İnterval Cardio ile Sabit Cardioyu Birleştirmek

Konusu 'Yağ Yakımı ve Kilo Verme' forumundadır ve AnkTıp92 tarafından 4 Aralık 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 5 üye.
  1. AnkTıp92
    Offline

    AnkTıp92 Üye

    Katılım:
    24 Eylül 2010
    Mesajlar:
    395
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Tıp Fakültesi Öğrencisi
    Yer:
    Ankara
    Light olanlar suda oluyor genelde ama suyunu süzünce kupkuru kalıyor tatsız ama sağlıklı :)
     
  2. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    zeytinyağı + sirke + limon = mükemmel tat :)
     
    AnkTıp92 bunu beğendi.
  3. AnkTıp92
    Offline

    AnkTıp92 Üye

    Katılım:
    24 Eylül 2010
    Mesajlar:
    395
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Tıp Fakültesi Öğrencisi
    Yer:
    Ankara
    Deneyeceğim.
     
  4. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    yağsız beslenme ile yağ yakımı arasındaki bağlantı ne? Dışarıdan alınan yağların vücut yağı ile alakası ne?

    En önemlisi anne sütünde yüzde 50 oranında kolesterol ve yağ bulunurken şeker oranı neden yüzde 28?

    Mesajınız otomatık olarak birleştirilmiştir---------- mesajın eklendiği saat 21:16 ---------- ilk mesajın gönderildiği saat 21:09 ----------

    Ton balıklarının sağlıklı oldugunu iddia etmek saçmalık :) çünkü yüksek oranda civa içeriyorlar.

    Dolayısıyla bir çok konserve ağir metal zehirlenmelerine sebeb oluyor.

    Konserve ürünler sağlığa zararlıdır.

    Konserve ton balıklarının sağlığa faydaları oldugunu iddia etmek bence saçma.

    Çükü içerisindeki yağ balık yağı değil ve çiçek yağı.

    Dolayısıyla çiçek yağı sicak pres yani yüksek ısılarda üretilen bir yağ çeşidi.

    Buda onu kanserojen hale getirmekte.

    Ayrıca ton balıklarının içerisinde bulunan omega 3 almak yerine gidip balık yağı tableti almanız daha mantıklı.

    gunde 2-4 gram arasında balık yağı beyin için çok faydalı vücudun omega 3/6 dengesini sağliyor.

    bana kalırsa bırakın vücutcuyu hiç bir insan konserve balıklar yememeli.

    imkanlarınız yoksa tatlı lor peyniri yeseniz bundan daha iyi olur sizin için.

    Ton balığı vücutta suda tutar.

    Buda sizi biraz daha kilolu gösterebilir. Özelliklle yüzde su tutulmasına sebeb oluyor.

    Her light ürüne kanmayın zira lezzet almadığınızdada kendınızı berbat hissedebilirsiniz.

    Bu dönemde bol bol acılı yiyin. Bu beyindeki seratonini arttirir. Böylece daha iyi olur sizin icin.

    ayrıca arkadaşımız zeytin yağı demiş eğer Rafine zeytin yağı ise içerisindeki oleik asit oranı ve faydaları oldukça azalıyor.

    Sızma zeytin yağı kullanırsanız daha iyi olacaktir.
     
    Son düzenleme: 6 Aralık 2010
    AnkTıp92 bunu beğendi.
  5. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Çok haklısın, o yüzden uzun süredir hep taze balıkları tercih etmeye çalışıyorum.
    Zeytin yağı konusunda da hep extra virgin zeytin yağı diyorum.

    Bugün marketten "vahşi ayı eti" aldım. Şu an fırında. Bakalım nasıl olacak :)
     
  6. AnkTıp92
    Offline

    AnkTıp92 Üye

    Katılım:
    24 Eylül 2010
    Mesajlar:
    395
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Tıp Fakültesi Öğrencisi
    Yer:
    Ankara
    @ tezcatcatl

    Senin verdiğin İnterval'in üstüne 45 dk ya tamamlayacak şekilde 7, 7-5 dolaylarında hafif tempo koşsam, sonra da yarım saat bisiklete hedef kalp atışında zaman ayırsam daha güzel bi yap yakma egzersizi olur mu ?
     
