Sütün Zararları

Konusu 'Beslenme' forumundadır ve FleXoR tarafından 28 Şubat 2006 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 32 üye.
  1. Muhammed Masum
    Offline

    Muhammed Masum Üye

    Katılım:
    18 Ağustos 2007
    Mesajlar:
    23
    Beğenileri:
    16
    Ödül Puanları:
    0
    Anladığım kadarıyla Süt'teki bu risklerin büyük kısmı Laktoz dan ( süt şekeri) kaynaklanmakta..

    Süt tozu kullanan biri olarak %30 protein almak için % 70 Laktoz alıyoruz.. Bunu azaltmanın bir yolu yokmu
     
  2. D.Wolf
    Offline

    D.Wolf Üye

    Katılım:
    19 Ocak 2008
    Mesajlar:
    1.305
    Beğenileri:
    2.200
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    istanbul
    süt tozu protein alımının miktarını ve enerji miktarını artırabilir, ama laktoz oranı yüksek ve ileride prostat tehlikesi ile bile karşı karşıya kalabilirsin..ben, 500 ml den fazla süt içmem çünkü laktoz içeren başka şeylerde alınca, bagırsak faaliyetlerimiz bozuluyor...süt tozu kullanmak cok mantıklı değil..başka gıdalara yönelerek rahatlıkla protein alımını artırabilrisin...kolay gelsin..
     
  3. RUNTIME ERROR
    Offline

    RUNTIME ERROR Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2008
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci(Bilgisayar Mühendisliği)
    Yer:
    Ankara
    Süt bağırsakta herşeye yapışır ve tıkaç olur sonra çıkarkende hepsi birden çıkar.Süt kalsiyum verdiği kadar oluşturduğu asitide göz önğnde bulundurmak gerekir.Kemik erimesinin kalsiyum eksikliğinden değil kalsiyumun fazla olarak dışarı atılmasından kaynaklandığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.Sütü içtiğimiz zaman karaciğerimizde kalsiyumu (halk dili olarak süzmek diyeyim) için bir takım asitler oluşur ve bu asitler kalsiyumla birlikte vücuttan atılır.Bu da kalsiyum eksikliği ve kemik erimesini beraberinde getirir beraberinde.
    Eğer hem kalsiyum hem sth nızı arttırmak istiyorsanız turpgiller ailesinden sebzelerle beslenin ve bolca fındık yeyin.Turpgiller kalsiyum fındık ise arjinin aminoasiti tarafından zengindir bu da sth nızı uyarır.
    Yapmam diyorsanız,süt içmeden olmaz diyorsanız bol bol nefes egzersizleri yapmanızı öneririm.
     
    gaddarkemal bunu beğendi.
  4. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    runtime error öncelikle bizlere yazdığın için teşekkür ederiz. baktığımda yeni üye olduğun için bence daha fazla araştırmalısın kemik erimesi nedenlerini ve besin calsium eğerisini.
    mesela örnek vermek gerekirse

    fındık yiyiniz demişsiniz. pekala emilimini almamız gereken calsium miktarı adedince yediğimiz calsiumun o miktar adedince vucuda vereceği zarardan haberin varmı.

    özellikle calsium için emilim ortamı için bazı kıstaslar şart.

    d vitamini çok önemli bu konuda ayrıca posa ve lifli basinler emilimi hızlandırır.

    fosfor özellikle alınması şart olan bir element özellikle diş ve kemik tamamlayıcısı olarak bilinmektedir.

    aldığımız besinlere göre en iyi calsium emilim ortamı direck olarak etkilişime girmeyen besinlerle tüketilmesi gerekmektedir.

    özellikle demir alımını azaltmalı calsium yüklü diyetlerde . demir calsiumun bir numaralı düşmanıdır. hatta birleşerek organlarda birikmeye ve böbrek taşı oluşumuna sebebiyet verir. neyse daha fazla araştırmalıyız.

    süt içmeyide tavsiye etmiyorum sonuçta tanrının dişleri olmayan bebekler için yarattığı bir sıvı besindir. en büyük oranını karbon + pro ve yağdan oluşmaktadır. örnek %60 karbon 35 pro 5 yağ. oluşumu .

    bunu yerine 5 litre sütten yapılmış olan kaşar ve peynir veya yoğurt tüketilebilir.

    tercihim . incir ve yoğurttur.

    incirin fosforla birbirini tamamlaması ve yoğurt içindeki yararlı bakteriler sağlığımız açısından önem arzetmektedir.
     
