okuduğum kitabın haddi hesabı yok fakat roman vs. okumuyorum. daha çok tıb içerikli ve ansiklopedik kitaplar. özellikle ders kitapları.
birde sayın üyeler özellikle öss sınavı öncesi okuduğum kitaplar yüzünden zıvanadan çıkıyordum. neden başkalarının yazdığı kitapları okumak zorundayız daha doğrusu bize bilgi vs katmayan hayal ürünü kitapları. hayatımın filminde en sevmediğim sahne 19 lu yalkarda okuduğum bu kitaplardır.
acaba yanlışmıyım.?
bir öğretmen olarak saygıdeğer solvadore_xp nin fikir ve görüşlerini talep ediyorum. gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Atakan dilerim sende bazıları gibi kurgu düşmanı değilsindir, öylesin demiyorum ama eğer öyle ise seni aksi yönde ikna için bir sürü şey söyleyebilirim.
Hayal gücü kıt pozitif bilimlerle uğraşan bazı şahışlardan duyduğum bir tez vardır, roman falan hikaye aga, normal hayatta bana birşey katmaz, ben bilimsel kaynaklara bakarım!
Ne fena bir düşünce (bunu asla sana demiyorum Atakan, tabii böyle düşünüyorsan üstüne alınabilirsin

)
Öncelikle roman var, birde pembe roman var!
Bir tanesi büyük insanların (genelde adamlar) hayat boyu yaşayıp gözlemledikleri olay ve olguları arı misalı damıtarak ortaya koydukları muhteşem eserler.
Düşünün, adam 40-50 yıl yaşıyor, gözlemliyor, bunları damıtıyor, gözlem, düşünce, inançlarını sıkıcılığa düşmeden verebilmek için hayali bir ortam ve olaylar yaratıyor ve biz bunu bir iki ya da 3 günde okuyor, o güzelim fikirlere çok az bir ücret karşılığı ortak oluyoruz.
Bence roman insan olmanın güzel yanlarından biridir, insanın insanı ve yaşadığı toplumu anlaması için en az sosyal bilimler kadar önemlidir.
Zaten büyük yazarlar, daha psikoloji ilmi ortaya çıkmadan önce üstün dehaları ve sezgi güçleri ile insan ruhunu anlamaya ve anlatmaya başlamışlardır.
Okumak şart değildir, bunu da söyleyeyim, Mc Luhan'ın yazı kültürüne ait beğendiğim bir eleştiri vardır, okumak çizgisel bir eylemdir, bu yönüyle okuma eylemi kısıtlayıcı düşünceyi destekler, hayat çizgisel değildir, bir anda bir sürü şey olur, yani insan zihni aslında çizgiselden çok daha ötesidir.
Sadece okuma-analiz-çizgisel düşünce odaklı insan günümüzün hız dünyasına ve bilgi akışına adapte olamaz.
Katılıyorum, okumak iyi güzel ama kitap kurdu olmanın yüceltilecek bir yanı yok, okumak hayatın bir bölümü olmalı, çok büyük bir paydası değil.
Okumak-yazmak, imgeleri kelimelere indirgemektir, ama imgelerin kendisini görebilmek için insanın hayata bakması lazım değil midir?