  7. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Overtraining'e sebep olursun diye düşünüyorum. Çok zarar verirsin vücuduna eğer laktik asit seviyen olması gerekeni geçer de overtraining'e sebep olursan.
    Ama seçim senin tabiki, vücudunu en iyi sen dinleyebilirsin :)
     
  8. AnkTıp92
    Offline

    AnkTıp92 Üye

    Katılım:
    24 Eylül 2010
    Mesajlar:
    395
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Tıp Fakültesi Öğrencisi
    Yer:
    Ankara
    Dün uyguladım bunu 250 koşu bandında 250 bisiklette kcal yakımı gösterdi makineler. Şu an laktik asit birikimi yok kaslarımda, en azından öyle hissediyorum herhangi bi yorgunluk yok :)
     
  9. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    250 kalorilik steady state cardio zaten tek başına zararlı birşey, 250 kalorilik interval training'in hemen ardından yapıldığındaysa..

    Ben kesinlikle önermiyorum. :)
     
  10. AnkTıp92
    Offline

    AnkTıp92 Üye

    Katılım:
    24 Eylül 2010
    Mesajlar:
    395
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Tıp Fakültesi Öğrencisi
    Yer:
    Ankara
    4 gün ağırlık 3 gün cardio yapıyorum ben. Ama cardio'dan sonra yeterli görmüyorum yaptığım çalışmayı ve devam ediyorum biraz daha. Ne gibi zararları var mesela ?
     
  11. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Yüksek seviyede kortizol hormonu üretimi. Kortizol katabolik bir hormondur. Bu yüzden gereğinden fazla üretilmesi kas yıkımına sebep olur.

    Bu arada yanlış anlaşılma olmasın ama, diğer postlarından yola çıkarak, bu işi çok kafaya taktığını, ince ayrıntılara çok takıldığını fark ettim.
    Bu, fark etmesen de strese sebep olur. Stres yüzünden de vücudunda olmaması gereken hormonlar ortaya çıkar ve antremanlarını baltalar.
    Zihnini boşaltmanı, bu kadar stres yapmamanı, ufak şeylere takılmamanı ve kendini gereğinden fazla zorlamamanı öneririm :)

    Ağırlık antremanın ne kadar sürüyor mesela?
     
    Son düzenleme: 9 Aralık 2010
  12. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    Kortizol hormonu katabolik olmasına katabolik ama saatlerce idman yapan koşan ve deli gibi yardıran futbolcuların vücutları nasıl atletik olabiliyor.

    Olayın kortizol yönünden önce yağ metabolizması ile alakası var.

    İnterval training idmanları sihirmi içeriyor.

    1. Kan şekerinizi ölçtürün eğer 60-65 arasında değilse kendınızı bosuna zorlamayın interval kardio ile yağ yakmanız mumkun değil.

    Kan şekeriniz 60-65 arasında oldugunda yürüsenizde yağ yakarsınız.

    2. İnterval trainingin birinci amacı kondüsyon yükseltmek. Dolayısıyla ne kadar sert ve hızlı o kadar iyi.

    Ancak yağ yakımı idman bitiminden sonra geliyor. Ağirlik çalişmalarında olduğu gibi.

    Egsersiz sonrası kaslarda açığa çıkan oksijen açığı daha fazla yağ yakmanızı sağliyor.

    3. İnsan vücudu 24 saat yağ harcar ancak yoğun şiddetli idmanlarda Glikojen harcanmaya başlanıyor.

    Dolayısıyla karbohidrat kaliteli alınmadığı sürece bütün çabamız boşa gidecektir.

