Komandolar vs. Vücut Geliştirmeciler

Beyler şimdi vg camiasında bazı kanılar var. Hepimizin bildiği rutin şeyler. Misal vermek gerekirse ; aşırı çalışma olduğunda(overtraining) kasların parçalanmaya başlaması, beslenme iyi olmadığında (misal günde en az 5 öğün yemek) performansın düşmesi, yumurtayı,eti felan eksik etmemek, yeterince uyumak, dinlenmek vs. Peki beyler olaya bir de komando açısında bakalım. Bu adamlar misal vermek gerekirse SAS ve ya SAT komandoları o kadar ağır eğitimlerden geçiyorlar ki akıllara zarar. Günlerce sadece bir kaç saat uyumak, tüm gün eğitim, fiziki ve psikolojik baskılar felan. Dağlarda artık yanlarına konserve mi alırlar bilmiyorum onları yerler, hadi diyelim çoğu komandolar bisküviler,gofretlerle günü geçirir , yılan,kurbağa yerler. Hadi dağı taşı geçtim , askeriyede de yedikleri besin %90 ağırlıklı olarak baklagil ve sebze. Peki bu adamlar nasıl böyle kondüsyonlu,kuvvetli,yapılı insan olabiliyorlar? Yani bu vg camiasında bütün kanıların yıkılması demek değil mi? Bilimsel bir açıklaması olan ya da bu konu hakkında bilgisi olan bu arkadaşları bu konu altında bekliyorum.

 

Şoyle ifade edeyim vucut o kadar garip bir mekanizma ki olagan ve olagan üstü durumlara karsi kendini adapte edebiliyor. Sat veya komando diye ayirmamak gerek. Uygulanacak egitime gore beslenme kalori hesaplari yapilarak gerceklestirilmektedir. Fakat olağanüstü durumlarada açlık gibi yorgunluk gibi zaman içinde yapilan egitimlerden dolayi alisiyorlar. Sat komandolari biraz daha pro çalıştıkları icin ek besin takviyeleri almaktadir. Ama Güneydoğu da gorev yapan komandolar veya ozel birlik personellerinin buna benzer pek imkanlari olmuyor. Zaten gercek sartlarda da bunlarin hic biri olmayacak. Bi cogunda vg yapanlar gibi kas hacmi bulunmamaktadir ama dayaniklilik üst düzeydir. Vg ile ugrasan hic kimse arazide bir komando kadar ne agirlik tasiyabilir nede o kadar uzun yuruyebilir. Vücudun bu hale gelmesi icin ciddi egitimlerden geçmesi ve alismasi gerekiyor. Tabi konu sadece fiziksel zorluklar degil. Psikolojik olarakta zamanla bu ise alısiyor.

 

--- Mesaj birleştirildi, 28 Mart 2016 ---

Yanı bır nevı hormon savası gıbı bısey oluyor o zaman, pekı bu meslegı secmek ısteyen bırısı hangı sporları yaparsa altyapı olusturmus olur? Hanı mesela adam vg yapıyor, kol olmus 40 cm askere gıdecek beslenememek ne bıleyım asırı calısma yuzunden bu kol ınece 3 5 cm.

 

Aynen oyle kollarda incelecek vucutta ki kas oranida azalacaktır. Kilo azalacak yag azalacak sadece safi belli oranda kas kalacak. Bu kas ise kisiye 80 sınav, 20 barfiks cekebilecek kadar imkan verecektir. Eger askeri durumlara gore bir spor yapmak istiyorsaniz bu crosfit olmali. Bunun disinda dış ortamda gercek durumlari kurgulayarakta calosmalar yapılabilir. Örnek olarak agirlikli sirt cantasiyla yürüyüş yapmak gibi. Isin psikolojik kısmı ise tamamen orda ki egitimlerle alakali.

 

Hmm anladım. Bakalım bilimselbı arastırma bulabılcez mı

 

Bunlar benim yaşadığım tecrübeler. Gerisi size kalmış.

 

Kırmızıyla işaretlediğim kısımı baz alarak direkt soruna cevap vereceğim.
Öncelikle komandolar, askerler vb. bu kişiler vücut geliştiren birinden daha estetik, daha dolgun, daha yapılı bir vücuda sahip olamaz. Olanı varsa ya görevde yenidir, ya genetik olarak yapılı biridir ya da bahsettiğin kadar ağır şartlara tabi değildir. Zaten bilimsel olarak da bazı şeyler mümkün değil. Neden değil ? Öncelikle bu kişilerin vücut geliştirmecilere nazaran kalori açığı verme ihtimali daha fazla olacaktır. Çünkü beslenmeleri sistemli ve zengin değil. Kasları vücut geliştirmeci gibi glikojen ile dolu olmayacaktır. Uyku düzenleri yetersiz ve bozuk olduğu için gereği kadar dinlenemeyecekler ve dokularda yeterli onarımı gerçekleştiremeyeceklerdir.
Antrenman sistemleri vücut geliştirmeciler gibi hipertrofiye dayalı olmadığı için, çok uzun sürelerde bu zor şartlarda hipertrofi duracak, atrofi başlayacaktır. Haliyle kas kütlesi ve estetik açısından vücut geliştirmecilerle kıyaslanamazlar.
E peki bu adamlar neden kuvvetli ve kondisyonları yerinde?
İşte orada vücudun ''hayatta kal'' mekanizması devreye giriyor. Bu kişiler vücuda sürekli stres uyguladıkları için vücut direnme moduna geçiyor. Kasları olabildiğince koruyarak yağlardan enerjiyi karşılayan bir mekanizmaya dönüşüyor. Yağların enerji olarak karşılanması, kondisyon ve dayanıklılıkla doğru orantılı diyebiliriz.
Kuvvetli olmalarından kastın nedir? Yaptıkları antrenmanlardan söz ediyorsan, bu beyin-kas koordinasyonu yani sinir sisteminin hareket modellerine alışmış olmasıyla açıklanabilir. Uyguladıkları antrenman modelleri ise genelde kondisyon ve dayanıklılık üzerine olmalı ki bunu üstte açıkladım.

