pazarlama dünyasında işler maalesef böyle yürüyor..
yani hiçbir marka benim ürünümün şu noktası eksiktir ama şu noktası artıdır gibisinden cümleler kurmaz..
her marka kendi artı yönlerini öne çıkararak ürününün sadece artılardan oluştuğu gibi bir izlenim yaratmaya çalışır..
mesela bazı whey üreticileri ürünlerinin çok lezzetli oldugundan bahseder..
gerçekten de tüketildiğinde ürünün aroması çok hoş gelir..
ancak ürünlerinde tatlandırma ya da boyama amaçlı kullanılan kanserojen maddelerin yan etkileri hakkında bilgi bulamassın..
bu cocacola'da da, hazır çorbalarda da... böyledir.
o nedenle biraz bilinçli tüketici olmak her zaman faydalı ve önemlidir..
Maalesef aynısını düşünüyorum, hatta eski vücut geliştirme dergilerini toplamaya meraklı olduğum için işin daha vahim olduğunu söylemek durumundayım.
Yani olay sadece iyi yanları öne çıkartıp kötü yönleri geri plana atmak, gölgelemek değil.
Weider'ın 80'li yıllarda sattığı öyle ipe sapa gelmez ürünler vardı ki, büyük iddialarla, mesela yediğiniz öğünlerdeki proteini en kaliteli amino asitlere dönüştüren enzimler, steroid alternatifi gibi sunulan packler, inanın 80'lerin dergilerini görseniz çok acıklı bir tablo hakimmiş vücut geliştirme supplement pazarına.
10 üründen belkide sekizi ipe sapa gelmez ürünlermiş, sanmayın ki bunlar yasal takibe uğramamış, wikipedia'da joe weider'ın 80'lerde bu steroid alternatifi packler yüzünden ciddi tazminatlar ödediğini görebilirsiniz.
Şimdi tabii supplement piyasası ilerledi, glutamine, creatine, nitrite oksit, efedrin benzeri termojenik ürünler içeren gerçekten etkili supplementler var, ancak bir sürüde ipe sapa gelmez ürün var.
Bence (bu tamamen fikir, maalesef bilimsel veri yok elimde) kısa-orta-uzun vadeli protein salınımlı tozlar rezil ötesi bir palavra.
Tam bir düz mantık maskaralığı, bu şeye benziyor, yumurta proteinin sindirmek kolay, sütü sindirmek daha uzun zamana yayılan birşey, o zaman yumurtalı süt içeyim, hem idman sonrası süratli protein ihtiyacım karşılanır, hemde uzun süreli salınım olur, aç kaldığım 3-4 saat boyunca katabolik olmam.
Saçmalık bence, mide sanki bu proteinleri ayrı ayrı yerlere koyuyor, hızlı emilim havuzu, yavaş emilim havuzu gibi!
Büyük konuşmayım, ama bence bu yapılan şey düz mantığa seslenerek insanları kandırmak.
Muzun basit karbonhidrat içerir, kendi başına kan şekerini hemen yükseltip, süratle de düşüşe geçirir, tam yağlı yoğurtla tüketirseniz, yoğurtun etkisiyle glisemik değeri düşer, kana daha yavaş karışır, efendim muz hemen kana karışıp, yoğurt uzun sürede sindirilir durumu olmaz yani, hızlı sindirilen yavaş sindirilene uyar.
Benim görüşüm bu, bilimsel anti tezi olan varsa, saygı duyarım, ilgiyle dinlerim.