Benim bildiğim önemli bir kilit noktası da, yanılmıyorumdur umarım, karbonhidrat içeren herhangibir yiyecek tükettiğimizde, karaciğerimizde insülin salgılanması meydana geliyor, ve insülin en anabolik hormonlardan bir tanesi, özellikle yağlanmayı kontrol ediyor.
Karbonhidratı minimize edince, vücutta yağ depolanması alınan kalorilere rağmen mümkün olmuyor, ve tabii madman'in dediği gibi, tüketicelek karbonhidrat olmadığı için vücut yağlardan enerji elde ediyor, normalde karbonhidrat öncelikli enerji kaynağıdır, ketojen diyetin güzel yanı, bir kere yağların kullanımını tetiklediğinizde, aradan egzersizlerde ilk 20 dakika karbonhidratlardan enerji edilme durumunu aradan çıkartarak yağ yakımını ilk andan başlatabiliyorsunuz.
Bence biraz sakat bir diyet, yani vücudun dışı kadar iç dengesi de önemli, böyle zorlama ve vücudu bir nevi aldatmaya yönelik bir beslenmenin taraftarı değilim.
Yalnız Dr. Atkins'inde hakkını yiyorlar, obez olarak öldüğü belirtilen Dr. Atkins'in ölümü biraz karmaşık, Karlı bir günde ofisinin önünde bir buz birikintisine basarak düşmüş ve kafasını çok kötü çarpmış, bir nevi ölümüne değin 1 seneye yakın yatalak hayatı yaşamış.
Bu kaza öncesinde 1.82 boya 89 kilo civarındaymış, yaşı ise 72 imiş.
Bence hiç fena bir tablo değil 72 yaşındaki bir insan için, hastanedeki komplikasyonlar ve vücudun su tutması sonucu o hale gelmiş, zaten Wikipedia'da, ölümünden önceki sene sık sık çıktığı talkshowlarda gayet normal kilolu bir adam olduğu görülüyormuş.
Basının hainliği biraz, alın diyet gurusu doktorun kendine hayrı yokmuş tarzı sansasyon haberciliği.
Eminim doğru uygulandığında çok süratli sonuç veren bir diyet, ama benim uygulayacağım diyet değil.
Ben eski moda, aşamalı kalori eksiltmeli, harcanan kaloriden daha düşük kalori tüketerek, aşamalı kilo vermekten yanayım.[/quote
Karasan yaklasimlarinda haklisin ve insülin konusunuda güzel aciklamissin.