Diyet Mi? Doğru Beslenme Mi?

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve Burak Sertman tarafından 16 Nisan 2018 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 3 üye.
  1. Burak Sertman
    Offline

    Burak Sertman Üye

    Katılım:
    21 Şubat 2018
    Mesajlar:
    426
    Beğenileri:
    50
    Ödül Puanları:
    28
    Cinsiyet:
    Bay
    Her bayanın memnun olmadığı fazla birkaç kilosu vardır. Eğer sizde evet öyledir diyorsanız yazımızın devamını okumalısınız ki, fazla kilonuz olmadığını ya da onlardan kurtulma yöntemini öğrenin. Bu yazımızda size zayıflamak için diyetlerden, ömrünüzü zindana çeviren yasaklardan bahsetmeyeceğiz. Bu yazı sadece nasıl beslenmeniz gerektiği hakkında, çünkü siz düzenli egzersiz, fitness yapan insanlardansınız ve yapmanız gereken şey sıkıcı, insanın sağlığına zarar veren diyetler değil, sadece doğru beslenmek.Televizyon ve gazetelerde durmadan yeni çıkan 10 günde 5 kilo verdiren diyetler sizden kiloların yanında sağlığınızı ve güzelliğinizi de alır.


    O diyetlerle verilen kiloların hepsi vücut yağ oranınızdan gitmez. Büyük bir kısmı vücudunuzda bulunan suyun kaybından ya da aniden yakıtsız kaldığınız için kaslarınızdan gidebilir. Bir konuya daha açıklık getirmeden yazımıza devam etmeyelim. Her boya göre ideal kilo hesabı gibi şeyleri çok duymuş olsanız da bunlar gerçek değil, baştan savma bilgilerdir. İdeal kilo diye bir şey yoktur, kemik yapısına göre hesaplanan, göze estetik görünen ideal ölçüler vardır. Bu ideal ölçülerde her zaman dile pelesenk olmuş olan 90-60-90 ölçüleri değildir. Bu ölçüler her kişiye göre ve kemik yapısına göre değişir. Boyu, ölçüsü, görüntüsü aynı olan insanların farklı kilolarda olduğuna çok zaman şahit olmuşsunuzdur. Vücut ağırlığı, yağ oranı, kas oranı ve kemik ağırlığı gibi değişkenlere göre farklılık gösterir. Bu anlattıklarımızdan dolayı öncelikle ideal kilo ve her sabah tartılma saçmalığını kafanızdan atmalısınız. Bizim aklımızda olan görüntünün nasıl güzel olabileceği olmalıdır.


    Önemli olan zayıf çelimsiz olmak değil, estetik görüntüye sahip olmaktır. Size durmadan tavsiye edilen diyetlerin sonucunda sadece kilo verirsiniz. Sağlık kaybı, çelimsiz uzuvlar ve estetik görünümü olmayan şekilsiz bir fiziğe kavuşursunuz. “Kilo verdim ama göbeğim gitmedi :D” cümlesi tanıdık geldi mi? Diyet diyet diyet, beslenmeyi öğrenmezseniz o cici diyetleri bırakır bırakmaz kilo almaya başlarsınız, kilo almak ve vermekten kaynaklanan çatlaklar ve sarkmalarda yanınıza kar kalır. Onları gidermek için harcayacağınız krem paralarından hiç bahsetmiyoruz. Basit bir denklemle neden kilo alımı olduğunu anlatalım; alınan kalori ile yakılan kalori arasında dengesizlik varsa vücudunuz bu dengesizliği ayarlamayı bir müddet sonra bırakır. Yakılan kalori fazlaysa zayıflarsınız, eğer az ise kilo almaya başlarsınız. Yine dönüp dolaşıp iş kalori yakmaya geldi. Bununla ilgili bayan antrenman sayfamıza göz atın.Kalori alımının nasıl düşük olacağını birazdan açıklayacağız. Şimdi bayanların pek hoşlanmadığı protein konusuna bakalım. Protein almak otomatik olarak vücudunuza kalori kaybettirir. Neden? Protein yakımı termojenik etkiden dolayı karbonhidrat ve yağlara göre daha zordur, bundan dolayı yakımı esnasında otomatik olarak daha %20 daha fazla kalori harcarsınız. Bunun yanında protein daha uzun süre tok tutar.Protein, kan şekerinizi yükseltmez ve sabit kalmasını sağlar. Kan şekerinizin daha uzun sabit kalması, vücudunuzun daha fazla yağı enerji olarak kullanması için serbest bırakmasına sebep olur. Protein su atımını arttırır, vücuda zindelik kazandırır. Vücudumuzun yapı taşı olduğu için de her şeye iyi gelir güzelliğimize güzellik katar.


