Pirinç Unu

plagiarism alakası yok bu dediklerinin. ben sadece kendin oldum bu en iyisimi tartışmayı arkadaşça kapatalım zaten yukarıda yazdıklarımla kapadık bu konuyu.

ya ne haddime büyüklerim varken ben kendim herşeyi biliyormusun gibi ha ne olmuştur. senin yazdıklarına zıt olmuşumdur sana öyle gelmiş olabilir. açıkça doğruyu söylemek gerekirse sakatlıklar bölümü ve beslenme dışında pek yazamıyorum çünkü diğer konulşara vakıf değilim en aznında büyüklerim yanında harcanırım b.b. sporunda. haddimide bilirm okadarda değil.
 
Herkes kendi görüşünüz savunabilir.
Önemli olan görüşlerin sağlam dayanaklara sahip olmasıdır.
Bir üyenin ileri attığı tezi bir başka üye tabi ki çürütmek için argümanlar ileri sürebilir.
Ancak bunu saygı kuralları içerisinde ve kaliteli dayanaklarla yapmalıdır.

Konunun daha fazla kişisel münakaşaya dönmemesini rica ediyorum.

atakan_irresistable,
senden ayrı ricam mesajlarına dini yorumlar eklememen.
Bu uyarıyı daha evel yine yapmıştım.
Ancak aynı üslubu tekrarlamışsın.
Din gibi hassas konularda senin de hassas olmanı ve mesajlarını ona göre düzenlemeni tekrar rica ediyorum.
 
özür diler ve tekrar yaşanmaması için özen göstereceğim.
 
Madem ağızda sindirip "bitirecektik" midemizi kaldırıp atalım.

Hadi basit karbonhidratların falan ağızda sindirilmeye "başlandığını" biliyorum da pirinç unu sindiriminin ağızda "başarıyla sonlandığını" yeni duydum, bi yaşıma daha girdim 23 oldum.

Eğer konumuzdaki gibi amacın karbonhirat sindirmekse, mideni kaldır at, yerine hortum koy. Çünkü mide asidik olduğu için karb. sindirimini sağlayan enzimler midede görev yapamazlar. Sadece geçip giderler...

Ayrıca karbonhidratların sindirim türü olarak yarısı ağızda gerçekleşir, bu dediğin gibi başarıdır ama bir son değildir... Doğum günün kutlu olsun:D
 
arkadaşlar lisedeyken okulumuza bi beslenme uzmanı gelmişti ve seminer vermişti
onun dediğine göre tr de üretilen pirincler kan şekerinin ani sıcramalar yapmasına ve aniden duşmesine neden oluyomus (uzak doğuluların yediği pirinci ayru tutuorum) tıpkı bi kasis gibi onun önerdiğine göre bulgur pilavı ve demiştiki bulgur pilavını mercimekle birlikte yerseniz kızmızı etle aynı besin değerlerini almış olursunuz.
ve bi soru forumda bi türlü bulamadım böle suttü yumurtaydı tavuktu bu tip bi beslenme programı hakkında bi yazı mevcut mu.
 
Eğer konumuzdaki gibi amacın karbonhirat sindirmekse, mideni kaldır at, yerine hortum koy. Çünkü mide asidik olduğu için karb. sindirimini sağlayan enzimler midede görev yapamazlar. Sadece geçip giderler...

Ayrıca karbonhidratların sindirim türü olarak yarısı ağızda gerçekleşir, bu dediğin gibi başarıdır ama bir son değildir... Doğum günün kutlu olsun:D

:) Teşekkürler mestano çakma doğum günümü ilk kutlayan sen oldun.

Ben mide edrken şakasına dedim tabi bi de mide derken kafamda incesiydi kalınıydı bağırsakları da koydum tek başına mideyi düşünmedim.

Ya sonuçta kıtlık mı var ki pişirmeden un yiyeceğiz? Bence bu tip besinlerin pişirilmeden yenmesi zararlı, iyi bişey olsa 10bin yıllık insanlık tarihinde pişirmeden yiyen elemanlar olurdu da bizde duyardık. İnsanlar geçmişte de aptal değildi, tecrübe ettiler pişire pşire bugünlere geldiler. bugün bilim nereye varırsa varsın, ne söylerse söylesin ben unumu bulgurumu pişiririm arkadaş.

Not: Bulgur derken buğdayı kastediyorum yoksa bulgur buğdayın pişirilip güneşte kurutulmasıyla yapılır. Bu düzeltmeyi yaptım ki birisi de çıkıp bulgur zati pişmiştir pişirmen olmazsa olmaz bir gereklilik demesin.
 
