Işte omuz genişletme % 100 işe yariyor

arkadaşım ozaman altın oranın insan vücudunda ilk bulunma yeri olan parmak boğumlarına bakarmısın her insan bu birebir tutuyormu?
ya da fi sayısı ile ilgili bilgisi olmayanların anlayacağı şekilde yazarsak her insanın aynı boyda aynı genişlikte omuzunun olmamasının sebebi nedir? onu da geçtim voleybolcuların genelde bir kolları daha uzun olur ve kollarını açtığında boyunu vermez bu nedir sence?

10 yıllık eğitim hayatımdan çıkardığım sonuç: istediğin bölüme(cerrahpaşa tıp) a girecek kadar çalış, bil ama kesinlikle okuduklarını gerçek hayat ile bağdaştırma

Aslında bu altın oran olayına bende karşı çıkıcaktım ama, üzerine çok yorum atılmış diye bir şey demedim :) Bu insanın kolları ile boyunun aynı olduğunu ilk sınıfta bir arkadaş söylediğinde herkes çok şaşırdı baştan inanmadı ve baştan bir iki kişi, sonra sınıftan en az 20-30 kişi bunu denedi ve gerçek olduğunu gördü.. sonra ben eve geldiğimde aynı şeyi abime söyledim, bana direk saçmalama dedi. Sonra işin ucuna iddada koyunca kabul etti ve denedik. birde ne göriyim, abimin kollarının uzunluğu boyununkinden 15cm fazla çıktı :eek::eek: bu sefer ben biraz durumu toparlamak için zar zor annemide ikna edip onun üzerinde de denemek istedim. anneminde boyu 5cm uzun çıktı hyper_hyper_ Bilmiyorum. Ya bizim ailede bir sorun var, yada bu işte bir sorun var :)

adam ölene kadar böyle yap demiyorki eşitlenene kadar yap
overtraning e gelince adam sana birine 3 set birine 3000 set yap da demiyor, sağ koluna yaptığın hareketleri 3 setten solunkini 4 setten yapabilirsin, yani bir omzunun antrenman rutinini ABARTMADAN artırırsın diğerini de ABARTMADAN azaltırsın, herşeyin azı yarar çoğu zarar

Bu konuda size katılıyorum. Abartılmadığı sürece bu şekilde eşitlik yakalanabiliceğini düşünüyorum. Ama bir tarafı fazla çalıştırarak değil, gelişmiş tarafı normal programdan bir set az çalıştırarak, olursa sorun olucağını sanmıyorum..
 
Son düzenleme:
Kötü çocuq
Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış:
Kimi zaman bir kişi öyle delice bir iş yapar ki birçok akıllı kimseler bir araya gelerekdüşünür, çalışırlar da durumu düzeltemezler. (Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü)

Bunu nasıl hakaret olarak anladın? Birisi burda ortaya Omuz kemiklerini genişletiyorum diye birşey atmış, belli bir yaştan sonra kemik gelişiminin mümkün olmadığını hepimiz bildiğimiz halde hala tartışılıyor bu konu.

Öğrendiklerimizi gerçek hayatla bağdaştırmasaydık ilerleme olmazdı.Bilim=Gerçek hayat.Sürtünme katsayısı teorikte kalsaydı arabaların tekerlek sistemleri gelişmezdi.Fi sabiti doğada birçok yerde mevcut ama insanlar da mevcut olmamasının daha doğrusu bazen mevcut olmasının sebebi evrimsel süreçtir.Voleybolcuların bir elinin daha uzun olması onn kendi doğasını bozucu yönde hareket etmesinden(antremanlarından vs) kaynaklanır.Kullanılan organ gelişir.Diğer organlar körelir.Bunun olması yani evrimsel sürecin olması gerçek hayatla bilimin ters olduğunu açıklamaz.Neyse uzatmıyalım burası bilim forumu değil çoğu kişi bizi dinlemek zorunda değil zaten.

