hsd dedi:öncelikle dostum CLA.
SKIP CLA
1000 mg
Sağlıklı yaşam, fiziksel uygunluk ve sportif performans için vücut yağ oranının ve serum lipit profilinin uygun sınırlar içinde olması gerekir. Günde 2,5-5 g CLA takviyesi vücut yağ miktarını azaltıp kas kütlesini artırarak fiziksel performansını yükseltir, vücut yağlarının yakılarak kilo verilmesine ve vücudun düzgün bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.
CLA esansiyel yağ asidi olarak bilinir. Vücudumuzun kendi kendine yapamadığı için dışarıdan besinlerle alınması gerekir. CLA, vücutta yağ kaynaklı enerjinin kullanımını hızlandırarak vücut kas oranının vücut yağ oranına göre artmasına yardımcı olur. Kas gücünüzün gelişimini destekler: Metabolizmanın hızlanmasını sağlayan kasların güçlenmesi ile daha çok yağ yakar, daha kolay kilo verirsiniz.
İnsanlarda CLA'nın etkileri üzerinde yapılan araştırmalarda CLA takviyesinin vücut yağ oranının ve abdominal obezlerde abdominal çapı azalttığı rapor edilmiştir. Yapılan bir çalışmada CLA'nın lipoprotein lipazı baskıladığı görülmüştür. Lipoprotein lipaz yağ moleküllerini parçalar ve hücreleri bunları kolayca emerek vücut yağı olarak depo ederler. CLA lipoprotein lipazı baskılayarak yağ depolarının oluşumunu engeller. Vücut için gerekli enerjinin cilt altında (özellikle abdominal bölge ) birikmiş yağların yakılarak kullanımını sağlar.
Placebo kontrollü yapılan bir çalışmada günde 3g. CLA alan kişilerde 90 gün sonunda vücut yağ oranında %20 azalma görülmüştür.
Denek hayvanları üzerinde yapılan çalışmalarda CLA takviyesinin yağ oranını düşürücü etkisi ortaya çıkmıştır. Kolestrol ve trigilserit düzeylerini azaltabilir.
CLA, şeker hastaları ve şişmanlarda sıkça rastlanan ensülin direncini azaltmada ve yüksek ensülin düzeylerini dengelemede etkilidir.
Nerede Bulunur : Süt ve süt ürünlerinin içinde bulunan bir madde olarak 1978 yıında saptanmıştır. Kırmızı et yağlarında da CLA bulunmuştur. Özellikle hayvanların doğal otlaklar yerine yapay yemlerle beslenmesindeki artış bu yağ asitinin süt ve et türü hayvansal gıdalarda bulunabilirliğini azaltmış, dışarıdan beslenme desteği olarak alımını gerektirmiştir.
Kullanıldığı Durumlar : Vücut kas/yağ komposizyonunun yeniden yapılandırılması, öncelikle abdominal bölge olmak üzere yağların yakılması, kas gelişiminin desteklenmesinde kullanılır. Kilo verme amaçlı diyetlerde ve vücut yağ oranının azaltılmasında etkilidir.
Yan Etkileri : Bugüne kadar CLA'nın oluşmuş yan etkisi görülmemiştir. İnsan gereksiminin 50 katı üzerinde paralel hayvan testlerinde hiçbir toksik etki saptanmamıştır.
İçeriği : Her kapsül 600 mg CLA (Conugated Linoleic Acid), 400 mg sebze yağı içerir.
Kullanımı : Bir diet ve egzersiz programı ile birlikte kullanımı önerilir. Kullanım süresince hergün ana öğünlere başlamadan hemen önce 2'şer kapsül alınmalıdır.
ve L-CARNİTİNE.Stres altında iken günlük L- Carnitine gereksinimi 1200 mg. a kadar yükselir. Bu durumda vücudumuz L-Carnitine ihtiyacını kaslarımızdaki proteinleri parçalayarak karşılar. Vücudumuz 1 gr. Carnitine üretebilmek için 30 gr. kas kitlesini eritir.
