SCHWARZXXL dedi:Bir şeyi düzelteyim. F = m x v değil, f = m x a , yani kuvvet, kütle x ivme'ye eşit. Yer çekimi sayesinde biz zaten bir ivmeyle karşı karşıyayız. Yani sabit hızla kaldırırken de kuvvetimizi artan kütle(barın kütlesi) ile arttırırız. Burada yaptığımız ise zaten var olan ivmeyi arttırmak. Yani çarpanlardan ağırlığı arttıramıyorsak, ki burada Karasan'ın bahsettiği psikolojik sınıra dayanmışızdır, ivmeyi arttırarak güçlenmeye daha yüksek ağırlıkları normal ivmeyle kaldırabilemek için kaslarımızı hazırlamaya imkan sağlıyoruz.
Karasan dedi:Değindiğin noktayı anlıyorum Flexor, sanırım benim hatam, sinir sisteminin güce etkisinin en uç noktasını örnek göstererek konuya girmek oldu.
Şuna eminim, tamamen sıradan bir insan, gerçek bir ölüm kalım anında, düşünemeyeceği bir hızla reaksiyon vermek zorunda kalır ve sinir sisteminin sınırlayıcı etkisini aşarsa, normal gücünün 3 hatta 4 katı bir güç üretebilir.
Ancak elbette spor bir ölüm kalım durumu değil, ve daha önemlisi hemen hemen hiç kimse kendisini bu şekilde bir güç üretme konusunda motive edemez.
Ancak yapılabilecek bazı şeyler olduğuna inanıyorum, benim yazımın ana fikri o nokta.
Bir çok insan dert yanıyor, kol ölçüm arkadaşımla aynı, hatta daha büyük, ama o benden daha güçlü...
Bu düşündürücü bir nokta, tamam güçte bir yetenek işidir.
Kimisinin sinir sistemi daha fazla güç üretmeye uygundur, bu özelliği doğuştan getirmiştir.
Ancak bu yeteneğe doğuştan sahip olmayan bir kişi, o eksik noktasını çalışarak, gücünü "heyecan verici derecede" arttırabilir.
Bazen düşünürdüm, 150 kilo bench press yapmakla güçlü yumruk atmak arasında bağlantı var mı şeklinde.
Ancak bir yandanda şunu düşünüyordum, çok zayıf bazı adamlar vardır, öyle hızlı ve şiddetli yumruk atarlar ki, inanılmaz sarsıcı bir etki yapar.
Bu seninde dediğin gibi karatecinin ani ama çok güçlü yumruğu gibi.
Bir yanda 100 kiloluk ağır bir güç, diğer yanda ise kazandığı hız sayesinde 250 kilo basınca ulaşan ani bir kuvvet patlaması.
Karateciler kuvvetli değil ama güçlüler bu durumda, çünkü iyi bir karateci bu forumdaki herkesten daha fazla güç üretebilir, ancak kuvvet çalışması yapmadığı için bir vücutçu gibi ağırlık basamaz elbette.
Benim dediğim, kuvvet çalışmasıyla (yani kas geliştirici ağır ve yavaş tekrarlar ile) güç geliştirici (daha hafif ama patlamalı tekrarları birleştirmenin önemi)
180 kilo bench press yapabilen bir adam muhakkakki çok kuvvetlidir, ancak bir dakika içinde 100 şınav çeken bir adamın ürettiği gücü üretemez büyük ihtimalle.
Hepimiz performansımızda yüzde 10'luk, 20'lik artışlar için türlü supplementler deniyoruz, ancak iddia ediyorum bu yöntem, kendi başına yüzde 20 ve daha fazla güç artışı getirecektir.
Tendonları güçlendirmekle ilgili bir yazı yazacağım, dediğin gibi büyük güç için, çok güçlü tendonlar ve bağ dokular gerekli.
Dediğim yöntemi uygulayan birisi kısa sürede takılıp kaldığı kiloları aşabilir, bundan son derece eminim.
Ancak daha sonra, ibreyi iyice arttırmak istiyorsa, gerçek anlamda büyük kilolar düşlüyorsa, tendon inşa programına girecek, çok basit bir yöntemi var, o yöntemi uygulayan insanlarında güçlerinde büyük artışlar olacağını biliyorum.
hernan77 dedi:flexor vucudun istemli yada istemsiz yaptığı tüm hareketlerin komuta merkezi beyindir. adamın peşine köpeği taktığında yine beyin devreye girer ve derki arkadaş bu tehlikeli bir canlı sana doğru hızla yaklaşıyor, güçlü bir çenesi ve keskin dişleri var beynin kaslara verdiği komut ise koş ama her zamankinden daha hızlı...,
karasan da açıklamasında belli bir ağırlığa takılma sebebimizin beynimizin o ağırlığı kaldıramayacağımızı düşünmesi olarak belirtmiş. peki neden beyin bunu düşünür. diyelimki siz bench te 100 kg giriyorsunuz maximumunuz bu. bara 120 taktığın vakit aklına ilk gelen şey nedir ve salonda tek olduğunu düşün ya üzerimde kalırsa. şimdi burada beynin seni ve vucudunu korumak amaçlı devreye giriyor. üzerinde kalır sakatlanabilirsin yada eklemlerinde problem ortaya çıkabilir falan. bunların hepsi beyinden gelen ve kaslara dolayısıyla güce etki eden unsurlar. ama diyelimki başında partnerin var o zaman beyin: hmmm bu biraz daha güvenli, en azından barın altında kalmayacaksın, biraz da o çekecek o zaman hadi bakalım...diyor.
vucut kendini korumak amaçlı zor durumlarda beynin komutları ile ani haraket eder. hızlıda koşarsın, büyük bir ağırlığın altında kalanı yine beyninin kaslarına koymuş olduğu sınırları atlayarak yardım da edersin ve o ağırlığı da kaldırırsın......
Karasan dedi:Flexor güzel bir nokta oldu, bu alıntından şunu anlıyoruz,
Sinir sistemi olmadan ne kaslar ne de beyin bir işe yarar.
Bir nevi tüm vücuda, tüm kaslara yayılmış elektrik kabloları gibi.
Elbette beyin elektrik merkezi, ana bilgisayar, beyin olmasa, kaslar olmasa gene eksik kalır herşey.
Ancak bizler kasları çalıştırıp sinir sistemine yatırım yapmazsak büyük şehir belediyesi gibi yarı yolda kalırız.
Büyük kaslar güçlü sinirler kontrol edebilir.
Büyük kasları, verimli bir sinir sistemi yönetebilir.
Onlara kasılma sinyali gönderemezsek etkin bir şekilde kasılamazlar, hacimleri ne olursa olsun, gerçek potansiyellerine ulaşamazlar.
Ana fikrim iyice açığa kavuşuyor bu noktada...
Blitz dedi:Çok güzel bir konu olmuş. Başta Karaşan olmak üzere, tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Önümüzde bir tehlike gördüğümüzde, adrenalin gibi ani olarak güç veren hormonlarda, cinsel bir uyaran olduğunda testosteron hormonunda bir artış yaşanıyor. Hatta şöyle ki; bodyciler arasında bir efsane vardır, derler ki, bazı sporcular antrenmandan önce pornografik yayınlara bakarlar. Bu konuda bir araştırma yapılmış ve gerçekten antrenmana cinsel açıdan uyarılmış bir biçimde gitmenin, performansı artırdığı görülmüş.
zfrskr dedi:Blitz dedi:Çok güzel bir konu olmuş. Başta Karaşan olmak üzere, tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Önümüzde bir tehlike gördüğümüzde, adrenalin gibi ani olarak güç veren hormonlarda, cinsel bir uyaran olduğunda testosteron hormonunda bir artış yaşanıyor. Hatta şöyle ki; bodyciler arasında bir efsane vardır, derler ki, bazı sporcular antrenmandan önce pornografik yayınlara bakarlar. Bu konuda bir araştırma yapılmış ve gerçekten antrenmana cinsel açıdan uyarılmış bir biçimde gitmenin, performansı artırdığı görülmüş.
Bu maddeyi çoğu kişinin şimdiden seve seve denemeyi düşüneceğine eminim :lol:
Karasan dedi:zfrskr dedi:Blitz dedi:Çok güzel bir konu olmuş. Başta Karaşan olmak üzere, tüm emeği geçenlere teşekkürler.
Önümüzde bir tehlike gördüğümüzde, adrenalin gibi ani olarak güç veren hormonlarda, cinsel bir uyaran olduğunda testosteron hormonunda bir artış yaşanıyor. Hatta şöyle ki; bodyciler arasında bir efsane vardır, derler ki, bazı sporcular antrenmandan önce pornografik yayınlara bakarlar. Bu konuda bir araştırma yapılmış ve gerçekten antrenmana cinsel açıdan uyarılmış bir biçimde gitmenin, performansı artırdığı görülmüş.
Bu maddeyi çoğu kişinin şimdiden seve seve denemeyi düşüneceğine eminim :lol:
Ya ben katılmıyorum Zafer, cidden, denedim bir kaç kere, aklım oraya gidiyor (ve belkide kanım) sıcak basıyor, idmana mı gideyim hareretimi alayım karar veremiyorum.
Cidden, o gibi durumlarda kişi muhakkak hemen evi terketmeli, yoksa idman falan masal olabilir :badgrin: