Antrenman sonrası üzüm suyu,meyve suyu içmeyin!

:) böyle saçma bir yazı görmedim insanları maltodextrin,vitargo ve dekstroz gibi iyice doğallıktan uzak maddelere bağlıyorlar bunada kanıyoruz ya helal olsun. :D özellikle VG cileri böyle yazılar yazarak %100 üzüm suyu gibi bir maddenin yapacağı etkiyi yapamayan saçma sapan tozlara yönelndiriyorlar.

birincisi üzüm suyunun içinde %100 glikoz yoktur fakat içindeki fruktozun glisemik indeksi düşüktür ve sindirilen glikozun direk glikojen olarak depolanmasını sağlar e noluyor şöyle bir sıra izleniyor:
fruktoz GI sı düşük ama karaciğerde sindirildiği için glikozun karaciğere gitmesini engeller ve direk vücudumuzun glikojen depolarına yönelen bi glikoz bombardımanına sebep olur. normal şartlarda alınan üzüm suyunun yüksek miktarda kilo aldırıcı ve karaciğerde yağlandırıcı potansiyeli olmasına rağmen antremanlardan sonra alınan üzüm suyu içeriğindeki glikozun tamamen kullanılmasını sağlar. Ayrıca yiyeceğiniz ekmek için gibi şişkinlik verip antreman sonrası protein alımınıza engel olmaz fruktozun bir ek özelliğide doygunluk hissi vermemesidir. bu normalde yine zararlı bir özellikken antreman sonrası acil proteine ihtiyacımız olduğu için bize fayda sağlar.Fruktozun sindirimi diğer şekerlerden farklı olduğu için karaciğeri ve insülini uzun süre çalıştırır buda alınan proteinin sentezini hızlandırır.

kısacası üzüm suyu o insan eliyle yapılmış (elde edilmiş) tozlardan çok daha sağlıklıdır önemli olan %100 almaktır ve %100 üzüm sularında yarı yarıya oran olmaz. glükoz ve fruktoz için fruktoz çok daha düşüktür
 
süt mideyi çöktürür ve birlikte alınan herşeyin normal süresinden daha uzun sürede sindirilmesine sebep olur.antreman sonrası su ile tüketiniz.üzümle falan uğraşmayın vitargo alın gitsin.kesin çözüm :)

O halde antrenmandan 30 dakika önce alırım bende, sütle birlikte, bu kadar basit
 
:) böyle saçma bir yazı görmedim insanları maltodextrin,vitargo ve dekstroz gibi iyice doğallıktan uzak maddelere bağlıyorlar bunada kanıyoruz ya helal olsun. :D özellikle VG cileri böyle yazılar yazarak %100 üzüm suyu gibi bir maddenin yapacağı etkiyi yapamayan saçma sapan tozlara yönelndiriyorlar.

birincisi üzüm suyunun içinde %100 glikoz yoktur fakat içindeki fruktozun glisemik indeksi düşüktür ve sindirilen glikozun direk glikojen olarak depolanmasını sağlar e noluyor şöyle bir sıra izleniyor:
fruktoz GI sı düşük ama karaciğerde sindirildiği için glikozun karaciğere gitmesini engeller ve direk vücudumuzun glikojen depolarına yönelen bi glikoz bombardımanına sebep olur. normal şartlarda alınan üzüm suyunun yüksek miktarda kilo aldırıcı ve karaciğerde yağlandırıcı potansiyeli olmasına rağmen antremanlardan sonra alınan üzüm suyu içeriğindeki glikozun tamamen kullanılmasını sağlar. Ayrıca yiyeceğiniz ekmek için gibi şişkinlik verip antreman sonrası protein alımınıza engel olmaz fruktozun bir ek özelliğide doygunluk hissi vermemesidir. bu normalde yine zararlı bir özellikken antreman sonrası acil proteine ihtiyacımız olduğu için bize fayda sağlar.Fruktozun sindirimi diğer şekerlerden farklı olduğu için karaciğeri ve insülini uzun süre çalıştırır buda alınan proteinin sentezini hızlandırır.

kısacası üzüm suyu o insan eliyle yapılmış (elde edilmiş) tozlardan çok daha sağlıklıdır önemli olan %100 almaktır ve %100 üzüm sularında yarı yarıya oran olmaz. glükoz ve fruktoz için fruktoz çok daha düşüktür

Marketten aldığınız meyvasularından doğallık ve vitamin arıyorsanız yanılıyorsuz. Meyva suların nasıl üretildiğini görsen zaten mideniz bulanır. Çoğu zaten konsantre geliyor 3. dünya ülkelerinden, manavdan aldığın gibi olgun taze meyvalar mı kullanıldığını sanıyorsun, çürük çerik herşey dolduruluyor, meyvaların elinle tek tek mi yıkandığını sanıyorsun? Şekeri koruyucuyu doldurup konsantreye paketleniyor. Gerisi hikaye.

Demek istediğim hazır besin maddelere güvenmeyin, üretimde besin değerini yükseltmek yerine, istahı artıracak renk, kıvam, aroma, uzun süre bozulmaması için çeşitli koruyucular falan konuyor. Kısacası üretici ne işine geliyorsa onu yapıyor.