Carnitine'in büyük rolü yağ yakma ve hızlı enerji temin rolüdür. Carnitine, yağ asitlerini hücredeki mitokondriye (yağ yakma odası) taşır. Yağın yakılması hızlı enerji (fuel) verir. (Glikoz ve protein yakımına göre 6 kat hızlı enerji). Carnitine, sporcuların bedensel performans potansiyellerini holistik (bütünsel) olarak yükseltir ve onları kısa bir sürede gerçekten sağlam ve fit hale getirir. (Carnitine, zaten doğal olarak vücutta bulunduğu için, performansı %30'un üzerinde arttırdığı halde doping sayılmamaktadır). Kasların gücünü arttırır. Mevcut kas kitlesini korur, geliştirir ve yeni kas gelişimini sağlar. Maksimum aerobik gücünü ve dayanıklılığını arttırır. Prematüre (erken) yorulmayı önler. Ekstrem performans gösterme durumlarında vücudu incinme ve yırtılmalardan korur. Kas yaralanmalarını azaltır, kas ağrıları, yorgunluk ve bitkinliği azaltır.
Normal beslenme yoluyla vücudumuzun günlük Carnitine alımı ortalama 20-25mg. dır. Yoğun spor yapınca veya stres altında iken günlük L- Carnitine gereksinimi 1200 mg. a kadar yükselir. Bu durumda vücudumuz L-Carnitine ihtiyacını kaslarımızdaki proteinleri parçalayarak (lysine ve methionin amino asitlerini sentezleyerek) karşılar. Vücudumuz 1 gr. Carnitine üretebilmek için 30 gr. kas kitlesini eritir. Bir maraton koşusunda vücut 2 gr. dan fazla L-Carnitine kaybeder. Sporcular ihtiyaçları olan ekstra L-Carnitine'i mutlaka dışardan takviye etmelidir. 70-90 dakikadan sonra performansın birdenbire ve hızla düşmesini engeller. Dayanıklılık egzersizlerinde nihai atak kapasitesini arttırır. Enfeksiyonlardan korur, bu da özellikle uzun vadeli yoğun antreman dönemlerinde önemlidir. L-Carnitine alan antibiyotiklere neredeyse hiç ihtiyaç duymaz.
Carnitine'nin sporcular için en büyük yararı, carnitine'nin vücut hücrelerine oksijen alımını hızlandırma yeteneğidir (%6'ya kadar). Bu da ağır fiziksel aktivite zamanında ihtiyaç duyulan oksijenin daha yüksek oranda mevcudiyetini sağlar.
Fiziksel yorgunluğu giderir. Egzersiz esnasında kaslarda laktik asit birikimi olur ve bu yorgunluğa sebep olur. Egzersiz öncesi Carnitine kullanımı kaslarda laktik asit birikimini azaltarak yorgunluk ve bitkinliğin başlamasını geciktirir. Yorgunluğu minumumlaştırma performansı maksimumlaştırma yönünde büyük bir adımdır. Yorgun sporcuları ayağa kaldırır.
Yoğun antreman ve egzersiz kırmızı kan hücrelerini eksiltir. Sporcular bu yüzden sık sık demir, B12 ve B6 vitaminlerinin eksikliğini çeker. L-Carnitine, kırmızı kan hücrelerinin hayatını uzatarak tüm bunlara engel olur.
Kullanımı : Nutrimax L-Carnitine Drink L-Carnitine'in lezzetli bir şekilde alınmasına olanak sağlar. Her bir porsiyon (1 çay kaşığı 2gr.) 200ml. suda çözünerek susuzluk giderici lezzetli (Limon, Portakal) kalorisiz diyet içeceğiniz olacak hem carnitin hem de metabolizmanın ihtiyacı olan C vitamini sağlar.
