Bu kadar kişi içinde bir kişinin bile hedefinin "güç" ile ilgili olmaması beni şaşırttı (hatta biraz da üzdü). Millet olarak erkekliğimiz ve gücümüz ile övünürüz ancak ne gerçek hayatta, ne de bu ve benzeri Türk forumlarında güç ile ilgili hedefleri olan birine rastlayamadım. Bizim milletin erkeklik anlayışı daha çok sert gözükmek ve gözü kara olmak olmuş galiba.
Lütfen kimse üzerine alınmasın, tabi ki bu kişisel tercih meselesidir, "ben sadece görüntüye önem veriyorum" diyebilirsiniz, ama güce odaklanan hiç mi kimse yok???
Belki bir kaçınız, bu bir "bodybuilding" forumu, "powerlifting" forumu değil diyecek ancak çoğumuz gibi bu işi profesyonelce yapmayan insanlar için bu ikisini kesin çizgiler ile ayırmaya gerek yok bence. Hem güçlü olup, hem de estetik bir vücuda sahip olmak istenebilir (ki bir çoğunuz hedefinizin aslında bu olduğunu söyleyebilir) ancak anladığım kadarıyla öncelikli hedef olarak gücü belirleyen sanıyorum hiç yok denecek kadar az...
Mesela benim şahsi hedefim öncelikli olarak güç ile ilgili ve her compound hareket için varmak istediğim hedef belli (mesela deadlift için >300 kg) ancak bu hedefe doğru ilerlerken powerlifterlar gibi deyim yerindeyse koca götlü olup estetikten uzak bir görüntüm olsun istemiyorum. Yağ oranımı %10'un altında tutup, görece olarak hem estetik bir vücuda sahip olmak, hem de Türk'e yakışır derecede güçlü olmak istiyorum. (Şu anda da güçsüz değilim aslında, hatta büyük bir ihtimalle bu forumdaki insanların %95'inden belki de fazlasından daha büyük ağırlıkların altına giriyorumdur ancak yine de herzaman dünyada az sayıda insanın kaldırabileceği ağırlıkları kaldırmak istiyorum, hep daha fazlasını istiyorum. ) Yine de eğer çok büyük bir güç ve estetik bir vücut arasında seçim yapmak gerekirse, herzaman gücü tercih ederim. Hatta eğer bu hedefime ulaşmak için tek seçeneğim vücut geliştirmecilerin sevmediği "plaj vücuduna" sahip olmak olsaydı benim için küçük pectorial, biceps vs... kasları hiç sorun olmazdı. (Elbette o tarz bir vücutla bu hedefe ulaşılamayacağını biliyorum. Hedefimin daha iyi anlaşılması için örnek olarak veriyorum.)
Bu hedefimin en önemli kuralı, bu hedefe tamamen doğal yollardan ulaşmak. Supplement olarak sadece ve sadece whey proteini kabul ediyorum. (O da sadece emilimi bu derece yüksek olan normal bir yiyecek alternatifinin olmaması ve dolayısı ile spor sonrası için ideal bir supplement olması. Kaldı ki whey, yani peynir altı suyu tabi ki doğal bir ürün..)
Yabancı sitelerde dallama Amerikalılar'ın (ırkçı anlamda söylemiyorum) bizim Türk vücut geliştirmecilerden çok daha iyi ağırlıklar kaldırması doğrusunu söylemek gerekirse beni uyuz ediyor. Megalomanlık olarak algılanmasını istemem ama ülkemizde bu sporu yapan insanların daha çok benim mentalitemde olmasını dilerdim. Neslimizin atalarımıza layık olmasını dilerdim, çünkü onlar Türk gücü lafını batılıların beyinlerine kazımışlar. (Tabi ki buradan atalarımıza sadece güçlü olarak layık olunabileceğini düşündüğüm sonucunu çıkarmayın.) Atalarımız sayesinde "Türk gücü" lafı hala özellikle Avrupalılar'ın zihinlerinde ancak üzülerek söylüyorum, maalesef hem ekonomik nedenlerle halkımızın yaşadığı "kaliteli beslenme" problemi nedeniyle, hem de neslimizin "erkeklik" ile ilgili görüşlerinin değişmesinden dolayı "Türk gücü" sözü söz olarak var ama gerçekliği yok olmuş... Gençlerimize bakınca, ya güçlü olmayı önemsemeyen, facebook'ta birbiriyle İngilizce konuşan Amerikan özentisi gençleri görüyorum, ya da bu tiplemeye tamamen zıt, kendini sert erkek zanneden ama erkekliğin manyaklık ile veya silah ile olacağını zanneden varoşları (varoşların hepsinden bahsetmiyorum tabi ki de) veya kıroları görüyorum.
Aslında bu spor tam bize göre bir spor ama maalesef ya "güç arttırmaya" odaklanan yok, ya da odaklanan bir avuç azınlık bu sporun nasıl yapılacağını bilmiyor. (Olayın temellerini öğrenmek için ne yönlendiriliyorlar, ne de kendileri araştırma yapıyorlar. Mesela beslenmenin, overtrain yapmamanın ve dinlenmenin önemini bile bilmiyorlar)
Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama bu konuda içimi dökmem gerekiyordu. Bu forumda bu spora benim bakış açım ile bakan gerçekten hiçkimse yok mu?:|
Son düzenleme: 9 Kasım 2008