları vardır artık tek başınızdayken yaptıklarınızı yapamazsınız yeri gelince insan bu hata yapabilir bu durumda kıskançlık normaldir ancak ben her zaman kültürlü kendini geliştirmiş entelektüel bayanlardan hoşlandığım hiç kıskançlık durumu olmadı çünkü o nerede nasıl davranacağını bilirdi hatta ben ondan uyarı yemişimdir tabi dozunda ikimizde hayatın iki kişilik olduğunu bilirdik ama birbirimizin birey olduğunu unutmazdık onun hobilerine arkadaşlarına hep saygı duydum oda benimkilerine bu böyle olmalı ama benim gibi düşünen kişiler az hemde çok tıpkı kız arkadaşım gibide düşünen az niye yıllarca kadının yeri evidir çalışmasın hobisi olmasın evlensin çoluğa çocuğa karışsın diye düşünülmüş birden bu insanlardan kadın haklarını savunmalarını bekleyemezsiniz"
buraya kadar katılıyorum. tenkit etmek için değil de, merakımdan soruyrum. özgürlükten sizin anladığınız ne? yani nedir özgürlük? bir koca ya da bir kadının özgürlüğü derken, hangi sınırlar kastediliyor? annesinin evine gitmek mi, yoksa arkadaşları ile sinemaya gitmesi mi, çalışıp ekmeğini kazanması mı, yoksa çılgınlar gibi alışveriş yapması mı* nedir özgürlük?

--- Mesaj birleştirildi, 18 Kasım 2014 ---

size bir tanıdığımdan örnek vermek istiyorum.
adam, odtü mezunu, kendini son derece geliştirmiş, modern olduğu kadar gelenekçi, kültürlü, iyi bir maaşlı, kültürlü biri... anadolu çocuğu. bu çocuk, gitti zannedersem muğlalı bir hanımdı. onunla görüşmeye başladı. kız , rahat yetişmiş zengin bir aile kızı. bunlar evlendi. bazılarının karşı çıkmasına rağmen evlendi. anlaşamazsınız dediler.
neyse , evlendikten 5-10 gün sonra, bizim genç adam akşam mesaiden evine dönüyor. daire kapısına yaklaşıyor, içerden bir müzik sesi. kapıyı açıyor. kızlı erkekli 20-30 kişi eğleniyor. ama kız gayet rahat, "aaa eşşim de geldi, gelin sizi tanıştırayım" diyor, elinde içki kadehi ile. eşi şaşkın. karısından, misafirleri göndermesini istiyor. karısı daha da şaşkın. çünkü yanlış bişey yaptığını düşünmüyor. başlıyorlar tartışmaya. kadın diyor ki, "ya ben yanlış bilşey yapmıyorum ki, üniversiteden arkadaşlar ile buluştuk, eğleniyoruz sadece"
kocası diyor ki "ben böyle bir yaşam şeklini kaldıramam.buna son ver" kız diyor ki hala "yanlış bişey yok ki son vereyim"
ikisi de kendince haklı, ikisi de doğruyu yaptığını düşünüyor. ama biri ilkesinden, diğeri özgürlüğünden taviz vermedi. hemen ertesi gün zaten boşanmak için başvuru yaptılar.
şimdi burda kadını mı eleştireceğiz, yoksa kocasını mı?

 

özgürlük kişiye göre değişir tabi bana göre özgürlük uzun süreli ilişkiler için diyorum çiftlerin hobilerine karışılmaması örneğin ben bb sporunu çok seviyorum kız arkadaşım kas geliştirmeme karışmaması gerekir tabi arkadaşları ile sinema gitmesi dediğin gibi birde annesi ile tabiki konuşacak evine tabiki gidecek anne bu yani insanı doğuran büyüten hasta olunca başında bekleyen kişi

 

emin olun cinayet haberlerinde okurdunuz veya kocasından dayak yiyen kadın zor kaçtı falan gibi..gülerim ağlancak halimize. özgürlük kişiden kişiye değişir bana göre başkasına zarar vermediğin sürece özgür olmalısın.ama kendine ve başkasına zarar vereceksen özgür olma.benim özgürlük anlayışım gece barlarda eğlenmek değil ki bunu özgür olmayıp baskıcı ailesine yalan söyleyip yapan arkadaşlarımda var..mesela özgürlük benim sevgilimden ayrılabiliyor olmam benim açımdan.veya ailemin isteklerinin hatta baskılarının aksine üniversitemi bırakıp gidip moda tasarım okumak benim özgürlüğüm oluyor.