eğer tablet ise idmandan 40 dakika önce 1000mg alman lazım ikisi bir arada kullanılabilir bi zararı olmaz tabi düzenli spor yapacaksan![]()
dr. Eren EroğluZayıflamak için bana hap önerdiler
CLA (Konjuge Linoleik Asit); et ve süt ürünlerinde bulunan ve piyasada kapsül ya da şurup formunda değişik isimlerle satılan bir yağ asididir. On beş yıl önce fark edildiğinde; kilo vermekten kolesterolü düşürmeye, kanserden şekere birçok hastalıkla savaşmaya yarayacak bir destek maddesi olabileceği düşünüldü. Bu umutlar boşa çıkınca uzun süre adı ön plana çıkmadı. 2004 yılında ise Norveç'te yapılan çalışma sonucu; düzenli olarak kullanıldığında, bir yıl içinde toplam yağın yüzde 9'unu verdirdiği söylendi. O günden sonra hakkında olumlu ve olumsuz pek çok spekülasyon yapıldı. Bu ilacı savunanların söyledikleri; kilo vermek için herhangi bir yaşam şekli değişikliği gerekmediği. O yılın haziran ayında Amerikan Klinik Beslenme Dergisi'nde yayımlanan yazıda, bulguların umut verici olduğu belirtilirken, CLA kullanımına bağlı yan etkiler ise şöyle sıralandı:* Yaşım 30 ve bir çocuk annesiyim. Gittiğim spor merkezinde bana zayıflamak için içinde CLA diye bir madde olan bir hap önerdiler. İnternette ilaçla ilgili herhangi bir yan etkiye rastlamadım. Ama ben yine de korkuyorum.
* Kötü kolesterol LDL'de hafif yükselme.
* İyi kolesterol HDL'de hafif azalma.
* Lipoprotein düzeyinde artma.
* Kalp hastalığı işareti olabilen leptin düzeyinde hafif artma.
* Beyaz kan hücre sayısında yükselme.
* Kan şekerinde hafif yükselme.
2007 yılında yapılıp yine aynı dergide yayımlanan bir başka çalışmada ise bir süre önce savunulanların tam aksi söylenip, CLA'nın yağ yakımını artırmadığı belirtildi. Araştırmacılar; bir yıl boyunca adı geçen destek maddesini alan gruptaki fazla kilolu insanların plasebo denilen yalancı ilacı alan kontrol grubundakilere göre daha çok kilo vermediklerini buldu.
Çelişkili açıklamalar
Buna ek olarak bazılarının dediğinin aksine, CLA'nın verilen kiloları geri almayı engellemediği de tespit edildi. Bu araştırmada, CLA'nın beyaz kan hücre sayısında artıştan başka yan etkisinin olmadığı söylendi. Bu bilgiler üzerine okuyucu nasıl bir çıkarım yapmalı ve neye güvenmeli tartışmak gerekir. Her ikisi de bilimsel kurallar çerçevesinde yapıldığı söylenen ve sonuçları kabul gören mecralarda yayımlanan benzer çalışmalar tamamen farklı sonuçlar verdi. Bu tür çelişkiler zaman zaman oluyor ve aktüel sağlık haberi takip eden insanların kafası karışıyor. Bu nedenle; tedavi edici klinik hekimlikte hiçbir bilgi klasik kitaplara geçmedikçe makbul kabul edilmez. CLA için de bu böyle! Bu destek maddesinin kilo üzerine etkisi açık değil, etkisinin olduğu kabul edilse bile yılda ancak 2-2.5 kilo verdiriyor. Bu konuda yıllardan beri söylediğim şeyi tekrarlayacağım: Kilo vermek bir matematik işidir; kullandığınızdan fazla yerseniz kilo alırsınız, az yerseniz kilo verirsiniz.
bakınız birde bu var destekler nitelikte..Prof. Dr. Osman MÜFTÜOĞLU
CLA Yeni bir mucize mi?![]()
Son yıllarda en çok kırmızı et ve peynirde bulunan Konjuge Linoleik Asit (CLA) ile yapılan çalışmalarda önemli bulgulara ulaşılıyor.
