Berkay Türkkan Antrenman Günlüğü # 4.Sene # Ektomorf

Veganlığı seçmemin nedeni, insan olarak diğer hiçbir hayvanı sömürmemizin anlamı ve mantıklı bir açıklaması yoktur. Hayır, etçil değiliz öyle olsaydı avlanır ve çiğ yerdik; hayır süt içmezsek kemiklerimiz erimez aksine süt eritir ve hayır et yemezsek kas sistemimiz çökmez. Bu kişisel bir tercih; ancak et yemeyi kişisel bir tercih olarak görmüyorum ve barışçıl yaşamanın altın kuralıdır :). Tabiki her vegan malesef bilinçli değil ancak hayvanları sömürmeden de 'kas yapmak' mümkün!
Bu konuda sorularınız ya da merak ettikleriniz olursa seve seve yanıtlarım.

Merhaba Gülce,

Bence biraz kendin ile çelişmiş sin yukarıda yazdıkların ile. Veganlığın bir tercih olduğunu söylemişsin ve etçil olmadığımızı eklemişsin. Etçil değiliz tabii ki, hepçiliz insan türü olarak. Veganlığı etik bir tercih olarak gören herkese saygı duyuyorum, ama olay sağlık ve performansa gelince iş değişiyor. İnsan genomunun etrafında geliştiği bir beslenme türünü reddetmek bana pek mantıklı gelmiyor. Atalarımız, paleolitik devirde avcı-toplayıcı değiller miydi? Homo-Habilis'den, Homo-Sapiens'e geçiş sürecinde beslenmemiz nasıldı ve bu beslenme türü bize ne gibi faydalar sağladı?

Başlık sahibinin izni de olursa bu konuyu burada tartışalım, hem ben veganlık hakkında bir şeyler öğrenmiş olurum, sende bana daha zor sorular sorarsan araştırmak zorunda kalırım.
 
ben de merak ettiğim bikaç soru sormak istiyorum.

1- ette ki proteinle sebze veya tahıllardaki protein kalitesi aynı mı? ben tahıllardaki protein'in yeterli aminoasit profilinde olmadığını okumuştum. hadi olsa bile tahılla birlikte alacağımız karbonhidratı nasıl tolere edeceğiz?

2- ayrıca her insanın yaşam tarzına saygılıyım bunu eleştiri olarak düşünmeyin. bunun vg le bi alakası yok ama süt ve süt ürünleri kullanmadığınızı söylemişsiniz. bence bu hayvanların sömürülmesi değil onların da yaşamını sürdürmesi için gerekli olan bişey. siz bu konu da ne düşünüyosunuz?
 
Aslında sorduğun soruyu kendin cevaplamışsın Jacklifter. "Atalarımız, paleolitik devirde avcı-toplayıcı değiller miydi?" Atalarımız doğada yaşıyordu ve yaptıkları aletlerle 'avlanıyorlardı'. Ancak avlanmalarının sebebi zevk değildir. Buzul çağından önce atalarımız bitkiyle besleniyordu, ancak bitki örtüsünün buzullarla kaplanmasından sonra diğer hayvanları taklit ederek avlanmaya başlamışlardır. Zamanla da günümüze geldik. Ancak bu bizi etçil yapmaz neden mi? Çünkü diğer etçil hayvanlara bakacak olursak, köpek dişlerimiz kısa, çiğ eti parçalayamayız. Pençelerimiz avlanmaya uygun değil, avımızın peşinden koşmuyoruz. Avımızın her parçasını yemiyoruz, kemiklerini, derisini ve yağını ayırıyoruz. Etçil bir hayvan bunu yapmaz. Zira içgüdülerimizle yaşayam bir hayvan değiliz. İçgüdüleriyle hareket eden her etçil-otçul hayvan bu doğasında olduğu için yapar, canı çektiği için değil. Ancak biz böyle miyiz? Hayır, zaten spor bile içgüdüyle alakalı değil, tamamen bir istek ve zevktir. Bunun yanında biz etçiliz demek çok temelsiz bir cümle ve savunma gibi geliyor. Hala etçiliz diye düşünüyorsanız da şu anki mezbahaların ve süt fabrikalarının hiçbir mantıklı açıklamaso yoktur. Hayvanlar mezbaha yapmıyot. Mezbahaların etçillikle alakası yoktur sadece mide şehvetidir ve medyanın bize dayattıklarıdır. Zira etin ve süt, sebep olduğu hastalıklar saymakla bitmiyor. Et yiyin sağlıklı olun diye dayatılıp sonra bunun neden olduğu hastalıklara; kanser, gut, romatizma, kemik erimesi, damar tıkanıklığı, kalp krizi vs çareler bulunmaya çalışılıyor.
İşin felsefi kısmını ise burada tartışmayı yersiz buluyorum, eğer merak ediyorsanız kişisel bloguma profilimden ulaşabilirsiniz.


