Verdiğin bazı bilgiler doğru değil.
Örneğin 2-3 tam yumurta ye şeklinde bir önerin var. Eksojen ve endojen kolesterolden dolayı bunu söyledin sanırım. 2 yumurta tüketimiyle serum kolesterol düzeyinin yükselmediğini söyleyen çalışmalar var, buna karşı değilim. Ama diyetle 300 mg'ın üzerinde kolesterol alımının karsiyovasküler hastalıklara neden olabileceği hatta serebrovasküler hastalıklara yakalanma riskini artıracağı ile ilgili de çalışmalar var. Bu sebeple ADA, AHA gibi beslenme konusunda otoriter kurumlar ısrarla diyetle kolesterol alımının 300 mg ile sınırlandırılması gerektiğini söylüyor.
Diğer bir önerin ise bir öğünde 300 g tavuk ye şeklinde. 300 g derisiz tavuk etinde 70 g protein var. Ki yanında tüketeceği besinlerle protein alımı bir öğünde 90-100 gramlara çıkacaktır. Bu konuda bir çok sporcu beslenmesi yayını maksimum kas protein sentezinin bir öğünde kg başına 0.3 gram protein ve 3-5 çoklu öğün ile ulaşılacağını söylüyor. Bazı yayınlarda ise bir öğünde 30-50 g protein alınabileceği ancak fazlasının ya yağ olarak depolanacağı ya da enerji eldesinde kullanılacağı belirtiliyor. Kısaca arkadaşın yaptığı 100 g tavuk eti tüketimi daha doğru. İstersen söylediklerime de kaynak gösterebilirim ayrıca.
Alttaki iki madde, hatalarının ve yanlış yorumlarının eleştirisini ve düzeltilmesini içeriyor:
1- Tam yumurta yenmesi gerekiyor fakat bunun ardındaki motivasyon eksojen ve endojen kolestrol muhabbeti değil. Sarısını çıkartmak saçmalık olduğu için tam yumurta yenmesi gerekiyor. Buradaki çoğu insan
"Aman yağlanmayayım, aman yağdan uzak durayım, ay sarısını ayırayım da kilo vereyim." diye ayırıyor o sarıyı ve bu hastalıklı zihniyetin bu denli yaygın olması beni çok üzüyor. Kolestrol muhabbetine gelince, bu genç yaşta spor yapan bir delikanlıya 2-3 tam yumurta tüketmek hiç bir zarar vermez. Zaten buna karşı olmadığını kendinde belirtmişsin.
"Ama diyetle 300 mg'ın üzerinde kolestrol şöyle böyle hastalıklara sebep olur vs." dediğin kısım konuyla tamamen alakasız. Ortada diyet yapan biri yok. Post'u yazan çocuk kalori açığım var diye yakınıyor, kilo almaya çalışıyor.
2- Antrenman sonrasında alınması gereken besin miktarı, yaptığın antrenmanın kalitesi ile yüksek korelasyon halinde. Diğer bir deyişle; antrenmanının temposu, zorluğu, uzunluğu vs. antrenmanın sonunda yiyeceğin besinlerin miktarını etkiler. O yüzden bu konu hakkında
"kilo başına 0.3 protein bilmem ne" gibi kuralların mutlak doğruluğunu iddia edemezsin.
Bunlar da kendini geliştirebilmen için birkaç madde:
1- Bilim ile din arasındaki en büyük fark, bilim egoya sahip değildir. Din, bir şeye doğru der ve o artık mutlak doğru olmuştur. Yanlış olma ihtimali yoktur. Bilim ise bir şeyin doğru olduğunu söylerken söylediği şeyin mutlak doğru olmadığını, belki de yanlış olabileceği ihtimalini kabullenir. Bilim, verilerinin mutlak doğru olduğunu iddia etmez. Bu yüzden farklı farklı birçok bilimsel araştırma, birbirine karşı birçok argüman üretir. Bilimi referans olarak kullanıyorsan yazılarında, bilim hakkındaki bu realitenin farkına vardığına emin ol.
2- Yazılarında kullandığın birtakım terimler, kısaltmalar havalı dursa da yalnızca konu hakkında derin bilgiye sahip çok az kişiler tarafından anlaşılabiliyor. Eğer amacın insanlara yardım etmekse, onların frekansına inmelisin.
3- "Diyet esnasında bilmem kaç gram kolestrol fazla alınırsa şöyle böyle olur vs." diye tartışmaya açık cümleler kurmak yerine, saçma supplement gıdalarının ne denli gereksiz ve sağlığa ne denli bir tehdit oluşturduğundan bahsetmen daha iyi olur.
"American Diabetes Association diyet esnasında şu kadardan sonra kolestrol tüketimini sınırlandırın diyor yoksa şöyle böyle hastalıklara sebep olursunuz vs." diye cümleler kuran birinin, saçma supplement gıdaları hakkında daha çok bilgi sahibi olmasını umardım. Sen ise bir iki post altta,
"light sütle karıştırırsan daha iyi olur", "protein tozunun yanında şunları da tüketebilirsin." gibi cümlelerle insanların kafasını saçmalıklarla doldurmaya ve yanlış yönlendirmeye devam ediyorsun. Bu konuda da kendini geliştirmen gerekiyor.
Umarım öğretici bir post olmuştur.