sizce insan ırkı nasıl yok olacak

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve onur04 tarafından 13 Kasım 2014 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 17 üye.
  1. onur04
    Offline

    onur04 Üye

    Katılım:
    31 Mart 2014
    Mesajlar:
    281
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Cinsiyet:
    Bay
    Acaba ileri zamanlarda,radyasyona ve gdo ya bağlı olarak mutasyona uğramiş insanlar olurmu?aklima x-men geldi bir an :)
     
  2. Yaver27
    Offline

    Yaver27 Üye

    Katılım:
    29 Nisan 2014
    Mesajlar:
    1.058
    Beğenileri:
    1.404
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    [​IMG]
     
  3. Alatriste
    Offline

    Alatriste Üye

    Katılım:
    1 Ekim 2014
    Mesajlar:
    64
    Beğenileri:
    5
    Ödül Puanları:
    18
    Cinsiyet:
    Bay
    Cin mi gordun gercekten, anlatirmisin hocam ?
     
  4. dragox
    Offline

    dragox Üye

    Katılım:
    12 Şubat 2011
    Mesajlar:
    520
    Beğenileri:
    953
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    BESYO- Nasm cpt- Corrective exercises
    Yer:
    İstanbul
    Valla detaylı anlatamam utanırım. Şöyle diyim yanımda olduğuna emin olduğum bi bayan vardı 5 dakika civarı yanımdaydı ama aslında o kişinin yanımda olmasına imkan yok. Tuvalete gittim geldim yoktu. He o kişi oraya nasıl geldi dersen onu da bilmiyorum aklım ermedi o an. Rüya diyebilirsin ama uyanıktım yüzde 1 milyon eminim çünkü uyanık haldeydim. Ama döndüğümde jeton düştü korkudan uyuyamadım daha sonra. 1,5 sene oluyor neredeyse.
     
  5. neverbackdown.
    Offline

    neverbackdown. Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2013
    Mesajlar:
    1.016
    Beğenileri:
    672
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Detaylı anlatamam demişsiniz ama merak ettim gerçekten.Evde gecemi oluyor bu olay acaba? Uyku filan diyince böyle bir şey çıkarttım.
     
  6. dragox
    Offline

    dragox Üye

    Katılım:
    12 Şubat 2011
    Mesajlar:
    520
    Beğenileri:
    953
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    BESYO- Nasm cpt- Corrective exercises
    Yer:
    İstanbul
    Aynen gece evde otururken oldu. Ama uyumuyordum uyanıktım tv açıktı koltukta uzanıyordum öyle. Ama uyku halinde değildim.
     
  7. FanDzeghi*
    Offline

    FanDzeghi* Üye

    Katılım:
    23 Ağustos 2014
    Mesajlar:
    27
    Beğenileri:
    24
    Ödül Puanları:
    3
    Cinsiyet:
    Bay
    İlginç bir hocadan cinle ilişkiye giren insanları duyduğumda uydurma olduğunu düşünmüştüm. :)

    Konu hakkındaki düşüncelerim: İnsan soyu (Savaştırılarak, ölümcül hastalaştırılarak, kısırlaştırılarak, aç bırakılarak) azaltılacak ve düşsel yozlaştırılacak. Yozlaşı sonucu bir süre sonra müslüman kalmayacak ve biyük son kıyamet ile olacak.
    Bkz:
    -Gerçekleşmiş kıyamet alametleri
    -Yıl yıl etrafımızdaki göktaşı artışı
    -Yıl yıl artan depremler
    -Dünyada açlıktan ölenlerin sayısı

    Burada dini görevim olan daveti de atlamak istemiyorum çünkü bu forumda da Allah'a inanmayan varmış. Gözle görülebilir gerçekleşmiş ve devam eden (peygamberin ağzından çıkan) kıyamet öncesi olaylar var. Gerçekleşenleri gözle görebilirsiniz. Bu olaylar yaklaşık. 1400 yıl öncesinden bildirildi.
    Bunlar gerçekleşiyorsa ppeygamberippeygamberin sözleri gerçek yani aktardığı Allah'ın dini gerçektir. Eğer bu olayları gördüğü halde inanmayan aksine kompleks yapıların mutasyonla yavaş yavaş milyonlarca yılda olduğunu savunan varsa 'vah vah' diyorum

