Bakın Köpekler Bakın. Doyun! (Motivasyon)

Bende Columbu gibi evliyim tercih sansim yok ama zaten bastan tercihi dogru yaptigim icin herhangi bir problemde yok :) esimin yag orani 19 kilosu 54, biz birlikte olmaya basladigimizda yani 5 yil once anoreksiya nervoza hastasiydi, durumun ciddiyeti olumcul derecedeydi, 43 kiloydu ve artik vucudu gida kabul etmiyordu, 3 yil icerisinde duzenli egzersiz ve dogru motivasyonla sukur kurtuldu, bayanlara bu konularda yikici olmak bazen bunun gibi cok agir sonuclar dogurabiliyor...

Lg Smart World
 
5 barfiks bir kadın için süper bir rakam ironi komiklik hiçbirşey yok, sporla ilgili konuşurken pek tabii ki üstünde durulabilir, tek bir rakam pek çok şeyi açıklar çünkü, erkekler kendi aralarında genelde bench press rakamı üstünde durur.

Bu başlıkta tartışılan konu kendini spor salonlarına kapatıp herşeyden soyutlama, sonra plajlara çıkıp çektiğin acıların ödülünü alma gibi bir şey. Başlıkta bahsi geçti, ben iddia ediyorum ki eğer steroid kullanmıyorsan kendini salonlara kapatmanla kapatmayıp keyfine göre takılman arasındaki sonuç farkı ancak bir-iki santim olur, barfikste de +1 -1 gibi bir şey olur, o yüzden biraz rahat olmak lazım. Sizin barfiks rakamını ona istinaden kullandım. Ama sanırım siz zaten kendini salonlara kapatma durumunda değilmişsiniz.[DOUBLEPOST=1416610783][/DOUBLEPOST]

Derin Hanım 5 sayfa oldu erkekler birbirini yedi ilk kadın görüşü olarak 100 mesaj sonra ortaya çıkmanız çok hoş :)

benden önce bayan arkadaşlarımızda yazmış zaten ..ama tabi düşününce insan kendini iyi hisseder plajda önemli olan da insanın kendini seviyor beğeniyor olması zaten kendine güvenen insan (egoist veya narsist anlamında değil ) daha bir etkileyici olur kanımca.kendini adamış insanların da önünde eğilirim .kendi açımdan bakarsam olaya haftanın 4 5 günü zamanımı ayırıyorum bahane üretmeden herşeye rağmen o salona gidiyorum beslenmeyide katarsak uğraşıcam zaman para ayırıcam bu kadar uğraşıcam eve gelip tavuğumu gramıyla yapıcam başkaları bir taraflarını yayıp oturucak bütün sene e o zaman kimse kusura bakmasın herkes ektiğini biçer :)
 
benden önce bayan arkadaşlarımızda yazmış zaten ..ama tabi düşününce insan kendini iyi hisseder plajda önemli olan da insanın kendini seviyor beğeniyor olması zaten kendine güvenen insan (egoist veya narsist anlamında değil ) daha bir etkileyici olur kanımca.kendini adamış insanların da önünde eğilirim .kendi açımdan bakarsam olaya haftanın 4 5 günü zamanımı ayırıyorum bahane üretmeden herşeye rağmen o salona gidiyorum beslenmeyide katarsak uğraşıcam zaman para ayırıcam bu kadar uğraşıcam eve gelip tavuğumu gramıyla yapıcam başkaları bir taraflarını yayıp oturucak bütün sene e o zaman kimse kusura bakmasın herkes ektiğini biçer :)

Ektiğini biçme konusunda hayat hiç de adil değil, özellikle spor konusunda, konunun başından beri onu anlatmaya çalışıyorum :-)
 
Ektiğini biçme konusunda hayat hiç de adil değil, özellikle spor konusunda, konunun başından beri onu anlatmaya çalışıyorum :)
bence adil her konuda hemde.çalışırsan karşılığını alırsın çok basit bir denklem.
 
Adil veya degil sonucta hayat bir bireyde degil oturup konusabilecegin neden olmadi diyebilecegin..., bence vicdani olan biriyseniz sadece yapmaniz gerekeni yapmaktan sorumlusunuz bundan sonrasi adil olur yada olmaz ustune cok dusunmeye gerek yok diye dusunuyorum.