Bu çok özel yağ asidinden sadece bazı kanserleri (kalın bağırsak, mide, göğüs, cilt ve prostat kanserleri) önlemede değil, kilo kaybını sağlamak amacıyla da yararlanabileceği anlaşılıyor. Araştırmalar sürüyor. CLA'nın şimdiye kadar belirlenen bazı yararları ise şunlar:
Metabolizmanızı hızlandırabilir: Özellikle hipotiroidi gibi metabolizmanızın yavaşlamasına neden olan bir rahatsızlığınız varsa, CLA desteğinden bu sorununuzu çözmede yararlanabilirsiniz.
Vücut yağınızın azalmasını sağlayabilir: Yapılan çalışmalarda CLA desteğinin yağların kullanılmasını sağlayıp depolanmalarını önleyerek vücut yağını azaltmaya yardımcı olabileceğine işaret eden bulgular var.
Kas gücünüzün gelişimini destekler: Metabolizmanın hızlanmasını sağlayan kaslarınızın güçlenmesi ile daha çok yağ yakar, daha kolay kilo verirsiniz.
Kolesterol ve trigliserit düzeylerinizi azaltabilir: CLA desteğinin HDL (iyi) kolesterolü yükseltip, LDL (kötü) kolesterolü azalttığını gösteren bulgular var.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Güçlü bir bağışıklık sistemi ile enfeksiyonlara daha az yakalanırsınız. Vücudunuz serbest radikallerle daha kolay savaşır ve tümör oluşumunu destekleyen etkenleri vücudunuzdan daha kolay uzaklaştırırsınız.
Osteoporozdan korunmanızı sağlar: Özellikle menopoz döneminden sonra oluşan kemik mineral yoğunluğundaki azalmayı CLA desteğinin geciktirebileceği ileri sürülmektedir.
Hücrelerde ensülinin kullanılmasını kolaylaştırır: CLA şeker hastalarında ve şişmanlarda sık görülen ensülin direncini azaltmada ve yüksek ensülin düzeylerini dengelemede etkili olabilir. Şekerin hücre içine girip kullanılmasını sağlayarak kan şekerinin ayarlanmasını kolaylaştırabilir.
CLA'nın bu olumlu etkilerinin pek çoğu henüz incelenme aşamasında. Doktorunuzla işbirliği yapmadan CLA desteği kullanmaya başlamamalısınız.
NADH: ENERJİ ÜRETİCİSİ
NADH son zamanlarda en çok dikkati çeken desteklerden biri. Yorgunluk sorununun tedavisinde kullanılıyor. Hem bedensel hem de ruhsal enerjinizi artıran bu desteği sadece hekiminizin önerileri doğrultusunda almalısınız.
Bu ön enzim kırmızı et, beyaz et ve balıklarda bulunur. Besinsel NADH'ın çok az bir kısmı vücudumuzda kullanıldığından destek olarak almak da mümkün. Alzheimer Hastalığı'ndan kronik yorgunluk sendromuna, Parkinson Hastalığı'ndan depresyona, enerji yokluğuna kadar pek çok rahatsızlıkla savaşmanızda yardımcı olabilir. Kendinizi ‘‘Kolumu bile kaldıramıyorum’’ diyecek kadar güçsüz, yorgun ve depresif hissettiğiniz dönemlerde bu destek sizi yeniden eski enerji düzeyinize ulaştırabilir. NADH 'mutluluk hormonu' olarak bilinen serotonin üretiminde de etkili. Vücudunuzdaki serotonin düzeyleri ne kadar yüksek olursa o kadar az enerji azlığı ve ruh dalgalanmaları yaşar, kendinizi daha aktif, neşeli ve mutlu hissedersiniz.
