katılıyorum, ama cidden...
forumda çok güzel yazıları olan arkadaşlar var, onları okumak çok yarar getiriyor.
diyetisyen olayı ilk başta iyidir, güzeldir, ilk heves güzel gider, ilk hafta diyetisyenin verdiği herşeyi gider aktardan alırsın, kiraz çöpüne kadar. onları kaynatırsın, içersin, tadı kötüdür....hevesin kırılır. yine de inat edersin, çünkü diyetisyene çuvalla para vermişsindir. tartılara çıkarsın 2kg verince havalara uçarsın. ama sadece 2 kilodur, o kadar çileye sadece 2 kilo...ilk hafta sonunda direncin kırılır, tuhaf yemekler yemekten, işyeri-okul havası ile hiç ilgisi olmayan zamanlarda yemekler hazırlamaktan, tuhaf bakışlardan, tatlandırıcı tatlarından, kısaca hayattan
nerden mi biliyorum, çok yakın çevremde en az 10 diyetisyen vakası vardır
hiçbirisi devamlılık sağlayamamıştır.
diyetisyene gitmekle iş olmaz. iş kafada başlar, kafada biter.
yeme içme olayını yaşam biçimine çevirmezsen istersen 100 diyetisyene git, sorun çözülmez. hepsini başarsan bile koruma diyetini başaramazsın...
imza: diyetisyensiz, 23 kilo vermiş bir üye...
Genişletmek için tıkla...