 

bunlar olması gerekenler zaten. elbette kız çalışacak da, annesi ile de görüşecek, elbette varsa hobisi, müziktir resimdir, gidecek icra edecek. elbette ünv arkadaşı ile buluşup cafeye de gidecek, elbette face hesabı da açacak, elbette isterse saçını açacak, isterse kapatacak... bunlar özgürlüktür ve bu konularda hanımların ve de beylerin fikrine saygı gösterilmesi taraftarıyım. ama mesela ben bir erkek olarak, kız arkadaşımın tanımadığı bir kızın evine gitme, yahut kafede oturma özgürlüğüne sahip olmalı mıyım? işte bu noktada sınırlar çizlmeli diye düşünüyorum.

--- Mesaj birleştirildi, 18 Kasım 2014 ---

ayrıca, vücut geliştirme sporu yapıyorsan, hanım buna karışmamalı evet, ama senin çalıştığın salon, eğer fazla modern bir alan ise, ne bileyim üye hanımlar gelip kısa şort ile çalışıyorsa, hanımın seni birazcık kıskanmasına, kafa ütülemesine de anlayış göster yahu olsun o kadar

 

yaver abi hiç tanımadığım kızın evine ben bile gitmem çünkü kız katil mi evde ondan başka birilerimi var beni mi gasp edecekler belli değil

 

böbrek.avi riski var tabi, sakat

 

ya kızı sen tanıyorsun, eşin tanımıyor.

--- Mesaj birleştirildi, 18 Kasım 2014 ---

hocam tanımadığı kızın evine gidip "böbreğimi sök, ciğerlerimi parçala, döv beni, kırbaçla" diyecek erkekler var

--- Mesaj birleştirildi, 18 Kasım 2014 ---

sen eş seçerken sadece kendini düşünmeyeceksin. sana ve eşine ihtiyacı olan evde 2 hanım daha var, Allah korusun başlarına bir rahatsızlık bir hal geldiğinde, onları ailesi bilip koşturacak biri olması lazım hayatında. bir söz var, "eşşeğin yok enişten de mi yok" diye. enişte candır. enişte ailenin has adamıdır. enişte babadır, kardeştir, evlattır. her işe koşturan, her sıkıntıyı sırtlayan, evin eniştesidir.

 

evet var tabi kız olsun nefes alsın diyende var zaten o yüzden en çirkin kız bile kendini adriana lima sanıyor kendi tipine bakmadan brad pitt gibi erkek istiyor tabi her kız için demiyorum yanlış anlaşılmasın birde yazacaktım unutmuşum aşırı kıskançlık cicim aylarında kadınların ve erkeklerinde hoşuna gidebilir çünkü bu dönemde insanın aklı başında değildir sis bulutu dağıldığında ben ne yapıyorum diyor insan

 

Anadolu erkeğinin ailesini koruma düşüncesine sahip bir bireyiyim.Eşimi seviyorum , fakat sevgi sorumlulukların ötesine geçmemeli.Yoksa üsteki örneklerde olduğu gibi uyumsuzluk baş gösterir...Eşler birbirlerine açık olmalı sorunları anlatmalı ve çözüme ulaştırmalı.Ben beklentilerimi anlatmazsam karşı taraf nereden bilecek ? Dışarısın ne halde olduğu hepimizin malumu. Temiz be birbirini seven sayan bir aile olmak için kurallar ve görevler olmalı bana göre. Yoksa evlenmenin amacı ne ? Kıskancım kendime ait bir şeyi kimseyle paylaşmam....O benim her şeyim. Hırgür demekten maksadım kavga döğüş falan değil.İki farklı insanız düşüncelerimiz farklı örf adetlerimiz farklı vesaire...Orta yolu bulmak uzun zaman alıyor.Fakat sonunda iki taraf içinde mutluluk sözkonusu...

