Vücut Geliştirmenin Psiko-Sosyal Boyutu

ben şahsen (en azından müsabık olmayanlar için diyorum) arkadaşlarıyla dışarı çıkıp ufak bir tatlı veya yiyecek de olsa yemeyen, ailesiyle bir yemeğe çıkmayan, bir antremanı kaçırıp bunu büyük sıkıntıya dönüştüren ya da vücutla kafayı bozup hayatını sadece buna odaklayan kişileri anlamıyorum. böyle ufak şeyleri bana kalırsa takıntı yapmamak lazım. diğer insanların özeneceği düzgün bir fizik bence bu kadar takıntı yapılmadan da elde edilebilir.
kimse en ideal vücut diye ortak bir karar sunamaz sonuç olarak.

Tam olarak benim dusuncelerimi bu pragraf ile aciklamis oluyorsunuz.

Bence bu sporu musabik olarak yapmayanlarinda bunlari dusunup, sadece spora odaklanip geri kalan hayatini kacirarak keske dememeleri gerekir diye dusunuyorum.
 
Tam olarak benim dusuncelerimi bu pragraf ile aciklamis oluyorsunuz.

Bence bu sporu musabik olarak yapmayanlarinda bunlari dusunup, sadece spora odaklanip geri kalan hayatini kacirarak keske dememeleri gerekir diye dusunuyorum.
müsabık olanlar bile sosyal insanlar örnek Arnold,Dana Linn gibi gezip eğleniyor yeri geldiğinde.
 
müsabık olanlar bile sosyal insanlar örnek Arnold,Dana Linn gibi gezip eğleniyor yeri geldiğinde.

Aynen katiliyorum. Kimse herseyi frank mc grath in gunlukleri gibi sanmasin
 
müsabık olup gezip eğlenebilmeniz için sponsorlarınız olması lazım.günlük rutin işlerle birlikte zaten antrenmanları yürütüyoruz.bunun yanında beslenme vs. de ekleniyor.saydıgınız adamlar bu işten para kazanıyor arkadaşlar onların başka işi yok :) günlük 2 saatlik antrenman dışında boşlar.sponsorlar var para var araç var vs vs. bizim işimiz zor anlayacagınız
 
Herkesin kendine göre sebepleri var vg ye başlamak için benimkiyse çelimsiz olmamdı , birgün biriyle bilek güreşi yaptığımda en fazla 1 saniye dayanabilmem , ortaokulda arkadaşlarım birbirlerine şakayla karışık sataştığında benim hemen havlu atan taraf olmam gibi nedenlerim vardı.
Eğer vücudunuz güçlüyse bu sizin düşünce yapınıza olumlu yansıyabilir fakat düşünce yapınız güçlü olsa size bilek güreşi kazandırmaz ve her kaybettiğinizde o güçlü zihin yapınızda sarsılır moda deyimle ezik ve silik biri olmaya mahkum hisseder ve kabuğunuza çekilirsiniz.
Ne kadar kendi değerlerimize göre yaşamaya çalışsakta insanlarla yaşıyoruz etrafımızda onlar var onlarla iletişim kurmak zorundayız , onlarla kavga etmek zorundayız onlardan dayak yemek zorundayız (bunu daha çok mecaz olarak düşünün).
Ama insan karşılık vermek istiyor , yıllarca ezik kalsan bile insan kendinden bi patlama bekliyor , hayatının doğru dürüst devam edebilmesi için buna sarılıyor dört elle yapmaya çalışıyor yıllarca derslerinde , aile ilişkilerinde , göstermediği azmi gösteriyor belkide bunun için ve ulaşıyor günün birinde fakat bakıyorki dünya aynı dünya aynı düzen dün o seni hor gören uzaklaştıran insanlar bugün senden korkarak ta olsa yine uzaktalar.
Sorun insanın tam anlamıyla bir birey olması ahlaklı olması , çalışkan olması , sosyal olması , ama insan tutarlı olmak zorunda 50 m metre mesafeye yürüyerek gitmeyen göbekli bi adamın çalışkan olduğuna beni kimse inandırmaz ama biliyorumki bu forumdaki hemen herkesin azmi ve çalışkanlığı birçok kişiyle kıyaslanamayacak kadar fazladır
 