Voleybolcuların kollarının uzun olmasınıda evrime bağladın çok enterasan, Burası bilim forumu değil demişsin ama inan bilim forumu olsa çok dalga geçilirdi. Yani senin dediğin şeye göre bir voleybolcunun çocuklarınında bir kolu ötekisinden daha uzun olacaktır?
 
Kötü çocuq
Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış:
Kimi zaman bir kişi öyle delice bir iş yapar ki birçok akıllı kimseler bir araya gelerekdüşünür, çalışırlar da durumu düzeltemezler. (Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü)

Bunu nasıl hakaret olarak anladın? Birisi burda ortaya Omuz kemiklerini genişletiyorum diye birşey atmış, belli bir yaştan sonra kemik gelişiminin mümkün olmadığını hepimiz bildiğimiz halde hala tartışılıyor bu konu.



Voleybolcuların kollarının uzun olmasınıda evrime bağladın çok enterasan, Burası bilim forumu değil demişsin ama inan bilim forumu olsa çok dalga geçilirdi. Yani senin dediğin şeye göre bir voleybolcunun çocuklarınında bir kolu ötekisinden daha uzun olacaktır?

Konuyu uzatmıyalım tartışmıyalım dedim neyse biraz bahsedeyim.Şimdi yüzyüze olmadığımız için yazılarımız yanlış anlaşılıyor sanırım.Dikkat edersen kullanılan uzuvlar gelişir kullanılmayanlar körelir prensibinden bahsettim.İlerki döllere aktarılır diye birşey söylemedim.Kas çalışanın kasının gelişmesi gibi.Bilek güreşi yapan kişinin kollarının gelişmesi gibi.Barfikste asılı kalanın boyunun uzun görünmesi gibi.gibi.gibi gibi gibi bir sürü gibi.Ben evrim konusunu voleybolculara bağlamadım,evrim konusunu;insanlar fi sabitine uymuyabilir çünkü kainat sürekli entropi içerisindedir demeye getirdim.Kainat termodinamiğin 2.prensibine göre sürekli düzensizleşir.Atomlar kararlı olmak için bağ yaparlar,düzensizleşmek için.Tek başına bir atom fi ye uyarken çoklu ortamda uyum olmuyabilir demeye getirdim.Üstelik ben bunu bir teori,bir doğru olarak size sunmadım,hatta ilk msj ımda "Hatta şöyle ütopik bir yorum yapayım tabiki sadece bana ait doğruluğunu sorgulamıyorum" dedim,kendim doğruluğunu sorgulamadım,sadece bir fikir attım ortaya,bu kadar basit.AAA BAK bu doğru demedim.Üstelik delice dediğin fikre hiç bir antrönörden açıklama gelmiyor,bilgili kişilerden SCHWARZXXL bile bu konuya delice fikir olarak bakmıyor.Deyimin atasözünün anlamını vs sorgulamıyorum,senin gerçek anlamda mı yoksa insanları kıracak manada mı söylediğini bilemem o yüzden uyardım,yanlış anlaşılabilir diye.Konuyu burada kapıyalım çünkü bu konu fi sabiti tartışması için açılmış değil.Daha öncede dedim sırf konuda fi sabiti tartışması çıkmasın diye ilk msj ımda kendimin bile bunu sorgulamadığımı bir fikir olarak ortaya attığımı belirttim.Ama illa tartışacaksak Pm ile bunu yapalım burası bunun yeri değil.
 
arkadaşlar saygısızca yorum yazanların seviyesine inmek niyetinde değilim bu arada ben bu forumdaki bi hocadan duydum tek elle yana açış hareketinin omuz simetrisini düzelttiğini kendimde denedim işe yarıyor , inanın bana buraya yazdıım herşeyi ben denedim kimseyi yanlış yollara sürükleme niyetinde değilim ayrıca flexor hocadanda buraya yorum yapmasını istedim yinede yorumlarınız için teşekkürler
 