    4. Kan şekerini kontrol eden besinleri terk edicez. Kan şekeri yağlar ve proteinler sayesinde zaten kontrol altında.

    5. Düşük insulin salınımı. gün içinde ara öğünlerde düşük insulin salınımı yapan karbohidratları alabiliriz.

    Sebzeler ve meyveler iyi çözümdür.

    Olayın özü interval kardio da değil, vücudun enerji üretme biçiminde.

    intervalli çalışma anerobik bir çalışma ve süresi uzun olmamasının sebebi bu.

    Anerobik çalışmalar kısa ve yoğun şiddetli olmalı patlayıcı güç gibi.

    Dolayısıyla daha fazla glikojen tüketimi ve daha az yağ tuketimi demek.

    ancak, idman sonunda meyva suyu içmeye kalkmayın demiştim.

    Bırakın o yağ siz karbohidrat alana kadar vücut yağları yaksın.

    interval çalışmalar çok fazla uygulanmamalı çünkü insulin ile oynamanızı gerektirecek kadar karbohidrat yüklemenize sebeb olabilir.
     
  13. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Futbol zaten interval training'dir. Maç 90 dakikadır. 90 dakikalık bir interval training (futbol maçı) kötü birşey değildir, aksine, inanılmaz faydalı bir antremandır.

    Fakat 60-90 dakikalık bir ağırlık antremanının hemen ardından gelen 60 dakikalık bir interval training zararlıdır. Quaresma'yı yada gözdeniz olan herhangi bir futbolcuyu alıp, 60-90 dakika vücut geliştirme çalıştırıp, hemen ardından 90 dakikalık bir maça çıkartırsanız, sonuçları görebilirsiniz.

    90 dakikalık bir interval training'de hiç bir zarar yoktur. Interval training sadece cardo değildir. Örnek olarak benim ağırlık çalıştığım her gün, interval training stilinde çalışırım. 60 dakika interval stilinde resistance training, ardından 25 dakikalık interval stilinde cardio çalışırım. Arından futbol maçına çıkmam :)
    Futbolcuların maçlardan önce 90 dakikalık aerobik yada anaerobik antreman yapmadığını hepimiz biliyoruz.

    Kilo vermek konusunda, olayın yağ metabolizması ile alakası var demişsiniz. Zaten yağ metabolizmasını etkileyen başlıca faktörler kortizol, testesteron, insülin vb. gibi hormonlardır.

    Bu kısımdan itibaren madde madde bazı sözlerinize yorum yapma gereği hissettim şiddetli bir şekilde. Önce kendi yazınızdaki maddeyi, sonra benim o numaralı maddeye yaptığım yorumu okursanız anlaması daha kolay olur. Lakin uzun bir yazı olacak bu.

    1. Kan şekeri sürekli değişir. "Tokluk kan" şekeri 70, 80 yada 90 olan bir birey, interval cardio ile gayet rahat kilo verebilir. Tabiki 60 olan biri ile aynı etki olmaz fakat, kilo verebilir. Kimseyi hatalı bilgilendirmeyelim lütfen. Tokluk kan şekerinin ortalama değeri zaten 70 ile 120mg/dl'dir. Eğer sonuç 60 çıkıyorsa, kişide halsizlik, güçsüzlük belirtileri ortaya çıkabilir.

    2. Interval training'in kondüsyon yükseltmek ile alakası yoktur. Kondüsyon dediğimiz olay, sabit bir hızda, kalbimizin sabit bir tempoyla kan akışını ne kadar süre optimum düzeyde tutabildiğidir. Diğer bir deyiş ile, sabit hızlı bir koşuya ne kadar süre dayanabildiğimizdir.

    Aynen dediğiniz gibi, "asıl" yağ yakımı, antremandan "sonra" başlar. 350 kalori yakılan "Doğru" bir interval trainingden sonra, 36. saatin sonunda, 1000 kalorilik bir harcamaya ulaşmak mümkün.