    Son düzenleme: 13 Ekim 2008
    castorpollux ve gaddarkemal bunu beğendi.
  5. D.Wolf
    Offline

    D.Wolf Üye

    Katılım:
    19 Ocak 2008
    Mesajlar:
    1.305
    Beğenileri:
    2.200
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    istanbul
    runtime error ün dedikleri ilginç geldi acıkcası..ama değişik bir yorum olmuş...kalsiyumun zaten tuhaf bir mineral oldugunu cogu kimse düşünüyordur çünkü biraz fazla oldu mu diğer minerallerin emilimini ve birbirileri ile olan etkileşimlerini etkiliyor..bu da olumsuz bir durum tabiki..kalsiyumu fosforla alın demişsin atakan..fosfor bu fındık, fıstık, kuruyemiş türlerinde iyi oranlarda zaten var, onun alımını yapmanız lazım demiş sth degeri için..runtime error bundan bahsetmemiş mi? yoksa ben mi yanlış anladım?...
     
    gaddarkemal bunu beğendi.
  6. muratonturk
    Offline

    muratonturk Üye

    Katılım:
    26 Ağustos 2007
    Mesajlar:
    12
    Beğenileri:
    16
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    matematik öğretmeni
    Yer:
    manisa-salihli
    flexorun dediklerine kesinlikle katılıyorum.. şahsen yaşadım ömür boyu kemiklerde bir sorun yaşamayan biri olarak 3 yıldır günde 1-2 kg pastörize süt tükettim spor yaparken kol kemiğim kırıldı, pastörize süt kesinlikle içmeyin ister laktozsuz olsun farketmez, açık süte bi şey demiyorum açık süt için, inanılır gibi değil ama şu deneye bir bakın,
    1930′larda Dr. Francis M. Pottenger, pastörize ve çiğ sütle beslenmenin 900 kedi üzerindeki etkilerine ilişkin 10 yıllık bir çalışma yürüttü. Bir grup yalnızca çiğ süt alırken, diğer grup aynı kaynaktan alınan pastörize sütle beslendi.
    Çiğ süt içen grup kuvvet bularak büyüdü, hayatı boyunca sağlıklı, aktif ve canlı kaldı ama pastörize sütle beslenen grup kısa süre sonra durgun, sersem ve normalde insanlarla ilişkilendirilen kalp krizi, böbrek yetmezliği, tiroit bozukluğu, solunum rahatsızlıkları, diş kaybı, kemik zayıflığı, karaciğer iltihabı gibi kronik yozlaştırıcı rahatsızlıklara karşı savunmasız hâle geldi.
    Ama Dr. Pottenger'in en çok dikkatini çeken ikinci ve üçüncü nesillere olanlardı. Pastörize sütle beslenen grubun yavrularının hepsi pastörize sütten kalsiyum emiliminin olmadığını gösteren zayıf ve küçük dişler, kalsiyum eksikliğinin açık ifadesi olan güçsüz kemiklerle doğdular.
    Çiğ sütle beslenen grubun yavruları ebeveynleri gibi sağlıklı kaldı. Pastörize sütle beslenen grubun üçüncü kuşak yavrularının birçoğu ölü doğarken, kurtulanlar ise kısırdılar ve üreyemiyorlardı. Çiğ sütle beslenen grup soyunu sürdürürken, pastörize sütle beslenen grupta dördüncü nesil olmadığı için deney bitmek durumunda kaldı.
    Eğer bunlar pastörize sütün zararlı etkilerinin yeterli kanıtı değilse, ticârî süt endüstrisinin kabul etmekten tiksindiği, kendi annelerinden alınan pastörize sütle beslenen buzağıların genellikle 6 hafta içinde öldüğü gerçeğini dikkate alın.
    Çiğ sütün lehinde, pastörize sütün aleyhinde bulunan bu gibi bilimsel kanıtlara ve yirminci yüzyılın başlarına kadar insan türünün çiğ sütle beslendiği gerçeğine rağmen bugün Amerika'da birkaç eyalet hariç çiğ süt satmak yasal değildir.
    Doğal niteliklerinden uzaklaştırılmış süt, insan ömrünü uzatmada hiçbir fayda göstermezken; sütü pastörize etmek raf ömrünü uzattığından süt endüstrisi için daha kârlıdır. Dahası, pastörizasyon hepsini olmasa da bazı tehlikeli mikropları öldürerek sıhhî olmayan mandıralardaki hasta ineklerden alınan sütü göreceli olarak "zararsız" hâle getirir ve bu da süt endüstrisinin mâliyetlerini azaltır.
    Dr. Pottenger'in pastörize sütle beslenmiş kedilerinin kısırlaşması ve gücünü yitirmesi için yalnızca üç kuşak geçmesi yeterli olmuştur. Amerikalıların ve Avrupalıların neredeyse aynı sayıdaki kuşağı pastörize sütle beslenmiştir. Bugün, kısırlık Amerikan çiftleri için başta gelen sorunlardan biriyken; kalsiyum eksikliği de yayılmıştır.
    Amerikalı çocukların yüzde doksanı kronik diş çürümesi sorunuyla karşı karşıyadır. İşin daha kötüsü, şimdilerde kaymağının ayrılmasını (yağın sütte toplanmasını) önlemek için süt "homojenize" ediliyor. Bu, yağ moleküllerinin sütün geri kalanından ayrılmayacağı noktaya kadar mayalanmasını ve öğütülmesini gerektiriyor. Ama aynı zamanda bu durum, süt yağının küçük parçacıklarının ince bağırsağın duvarından kolayca geçmesine izin vererek, doğal niteliğini kaybetmiş yağ ve kolesterolün vücut tarafından emilme miktarını büyük oranda arttırıyor.
    Aslında homojenize sütten, saf kremadan aldığınızdan daha fazla süt yağı alırsınız! Kemik erimesi rahatsızlığı olan kadınların pastörize süt ürünleri ile ilgili gerçekleri dikkate almaları gerekir. Doğal niteliklerinden uzaklaştırılmış bu süt, bu durumu önlemek için yeterince kalsiyum sağlamaz.
    Büyük miktarlarda pastörize süt ürünleri tüketen Amerikalı kadınlar, dünyanın en yüksek sayıdaki kemik erimesi vakalarına sahiptirler. Örneğin, çiğ lahana; herhangi bir miktar pastörize süt, yoğurt, çiftlik peyniri veya doğal niteliği bozulmuş diğer süt ürünlerinden daha fazla kalsiyum sağlar.
     
