Etten korkma meyveden kork!

pancar havuc ve sogan kök bitkisidir. Besin degerlerini ögrendiginize göre onları sınırlı tüketirsiniz. icinde şeker olan herseyi sınırlı tüketmeliyiz.


ben ne yazmısım neden carpıtıyorsunuz ?

orda yesil yapraklı sebzelerden bahsediyor havuc patates pancar tatlı sogandan mı ?

 

madem içine şeker olanları sınırlı tükemeliyiz neden 1 aydır bas bas bağırıp şeker zararlıdır ay böyledir şöyledir sakın meyve yemeyin ölürsünüz şeker hastası olursunuz dıyorsun işine gelmedi dimi eskimo fikrinide çürüttük!!!

etteki zararlı maddeleri incele bakım yazımda kepek ekmeğinde fitik asit diye tutturmuştun al sana ettekiler şimdi eti çıkarıcakmısın listenden bunada cevap bulursun ya neyse yazıcaklarımı yazdım ama işine gelmiyor çarpıtıyorsun.

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 12:27 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 12:25 ----------

işine gelmeyince havuç patates pançar sebze listesinden çıkıyor dimi o zaman bende limon yıyorum işine geleni eliyor bumu bilimselliğin

 

@ heldic

"yoo sebze yenmeli hemde oldukca cok özellikle cig olarak."

bunu ben mi yazdım

@Cidade de Deus

fazla yüklenme arkadaşa , biraz daha yüklenirsek ne sebze ne et yiyebilecek

 

Cidade de Deus şeker zararlıdır diye 1 aydır bagırıyormusum simdide bagırıyoruz fark yokki

icinde şeker olan besinleri sınırlı tüketmeliyiz derken eser miktardakilerden bahsetmiyoruz sebzelerdeki.

günlük alman gereken vitamin mineral protein ihtiyacını olabildigince sekersiz olanlardan almalıyız ki hastalanmayalım.

Eskimo konusuna gelince buzullarda yasayan bir toplum Su kaynakları yeterli degil bebek ölümleri eskiden cok fazlaydı

Daha sonra balık avlayacam derken soguk suya dusebilirler. Ayı ya yem olabilirler. Yeterli gıda bulamayabilirler soguk yuzunden

Fakat eskimolarda dis cürügü kalp damar hastalıkları intihar depresyon gibi olaylar görülmüyor taki beyaz adamın yiyecekleri ile tanıstıktan sonraya kadar.

Gelelim kırgızlara

Orta Asya’da en uzun yaşayan kadınları Kırgızistan’da

 

Bunlara kardir bile ınanmaz işine gelmedi ya zaten nede yazsak cevap vericeksin ama boş cevaplar pc başında oturup eskimolar hakkında masal uydurma bizlere dişleri çürük değilmiş nerden bılıyorsun diş doktorlarmıydın?

vücudumuz şekerde almalı spor yapıyoruz burası body forum yemeğinide yıyeceksın sporunuda yapıcaksın herkez spordan sonra basıt şeker almaya calısıyor.

et konusunda ne oldu bunca zararı var et yemekten vaz geçiyormuyuz? kepek ekemğinden neden vazgecıyoruz o zaman ?

demekki neymiş heldic bey herşeyin fazlası zarar hele günümüzde çoğu besinler yapay eskilerle karşılastırman başlı başına hata dahada yazıcak birşey kalmadı ama sen birşeyler uydurursun gene karıştırırsın burayı

 

Benim kasapdan gözümün görerek aldıgım ette koruyucu madde falam yok Sizin icine soya basıp aldıgınız sucuk salam sosislere koyuyorlardır. islenmis gıdalara karsıyız islenmis gıda yemedigimiz icin böyle bir sorunumuz yok.

günümüz dünyası zehirli ilaclarla doluysa bugday yulaf yemeyin onların kendisi zehirliyse yememelisiniz.