Bunun yerine taze meyva tüketebilirsin, kayısı, şeftali, karpuz gibi antremandan sonra vitamin istiyorsan. Mesela karpuz çabucak şekeri artırıyor. Dün karpuz yedikten sonra yarım saat sonra ölçtüm şekerim 162 ye fırladı, normalde 110 civarında olur.
 
Bu konuda yok karaciğermiş yok şuymuş yok buymuş bence hiç kurcalamaya gerek yok. İSterse komplex karbonhidrat olsun isterse basit. Önemli olan GI değeri yüksekliği, yani kan şekerini ne kadar çabuk arttırdığı.
 
Amaç antremandan sonra kas kaybını önlemek, glikojen depolarını sonrada doldurursun, acelesi yok. Yani 40-80 gr yüksek G.İ. li şeker alıp kan şekerini yükseltmek ve insulin hormonunu salgısını zıplatmak, böylece kas kaybını önlemek (antremandan sonra salgılanan katabolik olan kortizol hormonunun kas yıkıcı özelliğini engellemek )
 
:) böyle saçma bir yazı görmedim insanları maltodextrin,vitargo ve dekstroz gibi iyice doğallıktan uzak maddelere bağlıyorlar bunada kanıyoruz ya helal olsun. :D özellikle VG cileri böyle yazılar yazarak %100 üzüm suyu gibi bir maddenin yapacağı etkiyi yapamayan saçma sapan tozlara yönelndiriyorlar.

birincisi üzüm suyunun içinde %100 glikoz yoktur fakat içindeki fruktozun glisemik indeksi düşüktür ve sindirilen glikozun direk glikojen olarak depolanmasını sağlar e noluyor şöyle bir sıra izleniyor:
fruktoz GI sı düşük ama karaciğerde sindirildiği için glikozun karaciğere gitmesini engeller ve direk vücudumuzun glikojen depolarına yönelen bi glikoz bombardımanına sebep olur. normal şartlarda alınan üzüm suyunun yüksek miktarda kilo aldırıcı ve karaciğerde yağlandırıcı potansiyeli olmasına rağmen antremanlardan sonra alınan üzüm suyu içeriğindeki glikozun tamamen kullanılmasını sağlar. Ayrıca yiyeceğiniz ekmek için gibi şişkinlik verip antreman sonrası protein alımınıza engel olmaz fruktozun bir ek özelliğide doygunluk hissi vermemesidir. bu normalde yine zararlı bir özellikken antreman sonrası acil proteine ihtiyacımız olduğu için bize fayda sağlar.Fruktozun sindirimi diğer şekerlerden farklı olduğu için karaciğeri ve insülini uzun süre çalıştırır buda alınan proteinin sentezini hızlandırır.

kısacası üzüm suyu o insan eliyle yapılmış (elde edilmiş) tozlardan çok daha sağlıklıdır önemli olan %100 almaktır ve %100 üzüm sularında yarı yarıya oran olmaz. glükoz ve fruktoz için fruktoz çok daha düşüktür

Sen çok yanlış gelmişsin, üzüm suyunun üzerinde %100 yazıyor diye saf %100 üzüm suyu sanıyorsun herhalde,adam onu dalından toplayıp suyunu sıkıp direk satışa sunmuyor, arkasını okursan üzüm suyu konsantresinden üretilir yazar, normal meyvesularına göre biraz daha sağlıklı ve daha fazla meyve suyu içerir tek farkı bu, ayrıca dekstrozun yanına bile yaklaşamaz o marketlerdeki üzüm suyu hız-pratiklik-fiyat-fayda açısından, dekstrozlarda meyvesularındaki gibi katkı maddeleri yok,tatlandırıcı koruyucu madde cart curt falan da yok sadece saf dekstoz var, serumda bile kullanılıyor dekstroz direk damardan veriliyor hastaya, dekstrozu 3-5 insan bir araya gelip kimyasal işlemlerle laboratuvarda üretmiyorlar, meyvesuları gökten inmiyor değil mi onlar da fabrika malı aynı dekstroz gibi + içinde katkı maddeleri de var, marketteki yumurta tavuk vs ne kadar sağlıklıysa toz dekstrozda o kadar sağlıklıdır böyle örnek vereyim sana.

Ayrıca saf dekstroz mu daha sağlıksız marketlerdeki meyve sularımı daha sağlıksız dersen %100 emin olarak söyleyebilirim meyvesuları daha sağlıksız.Dekstroz kullanırken en azından vücuduna ne girdiği belli.
 
Son düzenleme:
beyaz ekmekle ilgili yaptığım araştırmalardan biliyorum. zaten beyaz ekmeğin tavsiye edilmeyip kepekli ekmeğin önerilme sebebi beyaz olanın glisemik indeksinin sofra şekerine yakın olmasından. sıvıyla beraber yenildiğinde glisemiği daha da yükseliyor. bizim için ideal yani. ekmek olmayan ev yok,extra antrenman sonrası içeceğine para vermeye de gerek yok.

bir çok yabancı bb uzmanı sitede araştırma yaptım. antrenman sonrası için mükemmel karbonhidratlar sıralamasında üç dilim beyaz ekmeğin çok iyiler arasında yer aldığını gördüm.

en başta ise yüzde 50 dextroz, yüzde 50 maltodextrin en çok tavsiye edilen antrenman sonrası karbonhidrat.

