Yumurtaları sarısı ile beraber tüketin !!

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve 007EMRE tarafından 23 Ekim 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 22 üye.
  1. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir

    güzel bir acıklayıcı konu acacam birazdan

    günümüz bozuk beslenme pramidi karbonhidrat agırlıklı beslenmenin zararları genis birsey olcak orda aklınıza takılan herseyi görebilirsiniz

    böyle bölük pörcük tartısmalar bir yere varmıyor
     
    ccmssx bunu beğendi.
  2. ccmssx
    Offline

    ccmssx Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2011
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    94
    Ödül Puanları:
    38
    "Bilimsel olarak çütütebilirsin" demiş heltic.

    Cevap olarak "seninle tartışmıycam" diyorsunuz.

    Genç beyinlerin okuyup öğrenmeye ihtiyacı var...

    Karşıt görüşler olabilir... İnsanlar iki tarafıda okuyacak mantıklı olana kendisi karar verecek.
     
    Son düzenleme: 5 Aralık 2011
    heldic bunu beğendi.
  3. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir

    https://www.bodyforumtr.com/vbforum/y-ksek-karbonhidrat-ag-rl-t45248.html?p=448393#post448393


    konuyu daha acıklayıcı olarak tek baslık altında topladım gunumuz beslenmesi ve zararlarını burdan görebiliriz
     
    ccmssx bunu beğendi.
  4. ccmssx
    Offline

    ccmssx Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2011
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    94
    Ödül Puanları:
    38
    heldic bunu beğendi.
  5. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir

    herkesin kendi secimi fakat

    deli kacık psikiyatrist sorunlu vahsi dogaya bırakılacak bir hayvan olarak bile nitelendirdiler bizleri tek farkımız karbonhidrat bagımlısı olmamız

    güzel bilgiler var aslında daha da uzun da kısa tutmaya calıstım.
     
    ccmssx bunu beğendi.
  6. demir00
    Offline

    demir00 Özel Üye

    Katılım:
    26 Kasım 2009
    Mesajlar:
    1.467
    Beğenileri:
    1.316
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Avukat
    Yer:
    Istanbul
    Her 2 taraf da kendine göre acıklamaya calısmıs konuyu.

    Bu zamana kadar laf ettik, biraz da icraat gorelim. Mumkunse, antrenman-beslenme günlügü acın ve orada yediginiz ictiginizi yapmıs oldugunuz antrenman ve kullandıgınız supplementleri, kazanmıs oldugunuz olcuyu yazın ve fotograflarınız paylasın ki 2 tarafın da performansını gorelim.

    Bu baslık altında yazan bazı arkadasların yazdıgı gunlukler var. Ancak 2 taraf da bu tip ciddi bir uygulamaya giderse, her sey sozde kalmaz ve sonucları daha rahat karsılastırırız.
     
    ZeusS_ ve Danny Boy bunu beğendi.
  7. Danny Boy
    Offline

    Danny Boy Yeni Üye

    Katılım:
    1 Temmuz 2010
    Mesajlar:
    3.251
    Beğenileri:
    8.716
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Medical Laboratory Technician-Public Relations Spe
    Yer:
    İstanbul-Скопје-Београ&#1076
    ben heldıc gıbı beslenen bırıyle her zman hem vucut gelıstırme alanında hem de guc alanında karsılastırılmaya ve yarısmaya hazırım :) hemde vegan olarak
     
    R10, ZeusS_, ercan gürgöze ve diğer 2 kişi bunu beğendi.
  8. ercan gürgöze
    Offline

    ercan gürgöze Üye

    Katılım:
    3 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.027
    Beğenileri:
    1.332
    Ödül Puanları:
    123
    ona ne şüphe ?!...))) t6abi ki...))

    ben de o "ketojen tipte " gibi beslenen "predatorları" leri, bizim gariban "ekmek , nohut,fasulye , pekmez ,sebze ,meyva, günde hayvansal olarak sadece 2 yumurta , 1 kaşık lorla beslenen " müsabıkların " kaldırıp, kaldırıp yere vuracaklarına dair bahse bile girerim...))
     
    ZeusS_ ve Danny Boy bunu beğendi.
  9. ZeusS_
    Offline

    ZeusS_ Yeni Üye

    Katılım:
    10 Ekim 2011
    Mesajlar:
    1.122
    Beğenileri:
    1.892
    Ödül Puanları:
    0
    Aynen bende tamamen ketojenik beslenen (yani şuanda o diyeti yapan değilde, heldic gibi tamamen bu şekilde beslenen) birisiyle özellikle güç konusunda (silkme, koparma, süper sete yatma aklınıza ne geliyorsa) her türlü yarışmaya hazırım!