Lg Smart World
 
tam
Çok mu izole yaşıyorsunuz siz ?
tam tersi.çevremde görüyorum mutlaka ve mutlaka herkes yaptıklarının iyi veya kötü karşılığını alıyor.er yada geç.tez zamanda veya sonra.bence siz fikirlerinizi onaylatma ihtiyacını aşın ve çalışın bakın nasıl alıyorsunuz karşılığını.he alamıyorum diyorsanız bir yerde bir eksiğiniz vardır.ilahi adalet ? duydunuz mu hiç ? bu arada bir şeyi karşılık bekleyerek yaparsanız mutsuz olan siz olursunuz.ben kusura bakmayın eşşek gibi çalışıyorum yıllardır ve hiçbir zaman karşılık beklemedim karşılığını alınca mutlu oldum ama.sonuca odaklanırsanız olmaz.benden size bir tavsiye.hayallerle değil gerçeklerle yaşayın derim ben.
 
tam

tam tersi.çevremde görüyorum mutlaka ve mutlaka herkes yaptıklarının iyi veya kötü karşılığını alıyor.er yada geç.tez zamanda veya sonra.bence siz fikirlerinizi onaylatma ihtiyacını aşın ve çalışın bakın nasıl alıyorsunuz karşılığını.he alamıyorum diyorsanız bir yerde bir eksiğiniz vardır.ilahi adalet ? duydunuz mu hiç ? bu arada bir şeyi karşılık bekleyerek yaparsanız mutsuz olan siz olursunuz.ben kusura bakmayın eşşek gibi çalışıyorum yıllardır ve hiçbir zaman karşılık beklemedim karşılığını alınca mutlu oldum ama.sonuca odaklanırsanız olmaz.benden size bir tavsiye.hayallerle değil gerçeklerle yaşayın derim ben.
Yine gülme geldi bana ne olur kusuruma bakmayın. Başlıktaki konudan uzaklaşmazsak daha iyi olacak sanırım.
 
Bu motivasyon konusunun kizlarla alakasi ne bilmiyorum, ama denildigi gibi her kiz kasli erkekleri sevmesede ilgi cekmek farkli bisey otobuste ben bile 47-50cm kolu olan tahmini tabi gorunce sasiriyorum ki benimde 40 bide abimizin kolu damarli felan olunca bayanlarin ilgisini cekiyodur ama vucudum var diye bu havada kisa kolla gezen var :D
 
Selamlar,

Madde madde yazayım, kolay okunsun:

1- Kadınların ilgisini çekmek için çok daha başarılı, acısız, az emek ve zaman isteyen yollar var. Tango öğrenebilir veya yoga yapabilirsiniz mesela. Benim gibi tiyatro da oynayabilirsiniz. VG kadınlar baksın diye yapılmaz. Yapan yoktur diyemem ama yapanlar hata ediyor diyebilirim.

2- Metinde anlatılan vücuda sahip bir insan elaleme ''köpek'' diye hitap etmez. Salonun ''en kaslı abileri''nin ortak noktası nedir biliyor musunuz? Olgun ve naziktirler. Çalışmak, emek harcamak, sebat göstermek insanı olgunlaştırır. VG'nin bir yaşam tarzı, bir bakış açısı, hayattan zevk almanın bir yolu olduğunu bilenler, başkaları aynısını yapmıyor diye onları aşağılamazlar. Bilirler ki onların VG'ye harcadığı zamanda başkaları da başka zevklerini tatmaktalar hayatın. Ben birisi vücuduma iltifat ederse tek bir şey yapıyorum: ''Gel seni de spora başlatalım!'' diyorum.

3- Ben kadınların edepli ve yüksek ahlaklı varlıklar olduğuna inanırım. Evli kadınların kaslı erkeklere ağızlarının suyu akarak baktıklarına hayatımda hiç şahit olmuş değilim. Bilakis kocasını veya sevgilisini çok mükemmel erkeklere değişmeyen kadınlar gördüm. Elbette ki kaslı erkek şekilsiz bir erkekten iyidir ama kadın için önemli olan sevgi ve güven ilişkisidir. Evli kadınları böyle çabuk harcayan bir kişinin kadınları iyi tanıyor olamayacağı ve muhtemelen hiç ciddi bir ilişki yaşamadığı kanaatindeyim.

Sevgiler.
 
Selamlar,

Madde madde yazayım, kolay okunsun:

1- Kadınların ilgisini çekmek için çok daha başarılı, acısız, az emek ve zaman isteyen yollar var. Tango öğrenebilir veya yoga yapabilirsiniz mesela. Benim gibi tiyatro da oynayabilirsiniz. VG kadınlar baksın diye yapılmaz. Yapan yoktur diyemem ama yapanlar hata ediyor diyebilirim.