    Peki nedir bu antremandan sonra yağ yakmamıza sebep olan şey?
    Afterburn etkisi. Diğer bir adı Excess Post Oxygen Consumption.
    Ne manaya geliyor bu? Dediğiniz gibi oksijen açığını kapatmaya çalışıyor vücut.
    Oksijen açığı ne zaman oluşuyor? Kalbiniz yerinden fırlayacak gibi hızlı hızlı atmaya başladıkça. Bunu neyle sağlıyorsunuz? Yüksek seviyede interval training ile.

    Interval trainingin vücuda katkısı, bu oksijen açığını maksimuma çıkartmak ve laktik asit direncini yükseltmek. Böylece, antremanınızdan sonraki 36 saatlik süreç boyunca, vücudunuz kas dokudaki oksijen açığını kapatmaya ve kandaki fazladan laktik asiti dengelemeye çalışıyor.
    Bu ne demek? Oturduğunuz yerde vücudunuzun kalori yakması demek.
    Burada en önemli noktalardan biri ise laktik asit direnci.
    Mesela A kişisinin laktik asit direnci maksimum 3 birim olsun. A kişisi interval training yapsın ve kanında 3 birim laktik asit biriktirerek, nefes nefese bir şekilde antremanı bıraksın.
    Bir de B kişisi olsun, laktik asit direnci 6 birim olsun. Daha ağır bir interval training yaparak kanındaki laktik asit miktarını 6 birime getirip, salondan ayrılsın.
    Bu A ve B kişileri, antremanlarından sonraki 36 saat boyunca kalori yakmaya devam eder. Kim daha fazla yakar? Tabiki B kişisi.
    A kişisinin vücudu, kanın pH seviyesini düzeltmek için 3 birim miktarında laktik asitle savaşırken, B kişisinin vücudu 6 birim ile savaşıyor. 6 birimlik laktik asitten kurtulmak, 3 birimden kurtulmaktan uzun süreceği için, B kişisi daha uzun süre ve daha çok kalori yakar.

    Şimdi şu soru gelebilir, laktik asit direnci nasıl arttırılır?
    Cevap: Interval training ile.

    3. Kaliteli karbonhidrat konusunda tamamıyla haklısınız.
    Biraz ek bilgi vermek gerekirse Glikojen, kısa süreli ve şiddetli antremanların başında direk olarak kullanılan temel enerji kaynağıdır. Futbolculardan bahsetmiştik. Eğer futbolcular maçtan (90 dakikalık interval training) önce herhangi yoğun bir antreman yaparlarsa, maça glikojeni tükenmiş kaslarla girecekleri için, performansları minimuma iner.

    Glikojen depolarının kapasitesini artırmak, kilo vermek açısından çok önemlidir. Gilokjen depoları nasıl artırırlır derseniz, cevap aynı, interval training ile.
    Mantık ne peki?
    Vücut fazla karbonhidratı, fazla kalorileri, yağ olarak depolamaya meyillidir. Bu yağların nerelere yayılacağını ise hormonlar belirler.
    Fakat kişi düzenli olarak interval training yapıyorsa, vücut şöyle düşünür "bir sonraki interval training için bana glikojen lazım, ben bunu kaslara yollayayım glikojene çevirip."
    Her Interval Training'de de kas glikojenini köküne kadar harcayıp tüketirsek, vücut bukez kas glikojeni depolarını genişletmeye çalışır.
    Böylece, interval training sayesinde, vücudumuzu fazla karbonhidratı yağ olarak değil, kas glikojeni olarak depolamaya programlamış oluruz.

    Aerobic training ise tam tersi etkiyi yapar. Vücudu aerobic training ile yağ yakmaya alıştırırsanız, vücut sizin için yağ depolamaya gayret eder. Sizi sevdiği için, siz kullanasınız diye.
    Sporu bırakıp bikaç ay içinde göbek yapan birçok arkadaşınız vardır eminim. Sebebini de merak ediyor olabilirler.. İşte size sebebi; kendi vücutları.. Çünkü bunu yapmasını vücutlarına kendileri söylemişlerdir.

