oric dedi:
Göğüs, omuz ve kanatla ilgili gelişme için (eğer stilini oturtabilirsen) kelebek stili çok yardımcı olacaktır. Vücudun bel üstü bölgesini su üstüne fırlatmak amacıyla ve de bunu nefes ve zamanlama ile birleştiren bir eforu sadece kelebek stili bir araya getirir. 2 ay kadar serbest ve kurbağalama ile stil ve kondisyon oturttuktan sonra stile uygun kelebeğe geç derim.
Sadece bu stil için söylüyorum ki,ömründe hiç kelebek yüzmemiş birisi eğer profesyonel yardım almadan bu işi yapmaya kalkarsa düşünülenden çok daha pahalıya neden olacak sonuçlarla karşılaşabilir.
Ve bu alanda kötünün iyisi olabilmek bile çok kolay değildir..Gerçekten “iyiyim” diyip ustasından geçerli onayı aldığınızda bir bakarsınız ki neredeyse 1 sezon geçmiş..
Kelebek en zor yüzme stili ve genellikle profesyonel yüzücüler tarafından tercih ediliyor. Ancak prof.lar bile en fazla 200 metrelik yarışlar yapabiliyor.Çünkü kas oranınızın serbest ya da kurbağalama yüzen birine göre fazla olması,Dolphin vuruşu dediğimiz ayak vuruşunu yaparak senkron yaratabilmeniz için de beynin farklı bölgelerini çalıştırıyor olmanız gerekir.. Vucudun hemen hemen her bölgesini çalıştırdığı doğru..Ama sanılan kadar bu stilde göğüs kasları çok fazla etkilenmiyor.Bel,sırt,omuz,üst kollar,abdominal bölgeyle,kalflar bu işten öncelikli nasibini alanlardan.. Ancak sırf bu bölgeleri çalıştırayım diye kendini kelebek stile adamakta ayrı bir risk ! Çünkü bu sporda “yüzücü omzu” dediğimiz rahatsızlık en fazla karşılaşılan sorun..Kaynağı, kulaç tekniğindeki hatalar,omuz bölgesindeki kasların yeteri kadar esnek olmaması ve yüzmeye başlamadan önce vücudun ısınmamış olmasındandır…Rahatsızlık omuz bölgesindeki tendonların şişmesine bağlı olarak da gelişir ve bizlerin “end of Careers “ dediği, kariyerinizin hiç umulmadık bir yerde bitmesine kadar gidecek ağrılı ve sancılı bir konuma getiriverir.(Psikolojik açıdanda götürüsü fazla olur)
Bunun haricinde bu stilde bacak ritminizi ayarlayamadığınız takdirde sırt bölgesi sakatlıklarına maruz kalabilirsiniz.
Anlıcağınız diğer 3 stilde oldugu gibi ; gerçek anlamda uzman olmadan denenecek bir stil değildir..!
metugok dedi:
yiit cim yüzme çok kombine bir spordur ve insanı çok yorar bunu sende herkezde çok iyi biliyor yanlız
yüzme ile harcanan kalorinin yapılan sporcu testlerine gore sporcular harcadıkları kalorinin daha fazlasını yemek yiyerek aldıklarını göstermiştir bunun nedenide beyindeki hipotalamusun midede salgılanan ghrelin hormonun uyararak daha fazla yemek yemeye zorlamasıdır bilim adamlarıda nedenini balıkları ve en büyük memeli olan balinayı örnek gösterek yağlanmayı arttırmak olduğunu göstermiştir kas yağdan ağırdır ağır kütle hız ve fazla enerji kaybeder hele hele suda. yağ ise hafiftir
balinanın % 40 yağ indeksi düşünülürse yani böle olur. ama sen diceksin şimdi baba shak yanlışmı sölüyo tabiki hayır nedeni bilimsel olarak yapılırsa yoga bile kilo verdirir hatta ders çalışmak bile....
Sevgili metugok, fizyolojinin o kadar çok kolu var ki, Kan,hücre,hayvan,tükrük,kardiak,hareket,kas,elektro..vs vs..Anatominin de öyle..Aslında kafa karıştırmak da istemiyorum.Çünkü biliyorum ki bilimsel konularda açılan konular çok yönlü tartışılabilir ve uzar gider.
Ama benim hiçbir ders notumda ya da edindiğim bilgilerde, Ghrelin hormonunun özellikle yüzücüler üzerinde etkili olması ve bu sporu yapan kişilerin yağ oranlarının diğerlerine oranla yüksek olması ya da konunun araştırılmış bilimsel gerçekliği konusunda küçücük bir ayrıntı bile yoktu..Bu bilgiyi hangi kaynaktan öğrendiğini bilmek isterim..
Ghrelin hormonu gibi benzer faaliyetteki oreksin ve leptin hatta insülin hormonlarının bana göre metabolizmik farklılıkları var.Ghrelin hormonu kilo vermeye başladıkça kandaki glukoz değerinin düşmesine bağlı olarak artış gösterir. Bu yüzücü olsun olmasın,kilo kaybı yaşayan her insanda zaten görülür.Glukoz değeri düşmeye başladığında hipotalamus beyne uyarı gönderir ve bizimde yiyecek arama telaşımız başlar.Eğer bu uyarılara rağmen vucut yiyecek alma durumunu başlatmaz ise hipotalamus uyarıları daha şiddetli hale getirir.Bu şiddetli uyarılara rağmen hala vucuda yiyecek girmemişse bu kez hipotalamus taktik değiştirir ve bundan sonra depolanmış halde bulunan yağ asitlerini yakmaya başlar..Dolayısıyla kilo vermek isteyen kişiler kendini kontrol edip hipotalamusun bu oyununa gelmez ise amacına ulaşır.Birçok yüzücü sezon boyunca düşük glikojen seviyesinde çalıştıklarından su kaybederler ve zirve döneminde glikojenin tekrar yerine konmasıyla vucut suyu yerine koyar.Vucut her 1 gram glikojene 3 gr su tutar ve kas glikojen düzeyi de normalin 2-3 katı üzerine çıkar.Böylelikle alınan 1-2 kg depo edilen sudan oluşur..Açığa çıkan yağ değildir. :!:
Göz ardı edilmemesi gereken şudur ki;
yüzücüler ortalama bir insandan daha fazla kas oranına ve daha az yağa sahip olduklarıdır.Vücut profillerinde yüzücüler diğer sporculara oranla daha ince,daha uzun ama yüksek kas oranına sahip görülürler ve bu tanılar %100 kas anatomisi,iskelet yapısı,bilimum fizyoloji değerlerine bağlı kalınarak konmuştur ve 3bin-4binlerle ifade edilen kişi sayısı üzerinde araştırılmıştır.
