bir insan ömrü ortalama 65 yıl. ilk 20 yıl okullarla geçer, sonra askerlik iş ara bul derken, yaş 25. para biriktirip evleneyim desen, yaş 30. ondan sonraki hedefler, çocuk sahibi olmak, çocuğu vatanına milletine anasına babasına hayırlı , sağlıklı eğitimli bir evlat olarak yetiştirmek, çocuk büyüt okut askere yolla kız bul evlendir, kredi çek borçları öde aç kal arabayı sat , ev al. derken, geldi emeklilik. ondan sonra hedef, çocukları torunları uzaklaştırmadan, mutlu mesut bir aile yaşantısına devam etmek. ondan sonra da "Allahım sen beni ele güne muhtaç etmeden, elden ayaktan düşürmeden canımı al" diye dualarla, hastanelerle ameliyatlarla geçer.türkiye şartlarında yaşayan insanların yüzde 90ının yaşam çizgisi budur. spor yapıp kas kazanmak, çok az insanın hedefleri arasında. çünkü kas olmadan da yaşam sürdürülebilir, ve kas kazanmak hiçbir başarının anahtarı da değildir. profesyonel sporcular hariç. sporun amacı sağlık, onu da takviyelerle tersine bozuyoruz.
şimdi birileri kaslarıyla övünürken, şuraya 50 kiloluk sıska , çelimsiz bir vatandaş gelse,
"kardeşim siz spor salonlarında vakit öldürürken ben össye çalıştım, siz salonlarda vakit öldürürken ben üniversiteyi birincilikle bitirdim, siz salonlarda vakit geçirirken, ben kpssden 98 aldım. siz salonlarda vakit öldürürken, ben doktor oldum. siz hala salonda vakit öldürürken, ben kendime bmw aldım. siz salonlarda vakit öldürürken, ben dünyanın en iy hanımıyla evlendim, siz salondayken, ben bugün oğlumla parka gittim, siz salondayken, ben bu hafta avrupa turuna çıktım, siz salondayken, ben bugün başhekim oldum."
dese, ne cevap verilecek? ve kim daha şanslı... neticede bu spor işini takıntı yapan insanlar arasında hem kas yığını olup hem de hayatın her alanında başarılı olan insan sayısı azdır.
aslında spor sabır işidir, azim disiplin işidir.. bunlara sahip bir insanın, tıpkı sporda olduğu gibi isterse her alanında başarılı olabileceğine inanıyorum. ama kaç kişi bu özelliklerini lehine kullanmayı biliyor ya da başardı?
Genişletmek için tıkla...