    Aslında vücudumuz çok zekidir evet.

    4. Hormonları tetikleyerek, kan şekerinin dengelenmesini sağlayan, belli başlı besinlerin tüketilmesinde zarar yok, fayda var.
    Örnek: Tarçın, brokoli.

    Zaten interval training (Interval kardio demiyorum, interval training diyorum dikkat. Interval kardio da bir çeşit interval trainingdir.) , "vücudun enerji üretme biçimini" eğiten şahane bir antreman stilidir.



    Bu konuda haklısın.
    Fakat önemli olan nokta şu. Vücut, 60 dakikalık aerobik training esnasında 350 kalorilik yağ tüketip, oksijen farkı ve laktik asit fazlalığı yeteri kadar oluşmadığı için antreman sonrasında neredeyse hiç kalori yakmıyor.

    Fakat 30 Dakikalık Interval training esnasında vücut 350 kalori (Bir kısmı glikojen depolarından), ardından ise Afterburn ve laktik asit etkisi ile 700 kaloriye kadar daha "yağ" tüketmektedir. Doğru şekilde yapılan Interval training ile 1 antremanda 1000 kalori yakmak EVET mümkündür.

    Dediğim gibi, Interval training, fazla karbonhidratın yağ yerine kas glikojenine çevrilerek Kaslarda depolanmasını sağlar ve kas glikojen depolarının hacmini genişletir. Bu iyi birşeydir.

    Verdiğiniz doğru bilgiler için herkes adına teşekkür ederim ama birçok hatalı bilgiler var yazınızda. Umarım yazımı okursunuz ve umarım herkesin bilgilenmesine yardımcı olabilmişimdir.

    Şuan bir kitap yazmaktayım bu konular ile ilgili. Doğru beslenme doğru antremanları içeren geniş çaplı birşey çıkacak ortaya.

    Türkiye'de yanlış bilinen çok şey var.
    Amacım elimden geldiğince herkesi bu konularda bilgilendirmek.

    Saygılar..


     
    Son düzenleme: 9 Aralık 2010
  14. Coyote
    Offline

    Coyote Üye

    Katılım:
    24 Aralık 2008
    Mesajlar:
    1.626
    Beğenileri:
    1.569
    Ödül Puanları:
    123
    interval training konusuna ben sonuna kadar katılıyorum ancak kişi eğer yağ yakmak istiyorsa insulin değerleri ile oynamasın yeter.

    En büyük etkisi maksimal nabız arttığında kandaki büyüme hormonu artiyor. Bunu sadece interval çalışma olarak düşünmemeliyiz. Ağirlik çalişmalarının arasında atacağımız deparlar ve ip atlamalarda aynı şekilde büyüme hormonunu maksimum seviyeye çıkarır.

    insanların kan şekeri değerleri 90 ve bu yüksek bir oran. Bana sorarsanız yüksek.

    Öncelikle biz insanların kan şekeri değerleri 60-70 arasında kalmalı.

    Dinlenme durumunda 60 arasında kalması gerekiyor.

    Zaten kaliteli glikojen yüklemesi yaptıgımızda kan sekeri kalkacak ve tekrar inecek.

    işte yapılan asıl hata burada.

    Öncelikle intervalli çalışmaların 1000 kalori yakmasıda beni ilgilendirmez.

    Eğer vücudunuza hızla karbohidrat alımı yapıyorsanız dolayısıyla yağın yakılması sona eriyor.

    Ayrıca intervalli kardio çalışmaları kas yıkımına sebeb olabilir.

    Çünkü insan vücudunda bulunan yağ deposu oldukça genişken glikojen deposu 400 gram kadar.

    intervalli çalışma 20 dakika yeterli ancak gun icinde abur cubura karbohidrata saldıran kişilerin yapmasını istemeyeceğim bir çalışma.