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
1-Kalite demek yanlış olur ama ne demek istediğini anladım. Etteki protein tabiki fazla, sonuçta hayvanın yediği bitkilerle kendini beslemesi sonucu siz de onu yiyorsunuz. Ama düzenli bir beslenme planı ile protein ve karbonhidrat dengesi kuruluyor. Her aminoasiti tek tek herbir bitkide bulamazsın ama sebze ve baklagillerin uygun birleşimi ile vücut amino asitlerin hepsini üretiyor. Ek olarak, bir akdeniz anemisi taşıyıcısı olarak kansızlık sorunu çektim ve bana hep et yemem söylendi ek olarak yüzlerce demir ilacı aldım. Vegan olup düzgün beslendiğimden beri hemoglobin sayım arttı.

2-Süt tesisleri gerçeğini dünyada kimse bilmiyor, çünkü bize mutlu inek fotoğrafları sunuyorlar. Süt tesislerinde inekler hareket edemeyecekleri kadar küçük bir yere kapatılıyor ve zorla hamile kalmaları için tecavüz ediliyor ve antibiyotiklerle büyütülüyor. Çünkü inekler de bizim gibi doğurunca süt üretiyor. Doğan buzağılar saniyesinde annelerindem ayrılıyor ki sütünü insanlar içsin. 25 yıl yaşayan inekler süt tesislerinde max 5 yıl yaşayıp mezbahaya gönderiliyor ya da orada ölüyor. Süt tesisi gerçeğiyle ilgili youtubeda ve facebookta videoşar bulabilirsiniz. Benim soracağım tek soru neden zürafa sütü, kedi sütü, köpek sütü değil de inek sütü, keçi sütü içiyorsunuz? Diyeceğim tek şey de her hayvan gibi inek o sütü yavrusunu beslemek için üretir tıpkı bizim bu hale gelmemizin sebebinin annemizden emdiğimiz sütün olması gibi. İnsanoğlunun kendi sütünü içmesi ona yeterlidir. Bizim bağışıklık sistemimizi, kemiklerimizin güçlülüğünü anne sütü sağlar; inek sütü değil. Tam tersine kemik erimisini kolaylaştırır çünkü laktoz oranı çok fazladır ve kemiklerdeki fosfat bu laktozum uzaklaştırılması için çalışor ve fosfat eksikliğinden erime gerçekleşir.


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
y6uzydep.jpg



Sent from my iPhone using Tapatalk
 
haklı olduğunuz yerler var. malesef bu endüstri böyle işliyor ve dünya da endüstri için büyük bi yer tutuyor. hayvanlara kötü davranılmasını kimse istemez ancak kedi, köpek sütü dediğiniz kısma katılmıyorum. çocukluğumun bir bölümü köyde geçti. inekler her gün 30-40 lt sağılmadığında hastalığa yakalanıyorlardı. onların da sağlığına yararlı diye biliyorum.

ayrıca doğuştan etçil olduğumuzu düşünüyorum, yaratılışımızda var. çünkü mide ph nın asidik olması ve otobur hayvanlara gore kisa ince bagirsak, seluloz sindiriminin mumkun olmasini saglayan bakterilerin sindirim sisteminde bulunmaması buna örnek olabilir. tabi size sonsuz saygı duyuyorum bu görüşünüzden dolayı.

bu arada aklıma bi soru daha geldi. b12 vitamin alımını nasıl yapıyorsunuz?
 