    Uvv uzun olmuş burada bitireyim. :)
     
    elezar bunu beğendi.
  8. onur04
    Offline

    onur04 Üye

    Katılım:
    31 Mart 2014
    Mesajlar:
    281
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Cinsiyet:
    Bay
    Sen bana laf mı soktun şimdi?ben allaha inaniyorum,müslümanım ama bir kez olsun dinle alakalı bir konu olmasin dedim.bak başlikta "sizce"nasil yok olacak diyor.madem kendine gore bir fikrin yok,o zaman neden yorum yaptin?senin yuzunden konu kapanabilir din tartismasi olursa.şaka gibiya ben sadece kendi fikrinizi sordum gelip burda şoyle bildirildi falan diyorsunuz.onu ben de biliyorum.ama mesela ben gdo yuzundem olur desem günaha mi girmis olacagim?sonucta dedigim sey sadece bir yorumdur.bu yorum gozlemler ve gunumuzdeki olaylar sonucu olusmustur
     
  9. Yaver27
    Offline

    Yaver27 Üye

    Katılım:
    29 Nisan 2014
    Mesajlar:
    1.058
    Beğenileri:
    1.404
    Ödül Puanları:
    113
    Cinsiyet:
    Bay
    onur kardeş, konu açarak insan ırkının nasıl yok olcağını sormuş ve kendi düşüncelerini aktarmışsın. islam inancına göre insan ırkı kıyamet ile son bulacak. sen böyle bir soru sorarsan, elbette nsanlar inancı gereği inandığı şekilde cevap verecektir. ki konu dışına da çıkılmamış zaten. bence böyle bir sorunun cevabı olarak gelen bu yorumlara anlayışla yaklaşmalısın.
     
    neverbackdown. bunu beğendi.
  10. boksbody
    Offline

    boksbody Özel Üye

    Katılım:
    9 Şubat 2012
    Mesajlar:
    4.471
    Beğenileri:
    2.870
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    konunun dini tartışmaya dönüşeceği aşikar
    ama ben yinede uyarımı yapmış olayım
    dini tartışma atışma baskı vs bir daha yapılmasın lütfen
     
    onur04 bunu beğendi.
  11. FanDzeghi*
    Offline

    FanDzeghi* Üye

    Katılım:
    23 Ağustos 2014
    Mesajlar:
    27
    Beğenileri:
    24
    Ödül Puanları:
    3
    Cinsiyet:
    Bay
    (Anlamsız) şüpheni (Malesef) burada paylaşdığın ve düdrtüleyici üslup kullandığın için ben de buraya yazmak durumundayım.

    1-Konu hakkındaki düşüncemi "Konu hakkındaki düşüncelerim" ile başladığım bölümde yaptım.

    2-Konudaki 4. Mesaja baktığında "Tanrıya inanmam" diyen biri var. Ben dinimin bana yüklediği sorumluluğu değil konu kapatılması internet bağlantımın kesilmesi olsa da yaparım.
     
    requ. bunu beğendi.
  12. doxux
    Offline

    doxux Üye

    Katılım:
    14 Mart 2011
    Mesajlar:
    2.735
    Beğenileri:
    2.810
    Ödül Puanları:
    123
    Güneşin ömrü 5 milyar yıl sonra bitecek ama 1 milyar yıl sonra çok fazla büyüyerek dünyada yaşam olanağını ortadan kaldıracak. O zamana kadar başka bir gezegende yaşama yolunu bulamamış olursak bittik demektir. Diyelim ki güneşin büyümesinden kaçabildik, gittiğimiz gezegen de başka bir güneşin etrafında dönüyor olacak ve bir süre sonra yeni güneşimizin de sonu gelecek. Evrenin giderek genişlediğini hesaba katarsak eninde sonunda evrenin tamamı yaşama elverişsiz hale gelecek. O zamana kadar dayanmış olsak bile soğuktan ölürüz.

    Tercih seçeneğim olursa ben zombi istilasını tercih ederim. Yaptığımız kardiyolar da bir işe yaramış olur gider ayak.
     