6 yaşımda anaokuluna gitmiştim , aradan 13 yıl geçti ve benım aklımda kalan 2-3 andan bir tanesi anaokulu öğretmenimin yoklama yaparken tum sınıf onunde ' sen nıye bu kadar zayıfsın ' dıye sormasıydı. O an ne kadar utandığımı anlatamam herkes benden bır cevap beklıyordu ve ben de annemın akrabalara , komsulara verdıgı cevabı verdım ogretmene '' Yemek yemiyorum '' .

liseye kadar pek kafama takmıyordum zayıf olmamı ılerde kg alırım dıye dusunuyordum hep buyuyunce ama olmadı hıc kg almadım tam tersı boyum uzadıkca daha da zayıflıyordum sanki . lise 2 ye kadar lakabım ' kemik ' ti ;

boy 175 , kg 48

suan saat 7 ye gelıyor salona gıtmem lazım . omuz ıdmanı ve cardio yapacagım gelınce devam edecegım anlatmaya hıkayemı.
 

Eklentiler

  • 23375_428906483845517_329620758_n.jpg
    23375_428906483845517_329620758_n.jpg
    58,4 KB · Görüntüleme: 386
6 yaşımda anaokuluna gitmiştim , aradan 13 yıl geçti ve benım aklımda kalan 2-3 andan bir tanesi anaokulu öğretmenimin yoklama yaparken tum sınıf onunde ' sen nıye bu kadar zayıfsın ' dıye sormasıydı. O an ne kadar utandığımı anlatamam herkes benden bır cevap beklıyordu ve ben de annemın akrabalara , komsulara verdıgı cevabı verdım ogretmene '' Yemek yemiyorum '' .

liseye kadar pek kafama takmıyordum zayıf olmamı ılerde kg alırım dıye dusunuyordum hep buyuyunce ama olmadı hıc kg almadım tam tersı boyum uzadıkca daha da zayıflıyordum sanki . lise 2 ye kadar lakabım ' kemik ' ti ;

boy 175 , kg 48

suan saat 7 ye gelıyor salona gıtmem lazım . omuz ıdmanı ve cardio yapacagım gelınce devam edecegım anlatmaya hıkayemı.

o zaman kardio yu sert yapma :)
 
merhabalar tekrardan. spor , yemek halledıldı devam edeyım anlatmaya :)

fazla uzatmadan ve sizleri de sıkmadan anlatmak ıstıyorum arada merak ettıklerınız olursa cevaplarım :)

Lise 3. sınıfın ortalarına kadar ( vucudum şekıllenene , kalıplı olduktan sonra dıyeyım) kimse beni sallamazdı en yakın arkadaşlarım ıcınde bıle en son aranan adamdım , kız arkadaşım bıle olmamıştı , acıkcası pısırık ve ezik bir tiptim

ama vucudum bellı bır şekli aldıkça , okul t-shirt ü vucuduma yapıştıkca kendıme guvenım artıyordu , benım davranışlarım değişmemişti ama okuldakılerın bana davranışları degısmıştı , sayemde spor salonuna en az 30 kişi başlayıp bırakmıştır sporu .herkes eski halımı bılıyordu cunku , yuzume bakmayan kızları son sene eve atmaya baslamıştım

artık beslenmeyede dıkkat edıyordum , gunde 800-1200 gr tavuk , 500 gr yulaf ezmesi , bılımum meyve sebze.... . bu boyle 2011 ağustostan - 2012 ağustos ayına kadar devam ettı.

evdekilerle dershane , okul derken sadece yemeklerde görusebılıyorduk artık o da bıtmıştı ve yavaş yavaş asosyalleşmeye baslamıştım farkındaydım ama hıc umrumda degıldı

Arkadaşlarımla , sevgılılerımle de hıc buluşmuyordum artık ve yavaş yavaş yalnız kalmaya baslamıştım . her cağırdıklarında 1 saat sonra spora gıdıcem , spordayım ya da spordan yenı geldım dedıgım ıcın aramamaya basladılar artık.


