Merak ettiğim konu sitede buna benzer taşıyıcı olan arkadaşlar varmı onlarun akibeti nedir çünkü türkiyede her 10 kişiden 3-4 ü falan yani baya bi yüksek oranda mevcutmuş farklı şekillerde..
Merhaba,
Ben doğuştan
hepatit-b taşıyıcısıyım. 23 yaşındayım. Vücut geliştirme ile yeni ilgilenmeye başladım aslına bakarsanız, daha önce 6 ay kadar bilinçsizce yaptım. Şu an protein ağırlıklı beslenmeye çalışıyorum ve şu an daha çok kilo verme amaçlı evde spor yapıyorum (ağırlık + kardiyo). Şu anda Protein tozu, vitamin, L-Carnitine, Omega 3-6-9, L-Arginine, BCAA+Glutamine ve Creatine gibi takviyeler kullanıyorum. Kullandığım süre boyunca bir yan etki görmedim. Karaciğerimde hiçbir ağrı vs. gibi bir sorunla da karşılaşmadım. Gerçi henüz tahlil de yaptırmış değilim, o yüzden net birşey söyleyemem. Ama tabi bu kişiden kişiye değişir. Alkol kullandığınız için karaciğeriniz hali hazırda zayıf olabilir bu yüzden zaten supplement kullanmıyorsunuz, kullanmamaya devam etmeniz daha iyi olabilir.
Ben de bu sene içerisinde yurtdışına eğitim amaçlı çıkmayı planlıyorum ve yaklaşık 1 veya 2 sene dışarıda kalmayı planlıyorum. Türkiye'de 6 ay kadar spor yapmaya çalıştım aslında ancak malum yurtdışındaki imkanlar genelde buraya göre daha fazla (hem salon/antrenör kalitesi, hem supplement fiyatları) o yüzden bu sporla dışarıdayken ilgilenmeyi planlıyorum.
Sizin sorununuzu ise tam olarak anlayamadım yalnız. Yani daha önce hepatit b taşıyıcısı değilken, şimdi kronik taşıyıcı mı oldunuz, yoksa doğuştan beri vardı, şimdi mi farkedildi?
Şöyle bir bilgi vereyim;
Hepatit B hastalığı akut ve kronik seyir gösteren bir hastalıktır. Akut formunda hastalık hiç hissedilmeden iyileşebildiği gibi, birkaç hafta devam eden seyirle hafif belirtilerle iyileşebilmektedir. Bu süreç genelde 4-8 hafta olarak tanımlanabilir. Ancak hastalık 6 aydan fazla sürede bir kişinin kanında ve karaciğer de tespit edilirse artık kronikleşmiş anlamındadır. Hastalığın kronikleşmesi ortaya çıkarabileceği sonuçlar açısından takip edilmesi gereken bir durumdur. Çünkü kronikleşmiş hepatit B hastalığı siroz veya karaciğer kanserine sebep olabilir. Burada okuyucularımıza şu hususu önemle vurgulamalıyız. Tüm kronik hepatit B formları siroza veya karaciğer kanserine sebep olur demiyoruz. Sebep olabilir deniliyor. Hastalığın seyrinde kronikleşme olasığı bakımından çocuklar daha riskli grupta görünmekte. Çünkü yenidoğana doğum sırasında bulaşan hepatit B nin kronikleşme olasılığı % 90 dır. Yine 1-5 yaş arasında alınan hepatitin kroniklşeme olasılığı %30 dur. 5 yaşından sonra ise bu rakam % 7 lere kadar geriler.
hepatit.org
Ben doğuştan kronik olduğum için karaciğerime genelde dikkat ettim. Hayatım boyunca fazla alkol almadım. Sosyalleşme aracı olarak nadiren içerim, hayatımda sarhoş olmadım desem anlarsınız sanırım ne kadar tükettiğimi. Karaciğerimin sağlıklı olduğuna inanıyorum ancak benim de sorunum kilo fazlamın olması, bu karaciğer yağlanmasına neden olabiliyor. Aklımda soru işaretleri vardı, spor yaparken, karaciğerimi zayıf düşürmemekle ilgili, o yüzden ben de protein ağırlıklı beslenmeyi şimdilik biraz hafifletmeliyim sanırım. Aslında dayanıklı birisiyimdir, lisedeyken her gün 6-7 km yol yürürdüm. 6 ay boyunca da ağırlık çalıştım, protein alımıma çok dikkat etmeden. 25 kilo vermiştim geçen Mart'tan bu Eylül ayına kadar, ancak sağlıkla ilgisi olmayan nedenlerden ötürü ara vermek zorunda kaldım. Tabi hareket etmeyi kesince ve beslenmenize dikkat etmeyince tekrar kilo alıyorsunuz haliyle, 3 ayda 15 kilo geri aldım.