    Akay, baykan, Rpac ve diğer 2 kişi bunu beğendi.
  7. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    d.wolf fosfor en çok balık ve kolada bulunmaktadır. runtime calsiumu bunlardan alın demiş. fosfor alımı insandan insana değişmekte karşılananamaktadır. özellikle 1 bardak kolayı bu sebeble içiyorum.

    bu makalenin bir değişiğini bende okumuştum. geçerliliği tartışılır. fakat pastörize ve ışıl işlem uhv işlemi görmüş bir süt meyva suyu vs. kullanmıyorum.
     
  8. gaddarkemal
    Offline

    gaddarkemal Yeni Üye

    Katılım:
    30 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    994
    Beğenileri:
    756
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    Sütün bağırsaktaki herşeye yapıştığın yeni duydum da bağırsağa yapıştığını biliyordum, hatta bu sayede bağırsaktaki yağ tutumunu azaltan kalsiyum daha fazla yağ atılmasına sebep veriyor.
     
    atakan_irresistable bunu beğendi.
  9. Jevric
    Offline

    Jevric Yeni Üye

    Katılım:
    2 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    265
    Beğenileri:
    59
    Ödül Puanları:
    0
    süt yerine ne içicez o zaman. Ben gece uyumadan önce yarım lt, idmandan sonra yarım lt süt içiyorum. İdmanlarım zaten saat 17:00 den sonra oluyor. 4 aydır düzenli içiyorum. Başka bir yerde de görmüştüm bu tarz yazıları, ama inanmadım. Şimdi burada da okuyunca içime iyice kurt düştü:S
     
  10. RUNTIME ERROR
    Offline

    RUNTIME ERROR Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2008
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci(Bilgisayar Mühendisliği)
    Yer:
    Ankara
    Hepinizin katılımları için teşekkür ediyorum.

    Şu konularda biraz daha açıklık getireyim.

    Süt ürünleri konusunda uzman olan dr.william ellis bu ürünlerin etkilerini şöyle açılıyor.
    Bunlar kan dolaşımını etkiler.Alerji olmak ve sistemi tıkamak istiyorsanız süt için.Ellis öne sürdüğü nedenlerle,ancak çok az sayıda yetişkinin inek sütündeki proteini metobolize edeceğini ileri sürmektedir.(yorum yazan ve sorunsuz olduğunu söyleyen arkadaşım bu gruptan olsa gerek)

    İnek sütünün ana proteini kazeindir.Kazein inek sağlığı için inek metabolizmasının ihtiyaç duyduğu bir şeydir.Bu kazeine insanın ihtiyacı yoktur.Gerek bebekler gerekse yetişkinler kazeini sindirmekte güçlük çekerler.O'na göre en azından bebekler kazeinin %50 veya daha fazlasını sindiremezler.Kısmen sindirilen proteinler genellikle kana karışırlar,dokuları rahatsız ederler ve alerjiye karşı hassaslık yaratırlar.Eninde sonunda karaciğer kısmen sindirilmiş inek proteinlerini dışarı atmak zorundadır ve bu da bütün vücudun boşaltım sistemi için gereksiz bir yüktür.Bunun tersine insan sütünde bulunan laktalbumin proteini kolayca sindirilebilir.(Tabi bu bebekler dışında kullanılmayan bir durumdur.)