    Gerçekten bu yazıp çizip link atıp tartışma kısmından bende çok bıktım, özelliklede heldic in tutumlarından dolayı (eleştirmiyorum herkesin bir yaradılışı vardır, ben olduğu gibi kabul ederim herkesi) tartışma ne yazık ki sürekli birbirimizi kırıcı ve eleştirel şekilde geçti. Koca koca adamlarız bu spora yeni başlayan ve bizi okuyan kişiler ne düşünüyordur bizim hakkımızda...

    Şuan zaten yağ yakımı bölümünde kısmen günlü niteliğinde deneyimlerimi anlatan bir başlığım zaten var ama sadece yağ yakım antremanı niteliğinde...
    Günlük bölümünde güzel bir günlük açacağım; beslenme-hipertrofi-yağ yakımı ve kontrolü geniş kapsamlı! Ve orada artık sadece ölçülerim ve resimlerim ile konuşacağım ;)
     
    Danny Boy bunu beğendi.
  10. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir

    bende bu kisilerin

    cölyak gluten hassasiyeti erken yasta kellik metobolik sendrom insülin direnci karaciger sorunları gibi bir sürü hastalıklarla genc yasta bogusacakları konusunda bahse girerim :)

    zaten konumuz güc agırlık olayı degil yan yana olmayan insanlarız bilgisayar karsısından güc gösterisimi yapabilecez :)

    kan testi hormon testleri v.s yaptırıp hangi beslenme türünün daha saglıklı oldugunu ancak kıyaslayabiliriz . Bizim burda ne zamandır tartıstıgımız konu yüksek yag ile beslenmenin yüksek karbonhidrat agırlıklı beslenmeye göre daha saglıklı olması ki aldıgımız protein miktarları yüksek karbonhidrat agırlıklı beslenen kisilere göre aynı

    atıyorum

    yuzde 60 karbonhidrat yuzde 30 protein yuzde 10 yag yerine
    yuzde 60 yag yuzde 30 protein yuzde 10 karbonhidrat tuketiyoruz
     
    Son düzenleme: 6 Aralık 2011
    ccmssx bunu beğendi.
  11. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    çinliler asırlardır pirinç yiyorlar hindistanda inekler kutsal sayılıyor diye kırmızı et tüketimi az değilmi buralardada karbonhidrat ağırlıklı besleniyorlar ne olmuş yani kelmi oldu bunlar kellik genetik yemek içme bir yere kadar ama geninde varsa kurtaramazsın.
     
    Danny Boy bunu beğendi.
  12. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    Cidade de Deus

    kelligin en büyük nedeni metobolik sendrom yani insülin direncidir. kellik genetikse eger dogal yiyeceklerle beslenen kabilelerde kellik görünmezken sehire göcenlerde neden kellik görülüyor

    kelligin nedeni vucud insulinin yüksek olması yani insülin direnci en büyük sebebi bu.

    princi ele alalım

    İlk olarak pirinçte ne gluten var ne de BRA. O yüzden tüm tahılların içinde yenilebilecek en doğrusu pilav. Bunun dışında, Asyalıların temel besinlerinin pirinç, noodle olması aslında bir batılı yanılsaması. Pirinç çok küçük miktarda ve tabağı sıyırmak için kullanılıyor daha çok, ana yemek değil. Fakirlerin daha fazla tükettiği ürün ki fakirlerle halkın kalanı arasında ciddi boy farkı ve sağlık sorunları var. Son yüzyılda artan tüketimle birlikte oralarda da sorunlar ciddi oranda arttı. Bir de unutulmaması gereken, pirinç dışında şeker dahil tüketimlerinin olmaması.


