kardeşim k.b ama ben öyle kolestrole falan önem verenlere muhallebi çoçuğu gibi bakıyorum. tabi ki ben de biliyorum bunu ama bile bile yapıyorum. kan kolesterolu başkadır, yiyecekten gelecek kolesterol başkadır. yumurtadaki kolesterolla kandaki kolesterol çok farklıdır. ben yumurtayı ayırmadan her zaman tam yiyorum.
Yumurta bize günde nerdeyse 400 kalori daha az aldıran bir şeydir yani tok tutuyor insanı. ben yedim mi tam yerim yumurtayı. ben böyle istedigim için.
Sabah antrenmanı hakkında konuşayım bir az;
tabi ki sabahın köründe her kes sıcak yatağında uyurken sen kalkıp 5 km koş, iyi bir motivasyonun olmazsa mümkün değil yerinden kalkamazsın ama ben kalktım. sizinle önemli bir detay paylaşayım. Spor salonunda yaptıgım 15 dk.lık koşulardan sonraki yorgunluk ile açık havadaki (hele sabah sabah temiz havada) yorgunluk aynı değil. yarım saat koştuktan sonra o 15 dakikalık koşunun sonundaki yorgunlukla aynıydı bendeki durum. zaten bi o kadar da koştum. açık havada gerçekten mükemmel. koştukça durmak istemiyor insan. gerçi ben ara sıra ip atladım; ilk yarım saatin 15 ve 25. dakikalarında bacaklarım yerinden kopana kadar depar attım. ikinci yarım saatde de aynı dakikalarda depar attım, koşu sonunda da bonus olarak yine tekrarladım.
eve top sektirerek döndüm. gerçi dışarda insanlar fazlaydı o saate bile malum ben şehir dışında kalmıyorum yani tam ortası. bi ara napıyo lan bu çoçuk diye düşünüyolar dedim ama devam ettim.
size bir kaç tüyo vereyim;
- yanınıza su almayın, biliyorum bu çok zor ama susadıgınız zaman 10-15 saniye durup derinden nefes alırsanız su isteginiz geçiyor. o anki düşünceyle gidip su içerseniz koşu yapamazsınız uzun süre yani dalak şişmesi olur veya karın ağırlaşır. zaten ben yumurta istigim için pek su ihtiyacı duymadım. alıştım artık. hoca bazen su yok diyor antrenman sırasında.
akşam yatarken su içebilirsiniz. bunu yapmazsanız sabah koşu yaparken ter akıtamazsınız.
- kafanıza mutlaka ve mutlaka şapka takın. kulagınız dahil kafanızın her yerini örtmesi lazım koşu anında rüzgarın etkisiyle akan tere hava değmesiyle zatürre olursunuz. kaş yapayım derken göz çıkarmayın.
- koşu dahil tüm antrenmanlarda kendinizi zorlamazsanız size bir faydası olmaz. örnek yine koşudan vereyim. artık yeter şimdi düşecem dediginiz anda son 5 dakika koşun. 30 dakika sizin her günkü normal koşunuz, o yırtına yırtına koştugunuz 5 dakikaysa gelişim kısmınızdır. her gün aynı şeyi yaparsanız boşa kürek çekmiş olursunuz. gelişmeniz için kendinizi zorlamanız lazım.
Ama şunu bilin ki, bu sabah antrenmanın en zor kısmı ne koşu, ne ip atlama, ne susuzluk hiç bir şey değil. En zoru sıcak yatagından kalmak. Bunu yaparsanız gerisi mutlaka gelecektir. bu süre de yüzünüzü yıkayana kadar. sonrası güzel gidiyor. Sorumluluk sahibi olun.