MELATONİN: JET-LAG’E YARARLI
Melatonin geceleri beyindeki pineal bezden salgılanan bir hormondur. Uyku sorunlarını ve jet-lag belirtilerini hafifletmede yardımcıdır. Melatonin çok güçlü bir antioksidandır. Vücuttaki tüm hücrelere girebilir. Hücre içerisinde melatoninin, hücrenin genetik kodunu taşıyan (DNA) hücre çekirdeğini özel bir şekilde koruduğu ve bu yolla, hasara uğramış hücrenin kendini tamir etmesine yardım ettiği belirtilmektedir. Mevsim değişikliklerinde depresyon ile birlikte görülen uyku artması, kilo alımı, karbonhidratlı ve yağlı besinlere (çikolata gibi) ilginin artması gibi sorunların melatonin desteğiyle çözülebildiği görülmüştür. Hem uykusuzluk çekiyor, zaman zaman yorgunluk ve depresyondan şikayet ediyor, jet-lag'ın kötü etkilerinden yakınıyor, hem de vücudunuzu serbest radikallerden korumak için etkili bir antioksidan arıyorsanız doktorunuzla işbirliği yaparak melatonin desteğinden yararlanabilirsiniz.
ECHINACEA: KIŞA GİRERKEN DAHA YARARLI
Sadece soğuk algınlığı veya enfeksiyonlarla savaşırken değil, zayıflamış bağışıklığınızı güçlendirmek için de bu bitkiden yararlanabilirsiniz. Echinacea desteklerinden faydalanmak nezlesiz, gripsiz ve hastalıksız bir kış geçirmenize yardımcı olabilir. Ecninacea desteği:
Soğuk algınlığı, nezle ve öksürük gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarında Boğaz ağrılarında İdrar yolu enfeksiyonlarında Tekrarlayan aft, uçuk ve mantar enfeksiyonları ile savaşmada Egzama ve iltihabi cilt sorunlarında kullanılmaktadır. Önemli bir yan etkisi olmamasına rağmen, en çok 6-8 haftalık bir süre ile alınması daha doğru. Eğer papatyaya karşı alerjiniz varsa, lupus, multiple skleroz, romatoid artirit ve tüberküloz gibi bir hastalığınız bulunuyorsa, hamile ya da emzirme dönemindeyseniz Echinacea desteğini kullanmamalısınız. Başlamadan önce mutlaka hekiminize danışmalısınız.
SILYMARIN: KARACİĞERİNİZİ KORUYABİLİR
Milk Thistle bitkisinin özünden elde dilen bu güçlü toksin temizleyici ve antioksidan doğal bileşik, karaciğerinizi koruma, temizleme ve toksinlerden arındırmada etkili olabilir. Aynı zamanda hafif depresyonların tedavisinde de kullanılabilir. Safra taşları, yüksek kolesterol, cilt kanseri ve alerjik reaksiyonlarda da faydalı olabileceği düşünülmektedir. Güçlü bir antioksidandır. Kullanmadan önce hekiminize danışmalısınız.
GINKGO BILOBA: AKIL BİTKİSİ Mİ?
'Akıllı bitki' olarak bilinen Ginkgo Biloba, dolaşım sistemi üzerinde olumlu etkileri olan, güçlü bir antioksidandır. Başta beyin ve kalp, bütün vücudunuzun daha iyi oksijenlenmesini sağlar. Zihinsel fonksiyonlarınızı artırır. Kas ağrılarınızı azaltır. Kan basıncınızı düşürür, kanın pıhtılaşmasını engeller. Kalp-damar sağlığını koruyucu etkisinin içindeki Ginkozidler ve Biyoflavonoidlerden kaynaklandığı düşünülmektedir. Kılcal damarlar da dahil olmak üzere dolaşım sorunlarınızı bir ölçüde önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir. Yaşlanma ve bazı hastalıklar sonucu dolaşımın zayıflaması beyne giden kan akımını azaltır ve bellek-hafıza problemleri yaratır. Ginkgo biloba desteği sayesinde bu tip hafıza sorunlarını azaltabilir ve keskin bir hatırlama yeteneğini koruyabilirsiniz. Ginkgo bilobanın etkisi sadece bu kadarla sınırlı değildir. Antioksidan yeteneği sayesinde bu akıllı bitki tüm vücudunuzun korunmasını sağlar: Alerji, astım, bronşit gibi hastalıklar, varisler, Raynaud hastalığı, inme, periyotlarınız öncesi yaşanan sorunların azaltılması, inme, Alzheimer hastalığı, baş ağrısı, sinüzit, kulak çınlaması ve cinsel güçsüzlük sorununun azaltılması gibi pek çok rahatsızlıkta koruyucu ya da tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Ginkgo Biloba'yı aklınızın bir köşesinde bulundurun ve hekiminizle işbirliği yaparak sizin için de uygun olup olmadığını öğrenin.