2012 nısan ayında doğum gunumde evdekilere pasta bıle aldırmadım 1 kg dana eti aldırıp onu kavurtturdum anneme :)

arkadaşlarımdan facebook harıcınde dogum gunumu kutlayan olmadı . en yakın (12 yıllık ) 5 arkadaşımla buluştum o gun belkı surpriz yapmışlardır dıye. Cafeye gıttım batak oynuyorlardı bı tanesı bıle kutlamadı dogum gunumu .

ve 2012 ağustos ayına geldık ve sakatlandım .

tam 3 ay hıc spor yapamadım , psikolojimi cok olumsuz etkiledi ama yapabilecegim bir şey yoktu tekrar eski pısırık , ezik halime dönecegim diye cok korktum ve kendıme eskisi kadar guvenmıyordum artık

beslenmeyı bıraktım yavaş yavaş . arkadaş ortamına tekrar ayak uydurmaya basladım , 1 ay arkadaşlarımla gezdım tozdum ve spora basladıgım gune bı yandan lanet edıyordum bı yandan tekrar baslamak ıstıyordum cunku herkes gezer tozarken ben protein karbonhidrat yağ hesabı yapıyordum ...

eylulde unıversıteye basladım ayrı bır şehır de , cok guzel bır ortam yapmştım , 1 hafta sonra her aksam 3-4 arkadaş grubu benı arayıp cagırıyordu nerdeyse . bu boyle 2 ay gıttı cok guzel eglenıyordum ..

ama sakatlıgımın gectıgını farkedınce 1 ay once tekrar spora basladım ve aynı beslenme ıdman programına yavaş yavaş geldım suan ve 1 ayda kendımı herkesten soguttum , yılbası aksamı 2-3 kısı cagırdı ama ben yılbasına gırerken haslanmış tavuk yıyordum evde tek basıma..

Eski formumu yakalamama az kaldı ama burda ılk 2 ayda ki kadar mutlu değilim şuan sadece vucudum daha ıyı ,, yavaş yavaş eski gunlere gerı donuyorum farkındayım ama bırakamıyorum sporu , duzenlı beslenmeyı ....
 

Eklentiler

  • hk238.jpg
    hk238.jpg
    87,4 KB · Görüntüleme: 474
Son düzenleme:
bu arada sunu da belırtmek ıstıyorum fotoğraf 3 gun once cekıldı ve hayatımda ılk supplement ımı 2 hafta once sıparış ettım , 1 kutu optımum whey ve creatin . mecburen okulda bazen öğün atlamak zorunda oldugum ıcın protein kek yapıp onu yıyorum
 
en kötüsü benimkisi sanirim. is hayatinda Allaha sükür cok iyi durumdayim. bir sirkette yönetici pozisyonundayim ve su an kendi sirketi mi acmayi düsünüyorum. kafamdaki soru ne biliyor musunuz? böyle mutlu mesut devam etmek mi yoksa bu islere girip büyük ihtimalle VGye vakit ayiramamak mi? cok kötü bir durum gercekten
 
merhabalar tekrardan. spor , yemek halledıldı devam edeyım anlatmaya :)

fazla uzatmadan ve sizleri de sıkmadan anlatmak ıstıyorum arada merak ettıklerınız olursa cevaplarım :)

