ne gerek var senaryoya... bak bizim türk malı dizilere.. kız erkeğe, erkek kıza bakıyor, duygu dolu gözlerle... 45 dakka... çocuk dönüp gidiyor, kız arkasından bakıyor, ağlayarak.. 45 dakka da o.
45 dakka da reklam. al sana 2.5 saatlik film. bak şimdi konsept şu:
saf, temiz,yakışıklı, namuslu, ahlak ve edep sahibi , aynı zamanda tevazu sahibi bir anadolu genci... ki o ben olacağım. spora başlamaya karar verir. ağırlık almak ister bu genç.. binbir zorlukla internete girer, çekmiyordur çünkü interneti... alır ağırlıkları. dambıllar kargoya verilir, kargo şubeye gelir ama bir türlü ulaşmaz.. genç adam, balkondan kargocu yolu gözlemektedir... (bu esnada kamera yakın çekim genç adamın gözlerine odaklanır) telefon üstüne telefon açar ama nafile, gelmiyordur o kargocu. en son arar, küfür eder. ve kargo gelir... takar ve başlar çalışmaya... ama bir de bunun beslenme işi var. yakışıklı genç adam markete gider... tavuklara bakar, tavuklar ona bakar... ekmek banar tavukların olduğu buzdolabı camına.... ve yer... genç adam yokluktan çöpleri karıştırır belki , belki bir yerlerde kemiğinden ayıklanmamış bir parça tavuk bulurum umuduyla...
bir de kız vardır. fakir bir kız... yok, zengin olsun. fabrikatör kızı. genç adama aşıktır, ama zalım baba kızı vermez. "ben göbekli adama kız vermem" der... bizim delikanlı daha bir azimle çalışmaya başlar...
kız delikanlıyı unutur ve tam tamına 48 santim pazuya sahip başka biri ile evlenir... lakin kızın gönlü hala mazideki aşkındadır. bunu bilen kocası, seni bana parayla mı verdiler lan diyerek,Allah yarattı demeden sabah akşam karısını dövmektedir.
....
derken yıllar geçer. genç adamın kolları 75 santim olmuştur. (görsel efekt tekniğinden faydalanacağız)..
filmin adı : dambılım ve ben.
garanti 10 milyon gişe hasılatı var.
Genişletmek için tıkla...