%50 dextroz ve %50 maltodextin bu ürünler nelerin içinde vaR?
 
Herkese merhaba,
Antremandan sonra yarım yağlı 400 ml sütün içine bir ölçek MP Combat Powder atıp karıştırıyorum, onu içmeden öncede bir adet muz yiyorum.
Açıkcası bu muz yeme işine 1 haftadır başladım. Forumda o kadar çok yazı okudumki kafam ambale oldu:)
Şu üzüm suyu meselesinden çıktım yola ve aslında önemli olanın Gİ seviyesini artırmak ve boşalan depoların dolma süresini hızlandırmak olduğunu anladım. (Belkide yanlış anladım)
Forumda o kadar çok yazı okudumki doğru başlayan bir konu sonlarda daha farklı yorumlarla kötü algılanabiliyor.

Muz ve sütle karışık kopmlex den sonra ya haşlanmış yumurtalı ve peynirli salata yiyorum yada tavuk yiyorum.

Bu yazdıklarımda yaptığım yanlı bişey varmı yardım edermisiniz?
 
Herkese merhaba,
Antremandan sonra yarım yağlı 400 ml sütün içine bir ölçek MP Combat Powder atıp karıştırıyorum, onu içmeden öncede bir adet muz yiyorum.
Açıkcası bu muz yeme işine 1 haftadır başladım. Forumda o kadar çok yazı okudumki kafam ambale oldu:)
Şu üzüm suyu meselesinden çıktım yola ve aslında önemli olanın Gİ seviyesini artırmak ve boşalan depoların dolma süresini hızlandırmak olduğunu anladım. (Belkide yanlış anladım)
Forumda o kadar çok yazı okudumki doğru başlayan bir konu sonlarda daha farklı yorumlarla kötü algılanabiliyor.

Muz ve sütle karışık kopmlex den sonra ya haşlanmış yumurtalı ve peynirli salata yiyorum yada tavuk yiyorum.

Bu yazdıklarımda yaptığım yanlı bişey varmı yardım edermisiniz?

Antremandan hemen sonra bir muz, süt ve whey protein karışımını içersen, çok iyi anteman sonrası k.hidrat almıs olursun. Muzun G:İ:si yüksek, 84 galiba, işini görür. Antremandan sonra 1-2 saat bir öğün yemek de yersen fazla vakit geçirmeden bir sorun olmaz. Bir miktar pilav, ekmek , yada makarna yiyebilirsin, aşırıya kaçmadam, glikojen depolarını doldurmak için, verdiğin öğüne ilaveten.

Peki ben nesguik içiyorum 400 ml onun her hangi bir zararı olurmu çünkü o glikoz

Zararı olmaz, içinde 50-60 gr şeker yada glikoz varsa gayet iyi olur.

Şimdi antremandan sonra ne iciyoruZ ilaç haricinde??

İlac kullanmayacağım

Yarım litre meyva suyu(aroma, dimes ne bulursa) işini görür.
 
ne diyim haklısınız ben tartışınca yönetim tersliyor uyarıyor yani tartışmıycam. süt mideye çöker denmiş onun açıklamasını yapmak isterim.
sütün içindeki proteinin %80 i kazein %20 si whey dir fakat aminoasit dizilimi oldukça iyidir. kazein mideye çöker bir çamur gibi ve geç sindirilir fakat bu diğer sindirilenleri etkilemez ilk yarım saat içinde etkileyebilir sadece oda dibe çökelmeyip çamurlaştığı için.
Ama benim gibi antremandan çıktınız pikniğe gidiyorsunuz ve evi arayıp ton balığı istemek saçma olur. giderken 1 litre günlük süt alın onu için 30 gram protein 6 gram whey 24 gram kazein 6 gram size hızlı olan protein ihtiyacınızı karşılar 24 gramda sizi uzun vadede besler mangala kadar. mangaldada kırmızı et veya tavuk varsa tamam o günkü protein ihtiyacınızı karşıladınız bende çok az bi gaz problemi yaratıyor ama bu sütü yıllardır içmemdn kaynaklıyor 1 bardak süt gaz yaptığı bünyelere 1 litre süt vermek ishal hatta daha kötü hastalıklara sebebiyet verebilir bu yüzden dikkatli olalım.

(bu sadece bir örnek antremandan sonra denize,arkadaşına, veya başka bir aktiviteye giden birisi böyle yapabilir)

iyi forumlar
 
Bendede çok gaz oluyor ama süttenmi yoksa kullandığım komplexdenmi bilmiyorum, yarım yağlı süt kullanıyorum.
gazı azaltmak yada önlemek mümkünmü?
 
ne diyim haklısınız ben tartışınca yönetim tersliyor uyarıyor yani tartışmıycam. süt mideye çöker denmiş onun açıklamasını yapmak isterim.
sütün içindeki proteinin %80 i kazein %20 si whey dir fakat aminoasit dizilimi oldukça iyidir. kazein mideye çöker bir çamur gibi ve geç sindirilir fakat bu diğer sindirilenleri etkilemez ilk yarım saat içinde etkileyebilir sadece oda dibe çökelmeyip çamurlaştığı için.
Ama benim gibi antremandan çıktınız pikniğe gidiyorsunuz ve evi arayıp ton balığı istemek saçma olur. giderken 1 litre günlük süt alın onu için 30 gram protein 6 gram whey 24 gram kazein 6 gram size hızlı olan protein ihtiyacınızı karşılar 24 gramda sizi uzun vadede besler mangala kadar. mangaldada kırmızı et veya tavuk varsa tamam o günkü protein ihtiyacınızı karşıladınız bende çok az bi gaz problemi yaratıyor ama bu sütü yıllardır içmemdn kaynaklıyor 1 bardak süt gaz yaptığı bünyelere 1 litre süt vermek ishal hatta daha kötü hastalıklara sebebiyet verebilir bu yüzden dikkatli olalım.

