Epilepsi ve benzeri hastalıklarda kimi doktorlar (artık çoğu ama eskiden daha azdı sayı olarak, ben şanslıydım çok bilgili bir profesöre denk gelmiştim) Ketojenik beslenme prensibini uyguluyorlar.
Sebebi şu; belli bir miktarın üstündeki karbonhidrat tüketimi bu tarz hastalıklarda tetikleyici unsur olarak yer alıyor. Hatta Amerika'dayken bazı psikiyatristlerin bile panik atak ve anksiyete hastalarına ketojenik beslenmeyi önerdiğine tanık olmuştum.
Elbetteki en klasik ketojenik beslenme modeli herhangi bir sporcunun beslenme modeli olamaz çünkü neredeyse hiç karbonhidrat içermiyor ve protein tüketimi olarak da seni sınırlıyor. Yani şöyle bir mantık, sen günlük hayatında omlet yaparken biraz tat katsın diye tereyağı koyuyorsun ya; işte ketojenik diyette tam tersi; o tereyağını yiyebilmek için o yumurtayı kırıyorsun. Yani amaç ne protein ne karbonhidrat, amaç yağ tüketmek. Klasik ketojenikte %75-80 oranlarda yağ tüketilir, %15-20 protein, geri kalanı karb işte. Hatta karbonhidrat %1-2 civarı bile olur...
Ancak geçtiğimiz yıllar içerisinde ketojenik diyetin epilepsi, romantizmal rahatsızlıklar, kanser gibi hastalıklarda ve hatta panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklarda çok işe yaradığı daha da ortaya çıktıkça (Magic Pill belgeselini izlemenizi tavsiye ederim Netflix'te) Ketojenik diyeti sporcular da uygulayabilsin diye kimi yöntemler ortaya çıktı. Daha doğrusu hep vardı ama daha çok üstünde duruldu ve daha iyi bir sistem kuruldu, target keto ve döngüsel keto deniliyor bu yöntemlere de.
Çok detaylı anlatmam mümkün değil zira doktor değilim ancak kabaca şöyle özetleyeyim; karbonhidratın her türlüsü vücuttaki problemli hücrelerin beslenmesinde ve vücut içerisinde aktif halde olmasına, taşınmasına, yolculuk etmesine, büyümesine vs sebep oluyor. Kimi bilim insanları karbonhidratı savunmaya devam ediyor, kimi bilim insanları ise karbonhidratın insanoğlunun tarihinde çok yeni olduğunu ve tüm vücudun işleyiş sistemini değiştirdiğine, bizim daha fazla yağa ihtiyaç duyarken daha fazla karbonhidrat tüketmeye ihtiyaç duyuyor hale geldiğimizi ve vücudumuzu default haline döndürmemiz gerektiğini savunuyor.
Nitekim ben 4 yıldır ketojenik beslenmiyorum ancak 14-25 yaş arası 11 yıl klasik keto ve döngüsel keto şeklinde beslendim. Son 4 yıldır da kimi karbonhidratlar tüketsem de genel olarak az miktarda yemeyi tercih ediyorum. Fazlası bana iyi gelmiyor, kendimi kötü hissediyorum.
--- Mesaj birleştirildi, 8 Nisan 2019 ---
http://www.milliyet.com.tr/epilepsi...zar/yazardetay/20.08.2017/2505184/default.htm
İngilizceniz iyiyse eğer;
https://www.epilepsy.com/learn/treating-seizures-and-epilepsy/dietary-therapies/ketogenic-dietGenişletmek için tıkla...