    Sürekli insulinle oynamak kötü birşey demiştik.

    O yuzden önce insulin değerleri düzeltilmeli şiddetle hemde.

    Daha sonra intervale ihtiyaç varsa yapılmalı.

    Ayrıca bir çok insanın kan şekeri değerleri bozuk. Salonlarda ve etrafımdaki insanların diyabetik gibi yaşadıgını görüyorum.

    doğru zamanda doğru karbohidrat demiştik nedir doğru karbohidrat onu herkez kendisi bulmalı.

    bütün çalışmalara rağmen sallanan bir yağ dokusuna sahipsek diyorum bazı seyleri yanlış yapıyoruzdur.

    Evet insulinle oynamanın iyi birşey olmadıgını söylüyorum.

    İnsulin hormonunun dengesini bozmak yanlış diyorum.

    O futbolcular ve insulin dengesi ile sürekli oynayan insanların büyük bir kısmı ilerleyen yaşlarda büyük hastalıklarla tanışmaktalar.

    Miyokart enfarktüs görülme oranları yaklaşık 18-20 li yaşlara kadar düşmüş durumda.

    Reaktif hipoglisemi bir veba salgını gibi her yerimizi sarmış durumda.

    Kişi saatlerce aç kalıp birde üzerine baş ağrıları beyin ağrıları çekmiyorsa oldukça sağlıklı kan şekeri dengesi var demiştim sanırım.

    Denemesi bedava. parayla değil.

    iyi bir kan şekerinizin oldugunu anlamak için 1 hafta karbohidrat tüketmeyin.

    Yoğun baş ağrıları sıkıntı vs çekiyorsanız insuline duyarlıgınız berbat demiştim.

    ancak 4. hafta böyle sorunu olan insanlarda düzeldiği görülüyor.

    yani artık su protein ve yağ bile alsanız kan şekeri değerleriniz düzelir VOX tuketımı artiyor.

    Benim icin önemli olan kan şekeri dengesi başkasını bilmem.

    Bir futbolcunun nasıl yaşadıgı beni zerre ilgilendirmez ne yediği ne içtiği bir bodycininde

    Kendi vücudumuza bakarız tetkik ederiz analizini yaparız herşey normaldir yada değildir.

    Değilse düzeltiriz.

    yağı yakmadan önce bilinmesi gereken şey bu yağın nasıl vücutta büyüdüğü.

    Dolayısıyla biz o yağı yakmaya çalışmadan evvela, eğer vücudumuzun yağı depolamasına izin vermessek sonuçta böyle bir sornumuzda kalmaz.

    İşte benim ilk dikkat çektiğim konu bu.

    bir sorunu çözmek yerine o soruna sebeb olan nedenleri ortadan kaldırıcaz.
     
    Son düzenleme: 9 Aralık 2010
  15. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Bu söylediklerin ilk mesajının konusuyla farklı ve tamamen ayrıca tartışılacak şeyler.

    Çoğuna katılıyorum fakat eleştrim ilk mesajınaydı. Bu mesajın konumuzla biraz alakasız olmuş :)

     
  16. AnkTıp92
    Offline

    AnkTıp92 Üye

    Katılım:
    24 Eylül 2010
    Mesajlar:
    395
    Beğenileri:
    132
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Tıp Fakültesi Öğrencisi
    Yer:
    Ankara
    Artık Cardio programımı oluşturdum tam olarak :)

    tezcatcatl'ın İnterval'inin 20.dk sında 4 km/h 5 dk dinleniyorum. 25. dakikadan sonra 4 dk 7.5 1 dk 6 olmak üzere 5 dakikadan 4 set daha yapıp 45 dk'ya tamamlıyorum. Sonra da 20 dk bisiklet.
     