Buda varsayım denetimler arttırılıp saglıksız hayvanlar kesilmemeli. Burda suc gene et de degil

Buda yanlıs ette b12 ve Koenzim Q10 vardır bunların görevi nedir ?


Koenzim Q10’un faydalı olduğu durumlar şunlardır:

Hipertansiyonlu hastalarda tansiyon ilaçlarıyla birlikte 120 mg/gün dozunda alındığında faydalı olduğu gösterildi, ancak uzun sürede nasıl etki yaptığı bilinmiyor.
Kardiyomyopati denilen kalp hastalığında faydalıdır
Mitokondrial diabet denen bir tür şeker hastalığında faydalı olduğu saptanmıştır..
Anti-aging (yaşlanmayı geciktirici) olarak etkisi bulunamadı.
Parkinson hastalarında 1200mg/gün dozunda faydalı olduğu klinik çalışmalarla gösterilmiştir.
Sperm sayısını ve hareketini artırdığı gösterilmiştir
Damar sertliğini önlediği tam ortaya konamamıştır.
Kalp yetmezliğinde faydalı olduğu iddia edildiyse de ileri klinik çalışmalara gerek vardır.
Atletik performansı artırmadığı saptanmıştır.
Coumadin kullananlarda etkileşimi olabilir. Bu ilaçları alanlar koenzim Q 10 alırken dikkatli alma


Kırmızı et o zaman nasıl kalp hastalıgı yapar diyebiliyorsunuz ?

Gut hastalıgının sebebi proteinler degil meyvedeki sekerdir.

Eger öyle olmasaydı metobolizması bize cok benzeyen aslan kaplan gibi etcil ler gut hastası olmalıydı ama degiller.


Birsey daha var düsük karbonhidrat ile beslenseniz de beslenmeseniz de genede bu et i yiyeceksiniz degilmi ? vegan degilseniz

örnek olarak 2000 kalori alan bir kisi

yuzde 60 yag
yuzde 30 protein
yuzde 10 karbonhidrat almıs olsun saglıklı beslenme pramidi bize göre böyle

siz ise
yuzde 60 karbonhidrat
yuzde 30 protein
yuzde 10 yag aldınız

yenen hayvansal protein gene aynı yuzde 30 bu yazdıgınız tehlikeler 2 grup icinde esit. Et yemeden bu spor nereye kadar gidebilir ?

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 12:51 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 12:42 ----------

dis doktorumusunuz eskimoları nerden biliyorsunuz diye sormussunuz.

 

heldic kasaptaki et hepsi hormonlanmış etlerdir kasap dağa gidip dana avlamıyor hepsi aynı yerden gelıyor kasaplara toptançılardan alıyorlar

2 senedir salam sosıs dilime sürmüyorum tadındanda nefre ederım.

tahıllara zirai ilaç vuruyorlarmış evet vuruyorlar bu tahılları hayvanlara yem olarakta verıyorlar dırek etine geçıyor kaçamazsın bu gerçekten

ve sebzelerede aynı işlemleri yapıyorlar

işine gelmıyınce yanlış oluyor dimi bızım yazılarımız objektif ol komık duruma düşme

 

benim aldıgım kasap mezbahada kestiriyor Köylü sadece kuru yemle beslemiyor hayvanları yesillikte veriyor.

tahıllara zirai ilac vuruyolar hayvanlar bunu yiyolar dogru olabilir fakat siz direk yediginiz icin hastalık oranı daha fazla degilmi ? sebzelere napıyolar bol suda yıkıyoruz ilac artıkları varsa gitsin diye

siz veganmısınız et turevlerini yemiyormusunuz ?

Birde su var bu kadar besinler degismis olabilir birde üstüne üstüne karbonhidrattan bol bir beslenme bicimi secerek vucudumuza daha cok zarar veriyoruz.