    Sütü kalsiyum içenlerde yanılıyorlar.Çünkü 25.000 kişi üzerinde yapılan testlerdegünde üç ve daha fazla bardak süt içenlerin kalsiyumlarının en düşük düzeyde olduğu görülmüştür.Bu aslında biraz araştırılırsa karaciğerimizin rahatlamak için bize oynadığı bir oyundur.

    Ellis'e göre kalsiyum almak istiyorsanız bol miktarda yeşil sebze,susam yağı fındık(büyümek için gerekli arginin aminoasitinide içerir) ve fıstık yeyin.Bunların hepsi kalsiyum bakımından zengin ve vücudun kolaylıkla kullanıp dışarı atacağı elemenlardır.Burada bir noktaya çok dikkat etmek gerekir.
    Eğer çok miktarda kalsiyum alırsanız bunlar böbreklerde birikir ve böbrek taşı yapar.Kan yoğunluğu nispeten düşük düzeyde tutabilmek için yenilen kalsiyumun %80ini vücut sışarı atar.Örneğin şalgam cinsi yeşilliklerde sütün"iki katı" kalsiyum vardır.

    Ayrıca sütün vücuttaki temel etkisi nedir? Süt balgam yapar.Bu balgam da vücudun görevini iyice zorlaştıracak şekilde ince bağırsağı sertleştirir ve buradaki herşeye yapışarak tıkaç görevi yapar.

    Son olarak süt güçlü bir antidotdur.Yani her hangi bir zehirlenme durumunda bir bardak sıcak süt bağırsağa acil yardım sağlar.

    Fındık ise sadece fosfor için değil vücut gelişiminde çok önemli olan arginin aminoasitince zengindir.

    İster süt için ister içmeyin ama nefes egzersizlerine gerekn önemi verin.Fabrikada fırın yanmazsa üretim olmaz.Oksijen yakıcıdır tıkanıklık açıcıdır iyileştirici ve geliştiricidir.

    Hepinize çalışmalarınızda başarılar...
     
    Akay, baykan, Rpac ve diğer 1 kişi bunu beğendiniz.
  11. RUNTIME ERROR
    Offline

    RUNTIME ERROR Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2008
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci(Bilgisayar Mühendisliği)
    Yer:
    Ankara
    Unuttuğm birşey yağda çözünen vitaminler A,D,E,K vitaminleri vücuda yüksek oranda ****** olarak girer.D vitamininden yola çıkalım.İsterseniz ihtiyacınızın 2 katı D vitamini alın aktifleştirici yani bu ******in çözücüsü güneş ışığını alamazsanız bu d vitamini karaciğerde birikir birikir ve sonunda vitaminöz olursunuz.
    D vitamini için konuşacak olursam güneş yoksa d vitaminide yok..

    Teşekkürler başarılar...
     
  12. Jevric
    Offline

    Jevric Yeni Üye

    Katılım:
    2 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    265
    Beğenileri:
    59
    Ödül Puanları:
    0
    süt içmeyi bıraktım.
     
  13. RUNTIME ERROR
    Offline

    RUNTIME ERROR Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2008
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci(Bilgisayar Mühendisliği)
    Yer:
    Ankara

    Bence doğru karar vermişsiniz arkadaşım.Haftada en az 1 defa yağlı balık(ton balığı,lüfer,palamut,somon,kalkan,çupra)yeyin şalgam tüketin turp tüketin fındık tüketin eğer çok proteine gereğiniz varsa protein tozlarına başvurabilirsiniz(içeriklerine ve kullananların görüşlerine çok dikkat edin)

    Başarılar...thums:
     