    Balboa7, neverbackdown., alvel ve diğer 5 kişi bunu beğendi.
  13. Alatriste
    Offline

    Alatriste Üye

    Katılım:
    1 Ekim 2014
    Mesajlar:
    64
    Beğenileri:
    5
    Ödül Puanları:
    18
    Cinsiyet:
    Bay
    Sen tv karsisinda oturuyorun kadin birden geldi, sen fark ettin bi sey demedin, kadina baktin mi hocam ? Tipine , birde yannda 5 dk oturrken ne oldu, sen nasil cakmadin ki o an ?
     
  14. WİLD DRONE
    Offline

    WİLD DRONE Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2014
    Mesajlar:
    3
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    1
    Büyük bi savaş cıkacak nükleer silahlar hoyratça sağa sola atılacak. Eko sistem allak bullak olacak büyük kuraklık çıkacak su savaşları başlıyıcak. Kuraklık ve savaş sonunda milyarlarca insan hayatını kaybedicek. En sonundada ozon tabakası özelliğini kaybedicek . Galaksilerin çekim dengeleri bozulup çil sürüsü gibi dağılacak. Tüm uzay içine göçerek yok olucak.
     
  15. dragox
    Offline

    dragox Üye

    Katılım:
    12 Şubat 2011
    Mesajlar:
    520
    Beğenileri:
    953
    Ödül Puanları:
    103
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    BESYO- Nasm cpt- Corrective exercises
    Yer:
    İstanbul
    İşte öncesi karışık zaten onu diyorum nasıl geldiği karanlık hatırlamıyorum. 5 dakika utanırım dediğim detaylar orada zaten kadın ünlü biri. Yazarken bile garip geliyor bana sallıyor diyorsunuzdur muhtemelen de neyse ya ürküyorum bende yazarken.
     
  16. Alatriste
    Offline

    Alatriste Üye

    Katılım:
    1 Ekim 2014
    Mesajlar:
    64
    Beğenileri:
    5
    Ödül Puanları:
    18
    Cinsiyet:
    Bay
    Anladim hocam ustelemeye grek yok o zman, haklisin
     
  17. Pulbiber072
    Offline

    Pulbiber072 Üye

    Katılım:
    30 Ağustos 2011
    Mesajlar:
    569
    Beğenileri:
    501
    Ödül Puanları:
    103
    Keşke wc'ye gittikten sonra yorumu okusaydım gelde cesaret et şimdi :D
     
    neverbackdown., dragox, alvel ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  18. neverbackdown.
    Offline

    neverbackdown. Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2013
    Mesajlar:
    1.016
    Beğenileri:
    672
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Aynen abi bende yazıyım bari ya cuma günü yorumu okudum herkes uyuyordu evde tuvalete gittim döndüğümde yatağın üstünde dolapta olan t-shirtümü gördüm tabi bi tırsmaya başladımki :D tam düşünürken annem arkadan geldi ödüm patlıyordu ya :D
     
    Balboa7 bunu beğendi.
  19. derin_aker
    Offline

    derin_aker Üye

    Katılım:
    17 Eylül 2014
    Mesajlar:
    209
    Beğenileri:
    280
    Ödül Puanları:
    73
    Cinsiyet:
    Bayan
    Yer:
    istanbul
    kıyamettir bana göre ve yakın olması muhtemeldir..gdo teknoloji falan derken baya bir bozdular ırkımızı insan ırkı kadar iğrenç bir şey yok bana göre.küresel ısınma yalan.genetikle oynadılar şimdi ki nesilde hamile kalanlar çocuğu düşürüyor. hepimiz ya bedensel ya ruhsal hastayız zaten..ben etrafımda normal sağlıklı görünen insan göremiyorum.ben dahil bütün yaşıtlarımda gastrit var hepsi ölmüş gibi yaşıyor yaşamak denirse..yediğim her yemek sahte geliyor bugün 8 saat elektrikler gitti yaşayamadım elektrik yokken nasıl yaşanır unutmuşum..5 yıldır antidepresan kullanıyorum ilaç endüstrisi zengin oldu sayemizde.doktora gitmeye korkar oldum hemen ilaç dayıyorlar. etrafımda sahici insan kalmamış.sadece işimi ve sporumu yaparken yaşadığımı hissediyorum.trafiğe girmek artık fobim oldu istanbulda.yazık çok üzüldüm şuan kendime . kıyametten olacak ve çok uzak değil bence.
     