 

o resimler pek birşey kanıtlamıyor ayrıca bilinen bir gerçek var yemek yedikten sonra diş temizlenmez ise diş çürür ister et ye ister ot ye fark etmez o artık dişte kalınca bakteriler çoğalıyor ve dışkılıyarak dişi çürütüyor o boş resimler koyup bırşey kanıtladığını zannetme bılınen şeyler zaten

Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 13:15 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 13:10 ----------

Madem sen copy paste yapyıorsun bende nette gördüğüm bir yazıyı buraya koyuyorum sana karşı.

İnsan yiyeceği üzerine kapsamlı araştırmalar yapan birçok doktor etin insan bedeni için gerekli olmadığına, aksine öldürücü nice hastalığın müsebbibi olduğuna inanmaktadır. Bu hastalıkların tedavisi için etten uzak durulması yeterlidir. Gut, ishal, romatizma, kanser, verem, apandisit vs hastalıklar özellikle et tüketimiyle ortaya çıkar. İnsan için kaçınılmaz ve yararlı olduğu sanılan bu besinin yiyeceklerin en yararsızı olduğu ve bedendeki hücreleri öldürdüğü kanıtlanmıştır. Kasapların insanlık onurunu ayaklar altına alan kesim işine göz yumsak bile hayvanlar bu yolla intikam alırlar.
Özgürce yaşayan hayvanların hastalandıkları az görülmüştür. Onlarda çürük diş yoktur. Ama insanın evcilleştirdiği, yani kendisi gibi soyunu bozduğu hayvanlarda çürük diş vardır. İlk insanların çeneleri, dişlerinin çok işlemiş olduğunu ama çürük bulunmadığını göstermektedir. Bu da besinlerinin oldukça basit ama sert olduğuna, kuru meyve ve bitki tanesi gibi çok çiğnenmesi gerektiğine, ancak besinlerin sağlıklı ve doğal olduğuna delalet etmektedir.
Bodvan bu konuda şöyle der: "Mağara insanını etobur olarak gösterenlerin görüşlerini kabul etmemek gerekir. Onlar besinlerini özellikle bitkilerden sağlıyorlarmış."Et erken yaşlanmaya neden olur. Çünkü et insan bedenin den olağanüstü çalışma bekler. Üstelik içindeki zehirin bir kısmını bedende bırakır. Bu zehir zamanla vücutta her türlü hastalığı doğuracak ortamı hazırlar.
Dr. Oldfild şöyle yazar: "Bugün bilim, insanın etobur hayvanlardan olmadığını, aksine meyve yiyen canlı olduğunu kanıtlamıştır. Kimyasal işlemlerle ortaya çıkmıştır ki bitkilerin insan bedeni için gereken maddeleri bulundurduğunu kimse inkâr edemez. Et doğal bir yiyecek değildir ve yeni uygarlıkta tüketildiği şekliyle bedensel işlevlerde kargaşaya yol açar. Et, insana kolayca geçebilen ve kanser, verem, ateş, bağırsak kurtlanması gibi korkunç hastalıklara neden olan çok fazla mikroskopik canlı ihtiva eder. Aynı şekilde et yeme alışkanlığının insanların yüzde doksan dokuzunda görülen hastalıklara yol açtığına şaşılmamalıdır."