(bu sadece bir örnek antremandan sonra denize,arkadaşına, veya başka bir aktiviteye giden birisi böyle yapabilir)

iyi forumlar

Herhalde açıklamayı 20 defa yaptım ama her seferinden sonra geç sindirim olarak neden kazeine bağlanıyor; yazdığınız şeylerin doğru ve bilimsel bir açıklaması yok (yıllardır süt içiyorum vs.)ondan sonra da yönetimden uyarı alıyorum diyorsunuz.
Wheyde sindirim problemine neden olan sütte ki kazein değil laktoz duyarlılığıdır. Malum bebekken salgıladığımız laktaz enzimi organizmada glikoz ve galaktoza yıkılırken yaş ilerledikçe bu enzimi üretemeyiz ve alerjik reaksiyon gösteririz öyle ki yaş artık otuza geldimi içilen bir bardak süt bile ishal yapar hatta bu laktoz duyarlılığı fazla olan asyalı ve siyah toplumlar sütü sadece müshil olarak kullanırlar.
Whey ile sütte ki laktoz ilişkisine gelecek olursam eğer Hidrolize olmayan laktozun konsantrasyonu artmakta ve sonuçta bağırsakta yüksek osmatik basınç oluşmaktadır. Bu basınç, bağırsak boşluklarına su akımına yol açmakta; kişide şişkinlik, bağırsakta gaz toplanması, kramp ve diyare görülmekte ve içtiğiniz whey sindirilmeden bağırsak yoluyla direk tuvalete gitmekte kısaca. İshal olunmasa bile sindirimde ki zorluk ve gaz amino asit sentezine de ket vurmakta.
Kazein konusuna da değinecek olursam eğer dünyanın %18`i her 10bin bebekten biri kazeine karşı alerjik olarak doğuyor. Memlekette ki Muscle and fitness abuk subuk konulara değindiğimden satın almıyor ingilizcesini okuyorum ama eğer eşzamanlı ise ve burada da yayınlandıysa 2010`nun sayılarının birinde buna değinildi.

Konuya da gelecek olursam en iyisi üzüm suyudur her yerde bulunmuyor ama bulduğum sürece diyetin son günü bile üzüm suyu içerim ki besleyici özelliği de cabası hatta babamın doktoru karaciğerine faydalı olacağı için hergün bir bardak üzüm suyu içeceksin dedi bir de bu var.
Maltodexterin, dekstroz vb yağlanma yapmıyor üzüm suyu yapıyor denmiş 2 sene önce buna benzer bir şeyi okuduktan sonra; ki ben deneysel çalışan biri olduğum için 3 ay carbopure 3 ay da üzüm suyu tükettim- arada fark yoktu yağlanma falan olmadı ve aksine üzüm suyu içtikten sonra kendimi hep daha iyi hissettim.
 
Herhalde açıklamayı 20 defa yaptım ama her seferinden sonra geç sindirim olarak neden kazeine bağlanıyor; yazdığınız şeylerin doğru ve bilimsel bir açıklaması yok (yıllardır süt içiyorum vs.)ondan sonra da yönetimden uyarı alıyorum diyorsunuz.
Wheyde sindirim problemine neden olan sütte ki kazein değil laktoz duyarlılığıdır. Malum bebekken salgıladığımız laktaz enzimi organizmada glikoz ve galaktoza yıkılırken yaş ilerledikçe bu enzimi üretemeyiz ve alerjik reaksiyon gösteririz öyle ki yaş artık otuza geldimi içilen bir bardak süt bile ishal yapar hatta bu laktoz duyarlılığı fazla olan asyalı ve siyah toplumlar sütü sadece müshil olarak kullanırlar.
Whey ile sütte ki laktoz ilişkisine gelecek olursam eğer Hidrolize olmayan laktozun konsantrasyonu artmakta ve sonuçta bağırsakta yüksek osmatik basınç oluşmaktadır. Bu basınç, bağırsak boşluklarına su akımına yol açmakta; kişide şişkinlik, bağırsakta gaz toplanması, kramp ve diyare görülmekte ve içtiğiniz whey sindirilmeden bağırsak yoluyla direk tuvalete gitmekte kısaca. İshal olunmasa bile sindirimde ki zorluk ve gaz amino asit sentezine de ket vurmakta.
Kazein konusuna da değinecek olursam eğer dünyanın %18`i her 10bin bebekten biri kazeine karşı alerjik olarak doğuyor. Memlekette ki Muscle and fitness abuk subuk konulara değindiğimden satın almıyor ingilizcesini okuyorum ama eğer eşzamanlı ise ve burada da yayınlandıysa 2010`nun sayılarının birinde buna değinildi.