Konuyu uzatmıyalım tartışmıyalım dedim neyse biraz bahsedeyim.Şimdi yüzyüze olmadığımız için yazılarımız yanlış anlaşılıyor sanırım.Dikkat edersen kullanılan uzuvlar gelişir kullanılmayanlar körelir prensibinden bahsettim.İlerki döllere aktarılır diye birşey söylemedim.Kas çalışanın kasının gelişmesi gibi.Bilek güreşi yapan kişinin kollarının gelişmesi gibi.Barfikste asılı kalanın boyunun uzun görünmesi gibi.gibi.gibi gibi gibi bir sürü gibi.Ben evrim konusunu voleybolculara bağlamadım,evrim konusunu;insanlar fi sabitine uymuyabilir çünkü kainat sürekli entropi içerisindedir demeye getirdim.Kainat termodinamiğin 2.prensibine göre sürekli düzensizleşir.Atomlar kararlı olmak için bağ yaparlar,düzensizleşmek için.Tek başına bir atom fi ye uyarken çoklu ortamda uyum olmuyabilir demeye getirdim.Üstelik ben bunu bir teori,bir doğru olarak size sunmadım,hatta ilk msj ımda "Hatta şöyle ütopik bir yorum yapayım tabiki sadece bana ait doğruluğunu sorgulamıyorum" dedim,kendim doğruluğunu sorgulamadım,sadece bir fikir attım ortaya,bu kadar basit.AAA BAK bu doğru demedim.Üstelik delice dediğin fikre hiç bir antrönörden açıklama gelmiyor,bilgili kişilerden SCHWARZXXL bile bu konuya delice fikir olarak bakmıyor.Deyimin atasözünün anlamını vs sorgulamıyorum,senin gerçek anlamda mı yoksa insanları kıracak manada mı söylediğini bilemem o yüzden uyardım,yanlış anlaşılabilir diye.Konuyu burada kapıyalım çünkü bu konu fi sabiti tartışması için açılmış değil.Daha öncede dedim sırf konuda fi sabiti tartışması çıkmasın diye ilk msj ımda kendimin bile bunu sorgulamadığımı bir fikir olarak ortaya attığımı belirttim.Ama illa tartışacaksak Pm ile bunu yapalım burası bunun yeri değil.


Daha nasıl saçmalanabilir derken birde bu geldi ustune, tamam evren duzensizleşme eğilimindedir, entropisi sonsuz entalpiside sıfıra gitme eğilimindedir. Ama söylediğin şeyle ne alakası var gerçekten çözebilmiş değilim.

Bu özellik ilerki döllere aktarılır diye birşey söylemedim demişsin. Evrim özelliklerin kalıtsal olarak değişmesi. Sen voleybolcuların kollarının uzamasını evrime bağlıyorsan dolaylı yoldan bunu anlatmış oluyorsun, ya da ne söylediğini bilmiyorsun.
 