--- Mesaj birleştirildi, 18 Kasım 2014 ---

İnsanların çirkinliği veya güzelliği değerlerini değiştirmez..O dediğin kavramlar senin benim kafamızda yarattığımız saçma düşünceler.Herkes görüntü ve akıl huy olarak kendisine uyumlu olanı aramalı, ileride üzülmemek için.En güzel dediğin kızda zamanla çirkinleşir.Sana bağlı olmadıktan sonra seni arkandan vurduktan sonra Adriana olsa ne yazar olmasa ne yazar...Evlenince işler bekarlık gibi olmuyor...5-10 dakikalık bir ihtiyaç için başıma bela olacak bir insan istemem şahsen...

 

benim orada demek istediğim farklıydı kimseyi ne ülkesinden ne inancından nede fiziksel durumundan dolayı küçük görmem ama saldırı olmazsa eğer bir kız şişmansa örneğin kaslı erkekleri sevebilir ancak tuttupta kendi göbeğine bakmadan kendisine sevgili olmayı teklif etmiş erkeğin göbeği ile dalga geçerse orada bi dur derim yani

 

Bak sana katılıyorum ama kilo falan çalışmayla gider spor yaparsın zayıflarsın. Sevmek beğenmek farklı bir konu.. İnsanların birbirlerini sevmesi dışa değil içe bakarak olur...Huyu suyu karakteri davranışları daha önemli...İnsan bir et parçası değil...Benim çevremde fiziği düzgün olup şişman kadınlardan hoşlanan arkadaşlarım var. Üstelik birisi evli, eşi baya bir şişman.Geçen sene step salonuna gitmiş ve diyetle zayıflamış arkadaşım baya bir şikayet ediyordu bu halinde... Mesela ben de endomorf bir vücuda sahibim yemeğide severim. Eşim zayıf bana devamlı şişmansın deyip iğneleme yapıyordu. En sonunda onun sayesinde diyet ve kardiyo yapmaya başladım fiziğim baya bir düzene girdi.Bende memnun kaldım eşiminde gönlünü yapmış oldum

 

orası öyle tabiki uzun süreli ilişkilerde evliliklerde kasın yakışıklılığın yada güzelliğin son sıralarda olması gerekir kişilik karakter huy güzelliği önemli ve belli bir yaşam standartınada sahip olmak lazım ki ilişki uzun sürsün ancak cinsellikte işin içinde olduğundan fiziğin olabildiğince düzgün olması gerekir çünkü kimse kötü fizikli biriyle sevişmek istemez garip fantazileri yoksa tabi

 

Burada aşırı sahiplenme söz konusu.
Erkek arkadaşınızda kendimi gördüm sanki =)
Kendimden örnek verecek olursam. Benim sevgilimi kısıtlamamın sebebi çevresindeki insanlara güvenmediğim ve yaşadığımız şehirde bulunan it kopuk çok olduğundan dolayıdır.
Mesela hiç bir arkadaşına güvenmedim,ve sonucundada ne mal olduklarını kendiside gördü.
Ama onu eve tıkmadım. Boş zamanlarımda hep beraberiz. Çarşıyada beraber gidiyoruz,alışverişede geziyoruz tozuyoruz.
Bundan dolayı benim onu kısıtlamamdan rahatsızlık duymuyor.
Sizde gördüğüm kadarıyla sevgiliniz ,sizi kısıtlayıp size zaman ayırmıyor.
Sizi sadece sex objesi olarak görüyor,size vakit ayırmıyorsa. Yolu verin...

 

yolu verdim zaten 2 3 hafta oluyor gayet iyi ettiğimi düşünüyorum görüş için teşekkürler