Salondaki Kendinizi Anlatın

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan FleXoR
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Yeni başlanan salonlar ilk zamanlar biraz sıkıcıdır. Yabancı yer, yabancı yüzler, sonra bir müddet sonra sanki salon sizinmiş gibi hisseder insan. Günün sorunlarından kurtulunan tek yer gibi geliyor bana, zaten 45 dk çabuk geçiyor her zamankinden bu sebeple. Derslerde bu süre bu kadar geçmez işte...
Birisiyle ilk sohbet başlarsa zaten o salonda son sohbet olmaz, her girişte merhaba çıkışta kolay gelsinler muhakkak olur. Çalışırken motive amaçlı birşeyler düşünürüm, idmanı tamamlarım ve sonrasında tamamlama huzuruyla ayrılırım spordan, belki bu huzuru her zaman bulabilmek için spor salonlarını seviyorum ben.
 
Dumbbell ları yerinden alıp,salonun taa öteki ucuna götürüp,duvardaki yazılara/uyarılara rağmen tekrar yerine koymayanlara içimden ana avrat düz giderim..2 saat dumbbell aramak zorunda mıyım?
Havlusuz çalışanları da sevmem.

Setler arasında ters mekik yapan hatunları seyrederek testesteron seviyemi artırırım.:D
Setler arasında adımlarımı sayarım.1 adımı hemen hemen 1saniyede atarım.60 adımda diğer set başlar.
Salonun kalabalık olmayacağı sabah saatlerinde çalışırım.
 
salona girerim bir motivasyon olurum girdiğimde hemen ısınmalara başlarım zaman çok önemlidir sporumda 1 dk sını bile boş geçirmek istemem ısınma turunu tamamlarım direk bech press sehbasına girerim en düşük kilodan başlarım kolları alıştırırım sonra benim için yüksek olan bir kilo takarım 80 i zor kaldırıyorsam 90 ı takarım 90 ı 80 i kaldırıyormuş gibi düşünür öle kaldırırım daha çok motivasyon olurum tabiki bu zayıf vücudumla bu kiloları bastığım için salon sahibi helal der millet beni dikkatle izler daha çok motive olurum hep ağırlıkları arttırarak çalışırm :D
 
Genellikle çok sessiz ve sakin olurum, kimseyle konuşmak istemem gerekmedikçe :p

Ama asabi bir tip değilim, sadece oyalanmayı sevmem ;)
 
Solona gittiğim'de içim'den bir ses bugün daha iyisin ve daha iyi olacaksın hep kendimle konuşurum:)Dolap anahtarımı alıp kabine doğru gidip üstümü yavaş ve usulca giyinirim sanki biraz'dan müsakaba'ya çıkıcakmışım gibi kendimi öle tatmin ederim.Birkaç kardiyo ısınma haraketleri yptıktan sonra bugün'de zafer senin deyip ya ALLA'H deyip sporuma başlarım.Solon'da çalışırken çok diiplinliyim ve azimliyimdir hiçbir şekilde hareketimi yarıda kesmem çünkü hiçbir anlamı kalmaz zorları aşmak gülünü seven dikenine katlanır mantığıyla haraket ederim.Bady sporu bence gerçek sanatsal bir spor çünkü spor bitimi eve geldiğim'de her yerim ağrır..Fakat hem sağlık ve görsel olarak birşeyleri elde edince bu spor daha'da bağlanmamak elde değil.Şunu söğleyebilirimki bady sporuna başladığım'dan bei kendimle ta anlamıyla barışık olduğumu yeni farkettim herzamn diyorum bady sporu yapmak bambaşka birduygu...................
 
açma germe gibi ısınma hareketlerini yaptıktan sora hafif dambllarla kaslarımı ısıtırım... yeni başlayanlar daha farklı ısındıkları için bu lavuk ne yapıyor acaba diye tip tip bakarlar. daha sora antrenman başlar özellikle göğüs çalıştığım günlerde kıyıdan köşeden beni izleyenler olur :) onlara ne var gibisinden bi bakış atar devam ederim :)
 
Salonlarda - sanırım- iki grup insan oluyor burdan okuduklarımdan çıkardığım. Çok iyiler ve yeni başlayanlar. Çok iyiler dediğim grup tecrübeli ve ne yapacağını bilir. Yeni başlayanlar ise adı üstünde yeni başlamışlardır ve hareketleri yanlış yaparlar. Hocanın hareketi gösterdiği esnadaki açıklamalarını unutmuşlardır. Ben yeni başlayan grubuna girsemde hayatımın önceki dönemlerinde bu sporla uğraştığım için temel hareketleri bilirim. Biraz tecrübeli grubuna da giriyorum her nekadar vücudum bunu göstermesede. Hareketlerde kendime güvenim tam.