"Fi sabiti doğada birçok yerde mevcut ama insanlar da mevcut olmamasının daha doğrusu bazen mevcut olmasının sebebi evrimsel süreçtir."Demişim bunu şu anlamda dedim.Fi sabiti insanlarda bazen şaşar çünkü dölden döle evrimsel süreçten kaynaklanan(yüz yıllarca yıl değişim) değişimler vardır ve uzuvlar değişir boyutlarında değişmeler dölden döle değişiklik gösterebilir.Yani evrimsel süreçten tek kastım buydu.Sonra Altaylar voleybolcular konusunda örnek vermiş bende o örneğe bağlı olarak dedim ki:Kullanılan uzuvlar gelişir ama bunu söylerken ise evrimsel sürece bağlamadım,yani yazının başı sonu aynı değil,dediğim gibi yüzyüze olmadığımız için yanlış anlaşılıyor.Oradaki cümlemden kastım voleybolcular belli yaşlardan itibaren o kollarını geliştirdikleri için oran bozuluyor ama bu fi sabitinin yanlış olduğunu göstermez demek istedim,yani evrimden bağımsız bir yorum yaptım.Şimdi ilk başta da bahsettim;sadece tebessüm uyandıracak birşeyden bahsetmek istedim ve fi sabitiyle insan arasında bağıntı kurdum,bunu kesin doğru olarak size sunmadım.A bakın bu doğru demedim,ütopik birşey olarak o anda belki saçma belki doğru bir yorum geldi.Yani bunu böyle ateşli tartışmak bile çok komik.Ayrıca Sen senin muhattabın olmadığım,altaylara cvb verdiğim halde saşma maçma diyip konuyu tartışmaya çevirmek ve için beni kışkırtıyorsun.Anlamıyorum zaten ütopik ve saçma olabileceğini söyledim.Saçmalıyorsun vs demek ne kadar mantıklı?Ama sırf yanlış anladığın için saçmalıyorsun dediğin için burada açıklama yapıyorum.Yoksa doğru anlasaydında saçmalama diyip tahrik etseydin cvb vermezdim çünkü saçma olabilir,sadece ufak bir tebessüm uyandırsın diye söyledim anladın mı?"Entropisi sonsuz entalpiside sıfıra gitme eğilimindedir.Ama söylediğin şeyle ne alakası var gerçekten çözebilmiş değilim."Bunada cvb verelim bakalım.Şimdi evrenin entropisi düzensizdir diyip bunun ne alakası var dersen yanlış konuşmuş olursun(saçmalarsın demiyorum dikkat et,sende üslubunu bozup elimi ayağımı titretme bir daha lütfen).Çünkü bir araba çölde 1000 yıl kalırsa tozlanır bozulur çalışmaz.Düzensizleşir yani.Peki biri çıkıp bu araba çalışmak için dizayn edilmiş çalışmıyor diyebilir mi?Yani bu insan fi ye uyuyor ama evrimsel süreçte düzensizleşmiş,değişmiş şimdi fi ye uymuyor o zaman fi yanlış diyebilir mi?DİYEMEZ.Ayrıca entropi ile evrim arasında ne gibi ilişki var hemen alıntıyla cvb vereyim sana,antievrim bir cvb ama olsun.O zaman anlarsın entropi ile evrim arasında bağlantı var mı yokmu?(tekrar söylüyorum tüm yazım evrim üzerineyken voleybol örneği evrim örneği değildi)
Evrim Teorisi Ve Entropi Yasası


evrim-teorisi-ve-entropi-yasasi_591x270.jpg

Termodinamiğin İkinci Kanunu ya da diğer adıyla Entropi Kanunu, doğruluğu teorik ve deneysel olarak kesin biçimde kanıtlanmış bir kanundur...
Fiziğin en temel kanunlarından biri olan "Termodinamiğin İkinci Kanunu", evrende kendi haline, doğal şartlara bırakılan tüm sistemlerin, zamanla doğru orantılı olarak düzensizliğe, dağınıklığa ve bozulmaya doğru gideceğini söyler. Canlı, cansız bütün herşey zaman içinde aşınır, bozulur, çürür, parçalanır ve dağılır. Bu, er ya da geç her varlığın karşılaşacağı mutlak sondur ve söz konusu kanuna göre bu kaçınılmaz sürecin geri dönüşü yoktur.

Bu gerçek hepimizin yaşamları sırasında da yakından gözlemlediği bir durumdur. Örneğin bir arabayı çöle götürüp bırakır ve aylar sonra durumunu kontrol ederseniz, elbette ki onun eskisinden daha gelişmiş, daha bakımlı bir hale gelmesini bekleyemezsiniz. Aksine lastiklerinin patlamış, camlarının kırılmış, kaportasının paslanmış, motorunun çürümüş olduğunu görürsünüz. Aynı kaçınılmaz süreç canlı varlıklar için çok daha hızlı işler.