Lise 3. sınıfın ortalarına kadar ( vucudum şekıllenene , kalıplı olduktan sonra dıyeyım) kimse beni sallamazdı en yakın arkadaşlarım ıcınde bıle en son aranan adamdım , kız arkadaşım bıle olmamıştı , acıkcası pısırık ve ezik bir tiptim

ama vucudum bellı bır şekli aldıkça , okul t-shirt ü vucuduma yapıştıkca kendıme guvenım artıyordu , benım davranışlarım değişmemişti ama okuldakılerın bana davranışları degısmıştı , sayemde spor salonuna en az 30 kişi başlayıp bırakmıştır sporu .herkes eski halımı bılıyordu cunku , yuzume bakmayan kızları son sene eve atmaya baslamıştım

artık beslenmeyede dıkkat edıyordum , gunde 800-1200 gr tavuk , 500 gr yulaf ezmesi , bılımum meyve sebze.... . bu boyle 2011 ağustostan - 2012 ağustos ayına kadar devam ettı.

evdekilerle dershane , okul derken sadece yemeklerde görusebılıyorduk artık o da bıtmıştı ve yavaş yavaş asosyalleşmeye baslamıştım farkındaydım ama hıc umrumda degıldı

Arkadaşlarımla , sevgılılerımle de hıc buluşmuyordum artık ve yavaş yavaş yalnız kalmaya baslamıştım . her cağırdıklarında 1 saat sonra spora gıdıcem , spordayım ya da spordan yenı geldım dedıgım ıcın aramamaya basladılar artık.


2012 nısan ayında doğum gunumde evdekilere pasta bıle aldırmadım 1 kg dana eti aldırıp onu kavurtturdum anneme :)

arkadaşlarımdan facebook harıcınde dogum gunumu kutlayan olmadı . en yakın (12 yıllık ) 5 arkadaşımla buluştum o gun belkı surpriz yapmışlardır dıye. Cafeye gıttım batak oynuyorlardı bı tanesı bıle kutlamadı dogum gunumu .

ve 2012 ağustos ayına geldık ve sakatlandım .

tam 3 ay hıc spor yapamadım , psikolojimi cok olumsuz etkiledi ama yapabilecegim bir şey yoktu tekrar eski pısırık , ezik halime dönecegim diye cok korktum ve kendıme eskisi kadar guvenmıyordum artık

beslenmeyı bıraktım yavaş yavaş . arkadaş ortamına tekrar ayak uydurmaya basladım , 1 ay arkadaşlarımla gezdım tozdum ve spora basladıgım gune bı yandan lanet edıyordum bı yandan tekrar baslamak ıstıyordum cunku herkes gezer tozarken ben protein karbonhidrat yağ hesabı yapıyordum ...

eylulde unıversıteye basladım ayrı bır şehır de , cok guzel bır ortam yapmştım , 1 hafta sonra her aksam 3-4 arkadaş grubu benı arayıp cagırıyordu nerdeyse . bu boyle 2 ay gıttı cok guzel eglenıyordum ..

ama sakatlıgımın gectıgını farkedınce 1 ay once tekrar spora basladım ve aynı beslenme ıdman programına yavaş yavaş geldım suan ve 1 ayda kendımı herkesten soguttum , yılbası aksamı 2-3 kısı cagırdı ama ben yılbasına gırerken haslanmış tavuk yıyordum evde tek basıma..

Eski formumu yakalamama az kaldı ama burda ılk 2 ayda ki kadar mutlu değilim şuan sadece vucudum daha ıyı ,, yavaş yavaş eski gunlere gerı donuyorum farkındayım ama bırakamıyorum sporu , duzenlı beslenmeyı ....

ben sahsen senin bu durumuna biraz üzülüyorum. "Vücudum varsa, ben de varim" düsüncesi iyice yerlesmeden biraz ilimli olmaya calis bence. Cünkü bu düsüncenin zitti "Vücudum yoksa, ben de yokum". Bir insanin kafasina bu yanlis düsünce bir yerlesti mi, artik ondan özel hayatini, aile hayatini, sosyal hayatini bitirme adina bircok hal ve hareket görülür. Hic kimse dis görünüsüyle ezik degildir. Esas eziklik, dis görüntüsünde bir iki kusurun eziklik olabilecegi düsüncesidir. Bunu Brad Pitt de düsünse, eziktir. Allah insanlari ezik yaratmamistir, sadece birbirinden farkli yaratmistir. Herhangi bir yaniyla ön planda olmamak, eziklik, kücüklük, pisiriklik olmadigi gibi, herhangi bir yönüyle ön planda olmak da güclülük, büyüklük, cesurluk demek degildir.