Kilo almak ister misiniz?
Boş kalorileri tüketmeyin. Çikolatalar, şekerlemeler gibi aşırı yağlı ve şekerli besinlerin vücudunuza besinsel faydası yoktur. Kilo almak için bu besinlerin tüketimini artırırsanız sadece zarar görürsünüz.
Kalorisi yoğun ama sağlıklı besinler seçmeye özen gösterin. Taze meyve yerine kuru meyveleri tercih edin. Çorbalarınıza veya sütünüze süt tozu ekleyin. Salatalarınıza zeytin, avokado ve peynir (kaşar, parmesan) mısır, fasulye gibi besinler ekleyerek hem lezzetini hem de kalori değerini artırın.
Daha sık yemeye çalışın. Zayıflama diyetlerinde önerilen 'sık sık yemek' kavramı şişmanlamak isteyenler için de geçerlidir. Örneğin; sabah daha erken kalkarak tüketeceğiniz bir kahvaltıdan yaklaşık iki saat sonra tekrar bir kahvaltı daha yapabilir ya da gece yatmadan önce sağlıklı ama kalorisi yüksek bazı besinleri (süt ve sütlü tatlılar) tüketebilirsiniz.
Sıvıları yemeklerle birlikte tüketmeyin. Yemek sırasında tüketeceğiniz fazlaca su midenizde yer kaplayarak daha az yemenize neden olabilir.
Desteklerden yararlanın. Ancak bunun için öncelikle doktorunuza danışmalısınız. İştahsızlığınız vitamin veya mineral eksikliğinden kaynaklanıyorsa doktorunuzun önereceği bazı besin desteklerinden faydalanabilirsiniz.
Yemek yerken bazı püf noktalarına dikkat edin. Yemeklerinizi aile ya da arkadaşlarınızla birlikte yemek, yemeklerden önce yürüyüşe çıkmak, zaman zaman normal yemek masası dışında farklı yerleri tercih etmek ve yemek yerken daha pozitif düşünmek gibi davranışların iştahınızı biraz artırabileceğini aklınızda tutun.
KİLONUZU DOĞRU İZLEYİN
Kilo fazlalığı ve şişmanlık sorununa ilişkin yazılarımızın neredeyse tümünde Beden Kitle İndeksi'nden (BKI) bahsediyoruz. Bu indeks kimin zayıf, normal, fazla kilolu, kimin şişman-obez olduğunu ayırmada en güvenilir kriter haline gelmiştir. Lütfen beden kitle indeksinin hesaplanabilmesini sağlayan aşağıdaki formülü ve değerlendirme tablosunu kesip saklayın.
1. Vücut ağırlığınızı kilogram olarak saptayın.
Örneğin 60 kilogram.
2. Boy uzunluğunuzu ölçün
Örneğin 1.65 metre.
3. Beden kitle indeksinizi hesaplayın, formülde yerine koyun. Örneğin:
ŞİŞMANLIK KAPINIZI ÇALIYOR OLABİLİR!
Eğer aşağıdakilerden iki veya daha fazlası sizi ilgilendiriyorsa geleceğin şişmanı olabilirsiniz.
Şişman anne, baba, kardeş Tiroid bezi tembelliği Çocukluk çağında şişmanlık öyküsü Menopoza girmek Sigarayı bırakmak Yeni evlenmiş olmak Çok doğum yapmak Düşük (kadınlar için) veya yüksek (erkekler için) sosyo-ekonomik seviye Yetersiz fiziksel aktivite Düşük metabolik hız