Konuya da gelecek olursam en iyisi üzüm suyudur her yerde bulunmuyor ama bulduğum sürece diyetin son günü bile üzüm suyu içerim ki besleyici özelliği de cabası hatta babamın doktoru karaciğerine faydalı olacağı için hergün bir bardak üzüm suyu içeceksin dedi bir de bu var.
Maltodexterin, dekstroz vb yağlanma yapmıyor üzüm suyu yapıyor denmiş 2 sene önce buna benzer bir şeyi okuduktan sonra; ki ben deneysel çalışan biri olduğum için 3 ay carbopure 3 ay da üzüm suyu tükettim- arada fark yoktu yağlanma falan olmadı ve aksine üzüm suyu içtikten sonra kendimi hep daha iyi hissettim.
Yazınızdan şunu anlayabilirmiyim;
Ne kadar çok gaz varsa whey o kadar işe yaramamıştır?
yani direk dışarı atılmıştır sonucu çıkarmı yoksa hem gaz yapıp hemde işe yaramışmıdır?
Birde bu üzüm suyunu antremandan hemen sonra wheyden öndemi yoksa wheyi üzüm suyuna karıştırıpmı içmeyi öneriyorsun?
 
Herhalde açıklamayı 20 defa yaptım ama her seferinden sonra geç sindirim olarak neden kazeine bağlanıyor; yazdığınız şeylerin doğru ve bilimsel bir açıklaması yok (yıllardır süt içiyorum vs.)ondan sonra da yönetimden uyarı alıyorum diyorsunuz.
Wheyde sindirim problemine neden olan sütte ki kazein değil laktoz duyarlılığıdır. Malum bebekken salgıladığımız laktaz enzimi organizmada glikoz ve galaktoza yıkılırken yaş ilerledikçe bu enzimi üretemeyiz ve alerjik reaksiyon gösteririz öyle ki yaş artık otuza geldimi içilen bir bardak süt bile ishal yapar hatta bu laktoz duyarlılığı fazla olan asyalı ve siyah toplumlar sütü sadece müshil olarak kullanırlar.
Whey ile sütte ki laktoz ilişkisine gelecek olursam eğer Hidrolize olmayan laktozun konsantrasyonu artmakta ve sonuçta bağırsakta yüksek osmatik basınç oluşmaktadır. Bu basınç, bağırsak boşluklarına su akımına yol açmakta; kişide şişkinlik, bağırsakta gaz toplanması, kramp ve diyare görülmekte ve içtiğiniz whey sindirilmeden bağırsak yoluyla direk tuvalete gitmekte kısaca. İshal olunmasa bile sindirimde ki zorluk ve gaz amino asit sentezine de ket vurmakta.
Kazein konusuna da değinecek olursam eğer dünyanın %18`i her 10bin bebekten biri kazeine karşı alerjik olarak doğuyor. Memlekette ki Muscle and fitness abuk subuk konulara değindiğimden satın almıyor ingilizcesini okuyorum ama eğer eşzamanlı ise ve burada da yayınlandıysa 2010`nun sayılarının birinde buna değinildi.

Konuya da gelecek olursam en iyisi üzüm suyudur her yerde bulunmuyor ama bulduğum sürece diyetin son günü bile üzüm suyu içerim ki besleyici özelliği de cabası hatta babamın doktoru karaciğerine faydalı olacağı için hergün bir bardak üzüm suyu içeceksin dedi bir de bu var.
Maltodexterin, dekstroz vb yağlanma yapmıyor üzüm suyu yapıyor denmiş 2 sene önce buna benzer bir şeyi okuduktan sonra; ki ben deneysel çalışan biri olduğum için 3 ay carbopure 3 ay da üzüm suyu tükettim- arada fark yoktu yağlanma falan olmadı ve aksine üzüm suyu içtikten sonra kendimi hep daha iyi hissettim.

söylediklerimi bilimsel verilere dayandırmadım ama heldic in bir konusunda artık sizin bilimsel veri diye kabul ettiğiniz halbuki dinleyip araştırmak daha etkiliyken kopyala yapıştır makaleleri tercih ettiğiniz kopyala yapıltır şeklinde bir çok makale koydum kilitlenen süt konusuna. Ama bunların benim gözümde zerre değeri yok çünkü karşıtı milyonlarca makale var siz işinize geleni kabul ediyorsunuz neyse bu konuyu tartışmıycam kişisel olarak akbul ediyor yetkililer bu tür tartışmaları neyse.
Ama bağırsaklardaki basınç su akımına neden olur ve bu proteini sindirilmez demişsiniz buna ancak gülebilirim :) çünkü eğer bahsettiğiniz olayda mide özsuyu akıyorsa (imkansız bir olay) bizim bağırsaklarımızın paramparça olması lazım çünkü mide özsuyu inanılmaz derecede asit içeriyor bu mideden çıkarsa diğer organları eritebilecek güçte bi asit. Ve sindirim basitinden
ağız-yutak-yemek borusu-mide(pankreasdan ve karaciğerden sentezlenen güçlü asitlerle mide özsuyu oluşarak)-bağırsak şeklinde ilerler.
içtiğimiz süt mide özsuyuna karıştığına göre (yani sonuçta yağ içmiyoruz o nedenle mideden sindirilmeden bağırsağa geçemez) mide özsuyu o sütü vücut için kullanır. Ama gerçekten dediğiniz gibi gaz ve sancı oluyor fakat dediğinizde katılmadığım şey bunların aminoasit sindirimine ket vurmasıdır bunun hakkında bir yazı paylaşırsanız sevinirim (makale olmasada olur yeterki bilime uygun yazılmış olsun)