    torifonta ve onur04 bunu beğendi.
  20. HaliDBinVeliD
    Offline

    HaliDBinVeliD Üye

    Katılım:
    8 Mayıs 2014
    Mesajlar:
    190
    Beğenileri:
    29
    Ödül Puanları:
    28
    Cinsiyet:
    Bay
    Kıyamet kimin başına kopacak; yaşayan
    herkes kıyameti görecek mi? Kıyamet
    kopmadan önce, müminlerin ruhlarının
    alınacağı doğru mudur?
    Kullanıcı: gügü | Tarih: Paz, 14/01/2007 - 23:18
    Sorunun Detayı
    Değerli kardeşimiz;
    Ahir zamanda fitneler birbiri üstüne gelecek ve
    insanlar imandan, Kur'an'dan ayrılacaklar. Ahlâk
    dağlara çıkacak, adaletin sadece adı kalacak ve
    zulümler kara bulutlar gibi dünyayı sarıp
    kaplayacaktır. Bunlar, Hz. Peygamber (asm) tarafından
    onlarca hadislerle anlatılan ve artık herkesin bildiği
    hadislerdendir.
    Öyle ki, kıyamet yaklaştıkça insanlar, mümin olarak
    yatacak, kafir olarak sabahlayacak veya mümin olarak
    sabahladığı halde, gündüz yaşadığı olaylar veya yaptığı
    tartışmalara, taraf olduğu kişiler sebebiyle akşama
    kafir olacaktır.(1)
    Kıyametin dinini imanını kaybetmiş şerlilerin, kötülerin
    ve kötülüğün temsilci ve yayıcısı olan kafirlerin üzerine
    kopacağı ve kopmadan az önce de olsa, o dehşeti
    yaşatmamak için Allah’ın rahmetinin bir eseri olarak
    müminlerin ruhlarının alınacağı, bu dehşetten imanları
    hatırına korunacakları(2) hususu, öteden beri bilinen
    bir husustur ki, bunun mantıki sebepleri de vardır.
    Çünkü Allah (cc), bu dünyayı kendisine inanılıp ibadet
    edilmesi için yaratmıştır ve böyle bir mülkün sahibinin,
    istediği yerine getirilmeyince, burayı iptal etmesi
    normaldir. Bunu bir iş yerine veya sahibinin istediği
    doğrultusunda çalışmak üzere kurulmuş bir işe
    benzetebiliriz. Kâr etmeyen bir işin veya bir iş yerinin
    en kolay ve en doğal çözümü işin iptal edilmesi veya iş
    yerinin başka bir yerde açılması mantık bakımından en
    doğru seçimdir.
    İşte bu sebeple de kıyametin, onu inkar edenlerin başına
    kopması ve neticeyi hiç olmazsa bir kısmının gözleriyle
    görmesi de normaldir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de
    inkarcıların onu yalanlamalarına ait birçok ayetten
    birkaçını burada nakledip konunun daha iyi
    anlaşılmasını sağlamak istiyoruz:
    “İnkârcılar: Kıyamet bize gelmeyecek, dediler. De ki:
    Hayır! Gaybı bilen Rabbim hakkı için o, mutlaka
    size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre miktarı bir
    şey bile Ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve
    daha büyüğü de şüphesiz, apaçık kitaptadır
    (yazılıdır). ”(Sebe, 34/3)
    Ayette, en küçükten en büyüğe kadar yerde ve gökte
    bulunan her şeyin kendi ilminde kayıtlı olduğunu veya
    kitaptan maksat Kur'an veya Levh-i Mahfuz adlı her
    şeyin kaderinin yazılı olduğu yerde saklı bulunduğunu
    ifade eden yüce Allah (cc), kafirlerin başına kıyameti
    koparacağını açıkça ifade ediyor. Sanki Allah ile
    aralarında bir anlaşma varmış gibi ukalaca tavırlarıyla
    “kıyamet bize gelmeyecek”, “gelse gelse o, ancak size
    gelir...” gibi günümüzde de duyduğumuz kafirce
    tavırları sebebiyle, hem Hz. Peygamberi (asm), hem de
