Her yemek yediğinizde metabolizmanız birkaç saat için bir miktar hızlanır. Öte yandan da, enerji elde etmek için de enerji gerekmektedir. Buna Gıdanın Termik Etkisi (GTE) adı verilir. Yemeği enerjiye çevirmek için harcanan enerji ise yediklerimizin ne olduğuna bağlıdır.
Farzedelim ki 2700 kalorilik bir diyet olsun ve %40 protein, %40 karbonhidrat ve %20 yağdan oluşsun.
a) 3 öğün > Öğün başına 900 kalori
b) 6 öğün > Öğün başına 450 kalori
c) 9 öğün > Öğün başına 300 kalori
A seçeneğinde daha uzun ve büyük bir metabolik artış görülecektir ve de yavaş yavaş inecektir bir sonraki yemeğe kadar. C seçeneğinde ise metabolizma hızında zayıf ama sabit artış görülecektir. B ise ikisinin arasında bir yerde olacaktır.
Ama 24 saatin sonunda baktığımızda toplam GTE’de bir farklılık olmayacaktır. Bedeniniz ne yediyseniz onu harcar. Sağ gösterip sol vuramazsınız, bedeninizi kandıramazsınız.
1997 yılında bu konu ile ilgili yapılmış en büyük araştırmada 1-17 arasında değişen öğünlerin sonuçları incelenmiş ve sık sık atıştırmak ile kallavi öğünler tüketmek arasında herhangi bir fark bulunamamış. (
1)
Aradan uzun zaman geçtikten sonra, 2010′da bu konuyla ilgili yeni bir araştırma yapılmış (
2) ve yine herhangi bir fark bulunmamış. New York Times da bu konuyu ele almış. (
3)
Peki bu mitin kaynağı nedir?
Büyük ihtimalle GTE kavramının yanlış anlaşılmasından kaynaklanıyor. Gerçekten de metabolizmanız sürekli mıyıl mıyıl çalışır. Ama birden bombardıman yapıp, metabolizmayı harıl harıl çalıştırmak da bir alternatiftir.
Bir sebep de birçok araştırmada sık sık yemek yiyenlerin daha az kilolu olmasından da kaynaklanmış olabilir. Ama bu tip araştırmalar sıradan insanlar üstünde yapılır ve sapmalara çok açıktır. Ayrıca da istatistik çok yanıltıcı bir bilim olabilir. Mesela yaz aylarında çok dondurma yenir ve evlilikler artar, demek ki evliliklerin artmasının sebebi fazla dondurma yenmesidir gibi bir ilişki rahatlıkla kurulabilir ama nedensellik kurulmuş olmaz. Aynı şekilde, az yemek yiyenlerin daha kilolu olması, öğün sayısının kilo sebebi olduğunu göstermez.
Birçok kişi sabah poğaça yer, öğlen neredeyse hiçbirşey yemez veya salata ile geçiştirir ve akşam ise aşırı yer. Çalışmaktan sağlıklarına önem veremediklerini dile getirirler genellikle.
Ayrıca birçok kilolu insan da öğün atlamayı kilo verme yöntemi olarak kullanır. Böylece de istatistiklerde ağır grup, az yemek yiyen grup olarak ortaya çıkar.
Bilim bize göstermiştir ki, metabolizma öğün sayısına bağlı değildir. Biz de bedenlerimizi dinlemeye devam edip, gazetelerdeki sağlıklı yaşam haberlerini daha çok sorgulamalıyız.
Genişletmek için tıkla...