  17. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Kesinlikle tavsiye etmiyorum.
    Seçim sizin :)
     
    AnkTıp92 bunu beğendi.
  18. canavar
    Offline

    canavar Üye

    Katılım:
    6 Mart 2011
    Mesajlar:
    92
    Beğenileri:
    31
    Ödül Puanları:
    28
    Cinsiyet:
    Bayan
    Meslek:
    Teknik Ressam
    Yer:
    Karşıyaka
    Anladıysam arap olayım.
    Anladıklarımdan bir kısmını yazayım boşlukları siz doldurun.
    Şimdi kilo vermek istiyorum.
    Sabah 7,30 kalkıp bir adet muz yiyorum.
    8.15 ile 8.45 arası interval cardio yapıyorum (1 dak koş 1 dak yürü şeklinde)
    9.00 da limonlu su içiyorum
    gerisi yok
    karbonhidrat almadan yaşabiliyorum bunu çözdümdumbelllls başımda ağrımıyor sadece bazen yorgunluk oluyor o kadar.
    yumurta, balık ve haşlak tavuk yemede de sorunum yok
    et demeyin a32

    şimdi ben ne yiyeyim? ne zamanlar yiyeyim? ne kadar yiyeyim?
    belki lazım olur diye söyliyim
    1,67 boy 80,3 kilo
    bundan 18 sene önce kürekçiydim
    yağlar eşit dağılımda :D

    yaşım 33
    dinlenik nabız 70

    dışarıda koştuğumdan hızımı sabitlemem pekte mümkün olmuyor
    ayrıca kaç km hızla koştuğumu
    nabzımın ne kadar attığını falan
    acaba eve koşu bandımı alsam:confused:
     
    Son düzenleme: 31 Mart 2011
  19. celalcaner
    Offline

    celalcaner Üye

    Katılım:
    13 Ağustos 2009
    Mesajlar:
    430
    Beğenileri:
    87
    Ödül Puanları:
    38
    interval antremanla kas hücrelerimizin glikojen depolarını kreatin-p ve miyoglobin depolarını arttırabiliriz ama verimli yağ yakar mıyız işte orasına kesinlikle İNANMIYORUM

    dayanıklıklık arttırır dediğimiz sporlar kasların glikojen kreatin miyoglobin miktarını arttırarak sağlarlar.

    1 dk son hızla koşarsan kanşekerin aniden düşer. vucut kortizol hormonuyla kas-yağ vs. nereden bulursa o eksiği tamamlamaya çalışır. Yaktığı yağ da bu şekildedir zaten.
     
  20. tezcatcatl
    Offline

    tezcatcatl Üye

    Katılım:
    1 Aralık 2010
    Mesajlar:
    161
    Beğenileri:
    74
    Ödül Puanları:
    0
    Diğer başlığa da copy paste etmişsiniz cevabınızı. Fakat sanki yazdıklarımı okumadan ezbere konuşuyorsunuz gibi geldi. Gerek aerobic traningin laktik asit üretimine sebep olmaması, gerek kan şekeri, gerek kas glikojeni falan demişsiniz. Hepsinden bahsettim ve açıkladım halbuki.
    Açıklamamı okuyup, zahmet olmazsa madde madde, "tıp" bilginize dayanarak bu söylediğim "veri"leri çürütürseniz (bu verileri veren aslında bahsettiğiniz tıp ama neyse), memnun olurum.

    İstediğinize inanıp istediğinize inanmamakta tabi ki özgürsünüz. "Interval training ile verimli yağ yakan" binlerce insanı, atletler üzerinde yapılan anaerobik-aerobik traning testlerini, üniversite araştırmalarını falan da görmezden gelmekte serbestsiniz tabiki. :)
    Ben bilgimi ve deneyimimi paylaşayım da, inanmak inanmamak, denemek denememek kişinin kendisine kalmış.
     
    Son düzenleme: 9 Nisan 2011

Sayfayı Paylaş