Öncelikle buzul çağından önce atalarımızın sadece bitki ile beslendiği nereden çıktı? Homo-Habilis'den Homo-Sapiens'e geçiş sürecini bunu söyleyeceğini tahmin ettiğim için sormuştum. Bu geçiş sürecindeki beslenme şeklini biraz araştır istersen.

http://www.transformationinstitute.org/Assets/WhatDidOurAncestorsEat.pdf

Ben zaten etçil olduğumuzu söylemedim. Etçil ve Hepçil arasındaki ayrımı iyi yapmak lazım. Ama zamanında eti çiğ de yedik, avımızın peşinden de koştuk. Avımızın etini, yağını kemiğini ayırmamız ise bilinç seviyemiz ile alakalı bir durum. Aslanın o bilinç seviyesi olsa oda ayırır ve kullanır onları zaten.

Et yemenin, kanser, gut, romatizma, emik erimesi, damar tıkanıklığı, kalp krizi gibi hastalıklara neden olduğu nereden çıktı?

İşin felsefi kısmını zaten tartışmıyorum, çünkü bu bir seçim meselesi.

Basit ve amaca göre yanıltıcı olabilen bir tablo ile insanların otçul olduklarını söylemeye çalışmaya gerek yok. Etçil hayvanlarla ortak yönlerimizi gösteren bir tablo olsa, haa tamam biz etçil mişiz mi diyeceğiz?

Let Them Eat Meat : Are Humans Carnivores, Omnivores or Herbivores?

Whole Health Source: What Can Evolution Teach us About the Human Diet?
 
Tam tersine bağırsaklarımız vücudumuzun 10 katı uzunluğunda ve etin sindirimi bu yüzden günler sürüyor ve bakteriler oluşuyor. Mide sıvımızın ph'ı yüksek olduğu için bitkileri sindirir. Ancak asidik olmadığı için eti sindiremez. Etçil olduğumuzu kanıtlayacak hiçbir şey yok.
B12 bitkilerde bulunur, otçul hayvanlarda böyle karşılar ancak şu an organik üretim diye bi şey olmadığı için b12'yi çok az alıyoruz. Çünkü sebzeler ilaçlanıyo ve evde deli gibi yıkıyoruz. Lakin b12 oranım şu an gayet normal. Ekstradan ilaç bi süre kullandım ama normal beslenme ile de yapabildiğim için bıraktım.


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Söylediklerinizi sadece basit bir savunma mekanizması olarak görüyorum Jacklifter, kusura bakmayın. Geçmişte yaptıklarımız şu an yaptıklarımızı da aklamıyor malesef.


Sent from my iPhone using Tapatalk
 
Söylediklerinizi sadece basit bir savunma mekanizması olarak görüyorum Jacklifter, kusura bakmayın. Geçmişte yaptıklarımız şu an yaptıklarımızı da aklamıyor malesef.


Sent from my iPhone using Tapatalk

Ozaman bende bu cevabı vejeteryan beslenme biçiminin hayat görüşü ile ilgili bir durum olduğunu, bilimsel bir temele oturmadığı şeklinde alıyorum. Aksi takdirde sorularıma cevap beklerim.
 
@veggiegulc Ulaşım aracı olarak bisiklet kullanmadığını varsayıyorum, vegan olmayıp yalnızca ama yalnızca bisikletle ulaşım sağlayan bir insan, belki de yeryüzüne vegan bir “şoför”den daha fazla katkıda bulunmakta, kakao toplayanların çoğunlukla işçi değil “köle” olması itibariyle çikolata sütsüzken bile vegan değil, bu örnekler çoğaltılabilir. Yeni çıkan her bilgisayar ve telefon dünyada sınırlı olan bazı madenleri bitiriyor ve bu madenleri yöneten çeteler de çocukları köleleştirerek maden çıkartıyor ve buna “çatışma madeni” deniyor. Bu durumda meşru bir veganlıktan nasıl söz edebiliriz? Bazen insanın da hayvan olduğunu unutuyoruz.
 