    Ben sorularıma hala cevap alabilmis degilim sizden Siz yazamassanız ben yazacam


    nedir tahıllarda bulunma oranı nedir nasıl hastalıklar yapar vucuda olan etkileri nelerdir ? soru gayet acık
     
    ccmssx bunu beğendi.
  13. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    şehirde kelliğin asıl nedenlerinden biride hava kirliliği havadaki kir saça yapışıyor saç derisi hava alamıyor bu bir neden ve gerisi genetik hangi kabılelerde kellık yok kabılelerde ben saçı gür olan adam görmedim?

    ayrıca kabileleri toplasan kaç mılyon eder ama şehirde dunyanın yrısı şehırde yasıyor neyle neyı kıyaslıyorsun tabıkı şehırdekıler göze daha çok batıyor

    o zararlı saydığın şeyler ne kadar alıyoruz vucuda ? ona kalırsa soluduğumuz havada zararlı nefes almayalımmı?

    sen şekerın zararlarını ıncelerken yararını ıncele eksıklıgınıde ıncele senın beynının şekere ıhtıyacı var düşünemıyorsun beynın yakıcak bırsey bulamıyor:)

    şunu kafana sok sokabılıyorsan eğer bir dene en azından herşeyin fazlası zarar şekere ihtiyacımız var fazlası kşlo yapıyor hastalık yapıyor sen birşeyin zararını araştırırken faydasınıda araştır dene kur hangisi ağır basıyor
     
    Son düzenleme: 6 Aralık 2011
  14. ercan gürgöze
    Offline

    ercan gürgöze Üye

    Katılım:
    3 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.027
    Beğenileri:
    1.332
    Ödül Puanları:
    123
    çinliler asırlardır pirinç yiyorlar hindistanda inekler kutsal sayılıyor diye kırmızı et tüketimi az değilmi buralardada karbonhidrat ağırlıklı besleniyorlar ne olmuş yani kelmi oldu bunlar kellik genetik yemek içme bir yere kadar ama geninde varsa kurtaramazsın.

    -------------

    bu süper olmuş!!...))
     
  15. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    kellik genetik degil genetigin kellik uzerine olan etkisi cok az

    Kirli hava birilerinin sacina yapisip kel olmusken birilerinin sacina yapismiyor mu :) bu teziniz gecersizdir kirli hava herkesin sacina yapisip kel olmaliydilar

    Kizilderili massasi aborjin eskimolarda kellik varmi tokelau adasindaki yerlilerde kellik kalp damar obozite hastaliklari gozukmuyor cunku geleneksel gidalarla besleniyolar

    Ayni adalilar yeni zelandaya goc edip beyaz adamin besinleri ile beslendigi zaman beyaz adam hastaliklari bas gosteriyor

    Princ konusunu yukarda yazdik tahillar icinde en temiz olanidir ve dusuk kesim de princ tuketimi arttikca hastaliklarda artmis
     
    ccmssx bunu beğendi.
  16. SAVAŞ74
    Offline

    SAVAŞ74 Üye

    Katılım:
    20 Eylül 2010
    Mesajlar:
    1.331
    Beğenileri:
    1.287
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    İstanbul
    açık konuşmak gerekirse, ben heldic'in savlarının ne tamamıyla doğru ne de tamamıyla yanlış olduğunu, düşünmüyorum.
    fakat onun dini inancı ya da beyinsel gelişimi ile ilgili bir hakaret olmaması gerektiğini düşünüyorum.
    kişi savunduğu şeyleri kanıtlayabilmeli. karşı taraf kanıtlar sunabilmeli, ancak bu şekilde ikna edebilir. ikna edemezse bile en azında bir bit yeniği oluşturabilir.
    hakaretle bir yere varılmaz.

    şurası kesin ki, şekeri yükselten şey karbonhidrat bakımından yüksek gıdalar.
    şurası da kesin, gilesmik endeks ne kadar sabit durursa o kadar sağlıklı bir hayat sürebiliriz.
    fakat şeker hastalığı dün ortaya çıkmadı.
    ekmek ve tahıl insanlık tarihi kadar eski bir şey.
    enteresan bir şekilde şeker ya da kolesterol yeni çıkmış gibi bir tavır sergileniyor.
    canan karatay dan da aynı şeyi duydum 40 yıl önce kahvaltıda bacon ve yumurta yiyorlardı artık yemiyorlar diyor.
    bu cümle doğru değil. hayır hala yiyorlar. bizzat gördüm. sadece bacon'un yanında artık tahıl gevrekleri de var.
    bunun sebebi de ilaç şirketleri filan değil, bu tam bir komplo teorisi.
    bunun sebebi çok basit bir neden: gevrekler hazırlaması kolay ve pratik de ondan. koy kaseye, dök sütü ya da meyve suyunu, ye, hızlıca evden çık.
    değişen şey, beslenmede artık karbonhidratların artışı değil, değişen şey hızlı ve pratik kahvaltı ediliş şekli.
    dolayısıyla bunun altında ilaç şirketlerini aramak, bir doktora hiç yakışmıyor.
    sırf bu nedenle, arkasında söyledikleri herey doğru bile olsa, insanın inanası gelmiyor.