Dr. Bonjuy kendi üzerinde yaptığı deneylerden sonra görüşünü şöyle açıklar: "On beş yıl önce bende bir çıban çıkmıştı. Buna karşı eczacılıkta kullanılan zehirleri boşu boşuna kullanıyordum. İyot, ava, brom, arsenik ve bunların bileşiklerini çok kullandımsa da hastalık kökünden kazınmadı. Mikrop sürekli çoğalıyor, hastalık, mikrop ve ilaçlardan dolayı hep kuvvetten düşüyordum. Umutsuzluk içinde değişik yiyecekleri denedim ve vejetaryenlik sayesinde çabucak iyileşmeme çok şaşırdım. Bu en etkili ilaçtı. Çünkü ilaçlan kullanmadığım zaman etkisini gösteriyor ve et yer yemez hastalık nüksediyordu."
Et kuvvet verici bir gıda değildir ve sanıldığı gibi kasları kuvvetlendirmez. Et yer yemez bir kuvvet hissedilse de bu yapay bir heyecanlanmadan ileri gelir. Sinirleri harekete geçiren alkol kadar tehlikelidir. Halk inancının aksine et, bedeni zehirleyen bir maddedir. Bağırsaklarda bozularak türlü mikroplar üretir. Hemen hemen sindirim sistemi ile ilgili tüm hastalıklar etin bozulması ile bağlantılıdır.
Dr. Gaston Dorvil der ki: "Tıbbi deneyler etin zararlarını tamamen kanıtlamıştır. Hemen hemen sindirim organlarındaki hastalıkların yegâne müsebbibi ettir. Hazımsızlık, bağırsak iltihabı ve apandisite yol açtığı gibi tifüsün gelişmesine yardım eder. Verem ve kanser parazitlerini güçlendirir. Karaciğer ve
bağırsak hastalıkları ile veremde et perhizi yapmak hastalığın geçmesinin en önemli şartıdır."
Alkol ve et tüketimi birbiriyle iç içedir. Dr. Huşyar, "Vejetaryenlik taraftan olmak alkol alışkanlığı ile mücadele etmekle aynıdır. Bu, günümüz dünyası için bir afettir" demiştir.
Şimdi de bazı doktorların etoburluk hakkındaki düşüncelerini kısaca açıklayalım:
Dr. Ceyms, "İnsanın sinir sistemini et kadar anormal bir şekilde tahrik eden bir yiyecek bilmiyorum" der.
Dr. Paskul, "Aldanmayalım. Et daha çok uyarıcıdır. Besleyici olmadığı gibi zehirlidir de" der.
Dr. Lö Gran, "Şunu bilmeliyiz ki, ölü eti ancak bir murdardır ve etoburluk yoluyla ve isteyerek bir miktar toksini bedenimize sokuyoruz" der.
Dr. Viktor Puşe, "Vejetaryen birinin hiçbir zaman apandisit olmayacağından ve et yemenin buna yol açacağından emin olabiliriz" demiştir.
Dr. Papus, "Çiftçiler her gün et yemeye başladıklarından beri gut hastalıklarının sayısı arttı ve aynı şekilde şehirliler bir tabak mercimek yemeği ve güzel bir çorba yerine patatesli biftek yemeye başladıktan sonra mide rahatsızlıkları ve romatizma çoğaldı" der.
Dr. Dak, "Ne kadar sade yaşarsak hastalıklara ve mikroplara karşı direncimiz o kadar artacak, aynı şekilde organlarımız daha iyi çalışacaktır" der.
Profesör Buşar görüşlerini, "Et yiyenlerin dilleri kirlidir,nefesleri kokar, dışkıları pis ve düzensizdir. Aynı zamanda mide ve bağırsak rahatsızlıkları, cilt yaraları, baş ağrısı, romatizma, aşırı derecede şişmanlık ve zayıflık onlarda görülür" şeklinde açıklar.