Bazen üşengeçlik oluyor ve salona gitmesem mi diyorum. O durumlarda açıyorum "dieux de stade" izliyorum hem gaza hem iştaha geliyorum. O gazla evden çıkıyorum. Salon vardığımda tüm hareketlerimi yapmadan çıkmam. Fazla sosyal olmağımdan çok nadir sohbet ederim. Sporumu yaparkende diğer çalışanları gözlemlemeyi seviyorum. Sporun ve aynaların gazıyla girdikleri şekil hoşuma gidiyor.

Bazılarıda göstermeyi seviyor. Çalışırken kontrol ediyorlar diğerlerini acaba bakıyormu diye. Bende hiç çekinmem ve ona istediğini veririm. İzlerim. :D

Her seferinde salondan daha hareketli daha enerjik çıkıyorum. Spor o anlamda ilaç gibi geliyor, dönüşüm muhteşem oluyor. Tatil dolayısıyla 15 gün ayrı kaldım, salon gözümde tütüyor.
 
Yazın farklı kışın farklı.
Yazın salona enerjik gelen salonda her gördüğümle geyik yapan ( dalga geçmek değil) daha sonra idmana giren biriyim.
Kışın ise salona giderim otururum hocanın zoruyla yavaş yavaş oyalana oyalana farkında olmadan ısınır ve idmana başlarım.
Salonda artist artist çalışanlara kıl olurum yanlış çalıştıklarını görürsem uyarmam.
Ama eleman gayret ediyorsa partneri yoksa yanlışını düzeltirim gerekirse idmanını ben yaptırırım. Salonu evim gibi değil kendi salonum gibi sahiplenirim. Şu dumbell konusuna bende ayar oluyorum. Aldığın yere koy be kardeşim şunu.
 
Salonda asosyalim. Milletle konuşmayı çok sevmem. Genelde saçmasapan şeylerden bahsederler zaten. İdmanımı yapar çıkarım.
 
özellikle çalıştığım ağır dumbellları ve plakaları toplamak bana zor gelir ama genede toplarım asabi tavırlarla,salonda pek konuşmamaya özen gösteririm,tanıdıklardan çok fazla yardım isterim benchde arkamda durmaları gibi,insanların hareketi yaparken bana bakması veya güzel sözler söylemesi beni acayip motive eder.
 
Ben salona gittikten sonra içimde ateşlenmeyi bekleyen bir güç ortaya çıkar banda çıkmadan önce biraz benden yaşca büyük olanlarla makara yaparım koşarken zaman geçmek bilmediğinden hep hayalimdeki vücudu düşünürüm ve bandın aynadaki görüntüsünde sonsuzluğa koştuğumu düşünürüm sonra ısınmamı yaparım buram buram terleyen vücuduma daha sonra dumbellerı alır antrenmanıma başlarım zorlandığım yerlerde Ahh-Ehh diye bağırırım hocaya forumdan öğrendiklerim hakkında sorular sorarım ve arada aynanın karşısına geçip vücuduma bakarım sonra da antrenmanı bitirir dünyayı kurtarmış edasıyla evin yolunu tutarım
 