Nasıl ki balinaların iskelet sistemiyle,insan iskelet sistemi kıyaslanamaz ise,yüzücülerin yağ kütlesiyle balinaların yağ kütlesi de o kadar kıyas kabul etmez ve Darwin’in evrim teorisinden yola çıkılarak insan ve balina ilişiği kurmak biraz abes olur.(Zaten evrim teorisinin mantıksızlıkları, çelişkileri bir çok bilimsel delille gün yüzüne çıkartılmıştır)
Kastettiğin durum soğuk sularda yaşayan memelilerin vücut ısılarını normal seviyede tutmak adına yağ oranlarını korumaları gerçeği ise,bu yağ tabakalarının aynı zamanda balinaların nefes almak için yüzeye çıkmalarını sağlayan bir nevi şamandıra olduğunu da hatırlatırım.Ayrıca balinaların insanlar gibi karada vücut ısısını arttırma gibi bir durumu olamaz.
Yüzücülerin tam performans yüzebilmeleri için vücuttaki yağ dokusuna değil kas dokusuna ihtiyaçları vardır..Evet yağ daha hafiftir fakat bu yüzücülerin kas gücüyle yüzdükleri gerçeğini değiştirmez.Hatta kas gücünü geliştirmek ve dayanıklılığı arttırmak için suda anaerobik metabolizmayı kullanarak sprint antrenmanı yaparlar.Sprintler hız ve dayanıklılık gerektirir,daha kısa mesafelerde yüzülür,sprintçiler uzun mesafeciler gibi yağ yakmazlar.
Mantıksal açıdan, balinaların hareket kabiliyeti iskelet sistemleri gereği insanınkine oranla çok daha sınırlıdır.Ayrıca balinalar 10 santigrat derecenin altındaki sıcaklıklarda yüzebilirler.
Halbuki insan vücudundaki kaslar soğuk suda işlevselliğini yitirir. Yüzücüler için tasarlanmış spor komplexlerinde havuz suyu sıcaklığı 30 derecede korunur.Zaten 10 santigrat altındaki su sıcaklıklarına hiçbir insanoğlu balina kadar uzun süre dayanamaz..
bonatschi dedi:
profesyonel bir yüzücünün yaktığı kaloriyle bu işi kilo vermek amaçlı yapan birinin yaktığı kaloriyi kıyaslamamak lazım..
yüzme sporunu profesyonel anlamda yapmak demek sadece havuzda defalarca tur atmak demek değil, ayrıca kondisyon-güç çalışmalarına girmek ve koşu gibi diğer aerobik egsersizleri de eş zamanlı yapmak demektir.. bu nedenle bir yüzücünün harcadığı kalori miktarı normal bir insanla kıyaslanamaz bile..
o nedenle senin arkadaşının ayrı çantada getirdiği çikolataları, kekleri makul karşılamak lazım..
kısaca burada belirtmek istediğim nokta yüzmenin az kalori yaktığı tezini desteklemek değil.. aksine yüzme sporunun kilo vermek ve definisyon sağlamak için harika bir spor olduğunu düşünüyorum ve yüzme sporunun yağ yakmak amaçlı yapılmaması gerektiğini savunan görüşlere sonuna kadar karşıyım.. (arnold'un definisyon dönemlerinde yüzme sporuna ayırdığı vakti düşünelim)
sadece belirtmek istediğim nokta verdiğin yüzücü örneğinin yanıltıcı bir örnek olduğudur.. bu tarz sporcuların yüzme dışında da ne tür aktiviteler içinde bulunduklarını unutmayalım..
Sonuna kadar katılıyorum..Belkide anlattıklarımın bir bölümünün özeti senin paragrafında yer alıyor ..Teşekkür ederim Bonatschi..
Amatör bir yüzücünün performansıyla ,profesyonel yüzücünün performansına kıyasla çok farklıdır.Amatör yüzücüler ,yüzdüğü stilde gerekli olmayan kaslarını kullanır ve gereken kasları gevşetme yeteneğini öğrenmediğinden de gerekli kasları fazla kullanmış olur.Buda hareketi yapma ve tamamlama yerine gerginlik oluşturduğundan kısa sürede fazla enerji kaybına sebep olur.Böylelikle yapılan işin beceri oranı düşer.
Durumu ortadan kaldırmak adına ,yüzmeyi kolaylaştıracak ve iyi randıman almamızı sağlayacak ilave eklentileride karşılamak,daha çok güçlenmek zorundayız.Aerob ve anaerob aktiviteleri Bonatschi’nin de söylediği gibi eş zamanlı yaparsak faydasını maximum düzeyde görürüz.
Umarım yeterince kısa ve anlaşılır olmuştur..

Hepinize kolay gelsin ..