2- Metinde anlatılan vücuda sahip bir insan elaleme ''köpek'' diye hitap etmez. Salonun ''en kaslı abileri''nin ortak noktası nedir biliyor musunuz? Olgun ve naziktirler. Çalışmak, emek harcamak, sebat göstermek insanı olgunlaştırır. VG'nin bir yaşam tarzı, bir bakış açısı, hayattan zevk almanın bir yolu olduğunu bilenler, başkaları aynısını yapmıyor diye onları aşağılamazlar. Bilirler ki onların VG'ye harcadığı zamanda başkaları da başka zevklerini tatmaktalar hayatın. Ben birisi vücuduma iltifat ederse tek bir şey yapıyorum: ''Gel seni de spora başlatalım!'' diyorum.

3- Ben kadınların edepli ve yüksek ahlaklı varlıklar olduğuna inanırım. Evli kadınların kaslı erkeklere ağızlarının suyu akarak baktıklarına hayatımda hiç şahit olmuş değilim. Bilakis kocasını veya sevgilisini çok mükemmel erkeklere değişmeyen kadınlar gördüm. Elbette ki kaslı erkek şekilsiz bir erkekten iyidir ama kadın için önemli olan sevgi ve güven ilişkisidir. Evli kadınları böyle çabuk harcayan bir kişinin kadınları iyi tanıyor olamayacağı ve muhtemelen hiç ciddi bir ilişki yaşamadığı kanaatindeyim.

Sevgiler.
Güzel bir yazı olmuş.[DOUBLEPOST=1416696828][/DOUBLEPOST]
Bu motivasyon konusunun kizlarla alakasi ne bilmiyorum, ama denildigi gibi her kiz kasli erkekleri sevmesede ilgi cekmek farkli bisey otobuste ben bile 47-50cm kolu olan tahmini tabi gorunce sasiriyorum ki benimde 40 bide abimizin kolu damarli felan olunca bayanlarin ilgisini cekiyodur ama vucudum var diye bu havada kisa kolla gezen var :D
biemdabılyu'daki 40cm'lik kol otobüsteki 50 cm'lik kolu ezer geçer, neresinden bakarsan bak, acı ama gerçek :-)
 
farklı bir yorum getirmek için paylaşıyorum, kadınların tercihleri içinde bulundukları çevrenin ve koşulların etkisiyle de olabilir. daha spesifik bakıcak olursak,okul döneminde ki bir genç kız okulun populer ve fırlama erkeğini tercih ederken, spor salonunda en kaslı ve irisini, iş hayatında da evlenecek yaşa geldiğinde geleceği de düşünerek zengin erkeği (!) tercih edebilir.bütün kadınlar böyle mi hayır, çoğunluk adına yorum yaptığınızı var sayıyorum şuan.. çünkü genellemeleriniz yanlış olur öbür türlü.daha başka başlıklar altında da savundum,bir adamı parası yada kasları için sevmeyecek kadınlarda var.

şuan isimlerini sayamayacağım ama elde var bir.)
 
Selamlar,

Madde madde yazayım, kolay okunsun:

1- Kadınların ilgisini çekmek için çok daha başarılı, acısız, az emek ve zaman isteyen yollar var. Tango öğrenebilir veya yoga yapabilirsiniz mesela. Benim gibi tiyatro da oynayabilirsiniz. VG kadınlar baksın diye yapılmaz. Yapan yoktur diyemem ama yapanlar hata ediyor diyebilirim.

2- Metinde anlatılan vücuda sahip bir insan elaleme ''köpek'' diye hitap etmez. Salonun ''en kaslı abileri''nin ortak noktası nedir biliyor musunuz? Olgun ve naziktirler. Çalışmak, emek harcamak, sebat göstermek insanı olgunlaştırır. VG'nin bir yaşam tarzı, bir bakış açısı, hayattan zevk almanın bir yolu olduğunu bilenler, başkaları aynısını yapmıyor diye onları aşağılamazlar. Bilirler ki onların VG'ye harcadığı zamanda başkaları da başka zevklerini tatmaktalar hayatın. Ben birisi vücuduma iltifat ederse tek bir şey yapıyorum: ''Gel seni de spora başlatalım!'' diyorum.

3- Ben kadınların edepli ve yüksek ahlaklı varlıklar olduğuna inanırım. Evli kadınların kaslı erkeklere ağızlarının suyu akarak baktıklarına hayatımda hiç şahit olmuş değilim. Bilakis kocasını veya sevgilisini çok mükemmel erkeklere değişmeyen kadınlar gördüm. Elbette ki kaslı erkek şekilsiz bir erkekten iyidir ama kadın için önemli olan sevgi ve güven ilişkisidir. Evli kadınları böyle çabuk harcayan bir kişinin kadınları iyi tanıyor olamayacağı ve muhtemelen hiç ciddi bir ilişki yaşamadığı kanaatindeyim.