İşte Termodinamiğin İkinci Kanunu, bu doğal sürecin fiziksel denklem ve hesaplamalarla ifade ediliş biçimidir.

Bu ünlü fizik kanunu, "Entropi Kanunu" olarak da adlandırılır. Entropi, fizikte bir sistemin içerdiği düzensizliğin ölçüsüdür. Bir sistemin düzenli, organize ve planlı bir yapıdan düzensiz, dağınık ve plansız bir hale geçmesi o sistemin entropisini artırır. Bir sistemdeki düzensizlik ne kadar fazlaysa, o sistemin entropisi de o kadar yüksek demektir. Entropi Kanunu, tüm evrenin geri dönüşü olmayan bir şekilde sürekli daha düzensiz, plansız ve dağınık bir yapıya doğru ilerlediğini ortaya koymuştur.

Termodinamiğin İkinci Kanunu ya da diğer adıyla Entropi Kanunu, doğruluğu teorik ve deneysel olarak kesin biçimde kanıtlanmış bir kanundur. Öyle ki, yüzyılımızın en büyük bilim adamı kabul edilen Albert Einstein, bu kanunu "bütün bilimlerin birinci kanunu" olarak tanımlamıştır:

Entropi Kanunu, tarihin bundan sonraki ikinci devresinde, hükmedici düzen şeklinde kendini gösterecektir. Albert Einstein, bu kanunun bütün bilimlerin birinci kanunu olduğunu söylemiştir; Sir Arthur Eddington ondan, bütün evrenin en üstün metafizik kanunu olarak bahseder.363

Evrim teorisi ise, bütün evreni kapsayan bu temel fizik kanununu bütünüyle göz ardı ederek ortaya atılmış bir iddiadır. Evrim teorisi bu kanunla temelinden çelişen tam tersi bir mekanizma öne sürer. Evrim teorisine göre, dağınık, düzensiz, cansız atomlar ve moleküller, zamanla kendi kendilerine tesadüflerle biraraya gelerek düzenli ve planlı proteinleri, DNA, RNA gibi son derece kompleks moleküler yapıları, ardından da çok daha ileri düzenlere, organizasyonlara ve tasarımlara sahip milyonlarca canlı türünü ortaya çıkarmışlardı. Evrime göre, her aşamada daha planlı, daha düzenli, daha kompleks ve daha organize bir yapıya doğru ilerleyen bu hayali süreç, Entropi Kanunu'nun ortaya koyduğu gerçeklere bütünüyle aykırıdır. Bu nedenle evrim gibi bir sürecin, en başından en sonuna kadar varsayılan hiçbir aşamasının gerçekleşmesi mümkün değildir. Evrimci bilim adamları da bu açık çelişkinin farkındadırlar. J. H. Rush şöyle der:

Evrimin kompleks süreci içinde yaşam, Termodinamiğin İkinci Kanunu'nda belirtilen eğilimle belirgin bir çelişki oluşturur. (J. H. Rush, The Dawn of Life, New York: Signet, 1962, s. 35.)

Evrimci bilim adamı Roger Lewin de Science'daki bir makalesinde evrimin termodinamik açmazını şöyle dile getirmektedir:

Biyologların karşılaştıkları problem, evrimin Termodinamiğin İkinci Kanunu'yla olan açık çelişkisidir. Sistemler zamanla daha düzensiz yapılara doğru bozulmalıdırlar. (Roger Lewin, "A Downward Slope to Greater Diversity", Science, cilt 217, 24 Eylül 1982, s. 1239.)