    müminleri alaya alanlar, bu söz ve davranışları
    sebebiyle bile kıyametin kopması için bir sebep
    oluşturuyor, belanın düğmesine dokunuyorlar. Çünkü
    iş inada binince olmayacak olsa bile olur. Nasıl ki, bir
    suçlu veya adi bir adam bir hakime, sen beni mahkum
    edemezsin dese, o hakim de eğer izzet ve onur varsa,
    kendisine yapılan bu hakaret için bile, o suçluyu veya
    hakaret eden adamı mahkum eder; olmasa bile bir
    hapishane yaptırıp içine atar. Aynen bunun gibi, Yüce
    Allah da, kendisini inkar edenleri, sorumsuzca yaşayıp
    kul hakkı yiyenleri ve insanlara zulmedenleri
    cezalandırmak için bile olsa kıyameti koparıp
    cehenneme atacaktır. Kaldı ki, kıyamet mutlaka
    kopacak ve Allah (c.), insanları hesaba çekecektir. Bu
    bilinen veya bilinmesi gereken mutlak/kesin bir
    gerçektir. Ancak onun gerçek sebebinin ve saatinin ne
    zaman tahakkuk edeceğini ezeli ilmiyle bildiği için
    sadece vaktini ertelemektedir:
    “Gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları biz,
    şüphesiz yerli yerince ve belli bir süre için yarattık.
    İnkâr edenler, uyarıldıkları şeylerden yüz
    çevirmektedirler.” (Ahkaf, 46/3)
    Elbette bu inkarları ve sorumluluktan kaçıp yüz
    çevirmeleri de boşunadır. Nitekim bunun pişmanlığını
    sonra duyup ellerini dizlerine vuracaklar ama iş işten
    geçmiş olacak:
    “O gün (kıyameti) yalanlayanların vay haline!..” (Tur,
    52/11)
    Bir de ayetlerin ötesinde Hz. Peygamber (asm)’in bu
    konudaki çok açık ve net hadisleri vardır ki, bunlardan
    biri Enes (ra)’den nakledilmiştir ve şöyledir:
    “Kıyamet, Allah Allah diyen bir kimsenin üzerine
    kopmayacaktır.” (3)
    Ya da hadisi, Tirmizi’nin rivayet ettiği şekliyle tercüme
    edersek, “Yeryüzünde Allah Allah diyen
    kalmayıncaya kadar kıyamet kopmaz.” Başka bir
    hadis-i şerifte ise açıkça, kıyametten önce az dahi olsa
    inanan herkesin ruhlarının alınacağı ve kendilerinde
    iyilik ve hayır bulunan hiç kimsenin kalmayacağı
    belirtilerek, kıyametin bunların başına kopacağı
    bildirilmektedir.
    Hz. Ayşe’den nakledilen hadiste, Hz. Peygamber (asm)
    bir gün:
    “Lât ve Uzza'ya (tekrar) tapılmadıkça gece ile
    gündüz gitmeyecektir!” buyurdular. Bunun üzerine
    Hz. Ayşe:
    “Ey Allah'ın Resulü! Allah (c.), “O Allah ki Resûlünü
    hidayet ve hak dinle göndermiştir, ta ki onu bütün
    dinlere galebe kılsın.” (Saff, 61/9) ayetini indirdiği
    zaman, ben bunun tam olduğunu zannetmiştim!” demiş.
    Hz. Peygamber (asm) ise cevap olarak;
    “Bu hususta Allah'ın dediği olacak. Sonra Allah hoş
    bir rüzgâr gönderecek. Bunun tesiriyle kalbinde
    zerre miktar imanı olanın ruhu alınacak. Kendisinde
    hiçbir hayır olmayan kimseler dünyada baki
    kalacaklar ve bunlar atalarının dinlerine
    dönecekler!” buyurmuştur.”(4)
    Ebu Hureyre (r.)’den nakledilen bir hadiste ise, bu
    rüzgarın ipekten daha yumuşak olacağı ve Yemen
    tarafından geleceği(5) de başka bir hadiste
    bildirilmektedir.
    Öyle veya böyle ikisi de aynı anlamı geliyor ki,
    kıyametten önce müminlerin tamamı, ya Allah’ın bir
    lütfu olarak, ya da kıyametin kaderinin bir parçası