Son düzenleme:
Karbonhidratların sindirimi
Ağızda başlar midede sona erer. Mide ortamı asidik olduğu için karbonhidratlar
midede kimyasal sindirime uğramaz.Karbonhidratların sindiriminde etkili olan enzimler ve salgılandıkları yerler;

Ağız :Tükrük bezlerinden amilaz
Pankreas : Amilaz
İnce bağırsak : Maltaz

Pişmiş nişasta + su Maltoz + Dekstrin ( Ağız )
Nişasta + Dekstrin +su Maltoz ( Onikiparmak bağırsağı )
Maltoz + su Glikoz + Glikoz ( İnce bağırsak )

http://ogrenci.hacettepe.edu.tr/~mer...lerim/word.doc

http://stu.inonu.edu.tr/~e0499221/insan.html SİNDİRİM

http://tr.wikipedia.org/wiki/Trofoloji BESİN TÜRLERİ


 
atakan_irresistable kaynak gostermedeki cabani takdir ediyorum ama baska insanlarin hazirladigi odevlerin kaynakcaligi sorguya aciktir, ki o odevlerin icinde dahi kaynakca yok. Internette bulunan her bilgiyi (ki senin verdigin linklerde buyuk ihtimal problem yok) dogruymus gibi burada paylasamayiz. Sadece hatirlatmak istedim, kaynak gosterirken secici olmaliyiz.

Trofoloji hakkinda verdigin link icin ise tesekkur ederim. Wikipedia benim takdirimi kazanmis bir web sitesidir, cunku oradaki makalelerin hemen hemen hepsinde kaynakca da verilir. Isteyen, acar, okur, arastirir, ve paylasir.
 
http://journals.cambridge.org/downl...36a.pdf&code=633b65ba3442ca7391f4e05f6aebbcf2

3. sayfanın en başında diyorki "The hydrolisis of starch is initiated in stomach by salivary amylase" yani nişastanın ayrışımı midede amilaz salgısı ile başlar. Kaynakta cambrigde üniversitesi itiraz edecek varsa buyursun.

Benim verdiğim kaynakta milli eğitim bakanlığından, öss müfredatı içinde bulunan ve hatta sınavda çıkan konulardan. Buna kim itiraz edecek? Ayrıca o kadar yer(çevirinin doğru olduğunu kabul ediyorum) midede başlamadığını söylüyor ancak sadece bir link başlıyor dediği için başladığını kabul etmelimiyiz o da ayrı mesele...
 
yau overlord gönderdiğim linkleri oku bari arkadaş amilaz salgısı nereden salgılanır yau okuyun ya zor değil bundan sonra ustadlar hariç kimse ile forumda bi konu üzere yorum yapmayacağım insanı yoruyorsun. AMİLAZ salgısı tükürükte ve pankreas ta meydana gelir.

Tükrükte, su, amilaz (pityalin), mukus, Ca ve Na iyonları bulunur. Tükrük salgısı, sindirime yardımcı olduğu gibi, yutma ve konuşmada da rol oynar. Pankreas Midenin altında, yaprak biçiminde bir bezdir. Pankreas, karma bezdir. Dış salgısını bir kanalla onikiparmak bağırsağına (Duodenuma) salgılar. Dış salgısında (pankreas öz suyunda) su ve sindirim enzimleri (tripsinojen, kimotripsinojen, amilaz, lipaz ve nukleazlar) bulunur. Bu enzimler pankreastaki acini adacaklarından salgılanır. Pankreas, iç salgı olarak insülin ve glukagon hormonlarını salgılar. Bu hormonlar kan şekerinin düzenlenmesinde görev alır.
 
bu konuda artık kabak tadı verdi en azından seviyeli bir şekilde sonlandırmalıyız.
 
arkadaslar nişastanın nerde sindilmeye başladığını tartışmak yerine pirinç unu üzerinde yoğunlaşırsak daha yararlı olur .

Ben açıkcası pirinç ununu iş yerinde kullanmayı planlıodum , çünkü uzunca bi süre karbonhidrat bakımından aç kalıorum ve iş çıkısında antremana gittgimde kendimi güçsüz hissediorum . Kepekli büskivilerde bi yere kadar , pirinç unu böle bi durum için uygun mu onu merak ediorum değilse başka önerileriniz varsa paylaşırsanız memnun olurum .
 
bu konuda artık kabak tadı verdi en azından seviyeli bir şekilde sonlandırmalıyız.