Kendisi de evrim teorisinin savunucularından olan George Stavropoulos, canlılığın kendiliğinden oluşmasının termodinamik açıdan imkansızlığını ve fotosentez gibi kompleks canlı mekanizmaların kökenini doğa kanunlarıyla açıklamanın mümkün olmadığını, ünlü bilimsel yayın American Scientist'te şu ifadelerle kabul etmektedir:

Normal şartlarda, Termodinamiğin İkinci Kanunu doğrultusunda, hiçbir kompleks organik molekül hiçbir zaman kendi kendine oluşamaz, tersine parçalanır. Gerçekte, bir şey ne kadar kompleks olursa o kadar kararsızdır ve kesin olarak eninde sonunda parçalanır, dağılır. Fotosentez, bütün yaşamsal süreçler ve yaşamın kendisi, karmaşık veya kasıtlı olarak karmaşıklaştırılmış açıklamalara rağmen, halen termodinamik ya da bir başka kesin bilim dalı vasıtasıyla anlaşılamamıştır. (George P. Stavropoulos, "The Frontiers and Limits of Science", American Scientist, cilt 65, Kasım-Aralık 1977, s. 674.)

Görüldüğü gibi, evrim iddiası bütünüyle fizik yasalarına aykırı olarak ortaya atılmış bir iddiadır. Termodinamiğin İkinci Kanunu, evrim teorisi karşısına bilimsel ve mantıksal açıdan aşılması imkansız bir fiziksel engel oluşturmaktadır. Bu engeli aşacak hiçbir bilimsel ve tutarlı açıklama getiremeyen evrimciler ise, bu sorunu ancak hayal güçlerinde aşabilmektedirler. Örneğin Jeremy Rifkin, evrimin, bu fizik kanununu sihirli bir güçle aştığına inandığını belirtmektedir:

Entropi Kanunu, evrimin bu gezegendeki yaşam için mevcut olan tüm enerjiyi dağıtacağını söyler. Bizim evrim anlayışımız ise bunun tam tersidir. Biz evrimin sihirli bir şekilde yeryüzünde daha büyük bir değer ve düzen artışı sağladığına inanıyoruz. (Jeremy Rifkin, Entropy: A New World View, s. 55.)

Bu sözler evrimin bilimsel bir tezden daha çok dogmatik bir inanç biçimi olduğunu ifade etmektedir.
Böyle bir konuda ve böyle bir forumda gelip entropiyi tartıştığımada inanmıyorum.Son olarak hakaret etmedim,birşey söylemedim yani seni yazdığım msj a cvb yazmanı sağlıyacak bir kışkırtmada bulunmadım,bu konuya artık yazmayalım,çok iyi fizik,evrim biliyorsan pm at orada görüşelim.Bilimsel yazı bile koydurttun sırf kendimi doğru ifade edebileyim diye ne diyeyim sana.Hadi saygılarla sende saygı duyuyorsan(foruma) artık konuyu açan kişinin konusunu kirletmemeye özen gösterirsin.SOn olarak tutupta senin söylediklerinle metnin ne alakası var deme.Entropi ile evrim alakasızdır dediğin için böyle bir yazı koydum.Ben ise entropiyle evrimin negatip yönde olduğunu pozitif yönde olanın ise yaratıcı iradesiyle olduğunu savunan bir görüş içerisindeyim.
 
Off şu saçma sapan tartışmalardan birinin içine girdiğime inanamiyorum okurken tiksindiğim şeylerden birini ben yaptığım için öteki üylerden özür dilerim. Kötü cocuq sen kazandın, bu kadarını gerçekten beklemiyordum. Ben ne ilgisi var derken senin söylediğin saçmalıkla ne alakası var demek istedim. Evrimle entropinin arasındaki ilişkiyi sormadım. Ayrıca birisinde değişiklikleri evrim sürecine bağlarken, bu yazında da evrim karşıtı bir alıntı yapabiliyorsun. Amacını anlayabilmiş değilim gercekten.
 
Evet kapatalım teşekkür ederim,kırdıysam özür dilerim.Benimde seninde yanlış anladığın şeyler olduğu muhakkak o yüzden tartışmayı uzatmamak en iyisi.
 
Bence arkadaşın bahsettiği hareketler duruş ve postür bozukluğundan kaynaklanan sorunlar için idealdir.