    Aşağıda kaliteli protein kaynaklarını kısaca anlattık.


    1. Yumurta beyazından omlet yada haşlanmış yumurta beyazı

    2. Derisiz tavuk ve hindi (beyaz et)

    3. Somon

    4. Yağsız sığır eti

    5. Ton balığı

    6. Sardalya

    7. Yağsız süt

    8 . Çökelek (yağsız)

    9 . Fasulye, fındık, baklagiller

    10. Soya (Tofu)

    11. Peynir altı suyu proteini içecekler.

    Bir de çok konuşulan ama az kullanılan lifli gıdalar var. Yemeklerimizin lifli gıdalar içermesi genel sağlığımız için çok önemlidir. Lifli gıdalar daha fazla su emdikleri için daha uzun süre tok hissetmemizi sağlar. Örneğin yulaf ezmesi yüksek çözünürlükte lif içeren bir besindir, bol bol su içme isteği yaratır. Ekmek ve tahıllı ürünler çok şeker, az lif içerir ve daha çabuk acıkma hissi uyandırır. Çözünürlüğü olmayan lifler hızlı şekilde mideden bağırsaklara taşındığı ve sindirim sistemini çalıştırdığı için kabızlık ve diğer hastalıkların önlenmesinde yardımcı olur. Öğünlerinizin lifli gıdalar bakımından da zengin olmasına dikkat etmelisiniz.


    Aşağıda bol lif , vitamin, minaral, yağ yakımına yardımcı ve kas gelişimini destekleyen gıdaların listesi bulunmaktadır.


    1. brokoli

    2. ıspanak

    3. Sarı ve kırmızı biber

    4. karnabahar

    5. Tatlı patates

    6. Kahverengi pirinç

    7. Sade yulaf ezmesi (kahvaltı için ideal)

    8. Domates

    9. Karpuz (yüksek antioksidan içerir)

    10.Muz (basit karbonhidrat , antrenman sonrasi için ideal)

    11.Baklagiller, fasulye, fındık


    Burada bulunan minik dengelemeyi de yakalamışsınızdır. Protein su kaybını arttırırken lifli gıdalar su isteğini arttırmaktadır. Suyun önemi hayat boyu unutulmamalıdır. Vücudumuzun büyük kısmı, sudur ve suyun yerini hiçbir sıvı tutamaz. Ne kadar en az tüketilmesi gereken 1,5 lt olduğu söylense de benim tavsiyem antrenman yapan bir kişinin günlük 2,5 lt altına düşmemesidir. İsteseniz de beslenme ve antrenmanları doğru yapıyorsanız daha aşağısı size yetmez. Rafine şeker, un, nişasta gibi şeylerden bahsetmek bile istemiyorum. Onlar vücudunuzu yavaş yavaş kemiren zararlı şeylerdir.Şekerle ilgili yazımızı okumanızı tavsiye ederiz. Etrafınızda gördüğünüz bir sürü yiyecek maddesinden rafine ve işlenmiş olanları seçmemeyi öğrenmelisiniz.


    Doğal beslenin zinde kalın. İnsan vücudu kendisini gelişen durumlara hazırlayabilen ve savunma sistemini otomatik olarak çalıştırabilen özelliğe sahiptir. Bu demek oluyor ki, aç kaldığını hissettiği an ve açlığın devam edeceğini anladığı zaman otomatik olarak yakım seviyesini düşürür ve depo yapmaya başlar. Zor zamanlarda olduğunu düşünür, kendini korumak ileride harcamak için, zor zamanlar bitene kadar aldığı besinleri yağa çevirir, minimum enerji harcamaya başlar. Gerekirse stand by durumuna geçmek için şarteli indirir. Buda açlıktan bayılmak anlamına gelir. Bundan dolayı günlük yaşamımızda her daim vücudumuza yakacak bir şeyler vereceğiz ki sıkıntıda hissedip depo yapmaya kalkmasın. Kan şekerimiz stabil kalsın yağ yakımı düzenli olsun. Bu yüzden her zaman küçük porsiyonlar ve sık yiyin derler. En kritik konu ise hangi besinden ne kadar yememiz gerektiğidir, bu konu her insanın bünyesine göre değişiklik göstermekle birlikte, zamanla kendini dengeye oturtacak basit bir konudur. Biz yinede örnek olması açısından bahsedelim. Uzun uzun hesap kitap kalori işlerine girmek istemiyorum. İnternette yeteri kadar bu konulardan bahsedilmiş, ama profesyonel değilseniz bunları sıkı sıkıya takip etmek kolay değildir. Uyanın ve tereddütsüz en az 0,5lt suyu hemen için, 8-9 saat susuz kalan vücudunuzun en çok ihtiyacı olan şey o esnada su olacaktır. 45dk içinde kahvaltıya başlayın. Vücudunuza besin girdikçe yakım ve enerji üretimi başlayacaktır. Sistemin çalışmasına izin verin. 3 ana öğünden hiç birini atlamayın, tabağınızı sağlıklı ve renkli oluşturun. Her öğünde protein, lif ve karbonhidrat alın. Lütfen ölçülü almayı unutmayın. 2 ara öğün yapmalısınız. Bunlar sabah 10:00 gibi ve öğleden sonra 15:30 gibi olmalı, bu ara öğünler 1 meyve ya da avuç içi kuru yemiş olmalı. Kabak çekirdeği tavsiye ederim içindeki L-arginin genç kalmanızı sağlar, meyve ve kuru yemişi abartmayın ne kadar yararlı olsalar da fazlası fazla şeker ve kaloridir. Yeşil çayı unutmamak gerekir, faydaları saymakla bitmez, bu konuyu başka bir yazımızda ayrıntılı ele alacağız, günde 3 fincan yeterli olur.


    Örnek Menüler #
    menü 1#
    Sabah:

    avuç içi kadar yulaf ezmesi 2 haşlanmış yumurta beyazı 1 kaşık bal


    Ara öğün :
    1 adet elma


    Öğlen:
    çorba (çorba lezzetlidir ve yeme isteğinizi azaltır) bir parça haşlanmış tavuk göğsü( üç parmağınız kadar) avuç içi kadar pilav yada makarna 1 kase yeşillik ve salata


    Ara Öğün:
    kabak çekirdeği avuç içi


    Akşam:
    1 porsiyon sebze yemeği 1 kase salata

    # menü 2#
    Sabah:

    1 dilim kepek ekmeği 1 parça light peynir 1yeşil biber kuru inci,kayısı, kuru yemiş


    Ara öğün :
    1 adet armut yada başka bir meyve


    Öğlen:
    ton balıklı salata(salata fazlalaşabilir ama ton balığı minik kutu ve light)


    Ara Öğün:
    Kuru üzüm


    Akşam:
    Haşlanmış sebze :)


    # menü 3#
    Sabah:

    yulaf ezmesi bal liht yoğurt kuru üzüm 1 yumurta beyazı

    Ara öğün :
    1 adet armut yada başka bir meyve


    Öğlen:
    1 porsiyon baklagil yemeği ve salata


    Ara Öğün:
    1 minik kase böğürtlen-erik-vişne vs


    Akşam:
    çorba haşlanmış sebze salata


    Bu menüler çeşitlendirilebilir, görüldüğü üzere ekmek-pasta-tatlı-hamur gibi şeyler yok, rafine veya işlenmiş yiyecekler yok, doğal beslenin zinde kalın. Yemeğinizi yavaş tüketin ne kadar yerseniz yiyin 15-20dk sonra doymuş hissedersiniz, fazla kaçırmayın. doğal ve yeteri kadar beslenmeyi öğrendiğinizde hayatınız boyunca diyet yapmak zorunda kalmazsınız ve asla fazlalıklarınız olmaz. unutmayın kilonuza takılmayın, haftada birden fazlada kilonuzu ölçmeyin.


    Tatlı krizleri nasıl aşılacak?
    Bitter çikolata ve kahve size yardımcı olur, günde iki defa bir iki parça.


    Beslenmeyi öğrendikçe ve görünüşünüzü sabitleyince inanın istediğiniz diğer herşeyden ne kadar yemeniz gerektiğini kendiliğinden öğreneceksiniz.
     
    aktassa bunu beğendi.
  2. Erim Sönük
    Offline

    Erim Sönük Üye

    Katılım:
    21 Şubat 2018
    Mesajlar:
    344
    Beğenileri:
    23
    Ödül Puanları:
    18
    Kopyala yapıştır güzel olmuş kardeşim bilgilendirme için teşekkürler
     
  3. aktassa
    Offline

    aktassa Üye

    Katılım:
    30 Nisan 2015
    Mesajlar:
    16
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    13
    Cinsiyet:
    Bay
    Sonuna kadar üşenmeden okudum.
    Her detay olmasa da ana fikir akılda kalıcı oldu.. Emeğine sağlık

    F3211 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
     

Sayfayı Paylaş