Sevgiler.
saygıyla eğiliyorum.
 
farklı bir yorum getirmek için paylaşıyorum, kadınların tercihleri içinde bulundukları çevrenin ve koşulların etkisiyle de olabilir. daha spesifik bakıcak olursak,okul döneminde ki bir genç kız okulun populer ve fırlama erkeğini tercih ederken, spor salonunda en kaslı ve irisini, iş hayatında da evlenecek yaşa geldiğinde geleceği de düşünerek zengin erkeği (!) tercih edebilir.bütün kadınlar böyle mi hayır, çoğunluk adına yorum yaptığınızı var sayıyorum şuan.. çünkü genellemeleriniz yanlış olur öbür türlü.daha başka başlıklar altında da savundum,bir adamı parası yada kasları için sevmeyecek kadınlarda var.

şuan isimlerini sayamayacağım ama elde var bir.)
Adamın biri 300 sayfa bir kitap çıkarmış "kadınlar hakkında bildiğim herşey" diye. Kitap 300 boş sayfadan oluşuyor.

Bu yüzden kadınlarla ilgili "daha çok kas veya para=daha çok beğeni" gibi kurulacak her denklem yarı yolda bırakır.

Ama arkadaşın yukarıda verdiği "otobüsteki 50 cm kollu adam" örneği için şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki "hiçbir şansı yok" :-)
 
şimdi tabi bir de bakmakla alıcı olmak arasında fark var. kaslı bir erkeğe belki hanımların bazıları bakabilir ama, bakalım alıcı olur mu... mesela ben yolda serenay'ı görsem, Allah var güzel kadın, bakarım. ama alıcı olmam. şimdi ben bunu "gelin" diye babamın yanına götürsem, babam en iyi ihtimal önce beni döver, sonra evlatlıktan redderder. mahalleli arkamdan kim bilir neler söyler.. neticede bu hatunun içkisi var, soyunması var, belki kokaini var, önüne gelenle öpüşmesi var...belki komşunun oğlunun duvarında posteri vardır. benim eşimin posteri komşumun ergen oğlunun duvarında ne geziyor!! bişey de beğendirilmez buna. ben berberden 15 lira ile çıkıyorum. bu kim bilir kaç yüz lira ile çıkar... düğünümüzü gel şu cumhuriyet düğün salonunda yapalım , sonra da şanlıurfaya balayına gidelim desem, yok, illa 10-15 yıldızlı otel isteyecek. akşam eve tavuk, şalgam götürsen, onu beğenmez. su bile içmez bunlar. suysayınca alkol içiyorlar.
sümeyye var mesela, o da güzel kız. ama onu da almam. saraylarda yaşıyorken, gelip benim 2+1 evimde yaşam süremez. ölür. parpazlanarak ölür.
belki bakarım, ama almam.
o yüzden mantıklı olmakta fayda var. yolda yürürken kasım kasım kasılan, kendini teşhir eden, sebepsizce pazusunuı şişirip "acaba kızlar bana bakıyor mu" diye gözü etrafta dolanan bir erkeğe belki, belki bir kısım hanımlar bakar ama, akıllarından ne geçirdikleri de önemli. bazıları "kesin 15 tane falan sevgilisi vardır" diye geçirir... bilmez ki adam zaten yokluktan başlamış spora...
yapılacak en doğru şey, sadece bizim gördüğümüz, ve gözü de bizden başkasını görmeyecek bir eş. illa dünya güzeli olmasına gerek yok..
peygamber efendimiz cemaatle birlikte sohbet ederken, odaya ahaliden biri girer, ve peygamber efendimize hitaben bi sürü hakaret çirkin itham sıralar. peygamberimiz sadece gülümser... sonra ahaliden başka biri girer.. o ise peygamberimize hitaben, sen ne güzelsin ey alemlerin sevgilisi, gül yüzlü Muhammed diye hitab eder. peygamberimiz ona da sadece gülümser... yanındakiler olaya anlam veremez. sorarlar nedir bunun hikmeti? biri geldi olmayacak şeyler söyledi, diğer geldi övgüler dizdi. ama sadece gülümsedin?
peygamber efendimiz:" ikisi de doğru söyledi. insan karşısında kendini görür. ikisi de bana bakıp, bende kendilerini gördüler, buyurmuş.
 
Back
Yukarı