Boks'ta 10. gün ve 4. hafta:
Her zamanki gibi koşuyla başladım. Sabah antrenmanımda da koştugum için hocamdan bu koşu sürecini 20 dk'ya çıkarmasını istedim. sağolsun kırmadı beni 20 dk koşturdu. gerçi kendi biliyor ne yapacagını ama daha yorulmadım deyince ikna oldu.
ardından germe ve ısınma haraketleriyle devam ettim. bu gün nerdeyse 30 m uzunlugunda bir ipi o köşeden bu köşeye baglanmış şekilde gördüm. bu ip sayesinde aparkat vuruşları çalışacagımızı söyledi hocam. Bu gün degil gerçi benim içim degildi daha.
Ağırlıkla boks çalıştım, hemen ardından gölge boksu falan çalıştım. Öğrendigim 2 kombinasyonu yine ayna karşısında ve hoca eşliginde lapayla bolca denedim. Hocam köşedeki bir çemberi gösterdi ve burada bana bacak danslarını çalıştırdı. bir az sonra da haraket halindeyken direkt yumrukları çalıştırdı. şunu söyelemekte fayda var, ring için daha çok erken ama tahmin edebiliyorum. Kum torbası önünde haraketsiz bişeye vurdugun zaman o sarf ettigin enerji, kondisyonunla haraket halindeyken verdigin enerjiyle aynı degil. İnanılmaz kondisyon istiyor. Hem de ek olarak haraketleri düzgün yapmak için düşünmen de lazım. yani her kategoriye odaklanman lazım.
Tabi yine her 5 dk'dan bir ip atlama, şınav, mekik, barfiks gibi vazgeçilmez haraketlerimize çalışıyorduk. Çember etrafında çalıştıktan sonra bir az daha ağırlıkla boks yaptırdı hoca, yine ardından gölge boksuyla devam ettik.
Bunlar bittikten sonra, düz koşu yaparak vuruşlara geçtik. 15 m bir mesafe olmalıydı tahminimce. Geriye koşarken düz yumruklar, ileriye giderken çeşitli kombinasyonlar denedim. yine kondisyonun yerinde olması lazım yoksa yolun ortasında gardın düşüyor, böylece işin de bitiyor. Hocam asla ve asla gardımı düşürmememi söyledi. Boksörlerin yorulma belirtilerinden ilki bu olsa gerek.
Bir az dinlenmeden sonra refleks topuyla çalıştık, ara sıra küçük sarı topla da koşarak çalıştırdı hoca. En sonda da hocam 2 raund lapayla, 4 raund da torbayla çalıştırdı. Artık damarlarım patlayacak hale gelmişti. Bir az dinlendik.
Her zaman oldugu gibi en sonda da ağırlık çalıştım gerçi yine torbayla çalıştıgım için ağırlıga pek yogunlaşmadım ama kuvvet artırıcı haraketleri mutlaka yapıyorum.
Bu günlük de bu kadar, Çarşamba günü burada olacağım. Bye...
Bonus olarak beslenmeden bahsedeyim:
Antrenman sonunda ağırlık çalıştıgım zaman split degil de full body çalışıyorum. Bu yüzden Full Body'den sonra yediğim şeyler, istedigimi yerim arkadaşlar. Karbohidrat genelde hep idmandan önce yenilir ama ben idmanlarımı şöyle ayarlıyorum; hem idmandan sonra karbohidrat yemiş olayım hem de vücudum bu karbohidratları yağ yapmasın diye sabah kalkar kalkmaz da karbohidrat yerim, çünkü bütün gece boyunca insulin seviyelerimiz çok düşüyor,yedigimiz yemekler pek fazla yağ için depolanmaz. Çünkü vücudumuz insulin duyarlı oluyor; e böyle olunca arkadaşlar, idmandan önce genelde karbohidrat ağırlıklı besleniyorum. Tabi ki sindirilmek için minimum 2 saat önce yiyorum ben. Sindirdikten sonra insulin seviyelerimiz düşüyor, bu şekilde de büyüme hormonu devreye giriyor (hem de testesteron).
Genişletmek için tıkla...