Selam gülce, gene harikasın

Bence sonuna kadar haklısın bu konuda, paylaşımlarınla bende veganlıgı ciddi anlamda düşünmeye başladım zira forumda böle bilgili birini buldudugum için çok şanlıyız bence zamanla herkes anlıycaktır
 
@veggiegulc Ulaşım aracı olarak bisiklet kullanmadığını varsayıyorum, vegan olmayıp yalnızca ama yalnızca bisikletle ulaşım sağlayan bir insan, belki de yeryüzüne vegan bir “şoför”den daha fazla katkıda bulunmakta, kakao toplayanların çoğunlukla işçi değil “köle” olması itibariyle çikolata sütsüzken bile vegan değil, bu örnekler çoğaltılabilir. Yeni çıkan her bilgisayar ve telefon dünyada sınırlı olan bazı madenleri bitiriyor ve bu madenleri yöneten çeteler de çocukları köleleştirerek maden çıkartıyor ve buna “çatışma madeni” deniyor. Bu durumda meşru bir veganlıktan nasıl söz edebiliriz? Bazen insanın da hayvan olduğunu unutuyoruz.
Dediğine kesinlikle katılıyorum. Aynı çatışmayı hep içimde yaşıyorum ve elimden geldiği kadarıyla bu genel sömürüyü azaltıyorum. Zaten veganlık sadece hayvan sömürüsüne karşı değil, insan sömürüsüne de karşıdır. Çocuk işçilerin çalıştığı markaları kesinlikle kullanmıyorum. Çikolata zaten tüketmiyorum, tatlı ihtiyacını karşılayabilen mükemmel besinleri doğa bize sunmuş zaten. Veya palm yağı ve hindistan cevizi bitkisel ama bir vegan olarak kullanmayı yanlış buluyorum çünkü doğa tahrib ediliyor ve hayvanların yaşam alanı 'her zamanki gibi' yok oluyor. Bisiklet kullanan bi insan vegan bir şoförden daha az zarar verir diyemeyiz çünkü dünyayı en çok kirleten aynı zamanda su kaynaklarını bitiren ve küresel ısınmanın da birinci sebebi et tüketimidir; ama bir vegan olarak toplu taşıma araçlarını ve doğaya zararlı olmayan ulaşım araçlarını tercih ediyorum. Kısaca kişisel tercihlerimiz başka bireylere ve doğaya (diğer hayvanlar da bir bireydir) zarar verdiği durumda bu kişisel bir tercih olmaktan çıkar ve sömürüye girer.[DOUBLEPOST=1394028190][/DOUBLEPOST]
Öncelikle buzul çağından önce atalarımızın sadece bitki ile beslendiği nereden çıktı? Homo-Habilis'den Homo-Sapiens'e geçiş sürecini bunu söyleyeceğini tahmin ettiğim için sormuştum. Bu geçiş sürecindeki beslenme şeklini biraz araştır istersen.

http://www.transformationinstitute.org/Assets/WhatDidOurAncestorsEat.pdf

Ben zaten etçil olduğumuzu söylemedim. Etçil ve Hepçil arasındaki ayrımı iyi yapmak lazım. Ama zamanında eti çiğ de yedik, avımızın peşinden de koştuk. Avımızın etini, yağını kemiğini ayırmamız ise bilinç seviyemiz ile alakalı bir durum. Aslanın o bilinç seviyesi olsa oda ayırır ve kullanır onları zaten.

Et yemenin, kanser, gut, romatizma, emik erimesi, damar tıkanıklığı, kalp krizi gibi hastalıklara neden olduğu nereden çıktı?

İşin felsefi kısmını zaten tartışmıyorum, çünkü bu bir seçim meselesi.

Basit ve amaca göre yanıltıcı olabilen bir tablo ile insanların otçul olduklarını söylemeye çalışmaya gerek yok. Etçil hayvanlarla ortak yönlerimizi gösteren bir tablo olsa, haa tamam biz etçil mişiz mi diyeceğiz?

Let Them Eat Meat : Are Humans Carnivores, Omnivores or Herbivores?

Whole Health Source: What Can Evolution Teach us About the Human Diet?

Buzul çağından önce bitkilerle beslendiğimizi antropoloji söylüyor, bir internet linki değil. Ayrıca bu hastalıklar da kanıtlanmıştır, kafamdan uydurmuyorum.
 
