Türkiyede Nargile
Türkiye’de son dönemde tütünün nargile şeklinde tüketimi özellikle gençler arasında önemli bir artış göstermiştir. Oysa, nargile bağımlılık yapıcı etkiye sahiptir ve sağlık üzerine olumsuz etkileri vardır. Bu çalışmada, kişilerin nargile içme nedenlerinin, nargile içmeye başlama yaşının, nargile içimi konusundaki bazı bilgi, tutum ve davranışların belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma verileri, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıf öğrencileri tarafından, Ankara’nı n merkezi semtlerinde bulunan ve nargile servisi yapan bazı kafelerde nargile içen 273 kişiyle (14-44 yaş) yapılan yüz yüze görüşmeler sonucunda toplanmıştır. Çalışma kapsamındaki nargile içen kişilerin yarısından çoğu (%54.6) 18-24 yaş grubunda olup, grubun yaş ortalaması 23’tür. Katılımcıların %67.9’u son iki yıl içinde nargile içmeye başlamıştır. Nargile içmeye başlamakta merak (%60.4) ve arkadaş etkisi (%34.1) rol oynamıştır. Katılımcılardan yaklaşık yarısı (%54.6) nargilenin sağlığa zararlı olduğunu bilmekteyken, %18.3’ü nargilenin sağlık üzerindeki zararları konusunda bilgi sahibi değildir. Katılımcıların %53.5’i nargilenin bağımlılık yapmadığını düşünürken, %89.0’ı nargileyi bırakmak niyetinde olmadığını belirtmiştir. Çalışmaya katılanların %27.9’u sigara içmeyen kişilerdir. Nargile kullanan gençlerin nargilenin zararları konusunda yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları saptanmıştır. Nargile kullanımının yaygınlaşmasını önlemek için gençlerin bu konuda bilgilendirilmesi gerekmektedir.
İngiliz gemicilerin 1601 yılında İstanbul’a tütünü getirmeleri Türkler için tütünle ilk karşılaşma olmuştur. Tütünle kanser arasındaki ilişkiyse ilk kez 1761 yılında ortaya atılmış, 1828 yılında tütündeki etken maddenin nikotin olduğu bulunmuştur. Tütün kullanımı akciğer ve larinks kanseri gibi bazı kanser türleri ile kalp hastalığı, inme, kronik akciğer hastalığı gibi hastalıklara bağlı ölüm riskini artırmaktadır [1].
Tütünün değişik kullanım biçimleri arasında tütün çiğneme, enfiye, pipo, puro, sigara ve nargile bulunmaktadır. Tütünün kullanım şekillerinden biri olan nargile sözcüğünün kökeni, Farsça’da “Hindistancevizi” anlamına gelen “nargil” sözcüğüdür. Hint kökenli bu buluş Araplar tarafından “Şişa”, İranlılar tarafındansa “Kalyan” olarak adlandırılmıştır. Temel mantığı, “hindistancevizi”nin içini boşalttıktan sonra kabuğuna bir kamış sokarak hintkeneviri içmektir. Zaman içinde hindistancevizinin yerini kabak almıştır. İran ve Arap kültüründeyse cam, çini ve porselenden nargile gövdeleri yapılmıştır. Osmanlı, tütünü tanıdığı 16’ncı yüzyıldan bu yana nargile kullanmaktadır. Son yıllara kadar yaşlıların kullandığı bir ürün olan nargileyi gençler arasında yaygınlaştırmak için çeşitli yöntemler denenmektedir. Günümüzde Mısır’dan getirtilen ve adına “Bahri” veya “Arap Tömbekisi” denilen bir nargile tütünü türü daha vardır. Fermente edilmiş meyvelerden elde edilmekte ve özellikle gençler arasında rağbet görmektedir. Bu tür tömbekiler elma, nane, kayısı, çilek, muz, limon, ananas gibi keskin kokulu meyve veya bitkilerden yapılmaktadır [2].