 

Bu tarz kişiler genellikle direnç ve güç antremanı yaparlar yani miyofibril büyüme ve hyperplazia yani vgciler gibi hücrenin sitoplazmasını değil direk fibrillerdeki aktin ve miyozin flamentkerinin çapını arttırıyorlar yani antreman sistemi psikoloji sorumluluk gibi etkenler


Sent from my iPhone using Tapatalk

 

Anladım beyer, cevaplarınız çok mantıklı. Elite35, kuvvetli olmalarından kastım da hani sırtlarında o kadar yük elde tüfek kmlerce yürümeleri felan. Ama cevaplar acıklayıcı oldu zaten.

 

Hayalimdi özel harekatçı olmak. Kısmet olmadı VG yapıyorum xd

Okuyunca duygulandım, üzüldüm.

Sent from my iPhone using Tapatalk

 

komandolarda hiç bi zaman cok yapılı olmazkı (yapıdan kastım: define kasdan bahsediyorum) kondısyon ve performans da zaten karbonhidrata bakar güç de kasla çok bağdaştırlamaz yani kassız olan gücsüzdür diyemeyiz.

 

Şöyle anlatayım onlar kas yapmaya veya estetik bi vücut yapma çabası içinde değiller.Onlar bir nevi savaş makinesi olmak zorunda.Şöyle bir video var:

 

KAS BUYUKLUGU=/=Güç,kuvvet,dayanıklılık,çeviklik. Vücut geliştirme tamamen görsellik üzerine tasarlanmış ve bunun gereklilikleriyle yapılan gösteridir.(spor veya askeri gibi durumlarla kıyaslanamaz)
Burdan şu algı çıkmasın kaslı olan güçsüz olur diye tam tersi kas adı üzerinde tabiki de kişiyi güçlendirir kuvvetlendirir ancak yukarıda belirtildiği gibi prensibi farklıdır tamamen kasın görsel açıdan büyütmekle ilgilenilir.Neredeyse bütün spor branşlarında ve askeriye de verilen ,yapılan,antremanlar sinir sistemi odaklıdır ki(tabiki hipertrofi de uygulanır ancak yardımcı roldedir) asıl güç,kuvvet,hızın temeli burda yatar.
Medya,sektör insanlara hep bunu düşünmeye itti,zorladı kuvvetli olmak için büyük olmak zorundasın ve kaldı ki başardı da günümüzdeki fitnes sektörü ortada

 

vücut geliştirme adı üstünde kasları büyütüp güzel gözükmekle alakalı. ama o insanlar vücutları ile iş yapıyorlar. askere gittin mi bilmiyorum ama ben askerde komandoydum. öyle bahsettiğin gibi %90 sebze baklagil filan değildi. etsiz öğünümüz olmazdı. çoğu komando birliklerinde öğle ve akşam yemeklerinde 7 çeşit yemek çıkar. sana şöyle söyleyeyim , sabah kahvaltılarının kalorisi 2500 kalori filan. yumurta süt börek peynir zeytin tereyağ reçel bi sürü ekmek. diyeceğim o ki beslenmelerinde sıkıntı yok. operasyonlara gittikleri zaman tabiki konserve filan yiyorlar ama sonuçta ömrünün her anını operasyonda geçirmiyor. ayda 1 hafta dağda olurlar. geri kalan zamanda kışlada yemek yiyerek ve spor yaparak geçirirler. onlar için en önemlisi vücudun dayanıklı olması. ben ne adamlar gördüm. göbekli filan ama deli gibi koşup, hareketleri tamamen yapan. askere gitmeden önce HIIT antrenman nedir , compound egzersizler nedir bilmezdim. mesela komando yürüyüşü diye bir şey var. bildiğin lunges işte. burpee hareketi var mesela. mahvoluyorduk onu yaparken.neyse diyeceğim o ki çelişen bişey yok. vg kas büyütmeye yöneliktir. komandolar ise dayanıklılığa önem verir. vg yapan biri askerde cidden rahat eder. 10 barfiks , 30 şınav , 50 mekik yapıp , 3km yi 15 dk koşabiliyorsan askerde senden kralı ve rahatı olmaz