Katılmadığım nokta ise omuz genişliğinin arttığı.. 2. hareket haricinde diğerleri omuzu çalıştırmıyor. 2. harekette arka omuzu kısmen çalıştırır.

Sonuçta; arkadaşta meydana gelen omuz genişliğindeki artış, onun diğer omuz ve v.g. idmanlarının tümüyle alakalıdır diye düşünüyorum. Fakat bahsettiğim gibi bu egzersizler normal duruşta kişinin omuz genişliğindeki görüntüsüne (postür ve duruş bozukluğu yaşayan kişi için geçerli) hacimde artış olmamasına rağmen büyük fark katar.

Bozuk postür ya da duruş nasıl anlaşılır?
-Omuzların öne doğru gelmiş,yuvarlanmışsa...
-Başın önde yürüyorsan (kapıdan girdiğnde göğsünden önce başın geçiyorsa..)
Muhtemelen duruşunuz ve postürünüz bozuktur. Uzun ve ince yapılı kişilerde bu durum daha kolay şekillenir ve daha sık görülür.
 
Wrestler' a son yazdığı mesaj için teşekkür kendi adıma teşekkür ederim. Ben de bunun üzerine bir soru daha yöneltmek istiyorum. Ben yaklaşık 5 aydır BB ile ilgileniyorum ve sözkonusu postür sorunu bir miktar bende de mevcut. Şu an hocamın yazdığı ve uyguladığım programda bildiğim kadarıyla postür ü etkileyecek bir hareket yok, bu tür hareketler BB nin hangi evresinde uygulanmalı, en azından benim durumumdaki kişiler için?

Bir de şu altın oran hakkında son birşey söylemek istiyorum, olay bence oldukça mantıklı, oran sayısı muhtemelen ortalama ile elde edilmiş olmalı ama bence tek başına birşey ifade etmiyor başka bir katsayı da olmalı. Örneğin ya da atıyorum; bir insanın omuzlarının kol açıklığına oranı altın oranın 1.15 inden fazla olamaz gibi. Ayrıca da ben uzun yıllar voleybol oynadım smaçör olarak ve solum sıfıra yakındır yani hep sağ kolum çalıştı doğal olarak , kol açıklığım boyumla tam olarak aynı, şimdi ölçtüm mezuromla iki kolum da aynı (+-1cm), biri 10 cm uzun da olsaydı, çocuklarımın ki kesinlikle aynı boy olacaktı, yani benimki gibi olmayacaktır. Ben şimdi 10 yıl ağırlık çalışıcam, çocuklar da Arnold gibi mi olsun? Aynı durum.
 
Sağın sola göre gelişimini,bir resime bakarak karar veremezsin.Tek ayağı geride poz vermiş olabilir,poz açısı,poz duruşu,farklı ışık açısı yüzünden bazı yerler az gelişmiş görülebilir.


Kötü çocuq...bilgi için teşekürler bu arada biraz tartışma olmuş geç kaldım ama neyse...:(şimdi aslında ben tek bir resim ile nitelendirmedim sorunumu ben kendim çektiğim resmimde gördüm bir tarafımın diğere tarafıma göre daha gelişmiş göründüğünü...ilk başta salonda hocaya sormuştum ancak net bişey söylmemişti bana ve zamanla bakarız eğer düzelmezse ona göre program çıkartırız demişti...ben yinede birde burdaki arkadaşlardan bilgi alayım diye sordum...neyse biraz daha bekleyip (çalışıp)görelim umarım orantılı hale gelir...
 
Postür bozukluğunda dıştakilerden daha çok içteki kasların önemi büyük.

İkinci bir konu da zıt kas gurupları arasındaki güç dengesindeki bozukluk. Örnek vermek gerekirse: sürekli çalıştırılan göğüs ve ön omuza karşılık sırtı az çalıştırmak gibi...
Bu denge sağlanmadığı zaman uzun vadede postürde bozukluk meydana gelebilir.