    tahıl, insanlık tarihi kadar eski.
    tüfek-mikrop-çelik adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
    çok harika bir kitaptır.
    bazı toplulukların neden bu kaar hızlı geliştiğini, bazı milletlerin neden hızla kaldkığını araştırır. afrikanın, güney amerikanın neden görece geir kaldığını anlamaya çalışır. şunu bulur, insanların aslında hepsi aynı zekaya, aynı şeylere sahip, ama coğrafi nedenlernden dolayı bazıları daha hızlı geliştiler. (nedenleri çok güzel bir şekilde kitapta) yoksa, topluluıklar arasında öyle ahım şahım bir zeka farkı yok, afirkadan bir insan ile isveçli birisi aynı zekaya sahipler.
    kitabın, beslenme ile ilgili kısmı, tarihin ilk evrelerinde insanların tahıl üretimiyle gelişmeye başladığını açıklar. tahıl, beyaz ekmek, binlerce yıllık bir kültür. dün ortaya çıkmadı. o halde şeker hastalığı da dün ortaya çıkan bir şey değil.
    sadece tıp geliştikçe ortaya çıkan bir hastalık. tıp geliştikçe insanların neden, hangi sebeplerden öldüğü ortaya çıkmaya başladı.
    sadece 500 yıl evvel ortalama yaşam süresi 50 yıl civarıydı, hatta o kadar bile değildi.
    bugün 70-80 arası gidip geliyor ve her sene daha da uzuyor.

    mesela ben 500 yıl önce yaşasaydım, çoktan ölmüştüm. 500 yıl önce kimsenin bilmediği hastalıkları taşıyorum, (kalp aritmi-boyun fıtığı-retina yırtığı-düzelen miyopi), tam 8 kez artimi atağı yaşadım. kalbim elektroşokla normal sinüs ritmine döndürüldü. şu anda ve eğer hala sağlıklı bir yaşamım varsa, bu tıp sayesindedir. dolayısıyla ilaç şirketlerinin benim gözümde her zaman kredisi vardır.
    sizin de olmalı, zira bugün yakın akrabalarınız, arkadaşlarınız yaşıyorsa bu şirketler sayesindedir. annenizin tansiyon ilacı, babanızın mide ilacı, dedenizin yendiği kanser hep modern tıp sayesindedir.

    inanın insanlar eskiden de kanser oluyordu, hatta muhtemelen eskiden daha fazla kanser oluyordu. çünkü etleri ateşte pişiriyorlardı. isterseniz dünyanın en temiz-organik-doğal yiyeceklerinden yiyin. eğer etinizi ateşte-dumanla pişiriyorsanız mide-bağırsak-kolon kanseri olmanız içten bile değildir. eğer tütün içiyorsanız ki yüzyıllardır içiliyor, kanser olma ihtimaliniz yüksektir. tansiyon hastalığı genetik bir hastalıktır. yemeyle içmeyle sadece hastalığın riskini artırısınız. üstelik yağlı beslenirseniz, risk daha da artar. kiloluysanız risk artar. tansiyon dün ortaya çıkmadı. yüzyıllardır vardı.
    bugün pek çok sıradan hastalık, sadece birkaç yüzyıl evvel dünyanın korktuğu hastalıklardı. çoğunun tedavisi var. geçenler de ufak oğlum çiçek hastalığına yakalndı. eğer 500 yıl evvle yaşasaydı bugün muhtemelen dünyada olmayacaktı. olmadığı gibi çok ciddi bir salgın başlatmış olacaktı. muhtemelen biz ve yakın çevremizdekiler de ölecektik.

    tıp tamamıyla hatasız mı. tabii ki değil. ilaçları leblebi gibi satıyorlar mı, evet.
    bazı doktorlarla meslek ahlakına aykırı ilaç satışları ve anlaşmaları yapıyorlar mı, muhtemelen evet.

    ama bizim araştırmamıza, bilgilenmemize, sağlık beslenmemize ve tıbbı reddetmemize engel mi.
    hayır.
     