Eğer hastalık henüz kronikleşmemiş durumdaysa, size tavsiyem protein ağırlıklı beslenme yerine, dengeli beslenme şekline geçmeniz, en azından bu hastalığın durumu netleşinceye kadar. Zone Dieti (%40 Karb, %30 Pro, %30 Yağ), Isocaloric Dieti (Her biri %33) veya proteini biraz daha düşük bir başka beslenme tarzını (%45 Karb, %25 Protein, %30 Yağ) deneyebilirsiniz. Protein alımınızı dengelemeye çalışın. Bir öğünde çok büyük miktarlarda protein almak yerine 6 öğünde dağıtarak almaya çalışın. Spora devam edebilirsiniz ancak kendinizi çok halsiz duruma düşürmemeye çalışın. Ağırlık antremanına ise zaten 45 dk'yı geçmemelidir denir. Spora devam etmenizde sakınca olduğunu sanmıyorum ancak kendinizi halsiz düşürmemeniz çok önemli. Gelişiminiz elbetteki yavaşlayacak veya gerileyecektir ancak sağlığınız şu an çok daha önemli.
Bunların haricinde, alkolü bırakmanız gerekiyor, en azından şimdilik, hastalığın akıbeti belirli olana dek. Alkolü sıfıra indirmelisiniz çünkü her içtiğinizde karaciğerinizi yoruyorsunuz. Allah korusun, siroz veya karaciğer kanseri gibi hastalıklara yakalanabilirsiniz. O yüzden ne olursa olsun alkol sıfır olmalı, sağlığınızı korumak ve vücut geliştirmeye vakit ayırabilmek istiyorsanız.
Savaş74'ün dediği gibi Milk Thistle takviyesi kullanmaya başlayabilirsiniz. Aslında iHerb'de güzel karaciğer takviyeleri vardı, Türkiye'de kolay kolay bulanamayacak kalitede (dozaj, içerik ve çeşitlilik anlamında) ve çok uygun fiyatlı ürünlerdi ancak sağolsun devlet, birilerini zengin etmek için engel oluyor sağlıklı yaşamamıza...
Karaciğere destek verdiği söylenen bazı ürünler;
Milk Thistle (bir tür bitkidir, sanırım deve dikeninin tohumu, kapsül formunda yaygın olarak satılır, karaciğere destek verdiği kanıtlanmış olması lazım, o yüzden almanızı öneririm.),
Enginar (Sanırım mevsimi değil ancak yine kapsül formda satılıyor, kapsül halinin etkisini bilemeyeceğim.),
Kara Halile (Aktarlardan bulunabiliyor. İşe yararlılığı konusunda bir bilgim yok. Sadece bir kadının bunu sık sık yemek üzerine serperek, hepatit-b'yi yendiğini kendisinden duydum. Tabi başka etkenler olma ihtimali yüksek. Kendisinde kronik hepatit b olmaması da mümkün. Karaciğeri de sağlıklıysa normal yollarla zaten yenebiliyorsunuz. Zararı olduğunu sanmıyorum, isterseniz deneyebilirsiniz. Bir de Sarı Halile diye bir türü vardır. Toz şeklinde birşey.).
Hepatit-B ile yaşamak konusuna gelince; hepatit-b kan ve sperm yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Bazı insanların yanlış bildiğinin aksine, sarılmakla, öpüşmekle, sosyal interaksiyonlarla bulaşmaz. Dediğim gibi kan ve sperm yoluyla diğer insanlara bulaşır. Bu yüzden korunmadan seks yapılmamalı, sizin kullandığınız özel eşyalar başkaları tarafından kullanılmamalı (özellikle traş bıçağı, diş fırçası vs. gibi. Çatal, kaşıktan sorun çıkacağını sanmıyorum, dediğim gibi kan olması lazım ve kan pıhtısı kurumuş dahi olsa diğer insanlar için tehlikelidir.) ve açık yaraya vs temas edilmemelidir.
Eğer askere henüz gitmediyseniz, askerdeyken de dikkatli olmanızı öneririm. Malesef ordumuz,
hepatit-b'li insanları da
askere almakta... Aslına bakarsanız benim için sorun değil ben askerliğimi seve seve yaparım ancak eğer hepatit-b'lileri askere alıyorsan, diğer askerlerini de aşılatmak zorundasın. Türkiye'de yetişkinlere genelde
hepatit-b askerdeyken bulaşıyor. Bu yüzden askerdeyken özel eşyalarınızı başkalarının kullanmamasına dikkat edin. Veya diğer arkadaşlar için söyleyelim, başka insanların özel eşyalarını kullanmaktan kaçının.
Son olarak bu konuları birden fazla doktora danışmanızı, hepatit b konusunda bilgilendirme yapan dernekler (telefon aracılığıyla da bilgilendirme yapabiliyorlar sanırım), siteler veya forumlarda fikir alışverişi yapmanızı öneriyorum. Sadece Türkiye değil yabancı sitelere de aklınızdaki soruları sorun. Bir doktorun lafıyla hareket etmeyin. Bazı doktorlar başından savmak için yalan yanlış bilgiler verebiliyor, o yüzden işinizi garantiye alın. Tahlilleriniz düzenli olarak takip edilsin vs.
Hayatınızın mahvolduğu falan yok. Aids veya kanser olabilir, bir organınız kopabilir, kör veya sağır da olabilirdiniz. Bu rahatsızlıklarla yaşayan binlerce insan var. Psikolojinizi bozmayın, zira ruh haliniz sağlam olmalıdır.
Dünya'da
2 milyardan fazla insan Hepatit-B virüsü taşımaktadır.
Hepatit-B, sağlıklı ve dikkatli yaşandığı müddetçe korkulacak bir hastalık değildir.