Postür ve duruştaki bozukluğu önlemedeki en önemli faktör ise günlük yaşamdaki duruşumuz,oturuşumuz vs. Dik,omuzlarımız geride,karnımız hafif kasılı,başımız dik durmaya dikkat etmemiz gerekir.

Eklemek istediğim birşey daha var; postür bozukluğu sadece üst bölümde olmayabilir. Alt bölümde kalçamızda (leğen kemiğinde) da bir duruş bozukluğu şekillenmiş olabilir. Buradaki problemde basitçe kalça,kalça bükücüler,hamstring ve quadriceps vb. kasların güçlerindeki dengesizliklerden kaynaklanır.

Esasında ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gereken bir konu. Duruş bozuksa ne kadar hacim olursa olsun estetik olmaz. Bu gibi durumlarda normal v.g antrenmanlarındaki egzersizlerden ve metodlardan biraz daha farklı çalışmak gerekebilir. Fakat ben dilim döndükçe, kabaca kişilerin aklında bir ampul yakması için yazmak istedim.
 
kanatların latların acılmadıgı sürece omuzların genişlemez !!

kesinlikle katılıyorum. omuzları geniş gösteren kanatlar aslında. omuz başları sadece görüntüde göze hoş ama vücudun genel profilinde omuzları geiş gösteren tamamen kanatlar. tabii üstüne iyi omuz çalışması ile hacimli omuzlar oluşması muhtemeldi.hareketlerde gösterilen eğik bench e yatarak mideye dumbell çekme yerine aynen eğik benchte yana açış yapmak daha yararlı olacaktır ben faydasını çok gördüm.omuz başlarının büyük gözükmesinde etkili. ama öncelik sağlam sırt. cunku ucgenı cıkaran kanatlar.
 
evet arkadaşlar ben sopayla bir çok zor omuz hareketi yapıyorum sonra sırt ve kanat antrenmanlarını her bölge için yapıyorum ve bunlarıda aksatmadan yapıyorum , hepsi bir bütündür
 
yaw bnm de omuz sorunum var 177 boy 60 kiloyum zayıfım omuzlarımda dar......amacım omuz yapmak kiloyu oyle veya boyle alırım zaten 17 yaşındayım bu yaştan sora kemikte genişleme olurmu cvplarsanız sevinirim
 
böyle bi omuz kombinasyonu hiç görmedim ..ördüğüm tüm hareketler omuz antremanı içine serpiştirilen bazı hareketler ilk hareket trapez için verilir diğer hareket tamamen sırta vuran bi hareket ..bir diğeri göğüs antremanında yapılan dumbell yana açış..enteresan bence
 
vücut bir bütündür sırtın ve göğüsleri genişlememişse omuzdan genişlemesini beklemek aptallık olur , yani sırt ve göğüs küçük omuzlar geniş koltuk altları boşmu olacak , hepsi bir bütün zaten ben konuda tüm hareketler yapılmalı bunlar ekstradan yapılmalı yakında foto da koyacağım gelişimi görmeniz için
 
ben size omuz ve sırt egzersizlerini devam ettirmenizi zaten yazıda soyledim bunlarıda yaparsanız genişleyecektir omuzlarınız ve birde batfix çekerek kanatlarınızıda geliştirirseniz daha etkili olacaktır, yorumlarınız için teşekkürler

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 13:28 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 13:26 ----------

ben omuz ve sırt antrenmanlarını fazla ağırlıklarla olmasada yapıyorum ve bu germe egzersizlerinide hiç aksatmadan yapıyorum ve inanın bana omuzlarım çok genişledi ve ben 21 yaşındayım sizdede işe yarayacaktır , inanın bana giydiğim tişörtlerin bedeni değişti deneyin mutlaka , herşeyi bi kenara bırakın en önemli olan sonuçlardır

omuz çevren kaç cm genişlediki:)
 
Back
Yukarı