    evolution57, heldic ve Danny Boy bunu beğendi.
  17. Cidade de Deus
    Offline

    Cidade de Deus Üye

    Katılım:
    28 Nisan 2010
    Mesajlar:
    3.510
    Beğenileri:
    1.717
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    hava kirliliğide var kimyasal şampuanlar spreyler jöleler vb vb vb.

    aborjinler kızılderililer heralde kuaföre gitmıyorlardı bende hergün fön çektirsem jöle kullansam sağlıksız ürünlerle saç yıkasam saçlarım incelip kırılgan hal alıcak değilmi? eksik protein alımı kansızlık birçok nedeni var ama senin yazdıklarından değil.

    adalılar uzaydanmı geldiler beyaz adam besini ne oluyor meyvemi? tahıl ürünlerimi? sen meyveyede karşısın ama afrikada olsun ekvator bölgeleri olsun çoğunlukla meyve yıyor

    o sıcka havada hergün etmi yesın bu ınsanlar veya yağmı içsin meyvenın ne kadar özelliği var saçtan tut vücut rengine kadar etkiler ayrıca vitaminleri nerden alıcaz ?
     
  18. ccmssx
    Offline

    ccmssx Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2011
    Mesajlar:
    140
    Beğenileri:
    94
    Ödül Puanları:
    38
    Evet heltic dışında bir arkadaş bu soruya yanıt verebilir mi? Merak ettiğimiz bir konu...

    Lektinler, çölyak, fitat nerede bulunur, zararları vs. vs.
     
    heldic bunu beğendi.
  19. ercan gürgöze
    Offline

    ercan gürgöze Üye

    Katılım:
    3 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.027
    Beğenileri:
    1.332
    Ödül Puanları:
    123
    sevgili savaş ,

    tabi ki doğru noktalara değiniyor...ancak ,sorun "kafanın karışık olması "ve bilinen şeyin sadece tek alternatifmiş gibi sunulması olayı farklı ,çehreye itmekte...

    konudan konuya atlanıyor , genelleme yapılıyor, tüm herşey kalıplar halinde aynı kefeye konuyor, "sen onu boşver, şuna cevap versene " , "çölyak ,kellik vb " masaya aniden çıkıyor..

    veya daha "polysakaritlerin "daha ne olduyğunu bilmeden, zincir yapılarını , yapıdaki , kapalı formülşdeki (( n) tabirinin ne olduğunu bilmeden ,burdaki 'n-1 ) su molekülü kayıpları anlamöadan, bunları hemen " mono sakarit veya oligosakaritler" ile aynı kefeye koyup , genel bir değerlendirme yapabiliyor rahatlıkla yurdum insanı (tabi ki yurdum insanı "ekonomist, siyasetci, ve doktordur "mantığıyla...)

    veya " kendi alıntı yaptığı "kepek ekmeği ,beyaz ekmek , tam buğday ekmek arasında doktorların yaptığı değerlendirmeler sonucunda yazıda farklar vardır,çok fazla değilidr yanıtları " mevcutken ,sanki ortada fark yokmuş gibi değerlendirme yapabiliyor, ordan "kelliğe vb" atlayabiliyor...((

    oysa, bırakın "zincir yapılarını ,enerji ,sistemlerini vb bilmeyi sadece ,bir kimyasal reaksiyonda (bırakın organik ,biokimyasal reaksiyonları) bir reaksiyonun hızını şiddetini aşağıdaki şartların tetiklediğini çok iyi bilir bir lise -1 talebesi:

    -malzemelerim miktarı
    -malzemelerin konsantrasyonu,derişimi
    -ısı,basınç
    -etkileşim yüzeyleri büyüklüğü (ki x-malzemesi ne kadar çok miktarda tepkimeye girerse , o kadar hızlı reaksiyon olacağı)
    (örneğin kepekli ekmekte ,kepek nişasata konsantrasyonunu düşürdüğünden ,100 gr k.ekmeği içinde daha az nişasta taneleri tepkime yüzeyi oluşturacak ve vücut tarafından tabi ki daha fazla absorbsiyon ,söz konusu olacaktır...)

    bunun gibi daha nice husus..

    herşeyden önce konu beslenme olunca tabi ki bir sürü faktör ön planda:

    **bir eskimoyu tabi ki tahılla besleyemezsiniz...veya , tamamen "tahıl vb "ile beslenen g.doğulu birini "karides ,balık vb" ile besleyemeyeceğiniz gibi...