Çoğu zaman, satışa çıkarılan hayvanlar canlı hastalar topluluğudur. Bunlar doğal olarak ölmedikleri sürece, kesim zamanına kadar da öyle kalırlar ve hastalıkları kolayca kaparlar.
İki soyun aynı iklimde farklı besinlerle yaşadığı yerlerde et yiyenlerin kansere yakalandığı, oysa vejetaryenlerin bu hastalıktan uzak kaldıkları görülür. Hindistan'da vejetaryen insanlar arasında kanser nadir görülür, ama et yiyenler sürekli bu hastalığa yakalanırlar. Mısır'da şehirli Kiptiler et yer; fellahlar vejetaryendir. İrlanda'da güneydoğu halkı vejetaryenken, Ulster halkı İngilizlerin yiyeceğini yer ve kanser yaygındır onlarda.Yiyeceklerindeki bu kuraldışılık yüzünden ağır kayıplar verirler.
Çok et yiyen ülkelerle İngiltere'de kanser kurbanlarının sayısı milyonları aşmıştır ve doktorlara göre bu durum et ve bozuk yiyeceklerden kaynaklanmaktadır.
İngiliz doktor Robert Bel der ki: "Çiğ sebze ve meyvelerle buna eklenen cevizden oluşan bir besinin ne kadar önemli olduğuna öylesine inandım ki, yiyeceklerimiz arasında çiğ sebze ve meyve miktarının mümkün olduğu kadar arttırılması halinde çok kısa bir sürede kanserden geriye sadece tarihi bir anı kalacağını söylemekte kuşkuya düşmem."
Dr. C. Blak da şöyle yazar: "Meyve, tahıl ve sebzelerle kanser hastalarının tümünü ya da önemli bir kısmını hastalığın acı ve ızdırabından kurtarmak mümkündür. Ben bu yiyecekleri birçok kez denedim. Bu tarz besini ortaya çıkardıktan sonra mutluluk verici bir tablo ile karşılaştım. "Rahatsızlıkların önüne geçmek için en iyi yöntem az yemek ve özellikle bitkisel kökenli besinlerle perhiz yapmaktır.Açık hava, spor, banyo ve huzur insanı daima sağlıklı, zinde ve iyimser yapar.
İnsan yapay ve uydurma yiyeceklerle sağlığını yitirerek bedensel olarak çökmeye başlar. Kısa zamanda türlü hastalıkların tohumlan gelişme gösterir, beden fizyolojik yönden uyumunu yitirir. Yaban hayvanının güzelliği ile evcil hayvanın çirkinliğine ise, şehirli uygar insan ile doğanın kucağında yaşayan köylü insan arasındaki oran da o ölçüdedir. Bazı kişiler görürsünüz.Küp gibi şişmişlerdir. Yüzlerinden kan damlar. Gözlerinin çevresinde mor halkalar oluşmuştur. Başları kel, karınları sarkmıştır ve yürüyemezler. Terlerler ve nefes nefesedirler. Ya da kansızlıktan yüzlerinde renk yoktur ve mezar kaçkını gibidirler. Eski zamanlarda insanlar gösterişsiz köy hayatı sürdürürlerdi. Uğraşır, didinirler, açık havada soluk alıp verirler, güne sin doğusuyla kalkar, gurup vakti yatarlardı. Göğüs hastalıkları yoktu. Tuhaf tuhaf ilaçlar kullanmaz en iyi şekilde yaşarlardı.kadın, erkek bir arada, çıplak ayakla çiftçilik yaparlardı. Onların çocukları da sağlıklı, zinde ve mutluydu. Yaban hayvanlarının nasıl mamaya ihtiyaçları yoksa onların da yoktu....
kafamçokkarıştı