Üniversitede ki arkadaslarinin yakinligini, birkac saatlik idmanina feda etme... O yillarda kurulan arkadasliklar cok önemlidir.. bazi arkadasliklar vardir ki, emin ol sana senin genetiginden ve beslenmenden daha vefalidir... kolun 25 santim olsa da seni terketmezler..onlarin degerini bil..

selamlar
 
Değer dediğimiz şey sapına kadar göreceli bir kavramdır.
Arkadaşlık ilişkilerinin bu spordan daha önemli olduğunu genel geçer bir doğru gibi göstermek tamamen yanlış.
Bir arkadaşlığı kaybetmenin sonucunda duyulan üzüntü sağlıklı bir davranış oluyor da, bir antrenman kaçırıldığında üzüntü duymak neden hastalık oluyor?
Olgulara anlam veren bizleriz, eğer siz daha mutlu oluyorsanız pekala bu sporu hayatınızın anlamı olarak kabul edebilirsiniz.
 
Umarım olmaz ama illet bir hastalık sonucunda dev gibi vücudunuz yerlerde süründügünde yanınızda vg degil arkadaşlarınız ve aileniz kalacaktır.

Herkese saglık dilerim.
 
değer dediğimiz şeyin kişiye göre değişebilir olduğunun örnekleri işte...
gelecekte başımıza gelebilecek bir hastalık ihtimalini düşünerek, yaşamının çoğunluğunda alacağı zevkten kendini mahrum etmek de kimilerine göre hastalık :)
 
Yaşamın çoğumu? 1 saat sonra başımıza neler gelebileceğini biliyormuyuz.
Söyledigim sözü sadece hastalık boyutuna indirmekte doğru değil.
Üzüntülü,hassas,sevinçli ya da dar bir durumda arayacak gerçek bir dostun olmaması güzel olmasa gerek.
Gelecekte ne olacagım demeden yaşamakta heralde sorumsuzluk ya da kaygısızlık belirtisi olsa gerek kimse üstüne alınmasın.
 
degerler göreceli olabilir. kisi "su su benim degerlerimdendir" demekte özgürdür. Ancak birseyleri kendisine deger olarak secmis olmasi baska, sectigi seyin kendisi icin faydali olmasi baska birsey. Bir de söylenen birseyi hemen umumîlestirme yerine hangi baglamda söylendigine bakmak, bence meseleyi anlama acisindan cok önemli..

Burada sayet birisi "ben vücut gelistirmeyi cok seviyorum, ancak hergün görüstügüm arkadaslarim bana 'ne isin var gitme, bosuna zaman israfi' diyerek motivasyonumu kiriyor" deseydi, ona da baska seyler söylenebilirdi. Mesela "arkadaslarini bu konuda aydinlatip onlara sporun faydalarindan bahset" denilebilirdi.

Ancak buradaki arkadasimiz spor adina kendisini iradi olarak insanlardan soyutlama egiliminde. Böyle bir düsünceyi de burada alkislamanin heralde o arkadasa yararindan cok zarari olur. O yüzden burada deger hiyerarsisini tekrar gözden gecirmesinde bir mahsur yoktur sanirim.
 
zaten bir saat sonrasını bilmediğimiz için, illet bir hastalığa yakalanmak nasıl bir ihtimal oluyorsa, yaşamın çoğunluğunda mutlu olmak ibaresini de bir ihtimal olarak kullandım

bu belirsizlikte aile ve dostların dahil olmak üzere kaybedilemeyecek hiçbirşey yoktur, sana her türlü senaryo yazabilirim

ne yani, bir insan bu sporu hayatının merkezine koyuyorsa, kendisini kesinlikle iyi bir gelecek beklemiyordur mu diyorsunuz?
 