Nargilenin dört ana parçası vardır: tütünün konulduğu “rüle”, uzun gövde “ser”, ağza alınan hortumun ucu “marpuç” ve suyun fokurdadığı “şişe”. Aromalı türlerinin de üretilmesine rağmen, nargilenin esas kısmı “tömbeki” denilen ve kıyıldıktan sonra geceden ıslanmaya bırakılan tütündür. Kaliteyi bu işlemin ne kadar iyi yapıldığı belirlemektedir [3].
Nargile içilirken, dumanın inhale edilmesiyle şişede 3 cm su civarında bir vakum basıncı oluşur. Her bir çekişte hava kömürler arasından geçerek ısınır ve kömürün yanmasını sağlar. Isınan hava tütünün içinden geçer ve nargile dumanı oluşmuş olur. Sigaranın aksine dumanın her içe çekilişi arasında ve çekiş sırasında nargilenin baş kısmından çevreye duman yayılmaz. Nargile rülesinin aromalı veya konvansiyonel tütün tüketimine bağlı olarak iki yaygın tipi vardır. Eğer tüketici aromalı tütün kullanacaksa, yaklaşık 3cm’lik derin bir rüle 10-20 gr’lık tütün karışımıyla doldurulup üzerinde 1 mm’lik delikler bulunan alüminyum bir levhayla örtülür; yanan kömür parçacıkları bu levha üzerine yerleştirilir. Her bir inhalasyonda hava bu küçük deliklerden geçerek nargile dumanını oluşturur. İkinci tipindeyse, tüketici daha önceden doğranmış ve kurutulmuş tütünü bir miktar suyla karıştırır ve böylece daha sığ bir rüleye yerleştirebileceği kıvamda tütün elde etmiş olur. Yanan kömür bu nemli tütünün içine yerleştirilir; her ikisi çevre havayla temas halindedir. Tütün her ikisinde de kendiliğinden yanamaz ve sürekli olarak odundan elde edilen kömürün ısısına ihtiyaç duyar. Dolayısıyla nargile dumanı yanan bu kömürün ürünlerini de içerir [4].
Nargile dumanında temelde 3 madde bulunur: nikotin, katran ve ağır metaller (arsenik, krom, kurşun vb). Shihadeh tarafından yapılan çalışmaya göre, nargile içimiyle 30 saniye aralıklarla 3 saniye uzunluğunda çekilen 100 nefes alımı şeklindeki standart içme protokolünde 2.25 mg nikotin, 242 mg katran ve tek bir sigara içimine kıyasla çok daha yüksek miktarda arsenik, krom ve kurşun bulunmaktadır [4]. Nefes çekme sıklığının artırılması, alınan katran miktarını artırırken nikotin miktarı üzerinde çok az etkili olur. Bunun yanında, nargiledeki suyun çıkartılması, alınan katran miktarını değiştirmeyip nikotin miktarını artırmaktadır. Yine aynı çalışmada kullanılan kömürün nargile dumanına %2’den daha az katkıda bulunduğu ve tütündeki karakteristik sıcaklığın en fazla 450ºC olduğu bulunmuştur. Bu sıcaklık, oluşan katranın kimyasal reaksiyondan çok devolatilizasyona bağlı olduğunu göstermektedir [4]. Oysa, sigarada bu sıcaklık 900ºC bulunmuştur [5]. Dolayısıyla, kimyasal bir yanma sonucu oluştuğundan sigara dumanının kimyasal yapısı da nargileninkinden farklıdır. Yapılan çeşitli çalışmalara göre, tütünün kanserojenisitesi ve mutajenisitesi bu sıcaklıkla doğru orantılıdır [6,7].
Günümüzde, sigaranın insan sağlığına olumsuz etkileri çok iyi bilinmektedir. Nargile ise, temelde tütün kullanımına dayansa dahi, sigaradan farklı termal ve fiziksel özelliklere sahiptir [4]. Bu nedenle, özel olarak nargile içimini irdelemeyi hedefleyen çalışmalara gereksinim vardır. Fakat bugüne kadar, nargile dumanının sağlık üzerine olan etkilerini ortaya koymaya yönelik sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır.