Benim merak ettiğim bir konuydu. Yazı dikkatimi çekti sizlerle paylaşmak istedim :)

Hayatın bir gerçeği olarak kimi şeyler başladığı noktaya geri döner. Whey ve kazein protein tozlarının besin takviyesi olarak boy göstermesinden önce, bir vücut geliştiricinin whey ve kazein proteinlerinden istifade etmek için yapabileceği tek şey süt içmekti. Ardından besin takviyesi üreticileri, sütteki whey ve kazeini, sütün yağ ve karbonhidratından nasıl ayıracaklarını öğrendiler. Günümüzde çok az vücut geliştirici sütü bir vücut geliştirme ürünü olarak kullansa da araştırmalar, antreman sonrası süt içmenin - tam yağlı sütün bile - bariz faydaları olduğunu ortaya koymuştur.

Teksas Üniversitesi Tıp Fakültesindeyken (Galveston) kendim yaptığım bir araştırmada, sütün kas-protein sentezi ve kas büyümesini büyük ölçüde arttırdığını fark ettim. Deneklere, bacak antremanından sonra yağsız yada tam yağlı bir bardak süt verdik ve Medicine & Science in Sports&Exercise'in 2006 tarihli sayısında tam yağlı sütün kas protein sentezini yağsız sütten çok daha fazla arttırdığını ifade ettik. Sütü, whey proteini tozu ile kıyaslamamış olmamıza rağmen -ki onu her zaman antreman sonrası protein seçiminiz olarak tavsiye ediyoruz- sonuçlar hazırda whey proteini olmadığı acil durumlarda antremandan sonra sütü gönül rahatlığıyla kullanabileceğinizi ortaya koymuştur.

Egzersizden sonra süt içmenin faydalarını gösteren bir araştırmada İngiltere' de ki Loughborough Üniversitesi'nde yapılmıştır. Araştırmacılar, deneklere sıcak ortamda, vücut ağırlıklarının yaklaşık yüzde 2'sini ter olarak kaybedene kadar egzersiz yaptırmışlardır. Ardından denekler, kaybettikleri sıvının yüzde 150 kadarını su, Powerade sporcu içeceği ve yağsız süt şeklinde geri almışlardır. Bilim insanları, denekler su yada Powerade içtiklerinde süt içtikleri zamana kıyasla idrar yoluyla iki kat daha fazla sıvı kaybettiklerini tespit etmişlerdir. Diğer bir deyişle süt sayesinde denekler susuzluklarını su ve Powerade'den daha etkişi şekilde gidermişlerdir. İngiliz araştırmacılar, sütteki sodyum ve potasyumun susuzluğu giderme yeteneğini arttırdığını düşünmektedir. Bu çalışmadan alınacak ders, eğer sıcak ortamda egzersiz yapıyorsanız su yada sporcu içeceği yerine bir bardak soğuk süt içmeyi tercih etmenizdir. Süt, protein içerdiği için kas-protein sentezini, karbonhidrat içerdiği için kas toparlanmasını arttırır ve içerdiği su,sodyum ve potasyum ile de susuzluğu giderir.

O yüzden antrenmandan sonra süt içmekten çekinmeyin, özellikle de bolca sıvı kaybettiğiniz zamanlarda. Hala ağırlık antrenmanından sonra yapılacak en iyi şey whey protein kullanmak olsa da, whey bulamadığınız zamanlar süt onun yerine kullanılabilecek uygun bir yedektir. Sıcak havada dışarıdaysanız, koşuyor yada oynuyorsanız, sporcu içeceklerini boş verip süte yumulun. Hem susuzluğunuzu daha iyi giderir hem de kas toparlanmanızı arttırır.


Kaynak: Muscle and fitness


Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 23:44 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 23:22 ----------

bu arada konumuz süt değil üzüm suyu o nedenle kimseninde gözüne batmaması için yazılarınızı özel mesaj olarak bekliyorum
 
söylediklerimi bilimsel verilere dayandırmadım ama heldic in bir konusunda artık sizin bilimsel veri diye kabul ettiğiniz halbuki dinleyip araştırmak daha etkiliyken kopyala yapıştır makaleleri tercih ettiğiniz kopyala yapıltır şeklinde bir çok makale koydum kilitlenen süt konusuna. Ama bunların benim gözümde zerre değeri yok çünkü karşıtı milyonlarca makale var siz işinize geleni kabul ediyorsunuz neyse bu konuyu tartışmıycam kişisel olarak akbul ediyor yetkililer bu tür tartışmaları neyse.
Ama bağırsaklardaki basınç su akımına neden olur ve bu proteini sindirilmez demişsiniz buna ancak gülebilirim :) çünkü eğer bahsettiğiniz olayda mide özsuyu akıyorsa (imkansız bir olay) bizim bağırsaklarımızın paramparça olması lazım çünkü mide özsuyu inanılmaz derecede asit içeriyor bu mideden çıkarsa diğer organları eritebilecek güçte bi asit. Ve sindirim basitinden
ağız-yutak-yemek borusu-mide(pankreasdan ve karaciğerden sentezlenen güçlü asitlerle mide özsuyu oluşarak)-bağırsak şeklinde ilerler.
içtiğimiz süt mide özsuyuna karıştığına göre (yani sonuçta yağ içmiyoruz o nedenle mideden sindirilmeden bağırsağa geçemez) mide özsuyu o sütü vücut için kullanır. Ama gerçekten dediğiniz gibi gaz ve sancı oluyor fakat dediğinizde katılmadığım şey bunların aminoasit sindirimine ket vurmasıdır bunun hakkında bir yazı paylaşırsanız sevinirim (makale olmasada olur yeterki bilime uygun yazılmış olsun)



Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 23:44 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 23:22 ----------

bu arada konumuz süt değil üzüm suyu o nedenle kimseninde gözüne batmaması için yazılarınızı özel mesaj olarak bekliyorum

guldugun kismi webde ostomatik basinc yada laktoz duyarliligi olarak aratsaydin sadece turkce bir ton yazıya ulasirdin:

Besin olarak yenen her madde alerjen olabilir. Bununla birlikte, bazı gıda maddeleri diğerlerine göre daha sık alerji tepkimelere neden olabilmektedir. Ayrıca, bu tepkimelerin oluşmasında, besinlerin geleneksel yeme alışkanlığı kadar, hazırlanış şekillerinin de etkisi vardır. Süt alerjileri de genellikle kalıtsal olup, bazı etnik gruplarda daha sıklıkta olmakla beraber dünya nüfusunun yüzde 18 kadarında görülen gıda alerjileri arasında anılmaktadır.
Alerjen olarak sütten söz edilirken, anne ve inek sütü alerjenlerinin ayrı incelenmesi gereklidir. Anne sütünde alerjen etmenleri, anne sütü ile geçen yabancı proteinler ve ilaçlar olarak sayılabilir. Yapılan çalışmalarda, alerjik reaksiyondan sorumlu tutulabilecek anne sütü vaka’ların önemsenmeyecek kadar az olduğu saptanmıştır. İnek sütü alerjenlerinin araştırıldığı çalışmalarda ise, immünolojik ve kimyasal olarak birbirinden farklı bileşenlerin örneğin kazein, laktalbumin, laktoglobulin (süt proteinleri) ve laktozun (süt şekeri) etkili olduğu belirlenmiştir. Süt alerjisindeki en sık rastlanan genellikle reaksiyonlar deri bağlantılıdır. Ürtiker, angiodema, ekzama ve bireye göre değişen cilt sorunlarıdır. Kusma, diyare, kanlı gayta, reflü gibi gastrointestinal sorunlar yanında az rastlanmakla beraber burun akıntısına da rastlanabilmektedir. Süt alerjileri, genel olarak laktoz ve protein duyarlılığı olarak iki ana başlıkta incelenebilir.
Süt şekeri olarak tanımlanan laktoz, sütün tek karbonhidratı olup, anne sütündeki oranı yüzde 7 ve inek sütündeki oranı ise yüzde 4.8 kadardır. Laktoz diğer şekerlerden farklı değerlendirilmekte ve çocuk beslenmesindeki önemi tartışılmaz kabul edilmektedir.
Süt ve ürünleri ile alınan laktoz, organizmada glikoz ve galaktoza yıkılır. Ancak, bazı kişilerin ****bolizmaları bu görevi yerine getiremez. Laktaz enzimi eksikliği sonucunda oluşan duyarlılık, laktozun bağırsak bakterileri tarafından fermente edilememesi ve ince bağırsak mukozasındaki laktaz enzimi aktivitesinin azalması veya tamamen ortadan kalkması ile kramp ve diyarenin ortaya çıkması şeklinde tanımlanmaktadır.