Bana mevcut durumlardan hareket etmek, senaryo yazmaktan daha mantikli geliyor.

Ama senin yolunu izleyecek olursak ...
Ben kacirilan hic bir antrenmanin üzerine cenaze namazi kilindigini görmedim. Belki de bu gercekten genel manada hayatimizdaki insanlarin idmanlardan daha önemli oldugundandir ... hic düsünmedim :)

cok su icmekten karni agriyan birine "suyu azalt" demekle suya hakaret etmis olmuyorsun ...
 
''Ancak birseyleri kendisine deger olarak secmis olmasi baska, sectigi seyin kendisi icin faydali olmasi baska birsey''

ben arkadaşın ne yazdığını okumadım, eğer verilen cevap bu bağlamda ise haklısınız

ama yazınızda belli bir kişiye verilen cevaptan çok geneli kapsayan mutlak ifadeler var

"Vücudum varsa, ben de varim" kesinlikle yanlış bir düşüncedir diyorsunuz mesela..

fiziğimiz, bizi biz yapan kişiliğimizi oluşturan en büyük faktörlerden biridir, birileri ancak belli bir fiziksel durumun kendilerini gerçekten yansıttığını düşünüyorsa, bu düşünce neden hastalıklı olsun?

Hele şuna cevap versem forum kurallarına aykırı oılduğu için atılırım heralde

''Allah insanlari ezik yaratmamistir, sadece birbirinden farkli yaratmistir. Herhangi bir yaniyla ön planda olmamak, eziklik, kücüklük, pisiriklik olmadigi gibi, herhangi bir yönüyle ön planda olmak da güclülük, büyüklük, cesurluk demek degildir.''

---------- Post added at 03:25 ---------- Previous post was at 03:22 ----------

cenaze namazı büyük bir kıstas gerçekten, bunu nasıl düşünemedim:)
 
''Ancak birseyleri kendisine deger olarak secmis olmasi baska, sectigi seyin kendisi icin faydali olmasi baska birsey''

ben arkadaşın ne yazdığını okumadım, eğer verilen cevap bu bağlamda ise haklısınız

ama yazınızda belli bir kişiye verilen cevaptan çok geneli kapsayan mutlak ifadeler var

"Vücudum varsa, ben de varim" kesinlikle yanlış bir düşüncedir diyorsunuz mesela..

fiziğimiz, bizi biz yapan kişiliğimizi oluşturan en büyük faktörlerden biridir, birileri ancak belli bir fiziksel durumun kendilerini gerçekten yansıttığını düşünüyorsa, bu düşünce neden hastalıklı olsun?

Hele şuna cevap versem forum kurallarına aykırı oılduğu için atılırım heralde

''Allah insanlari ezik yaratmamistir, sadece birbirinden farkli yaratmistir. Herhangi bir yaniyla ön planda olmamak, eziklik, kücüklük, pisiriklik olmadigi gibi, herhangi bir yönüyle ön planda olmak da güclülük, büyüklük, cesurluk demek degildir.''

Siz elbette farkli düsünebilirsiniz ... illa ben hakliyim diye birsey yoktur.. bir meseleyi iki kisi yorumlar, iki tane dogru cikar meydana ... ama sizin de farkettiginiz gibi icerisinde bana ait inanclar ve düsünceler var ... bunlari da kimseye dayatma gibi bir niyetim yok. ifadede ki mutlakliklar da bana ait ifade yetersizlikleri... siz onlari benim adima kayit altina alabilirsiniz.

Cenaze namazi örnegi mübalagali bir temsil ... kistas almayin bence :)
 
Son düzenleme:
Back
Yukarı