Afanesyeva, elbette farklı düşünceler olacak, fikirlerini sempatiyle okudum ancak sana kesinlikle katılmıyorum, sebebini açıklamak isterim.
İnsanın kendi kaderini kendi yazdığı ancak çevre koşullar olumlu ya da nötr olduğu durumlarda geçerlidir.
Arnold'ı ele al, hayatında üstün azim, irade, zeka, beceri gibi sayısız artıları var, ancak emin ol, bunların yanında şartların yardımı da var.
Yani ordudan kaçıp yarışmaya girip, döndüğünde küçük bir ceza ile yırtması bize hoş bir anektod olarak geliyor, ancak çok farklı şeyler olabilirdi.
Kaçarken vurulup sakat kalabilirdi, döndüğünde çok daha ağır bir ceza alabilirdi.
Böyle böyle, Arnold'ın hayatında sana bir sürü alternatifler bulabilirim, kendi kaderini kendi yaratmış, ancak emin ol, ayağının altındaki yer kaymamış, illa kayacak olsaydı, bence darmadağın olup giderdi.
Kamer Genç, hepimizin dalga geçtiği politikacı, aslında büyük çileler çekmiş, gerçekte takdir ettiğim bir adam.
Gençlik yıllarında inanılmaz bir sefalete rağmen binbir emekle okuyup avukat oluyor.
Evet, üstün irade, çabası sayesinde ancak şunu ifade etmesi çok hoşuma gitti, eğer birşey ters gitse, birşey yerine oturmasa hayat yolunda dağılır giderdim diyor.
Ne kadar doğru, hergün ne cevherler, "olamadan gidiyor" şiirdeki gibi, nice güneşler batıyor, ekleme yapalım, doğamadan batıyor.
Bu sebeple, insan faktörü, istemek, inanmak çok önemli ama kader bizim dışımızdaki olayları da kapsıyor.
Vücut geliştirmeden örnek verecek olursak, gelmiş geçmiş en büyük yeteneklerden, fizik, tip, boy bos herşeyiyle mükemmel Dennis Newman'ın lösemi olarak pırıl pırıl kariyerinin başladığı sene bitmiş olması, bu bence en somut anlamıyla kaderdir, acı bir kader...
Genişletmek için tıkla...