salonumuzun tehlike saçan dik merdivenlerinden kenardaki tutacaklara tutunarak dikkatlice inerim . lobi gibi bir yer var tam karsıda zaten , ordan dolap anahtarı alırım , bu sırada etrafıma bakıp göz göze geldiğim herkese hafifçe başımı öne eğerek selam veririm . soyunma odasından çıkmam 20 dakika sürer :D sonra doğru bisikletlere giderim , her defasında başka bir bisiklete binerim :D 10 dakika ısınmam gerekiyormus ama ben 5 dakikada bitiririm :D sonra lokur lokur su içip o gün ne çalışacaksam sallana sallana o bölgeye giderim , her hareketi bitirdikten sonra bi 10 -15 defa aynaya bakarım :D kızlara hiç bakmam :D gerçektenn , gay olduğumdan değil , yakıştırmam kendime öyle şeyleri , onlar bana bakıyor gliba , bazen yakalıyorum çünkü , utandırıyorum :) hocalarımız çok artis zaten sesimizi de çıkaramıyoruz :D gidip ben birşey sormadığım sürece ilgilenmiyorlar , ama ben sorarsam da sağolsunlar en ince ayrıntısına kadar anlatıyorlar . yinede bu salondan bugün ayrılıyorum , 1 ay kadar başka salona geçmeyi düşünüyorum ... orayı da beğenmezsem geri dönerim ...
 
ben salona bayagı gösterişli girerim soyunma odasına gitmeden önce etraftakilere bir bakış atarım :) sonra oradan biri gelir (meğer hocaymıs) : buyrun birine mi baktınız der ... bende yanlıs geldim der çıkarım :)
ben evde dumbelle calısıyorum ama arada evin salonunada giderim.. bu sefer babam bi bakış atar ben geri odama girer, ben dumbellere bakarım dumbeller bana... su an aramızda bir elektrik var ilerde nasıl olur bilmem...
ama su bir gercektir ki spor saglıktır....
 
sessiz ciddi aceleci motivasyon dolu olurum salonda.
 
gırgır şamata diz boyu :D gam keder dert kahır hiçbiri yok salonda. bir salon muhabbetimiz şöyle güzel türkçemizin sonsuz anlam ihtiva eden kelimeleri sayesinde;
- oo hoşgeldin nbr
+nolsun yav basmaya geldik.
-boş durmuyorsun sende hep basıyorsun
+basmayınca kendimi kötü hissediyorum abi :(

destek isteyene şarkı banu alkandan geliyor hemen kaldıramazsan kaldırırlar gülüm :D

ve daha neler neler. Zaten sporun ana teması kaldırma üzerine olunca eyvah eyvah sohbetleri siz düşünün :)
 
Son düzenleyen: Moderatör:
kulaklığımı takıp çok laklak yapmadan ve tam motive şekilde sporumu bitirip,soyunma odasında proteinimi içer,aminolarımı yutar evime giderim.mutlaka armin van buuren dinlerim bu arada tavsiye ederim.
 
Son düzenleme:
yenileri sevmem,her fırsatta umutlarını kırarak sporu bıraktırmaya çalışırım.suratsızımdır,sizi görmezden gelebilirim.ben süperim havalarındayımdır.
 
  • Like
Reactions: su
Hoş bir konu olmuş :)
Salondaki ben biraz değişik.. Yalnız çalıştığımda, fazlasıyla sıcak kanlı bir insan olsamda, suratımda kötü bir ifade olur. Maksat insanlar bana yanaşmasın, antremanım bölünmesin. Antreman esnasında muhabbete dalmak en nefret ettiğim şeydir. Tüm antremanı mahveder..
Dışardan baktıklarında "bu herifin acelesi ne? nereye yetişecek acaba? Böyle baştan savma, acele antreman mı olur?" diye düşünenler eminim çoktur.
Lakin antremandan önce kullanacağım bütün dumbell'ları ve barları, ağırlıkları, salonda kendi belirlediğim köşeme toplar, antremana öyle başlarım. Hareketler arası max 30 saniye dinlenip, 2'li, 3'lü yada 4'lü süper setler şeklinde çalıştığım için, salonun içinde fare gibi oradan oraya koşturur, heryere ter damlatırım. İnsanlar bu yüzden acele falan ettiğimi zannediyorlardır diye düşünüyorum.. :)

Tabi arada denge egzersizleri ile darbeli denge egzersizlerini ağırlık antremanlarımla harmanlarken, fazla zorlayıp paldır küldür yere yuvarlanırım. Daha kimsenin güldüğüne denk gelmedim ama içlerinden eminim bayağı gülüyorlardır :) Umrumda da değil pek açıkçası. Antremana giriyorsam eğer, o terin boxer şortuma kadar inmesi lazım. Yoksa o antreman antreman değildir benim için..
 
Back
Yukarı