    **bu konuda türlü parametreler mevcut...bölgeler, kan grupları , yaşam şekli ( bedensel faaliyet) vb vb

    bu nedenle kalkıp "genelleme yapıldığı "taktirde ,ordan burdan alınan alıntılar kala dahi alınamaz...

    **pigmelerle yapılan deney sonuçlarının aynısını , abd lilerde veya eskimolarda alamazsınız..

    yani genelleme yapamazsınız ...))
     
  20. heldic
    Offline

    heldic forum Kurdu

    Katılım:
    23 Mayıs 2010
    Mesajlar:
    1.606
    Beğenileri:
    1.118
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    izmir
    evet cevap verelim


    sıcakta et yemenin ne gibi bir zararı olabilir gecirilen kalp krizlerinin yuzde 75 i karbonhidrat agırlıklı beslenmeden sonra yuzde 25 i yag agırlıklı beslenmeden sonra meydana gelmis.

    sampuan havakirliligi v.s gosteremeyiz cunku toplumda cogu kisi aynı havaya ve aynı sampuanı kullanıyor icerikleri nerdeyse aynı fön falam sacın ölü kısmı ile alakalı bu dedigin saclarını cok kestiriyolar mantıgına geliyor ve gecersiz.



    Aslında konularda anlam karmasası kafa karısıklıgı v.s yok tartısmamızın basından sonuna kadar ki asıl ana konu su kabul edilmek istenmeyen

    Karbonhidrat agırlıklı beslenme vucudda insulin direncine yol acar. Bu sizde yapmamıs olabilir ama yapmayacagının garantisi yok bos bardak yavas yavas dolacaktır.

    insulin direnci metobolik sendrom obozite kanser tip 2 diabet v.s bir suru hastalıgın belirtisidir ve insulin direnciniz varsa eger tüm bu hastalıklara yakalanma riskiniz kat kat artar.

    bu eskimo icinde Turk insani icinde abd icinde gecerliki tip 2 diabet hastalıgının yıl yıl artısını kanser vakalarının obozitenin artısını baska seylere baglamak yerine metobolik sendrom a bunun nedeni olarak da insülinin vucud tarafından fazla salgılanmasına baglayabiliriz.


    Ercan burası doktor forumu degil herkesin anlayabilecegi dilden yaz 3 5 terim yazıp kendine gizemli hava vermeye calısıyorsan bosa ugrasma biliyorsan birseyler ekle aynı cerceve etrafında dönüp duruyorsun ama bilimsel 1 calısma yok sadece varsayım

    ben size dogal beslenen toplumların beyaz adam yiyecekleri ile tanıstıktan sonra ki resimlerini gosterdim vucud bu beyaz adam yiyeceklerini istemiyor cunku genlerimiz buna alısık degil.


    vitamin olarak da hangi vitaminin eksik kaldıgını dusunuyorsanız bakın ki sizden fazla almısızdır. bizim 1 gunde yedigimiz yesilligi 1 haftada yiyormusunuz acaba ?

    birde kepek ekmegindeki nisasta oranı tabiki beyaz ekmege göre daha azdır cünkü kepek beyaz unu seyreklestirir atıyorum yuzde 20 kepek eklerseniz beyaz un yuzde 20 azalır bu cok basit birsey fakat

    kepek ekmege sonradan eklenmistir ekmegin kendi kepegi degildir. yani aslında yediginiz 80gram un 20 gram kepekdir. bizim burda savundugumuzda eger illaha yenecekse tam bugday ekmegi olmasıydı. cunku tamamen kendi unun ruseyni kepegi beraberdir.

    ve suda var 20gram lık kepek icin neden yanında yedigimiz et türü proteinlerin icinde olan demir ve cinko nun emilimini engelletelim ?

    kepegin icinde olan fitat demir ve cinkonun emilimini azaltmıyor mu ? Bunu benmi uyduruyorum neden evet kepek demir ve cinkonun emilimini azaltır demek zor geliyor

    demir ve cinko eksikligi sizde olmayabilir ama olabilen kisiler vardır elbette. Turkiye de kırmızı eti bu kadar az insan bulabiliyorken onlara birde etin yanında cvitamini almaları gerekirken özellikle yesillik yemeliler ki emilim artsın oturup bu insanlara yanlıs yapıyorsun kepek ekmegi ye demek ?

    Hangi cehalete bilgisizlige sıgar ?
     
    Son düzenleme: 6 Aralık 2011
    ccmssx bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş