Gluten kısmından bahsedelim.
"the avoidance of gluten may result in reduced consumption of beneficial whole grains" burada glutensiz beslenmenin bahsi geçen hastalıkların riskini arttırdığından bahsetmiyor. Glutensiz beslenmenin tam tahıllı gıdalardan alınması gerekenlerin alınamayacağından bahsediyor. Glutenin buradaki tek etkisi var olmak. Glutenin faydalı olduğundan bahsedilmiyor.Glutenin tamamen sindirilemediğini söylemek hatalı olur aslında.
"Glutenli gıdalar aslında tüm insanlarda bazı toksik etkiler oluşturmaktadır. Gluten doğrudan immun ve non-immun yanıtlara yol açabilmektedir. İçerdiği ‘’Wheat Germ Agglutinin’’, lektin toksik etkiler oluştururken, gliadorphin, gliamorphin opiat benzeri etkilere neden olmaktadır.
Çölyaklı olmayanlarda da çölyak benzeri ancak farkedilmeyecek düzeyde yan etkiler oluşmaktadır. Bu durum son yıllarda ‘’Gluten Iceberg’’ olarak adlandırılmaktadır. Buğdayın dünyadaki ilk tahıl olarak M.Ö. 10.000’de 2 kromozomlu başladığı serüven bugün 45 kromozomlu bir yapıya dönüşmüştür. Tarımsal uğraşılar ve günümüzün genetik uygulamaları insanoğlunun bu en temel gıdasının adeta bir kabusa dönüşmesine yol açmıştır."
Kaynak:
http://semaaydogdu.com/static/upload/akademik/filesceliac-disease_130310013223.pdf/
Burada da bahsedildiği gibi tabi ki de herkes çölyak hastası değil ancak gluten intoleransı toplumumuzda yaygın ve yüksek gluten içeriği ile beslenmek genetik yatkınlığı ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Fruktoz konusuna gelirsek
"Fruktozun insülin direncine, trigliserid (TG) düzeyinde artışa, abdominal obeziteye, artmış kan basıncına, inflamasyona, oksidatif strese, endotelyal disfonksiyona, mikrovasküler hastalıklara, hiperürisemiye, glomerüler hipertansiyon ve böbrek hasarına, yağlı karaciğere neden olduğu ifade edilmektedir. "
Kaynak:9. Sanchez-Lozada LG, Le M, Segal M, Johnson RJ. How safe is fructose for persons with or without diabetes? Am J Clin Nutr 2008;88:1189-90.
Ancak bu tip araştırmalar pratikte kişinin hayatı ile oldukça alakalı olup denekler arasında farklılı götermektedir.Fruktoza air temel sorun metaboliz ediliş şeklinin glikıozdan farklı oluşudur.Karaciğer ve pankreas yağlanmasına sebebiyet verebilmesidir.Vediğiniz araştırmaları okudum genel kanı <50 gr şeklindeki ılımlı tüketimin ciddi problemler yol açmayacağından bahsediliyor.Ancak bu araştırmalara günlük enerji alımının %10 unun şeker ile alındığı diyetlerde ifade edilmiş.Yani 2500 kcallik bir diyet takip eden birey 250 kcal şeker ile alabileceğini öngörmektedir.Yani aşağı yukaru 45-65 gr şeker.Zaten 50 gr fruktoz tüketiminde bulunursak ılımlı şeker alımının üstüne çıkılması içten bile değil.Burada tartışılan konu esasında şeker dengesinin yüksek porsiyonlar meyve tüketimi ile sağlanmasının mümkün olmadığıdır.
Kaynak:
10. Institue of Medicine. Dietary Reference Intakes for Energy, Carbohydrate, Fiber, Fat, Fatty Acids, Cholesterol, Protein and Amino Acids. Washington: National Academies Press; 2005. Erişim:
http://nap.edu/10490
Dünya Sağlık Örgütünün kalori/şeker dengesine ait bilgilndirmesi(ek olarak fruktozdan da bahsemektedir.)
Low Carb konusunda ise araştırma göstermeyeceğim.Çünkü bu konunun sonuca bağlanabileceğine inanmıyorum. Prof. Ahmet Aydın Taş Devri Kitabında gerek low carb, gerek high fat(%50 oranlarında) gerekse ketojonik diyetin maraton koşucularından,kabile üyelerine(burada üzerlerinde kardiyovasküler testler uygulanan karbohidratsız beslenme tiplerindeki yerlilerden bahsedilmektedir.) farklı tip bireyler üzerindeki birçok araştırmadan bahsetmektedir.Mevcut araştırmalarda yerlilerin olimpik atlet düzeyinde performans sergilediği,sprocuların performanslarının arttığından bahsedilmektedir.
Bu konuyu oldukça kişi bazında görmekteyim.Birçok arkadaşım,spor yapan tanıdığım 250-300 gr karbonhidrat almadan antrenman dahi çıkartamazken ben 70-80 gr karbonhidrat alımı ile 2-25. saatlik idmanları rahatlıkla çıkartabilmekteyim.
"Başka kaynaklarda ekleyebilirim sizin söylemlerinize karşıt "
Tabi ki de ekleyebilirsinz bir o kadar da ben eklerim çünkü fitness ve beslenmeye dair bazı konular ucu açıktır.Genetik faktörlerden bağımsız olması mümkün değildir ve genel geçerliliğini koruyamaz.
Fruktozun nitelendirmesini ise Cerrah Paşa Metabolizma ve Beslenme Bilim Dalı yapmaktadır en zararlı şeker derken.
Genişletmek için tıkla...