Atakan insanlar başka şeyler bulup söyliyecektir herzaman, buna alışmalısın bence. Yukarıda amilaz nerede salgılanır yazdım demişsin ama O'da senin yazdığına karşılık kendi güvendiği siteden haklı olarak kaynak göstermiş. Tutumun bana göre yanlış.

"ustadlar hariç kimse ile forumda bi konu üzere yorum yapmayacağım" demişsin, şimdi foruma yeni giren birinin bu yazıyı okuduğundaki hissayatını düşün. Adammı kayırıyorlar diye düşünmez mi? Yani eğer öyleyse üstad diye gördüğün kişilerle birlikte yeni bir forum kur, takılın orada.

Bunun dışında kimse sana yorum yap diye yalvarmıyor, seninki kendim ettim kendim buldum oluyor biraz.
 
pain&gain, piyasada dolu karbonhidtat kaynagı var...sana tecrübeme dayanarak söylüyorum, en iyi 2 tane yagsız karbonhidrat kayangı var...biri patates haşlaması(dorian yates in en sevdigi karbonhidrat kaynaklarının başında geliyor ve antrenman sonrası içinde bol sebze ile tüketin diyor)...veya piyasada 250 gr boyutunda satılan, %40 oranında kepekli, normal makarnaya göre 5 kat daha fazla lif oranına sahip makarnalar var, definasyonda isen daha da iyi olur tüketmen....damak tadıma hitap eden en iyi karbonhidrat türü , benim için bulgur dur...hem lezzet bakımından diğerlerinden üstün hemde cok güzel bir karbo kaynagı...ayrıca üzerine 150 gr yogurt dökmeyi denersen tadından yenmez...madem işe gidiyorsun, kendine bir saklama kabı al, ayıp birşey değil bu...gece yaparsınyemegini sabah da aluminyum ile kaplarsın kabı ve bulgurunu koyarsın oraya...sonrada iş yerinde dolaba koyarsın, yavaş yavaş tüketirsin...eger buna zamanın olmazsa, gün içinde zamanının olmadıgı zamanlarda, hazır barbunyalar var konserveler içinde, hem yüksek karbonhidrat sunar sana hemde nişasta içeridig için kaslarını daha uzun süre glikoenli tutar...

sana karbonhidratı nasıl alacagın konusundaki tavsiyem şöyle olur:;

sabah kalktıgında 3-4 orta boy patates haşla(450-550 gr ) ortadan ikiye böl bıçakla ve aralarını da bıçakla kes ki hava alarak dah ahızlı pisşin, böylece zamandan da kazanmış olursun...veya daha kolay bir yöntem karışık yulaf ezmesi yersin her sabah 150 gr (250 ml sütke beraber) yanında 1 orta boy muzla birlikte harika bir kombine olur...

öğlen de en iyi lifli makarna olur antrenman öncesi için ama bulguru da göz önünde bulundurabilrisin...
antrenman sonrası için ya barbunya ya da bulgur alabilirsin..dğer benzeri türevleride olur, ama inanki şu saydıgım alternatifler üzerimde max gelişime dayanarak gözlenlenmiş ve paylaştıgım bir bilgidir...kolay gelsin...
 
pain&gain, piyasada dolu karbonhidtat kaynagı var...sana tecrübeme dayanarak söylüyorum, en iyi 2 tane yagsız karbonhidrat kayangı var...biri patates haşlaması(dorian yates in en sevdigi karbonhidrat kaynaklarının başında geliyor ve antrenman sonrası içinde bol sebze ile tüketin diyor)...veya piyasada 250 gr boyutunda satılan, %40 oranında kepekli, normal makarnaya göre 5 kat daha fazla lif oranına sahip makarnalar var, definasyonda isen daha da iyi olur tüketmen....damak tadıma hitap eden en iyi karbonhidrat türü , benim için bulgur dur...hem lezzet bakımından diğerlerinden üstün hemde cok güzel bir karbo kaynagı...ayrıca üzerine 150 gr yogurt dökmeyi denersen tadından yenmez...madem işe gidiyorsun, kendine bir saklama kabı al, ayıp birşey değil bu...gece yaparsınyemegini sabah da aluminyum ile kaplarsın kabı ve bulgurunu koyarsın oraya...sonrada iş yerinde dolaba koyarsın, yavaş yavaş tüketirsin...eger buna zamanın olmazsa, gün içinde zamanının olmadıgı zamanlarda, hazır barbunyalar var konserveler içinde, hem yüksek karbonhidrat sunar sana hemde nişasta içeridig için kaslarını daha uzun süre glikoenli tutar...

sana karbonhidratı nasıl alacagın konusundaki tavsiyem şöyle olur:;

sabah kalktıgında 3-4 orta boy patates haşla(450-550 gr ) ortadan ikiye böl bıçakla ve aralarını da bıçakla kes ki hava alarak dah ahızlı pisşin, böylece zamandan da kazanmış olursun...veya daha kolay bir yöntem karışık yulaf ezmesi yersin her sabah 150 gr (250 ml sütke beraber) yanında 1 orta boy muzla birlikte harika bir kombine olur...

öğlen de en iyi lifli makarna olur antrenman öncesi için ama bulguru da göz önünde bulundurabilrisin...
antrenman sonrası için ya barbunya ya da bulgur alabilirsin..dğer benzeri türevleride olur, ama inanki şu saydıgım alternatifler üzerimde max gelişime dayanarak gözlenlenmiş ve paylaştıgım bir bilgidir...kolay gelsin...

Cevabın çin teşekkürler D.WOLF ,

ancak bu şekildede sorunum çözülmüyor çünkü asıl mesele iş yerine evde patates yapıp veya saklama kabına bulgur koyup götürememem , ton balıgını zor yiyorum ( kurumsal büyük bir şirket ) dolayısıyla bana pirinç tozu rahatlıgında karbonhidrat kaynakları gerekiyor . Sabahları zaten 1.5 senedir yulaf yerim son zamanlarda yumurta lor yulafı karıştırıp yiyorum gayet güzel de oluyor tavsiye ederim :)

bi ara yulaf , yumurta beyazı yağ olarak zeytin yağı kullandığım kurabiye benzeri bişeyler yapıodum olmazsa onları yapıp götürmeye devam etcem , ama ikinci bi alternatifimde olsun istiorum pirinç tozu gibi . Mesela pirinç tozunu sıcak suya katıp hazır çorba gibi yemeye çalışsam nasil olur acaba ? antreman a gitmeden 1.5 saat önceki öğünüm için olur diye dşünüyorum ???
 
Valla elinde termos tarzı birşey varsa içine müsli+süt koyup götürebilirsin. Hem hazırlama derdi yok. Hem kahve içiyormuş gibi içersin. Bence yoksa bir 400-500ml termos al. İçine soğuk yağsız süt+müsli koy. Antremana gitmeden önce lüpletirsin. Bu arada ben okuladn antremana giderken çok yaptım bunu.
 
pain&gain, bu pirinç ununu sade yersen bence hem şişkinlik yapar hemde besin degeri cok yüksek bir gıda kaynagı oluşturmaz sana...piyasada pirinç unu mamaları satılıyor, özellikle anneler , yeni dogan cocuklarına yedirirler hızlı gelişim saglansın diye, ama kısa dönemli olur bu...sen pirinç ununu cok uzun süre kullanmamalısın...kullanacaksan da pirinç unu maması al üzerine bal, pekmez ve değişik kombineler yaparak besin degerini artırabilirsin...pirinç ununu suda pişirip üzerine bu dediklerimi katarsan verimin cok daha yüksek olur ve ishale de yol açmaz...internetten küçük bir tarif veriyorum sana;

Malzemesi:

500 lt. süt
75 gr. toz şeker
6 çorba kaşığı pirinç unu

sos için:

8 yemek kaşığı tozşeker likit karamel oluncaya kadar pişirilecek sonra içine yarım fincandan az su katılarak sulandırılacak. Sulandırmazsanız soğuduğunda sertleşir ve yenmez durumda olur.


Hazırlanışı:

Bir tencerede süt ve şeker kaynatıp içine bir kasede soğuk süt ile eritilmiş pirinç unu eklenerek muhallebi kıvamına getirilir. Diğer tarafta hazırlanan karamel sos kasenin dibine dökülerek üzerine muhallebi dökülecek.

kaynak:http://halenzeozlem.blogspot.com/2008/07/bildiiniz-bebek-muhallebisi.html
 
pain gain PRİNÇ UNU çiğ olanı hakkaten bağırsaklarda soruna yol açarmış docent hocamızdan öğrendiğim kadarıyla kaynağı bana gönderecek. söyle bir durum mevzubahis pişmis nisaşta ağızda başlayan amilaz ( pityalin ) enzimiyle parçalanır. fakat pişmemişi midede ve pankreasta sindirilirmiş. gerçek olan ise çiğ olanı kesinlikle tavsiye edilmiyormuş. bide hangi insan çiğ yicekmiş diye de selamı var.
 
Back
Yukarı