    olarak, temizlenecek, ruhları o günden önce
    alınacaktır. Çünkü o gün dehşeti gören kafirler iman
    etmeye kalkacak, ama kendilerinden iman kabul
    edilmeyecektir. İşte bu dehşeti yaşatmamak için Allah
    önceden müminlerin vefat etmesini sağlayacaktır.
    Bilemiyoruz belki de dehşet anı insanın aklını başından
    aldığı için imanlarını da kaybettirecektir. Fakat, o ana
    kadar iman etmemiş olanların, gördükleri dehşet ve
    Allah’ın gücünün, kudretinin bu kadar açık tezahürü
    imansızların çoğunu o gücü kabul edip iman etmeye
    zorlayacaktır ki, buna az önce kaydettiğimiz ayetlerin
    yanı sıra hadislerde de açıkça yer veriliyor. Bunlardan
    birinde, Ebu Hureyre (r.)’in a anlattığına göre Hz.
    Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
    “Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmaz.
    Batıdan doğunca, insanlar görür ve hepsi de iman
    eder. Ancak, daha önce inanmamış veya imanının
    sevk etmesiyle hayır kazanamamış olan hiç kimseye
    bu iman fayda sağlamaz.” (6)
    Çünkü artık imtihan zamanı bitmiş, sınav salonu iptal
    edilmiştir. Bu sebeple artık yeniden imtihan salonuna
    girmek de imtihan olmak da mümkün olmayacaktır.
    Yine kıyametin kafirler üzerinde kopacağına dair,
    dünyada itibar gören insanların şerefsizliği konu
    edilerek, Huzeyfe (ra)’den rivayet edilen bir hadis-i
    şerifte Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:
    “İnsanların dünyaca en bahtiyarını âdi oğlu âdiler
    teşkil etmedikçe Kıyamet kopmaz.” (7)
    Kıyametten hemen önce ortaya çıkan bu adiler, isterse
    iman ettiklerini iddia etsinler, Allah nazarında önemi
    yoktur. Bu yüzden bunlar da kıyametin kopma
    sebeplerinden birini teşkil etmektedir. Çünkü Allah
    nazarında önemli olan kamil iman sahibi olmak ve
    inandığı gibi yaşamaktır. Yoksa öbür türlü herkes
    kendine göre bir şeylere inanıyor ve şuursuz, bilinçsiz
    olarak “Allah”, veya dini terimleri telaffuz ediyor.
    Böyle, inanmadığını söyleyen biriyle bir şekilde birlikte
    olduk ve “inşallah, maşallah” gibi tabirlerini
    kullandığına şahit olunca, “Hani sen inanmıyordun, o
    zaman bunları niye telaffuz ediyorsun?” deyince, verdiği
    cevap şu olmuştu: “Ağız alışkanlığı, hoca nihayet biz
    bu kültürle büyüdük!..”
    Evet bu kültürle doğup büyüyen ve sonradan
    yabancılaşanlardan bir başkası da sekiz günlük Bosna
    ziyaretimiz sırasında, bir şehitlikte okuduğum
    Kur'an'dan ve yaptığım duadan etkilenerek, epeyi
    hislenmiş ve bir takım kimselerin ağlaması karşısında o
    da bayağı etkilenmişti. Belki de bunun neticesi olarak
    bana biraz yakınlık duymuş, daha sonra da sürekli
    beraber olduğu arkadaşlarından birine adeta bir
    vasiyet niteliğinde şöyle demiş:
    “Ben hocadan önce ölürsem, onu mutlaka mezarımın
    başına getirin ve bana da böyle bir Kur'an okuyup dua
    etmesini kendisinden benim ricam olarak isteyin...”
    Bunu, kendisi de etkilenen o arkadaşı bana ulaştırdı.
    Ben de sekiz günlük yolculuğumuz bitip geri dönünce
    vedalaşırken;
    “Allah seni güzelce inanıp iman etmeden öldürmesin...”
    diye, sözlerine telmih yaparak dua edince güldü ve yine