Örneğin ben, 173 boyunda 59 kiloyum ve antrenman günlerinde 250 gr (bitkisel) protein alıyorum ve geçtiğimiz ay düzenli bir beslenme programı ile 2 kilo yağ verip, 3 kilo kas aldım.

Gülce hanım, ben diğer bir başlıkta belirttiğiniz bu bilgiyi merak ettim. Bir bayan olarak bunu nasıl başardınız? 1 ayda 2kg yağ verirken aynı anda 3kg kas kazanımı inanılmaz!
 
Gülce hanım, ben diğer bir başlıkta belirttiğiniz bu bilgiyi merak ettim. Bir bayan olarak bunu nasıl başardınız? 1 ayda 2kg yağ verirken aynı anda 3kg kas kazanımı inanılmaz!
Salonlardaki şu cihazlar yok mu.. mucizevi sonuçlara gebe..
 
Hepçil deniyor sanırım hem otçul hem etçil olarak yaratılmışız bazı hayvanlar gibi. Sadece etçil olsak köpek dişlerimiz daha gelişmiş, yada sadece otçul olsak mide bölümlendirmesi ve bağırsak şekli farklı olurdu, Allah yaşayan canlılar içinde en olması gerekeni yaratmış.Ağırlık hangisinde derseniz etçile biraz daha yakınız. (ilave bilgi mide ph ı 1.5 2 civarındadır)
 
1 ayda 3 kilo kas kutlesi kazanan IFBB Bikini Pro Gulc the Veggy, 250 gr bitkisel proteinin yarisi cop ne yazik ki.

Berkay sana bioavailability'den soz etmis miydi hic?
 
Yukarıdaki sorunun cevabını ben vereyim. Gülce'nin bahsettiği değişim bir aydaki değil, iki ölçüm arasındaki değişim miktarı. İki ölçümünün arasındaki süreyi kendisi sonuçlarına bakıp söyleyecektir, hatırlayamadım şu an yanlış bilgi vermek istemem.

Farklı görüşlere, fikirlere, olumlu/olumsuz eleştirilere saygı sınırları içerisinde olduğu sürece hem ben hem de Gülce açığız. Fakat bu saygı sınırının aşılmasına izin vermem.

Foruma renklilik katmak, bayanların da faydalanabilmesini sağlamak için günlüğü ortak tutma kararı aldık. Başkalarına yardımcı olmaya çalışırken hoş olmayan üsluplar motive edici olmuyor.

Uzun süredir günlük tutuyorum ve bu forumda aktifim ama Gülce'ye yapılacak en ufak bir saygısızlıkta hiç düşünmeden üyeliğimi sonlandırırım.
 
kaliteli bir tartışma olmuş acıkcası okumadan gecemiyeceğim şöyle birşey var herşey gibi buda bir tercih sebebidir ve her tercihin kendini haklı çıkaracak bir savunma savunma demiyelimde bir fikri vardır her konuda insanların tercihlerini sorgulamak yanlış olur ancak tercihlerini baskalarına doğruymuş gibi kabul ettirmek çok daha yanlış olur herkesin herkonuda kendince sebepleri fikirleri vardır ancak sadece kendine göredir.. şimdi şakayla karısık bir soru soracağım yanlış anlaşılmasın hayvanları sevdiğin içinmi bitkilerden nefret ettiğin içinmi vejetaryan oldun :D tabi ne tür bi vejateryen anlayısına sahibsin merak ettim ( su yuzden sordum balığı hayvandan saymıyanlarda var o bakımdan :D ) ilgi çekmek için olanlarda var sözde olanlarda var soruyorum çünki burda sadece yazdığın şeyler kadar tanıyabiliriz anlıyabiliriz düşüncelerini (kişisel olarak tanımayanlar için) dediğim gibi tercih meselesi saygı duyulması gerekir aksi halde din dil ırk ayrımından bir farkı kalmaz tartışmaların..
 
Son düzenleme:
Berkay,

"Bu konuda hiç alçakgönüllü davranamayacağım, Türkiye'de sporla uğraşıp beslenmeyle ilgili daha bilgili birini bulabileceğinizi düşünmüyorum. Eğer bu kadar kendimden emin olmasam ve sonuçlarını kendim görmesem zaten şu an burda dil döküyor olmazdım."

Sevgiler,
 
Back
Yukarı