Lösin izolosin ve valin kas kazanmak ve kasları korumak için aşırı derecede gerekli.
Bu yüzden proteinlerin kaynakları önemli.
Her protein kaynağı vücudumuzda iyi kullanılamıyor.
Özellikle en iyi kullanılan kaynaklar belli.
Whey, EGG, Et çeşitleri fermente sür ürünleri yani hayvansal proteinler.
Bitkisel olanların ise, birbirlerini tamamlayıcı özelliği var. Ancak bitkisel proteinlerin iyi kullanılabilmesi için buhar yöntemiyle pişirilmesi yada çiğ yenilmesi gerekiyor.
Aynı zamanda yüksek ısıda işlenen proteinlerin möleküler yapısı değişime uğruyor.
Ve vücudumuz möleküler yapısı değişen proteinleri bir düşman gibi algılıyor.
Proteinlerin ne kadar iyi emilip emilmediği idrarla belli oluyor.
Özellikle kolesterolü yükselten protein kaynakları mükemmel emiliyor.
Omega-3 gibi kaynaklarla alınan ET ve Yumurta kas gelişimi için mukemmel.
Özellikle düşük karbohidratlarla beslenildiğinde proteinler daha iyi emilebilmekte.
yani her protein kaynağı mükemmel kaynak değil, bitkisel kaynaklar bana göre vücudumuz için gerekli değiller.
Ancak birbirlerini tamamlayıcı özellikleri var. Örneğin kurufasulye ve esmer pirinç mükemmel bir tamamlayıcı.
Ayrıca araştırmaları incelediğimde KiloX2.6 ve asidik yükü düşük alkali karbohidrat kullanan ve taze sebzeler ile diet yapan sporcuların böbreklerinde hiç bir şekilde hasar görülmüyor.
Ürenin yüksek çıkmasının sebebi asidik karbohidrat kaynakları.
Alkali besinler tüketilirse eğer, böbrek fonksiyonlarında bozulma görülmüyor. Asidite düşüyor. Önemli olan vücudumuzdaki asidik yük.
Kısacası Rafine karbohidratlar ve işlenmiş ürünler hem vücudu asidik yöne kaydırıyor, hem kemikten kalsium çekilmesine sebeb oluyor ve proteinlerinde yeterince iyi kullanılmasını engelliyor.
KiloX2.6 da alınabilir Kilox3 de alınabilir.
ancak karbohidrat kaynakları arttirildiğinda bu kadar yüksek protein almak cebimize zarardır. Kullanılamayan protein(aminı asit) idrarla Wc ye gidecektir.
Son düzenleme: 30 Ocak 2011