Hidrolize olmayan laktozun konsantrasyonu artmakta ve sonuçta bağırsakta yüksek osmatik basınç oluşmaktadır. Bu basınç, bağırsak boşluklarına su akımına yol açmakta; kişide şişkinlik, bağırsakta gaz toplanması, kramp ve diyare görülmektedir. Yetersiz görülen laktaz aktivitesinin doğuştan, enfeksiyon ve beslenme bozukluğuna bağlı olarak sonradan oluşabileceği ifade edilmektedir. Doğuştan yetersiz laktaz aktivitesi kalıtsal olup, rastlanma sıklığı çok düşüktür. İkinci tip ise laktoz aktivitesinin doğuştan normal olduğu, ancak nedeni belirlemeyen şekilde sonradan azaldığı durumlar söz konusudur. Birde bağırsak mukozasının zedelenerek (mide-bağırsak ameliyatları, kolera yaşanması gibi) emilimin güçleştiği sorunlar da laktoz intöleranslığına neden olabilir.
İnek sütünde alerjik etmenlerden bir diğeri de süt bileşiminde bulunan proteinlerdir. Süt proteinlerinden olan kazein ve laktoglobulin, bazı insanlarda olumsuz etkilere neden olabilmektedir. İnek sütü proteinlerine duyarlı bireylerin, koyun ve keçi sütüne de duyarlı oldukları saptanmıştır. Bazı bireylerin ise inek sütü tüketme alışkanlıklarına bağlı olarak diğer sütlere duyarlılık gösterebilecekleri de kaydedilmektedir.
10 000-20 000 bebekten birinde rastlanabilen süt proteini alerjisi, sütteki temel amino asitlerden biri olan fenilalanin’in normal parçalanmasını katalizleyen enzimin yokluğu ile kendini gösterir. Fenilalanin yıkılmayınca, bu amino asidin kandaki miktarı yükselir, sonuç olarak idrar ve ter kötü kokar. Ayrıca, bu olayın merkezi sinir sisteminde serotinin oluşumunu azalttığı ve buna bağlı olarak mental yetersizliğin gözlenebildiğini, spazm, titreme ve saçta pigment azalması gibi bulgulara rastlanabildiği ifade edilmektedir. Bu tip bir alerji görülen bebeklerde süt gibi değerli bir gıdayı beslenmeden tamamen çıkarmak yerine, tam olmasa bile başka seçeneklerin dahil edilmesi yoluna gidilmelidir. Bu amaçla, alerjik özelliği kontrol edildikten sonra soya proteini katkılı mamalar diyete alınabilir.
Süt alerjileri, laktoz ve süt proteinlerine bağlı olarak ayrı incelense bile, süt içen ve istenilmeyen etkilerle karşılaşan bireyler için sütün diyetlerden çıkarılması gibi bir sonuç ortaya çıkarılmamalıdır.
Laktoz duyarlılığında süt az miktarda, sulandırılarak tüketilmeli ve düzenli olarak içilen miktar artırılarak duyarlılık azaltılmalıdır. Süt yerine peynir ve yoğurt beslenmeye dahil edilmeli veya laktozu indirgenmiş sütler tüketilmelidir. Süt proteinlerine duyarlılıkta ise, soya fasulyesinden üretilen yiyecekler ve süt proteini hidrolize edilmiş gıda ve mamaların tüketilmesine özen gösterilmelidir.
Süt ve ürünleri dışında bazı gıdaların laktoz içerebileceği unutulmamalıdır. Örneğin çoğu fırıncılık ürünü (bisküvi, kek, şekerleme vb.) az miktarlarda laktoz içerebilir. Laktoz alerjisi dikkate alınarak ürün ambalajındaki bileşenler kontrol edilmelidir. Sütün beslenmedeki yeri ve önemi nedeni ile alerjik tüketiciler dikkate alınarak yeni ürünler geliştirilmektedir. Böylece, süt her bireyin temel besini olmaya devam edebilecektir.

ayrica arson un yazdiklarina katiliyorum ben yarim litre sut içtikten 10 dakika sonra kendimi tuvalette adeta agir ishal olmus olarak buluyorum kusura bakmasın kimse resmen su yada sut diskiliyorum.
 
o zaman sizde laktoz duyarlılığı var ben 17 yaşında olmam sebebiylemi yoksa hep süt içmemden ötürümü bilemem ama 1litre içmezsem hiçbir sıkıntı olmuyor 1 litre içince gaz yapıyor 1 litreyi geçince ishal. ama insanları yanlış yönelndirmeyin forumda ''süt içilirse ölünür bağırsaklar elden gider'' gibisinden bir hava yaratılmaya çalışılıyor ama böyle değil. süt sadece çok nadir insanlarda rahatsızlık yapar (laktoz duyarlılığı)

Bazı insanlarda laktaz enziminin aktivitesinin düşük olması ve ya enzimin hiç olmaması yüzünden laktozun sindirimi gerçekleşememektedir. Böylece laktozun yoğunluğu artar ve bu da ozmotik basıncın artmasına sebep olur. Laktaz noksanlığı durumunda, bağırsaklarda sindirilip emilemeyen laktoz, bakteriyel fermantasyon ile, asetik asit, laktik asit, propiyonik asit gibi kısa zincirli moleküllere ve H2, CO2, CH4 gibi gazlara çevrilir. Ayrıca laktoz ve laktik asitin oluşturduğu ozmotik etki ile kramp, karın ağrısı, gaz ve ishal gibi hoş olmayan belirtiler oluşturur. Bu duruma laktoz dayanıksızlığı denir.



Laktaz enziminin üretimi 2 yaşından sonra azalmaya başlar ve laktoz dayanıksızlığı, bu enzimin üretiminin azalmasıyla, yaşlandıkça artar.



Laktozun, karaciğerdeki yağ birikimini azaltıcı ve önleyici etkisi vardır. Laktozun damar sertleşmesini engellemede de önemlidir ve ayrıca B grubu vitaminlerinin sentezine de etki eder.



site yasaklanmış forumda veremiyorum kaynak olarak ama dediğim gibi her zaman kaynak aramak gereksiz dediklerime bakın bi yanlışlık varsa söyleyin yada aksine kaynak sunun


vede dostum bir tane bile laktozun amino sindirimine sekte vurduğuna dair kaynak yok bulduysan milyon kaynaktan bir tane gönderebilirmisin?
 
Son düzenleme:
Arkadaşım jimraynor haklı. Marketlerde satılan meyve sularına glikoz ilave ediliyor o yüzden kullanmakta bir sakınca yok fakat bahsettiğimiz meyve suyu evde direk özünü posasından ayrılıp tüketilenden farksız ise haklısın.
 
Back
Yukarı