 

önce bilgi sahibi olalalım ki tartısabilelim. Boş boş kafadan sallamasyon yazılar Lise talebesi oldugun belli oluyor.

şekerli gıda yemezsek eger dislerimizi hic fırcalasakda cürümez eskimolar da dis cürükleri olmadıgı gibi Nerden anlasılıyor dersen Cıkarılan fosillerde hala disler saglam

 

eskimolar dişlerini temizle memişlermi fırçaylamı temizlenir diş sadece. ne çok eskimo hayranısın git onların yaşadığı bölgeye bizde rahatlıyalım sende

 

gunumuz de

Bir ton dis temizleme urunleri olmasina ragmen dis hastaliklarinin azmasini neye bagliyorsunuz

Yanlis beslenme olamaz mi

 

Hehe

Biri gitti maydonozu şeftaliden daha şekerli yaptı.

Hiç bişey bilmiyorsan çık sokağa önüne gelen ilk kişiye sor.

 

asitli ve şekerli yıyecekler ana nedeni ayrıca sigara kullanımıda aynı şekilde orta okulda sigaraya başlıyorlar artık
ayrıca her yemekten sonra diş ipipyle dişinin aralarını temileyen ve sabah akşam düzenli diş fırçalayan çok kişi yoktur fırçalamanın bıle bır yolu vardır eskiden misvak kullanılırdı buda diş etleri için daha faydalıydı diş etlerininde çekilmesi dişleri maffediyor geride gelmiyor ne yazıkki.

bu arada ben istersen dişimin resmını cekıp buraya koyım her tur gıda ıle beslenıyorum aburcubur hariç asitli içecek zaten kılo almamak ıcın ıcmıyorum dişim için reklam önerisinde bulunmuşlardı. bunu nedne yazdım çunku gene fruktozu suçluycaksın

unutmadan şimdiki çocuklar kahvaltıda ne yıyorlar pogca borek mısır gevregı hepsi yapay şeyler yetersiz kalsüyum alıyorlar

şunuda not ediyim bu kullandığımız renkli macunlar hepsi diş minesini çiziyor o çiziklere bakteriler girip çürük oluturuyor macun alırken beyaz alun sade olsun enklı olmasın diş hekimi tavsiyesıdır.

 

sayın heldic

Maalesef özellikle ülkemizde sizin de söylediğiniz gibi ''bir ton dis temizleme'' ürünü var ama kullanan sayısı ne yazık ki çok az.Diş hastalıklarının artmasının sebebi bu yüzden.

Lütfen biraz mantıklı olalım ve hiç olmazsa bunu bari karbonhidrat ve meyve ile beslenmeye bağlamayalım.Tekrar söylüyorum doğru zamanda ve doğru miktarda tüketilmeli her zaman.

Teşekkürler.

 

heldic dilersen sende bende diş resmimizi çekelim buraya koyalım sen meyve yemıyorsun ben yıyorum karşılastırma yapmış oluruz yanlız resim çekerken yalançı resım olmadığını kanıtlamak ıcın aynaya nıckını yazıcaksın maynı şekilde bende kabulsa yapalım sadece bir gülüş olarak diş reklamlarındaki gibi

 

Arkadaşlar , seviyeyi düşürmeyelim !!..

 

konumuz zaten meyvelerin zararları arkadaslar verecek cevap bulamayınca baska yerlere cekmeye calısıyolar.

konuyu degil kisiyi hedef alıyolar.

Meyve sekerlerinin zararlarından bahsediyoruz dislerimizin resmini cekelim diyolar

komik bir durum iste


fruktoz zararsızsa onu acıklasınlar yeter

 

Madem komik diş resmi o zaman neden 2 sayfa geride kafatası ve diş resmi koymuşsun komşk olan benmiyim sen misin? madem iddia edıyorsun karbonhıdrat ve meyve dişi çürütüttüğünü koyda kendi resmını bende kendı resmımı koyucam dişlerimizi karşılaştıralım bakalım kiminki ne durumda korktun sanırsam?

eskimo kafatası resimleri koymuş meyvenın zararlarından bahsedıyor bu kadarda cahillik olmazki sanki kuzey ülkesiyiz dua et işte orta kuşaktayız her meyve yetişiyor sorunun ne o zaman milleti kandırmaya çalışıyorsun

sana etin zararlarını yazan yazı koydum
eskimoların ömru et tuketımı yüzünden kısa oldugunu kanıtlayan yazı koydum

hala neyi savunuyorsun belli değil diş resimleri koyuyorsun :lol:

 

Boşver bu soruda havada kalacaktır.

Şekerin faydaları hehe

Bunlar manav galiba satışları düşecek diye korkuyorlar Yoksa başka açıklaması olamaz... Meyve = şeker olduğuna göre.

Adam kaç senedir böyle besleniyorda dişlerine etki edecek. Heltic 60 kilo kadar zayıfladığını defalarca yazdı. Yani eski beslenme şekli sizler gibi sağlıksız