    o sözünü tekrar etti:
    “Hoca bu sana vasiyetimdir. Benim dinle falan fazla
    ilgim yok ama senden önce ölürsem, o Kur'an ve duayı
    ben de istiyorum, lütfen mezarımın başına gelip yap...”
    dedi. Ben de söz verdim, yapacağım. Ama benim duam
    senin için ne ifade eder bilmem ki a güzel dostum!.. Bu
    işin zamanında olması ve gereken görevlerin hiç
    olmazsa bir kısmının yapılması gerekiyor veya en
    azından yürekten inanmak gerekiyor. Zira, kırk sene
    kendisini himaye eden amcası Ebu Talip için
    “affedilmesi için dua edeceğine yemin eden” Allah Rasülü
    (asm), bu konuda
    “Cehennemlik oldukları belli olanlarla müşrik
    olarak ölenler için yakın akrabaları bile olsalar,
    Peygamber ve müminler asla istiğfar edemezler
    (onlar için Allah’tan af isteğinde
    bulunamazlar).” (Tevbe, 9/113)
    ayeti ile Allah’tan ihtar almış ve bunu yapmaması
    konusunda uyarılmıştır. Ayrıca çok üzülmesine karşılık
    olarak da yine büyük yerden teselli gelmiş ve
    “Sen istediğine hidayet edemezsin...” (Kasas, 28:56)
    denilmiştir. Böyledir çünkü, insan kendisi Allah’tan
    hidayetini istemeli ve Onun yolunda olmaya özen
    göstermelidir. Böylesine hassas bir yüreğe sahip olan ve
    maalesef bu konuda eli-kolu bağlanıp çaresiz kalan Hz.
    Peygamber (asm)'in dualarının yanında bizim
    dualarımızın lafı mı olur... Ama madem onun gönlü
    öyle istiyor, belki ölmeden önce hidayete erişir de
    hakkında daha hayırlı bir iş gerçekleşir ve bize de
    ihtiyacı kalmaz. Bu vesileyle bir üzüntümü de sizlerle
    paylaşmak istiyorum...
    Bu sözden sonra o zaman, benim içime bir ateş düştü.
    Bu okunan bir Kur'an-ı Kerim'le bile kalbi yumuşayıp
    hislenen ve yakınlık hissi duyan, “Bu tür
    arkadaşlarımızın, dinden uzaklaşmasına acaba biz mi
    sebep oluyoruz?..” diye çok düşündüm. Eğer öyleyse
    “vay bizim halimize ve çekeceğimiz vebalimize!..” Eğer
    bu adamlar, dini bizim şahsımızda görüp de
    hatalarımızdan dolayı uzaklaşmışlarsa, biz bu işin
    altından kalkmayız... Evet belki de perde olan ve
    gölgeleyen bizleriz. Bu konunun dertlisi olan
    Bediüzzaman da öyle diyor zaten:
    “Eğer biz, İslamiyet’i şahsımızda samimiyetle yaşayıp
    örnek olabilseydik –herhalde, değil kendi içimizde
    yetişenler, kültürümüzü paylaşan ve kısmen de olsa bazı
    örf ve adetlerle dinin bir kısmını da olsa paylaşan ve pek
    çoğu da şeyhlerin, hacıların, hocaların çocuğu veya
    torunu olan kişiler– sair dinlerin mensupları dahi
    İslam’a girip Müslüman olacaklardı...”
    Ama ne yazık ki, biz böylesine önemli olan bir temsil
    görevini yapamadık!..
    Dipnotlar:
    (1) Tirmizi, Fiten, 30; Ramuz el-Ehadis, 299:4.
    (2) Buhari, Fiten, 13; Rikak, 9; Tecrid-i Sarih Terc. XII,
    182; Müslim, İman, 234; Fiten, 52; Tirmizi, Fiten, 9, 35,
    37; İbn-i Mace, Fiten, 25; Bediüzzaman, Şualar, s.
    490-491.
    (3) Müslim, İman 234, (148); Tirmizi, Fiten 35, (2208).
    (4) Müslim, Fiten 52, (2907).
    (5) Müslim, İman 185, (117).
    (6) Buhari, Rikak 39, İstiska 27, Zekat 9; Müslim, İman
    248, (157); Ebu Davud, Melahim 12, (4312).
    (7) Tirmizi, Fiten 37, (2210).
     

Sayfayı Paylaş