Nargilenin, özellikle küçük hava yolları üzerine olan olumsuz etkileri ve düzenli kullanımda oksidatif stresi artırıcı etkileri bilinmektedir [8,9]. Nargile kullanımının olası sağlık sorunlarından bir diğeri de, infeksiyöz hastalıkların bulaşma riskidir. Bu alanda yapılmış bir çalışmada, tüberkülozun bulaşabileceği gösterilmiştir [10]. Ayrıca, tek bir nargile kullanımından sonra tükürük, idrar ve plazmada kotinin düzeyinin ciddi seviyelere ulaştığı ve bu anlamda inanılanın aksine nargile kullanımının masum olmadığı ispatlanmıştır [11]. Başka bir çalışmada da, nargile kullanımı ile oral kanserler arasında bağlantı olabileceği ortaya konmuştur [12].
Bu çalışmada, şu ana kadar yapılan sınırlı sayıda çalışmalarda sağlığa ciddi zararları olabileceği gösterilen nargilenin içilme nedenleri, yaygınlaşmasına neden olan faktörler ve gençlerin nargile konusundaki bilgi düzeylerinin saptanması planlanmıştır.
Kaynaklar
1) The World Health Report 2002-Reducing risks, promoting healthy life. Geneva: World Health Organization; 2002.
2) www.tutuneksper.org.tr/dersler/harmancilik/17tombeki. htm 3.12.05.2004.
3) www.arsiv.hurriyetim.com.tr/hur/turk/01/06/15/yasam/28yas.htm 12.05.2004.
4) Shihadeh A. Investigation of mainstream smoke aerosol of the narghile water-pipe. Food Chem Toxicol 2003;41:143-52.
5) Wakeham H. Recent trends in tobacco and tobacco research. In: Schmeltz I; ed. The Chemistry of Tobacco and Tobacco Smoke. London: Plenum Press; 1972.
6) Wynder E, Wright G, Lam J. A study of tobacco carcinogenesis. The role of pyrolisis. Cancer 1958;11:1140-8.
7) White J, Conner B, Perfetti T et al. Effects of pyrolisis temperature on the mutagenicity of tobacco smoke condensate. Food Chem Toxicol 2001;39:499-505.
8 ) Kiter G, Ucan ES, Ceylan E, Kilinc O. Water-pipe smoking and pulmonary functions. Respir Med 2000;94:891-4.
9) Wolfram RM, Chehne F, Oguogho A, Sinzinger H. Narghile (water-pipe) smoking influences platelet function and (ıso-)eicosanoids. Life Sci 2003;74:47-53.
10) Munckhof WJ, Konstantinos A, Wamsley M et al. A cluster of tuberculosis associated with use of a marijuana water-pipe. Int J Tuberc Lung Dis 2003;7:860-5.
11) Shafagoj YA, Mohammed FI, Hadidi KA. Hubble-bubble (water pipe) smoking: levels of nicotine and cotinine in plasma, saliva and urine. Int J Clin Pharmacol Ther 2002;40:249-55.
12) El-Hakim IE, Uthman MA. Squamous cell carcinoma and keratoacanthoma of the lower lip associated with “Goza” and “Shisha” smoking. Int J Dermatol 1999;38:108-10.
13) Arık D, Atay G, Aykanat Ö ve ark. Gülveren Lisesi son sınıf öğrencilerinin sigara ve alkollü içecek kullanma konusundaki bazı bilgi, tutum ve davranışları. Ankara; 2001.
14) Bilir N, Doğan Güçiz B, Yıldız AN. Sigara İçme Konusundaki Davranışlar ve Tutumlar, Ankara-Türkiye. Ankara: Hacettepe Halk Sağlığı Vakfı Yayınları; 1997.
15) Yorgancıoğlu A, Esen A. Sigara bağımlılığı ve hekimler. Toraks Dergisi 2000;1:90-1.
16) Kosku N, Kosku M, Çıkrıkçıoğlu U, Özlen Tümer Z. Toraks Derneği üyelerinin sigara konusunda bilgi, tutum ve davranışları. Toraks Dergisi 2003;3:223-30.
Tamami icin:
http://www.toraks.org.tr/journal/text.php3?id=439