  14. D.Wolf
    Offline

    D.Wolf Üye

    Katılım:
    19 Ocak 2008
    Mesajlar:
    1.305
    Beğenileri:
    2.200
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    istanbul
    jevric, yanlış kararlar alıyorsun araştırmadan..birilerinden cevap bekleyecegine otur biraz araştır yanlışlarını..süt içmeyi bırakmak cok yanlış..gunter schilerkamp günde 2-3 lt süt içiyor, sence neden?..süt içilir , ama belli zamanlarda,yani daha cok ara ögünlerde..antrenman sonrası için süt içiyormuşsun..sence bu mantıklı mı??..casein proteini antrenman sonrası için uygun mu?..antrenmandan sonra ne yapman gerekeni bilmelisin, bunları da burda yazmıyorum çünkü bilmelisin, yoksa gelişmeyi sonraki yıllara alırsın.daha önceki yazılarını da okudum, hatalı bilgiler veriyorsun istemeden..forumu biraz okumanı tavsiye ediyorum sana bundan sonra..iyice oku, biraz yıllan , ondan sonra dogru adımlar at..sen süt içmeye devam et...her gün tavuk, ton balıgı, süt, lor vs gibi kynakları senin istedigin vücuda yaklaşman için bir adım daha atmanı saglayacaktır..herşeyden azıcık mantıgıyla gidersen yandın..yemekleri hor kullanacaksın, acımayacaksın, insanlık dışı yiyeceksin, onun da hakkını verecek bir antrenman cıkaracaksın, işin özeti budur...
     
    ulrich ve cappi bunu beğendi.
  15. cappi
    Offline

    cappi Üye

    Katılım:
    9 Nisan 2008
    Mesajlar:
    180
    Beğenileri:
    70
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    jevric, iyice araştırma yapmadan erken karar vermemelisin..süt içmeyin diyen mantığa gülmen gerek:D
     
  16. Jevric
    Offline

    Jevric Yeni Üye

    Katılım:
    2 Ağustos 2008
    Mesajlar:
    265
    Beğenileri:
    59
    Ödül Puanları:
    0
    Daha önce de GH büyüme hormonunu durdurduğnu okumuştum zaten.
    Eve 16:00 ya da 19:00 da geliyorum. 1 saat dinlendikten sonra idman... Sonra süt. Ardından bol protein ve karbonhidratlı yemek... Gece oluyo zaten. Uyumadan önce de sütün hepsini içiyorum. Ara öğün diye bir seçeneğim kalmıyor.(casein protein 8 saatte sindiriliyor. Ama benim zamanında içme gibi bir durmum yok)
    Yanlış verdiğim bilgi olursa lütfen beni düzeltin. Seviyeli olduğu sürece her türlü eleştiriye de açık biriyimdir. Forumun da amacı tarışmak ve doğru bilgiye ulaşmak zaten.
     
    Son düzenleme: 13 Ekim 2008
  17. RUNTIME ERROR
    Offline

    RUNTIME ERROR Üye

    Katılım:
    12 Ekim 2008
    Mesajlar:
    45
    Beğenileri:
    19
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci(Bilgisayar Mühendisliği)
    Yer:
    Ankara

    Bir yalan ya da bir söz ne kadar çok söylenirse o kadar dimağlara kazınır.

    Araştırma yapmak kolaydır bilgi her yerde bulunur ama doğruluğu tartışılır.İyice araştırma yapmak ve en "doğru" bilgiye en doğru kaynaklardan ulaşmak şarttır gelişim ve paylaşım için.

    Gülmek gerek tabi ama doğru bilgiye değil komik olana...

    Bu yüzden gülüyorum bol bol hemde hemen hemen herşeye:D:D:D:D
     
  18. D.Wolf
    Offline

    D.Wolf Üye

    Katılım:
    19 Ocak 2008
    Mesajlar:
    1.305
    Beğenileri:
    2.200
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    istanbul
    süt tercih edilmeyecekse, süt ürünleride tercih edilmemeli o zaman..sonucta hepsi birtakım işlemlerden geciyor piyasada ve yarardan cok zarar verebiliriz vücudumuza..peki ne yapalım?..hangi yollardan kalsiyum alalım?..hem hayvansal protein barındıran hem de yüksek protein içeren bir besin var mı süt ürünlerinden başka?..
    kalsiyum, vücutta en cok bulunan mineraldir ve olmaza olmazlardandır..yagsız, laktoz oranı düşük veya laktozsuz süt ürünleri tercih edilirse,bu konudaki şikayetleriniz azalacaktır..sütün zararı değilde, aşırı tüketildiginde diğer minerallerin emilimini düşürecek bir kalsiyum ölçüsü yakalarsınız ve bagırsaklarınızın çalışma hızı yükselir..ama günlük max 1 lt süt herkes için iyidir(vücudun hacmine göre değişir bu kavram)..jevric, sana gelince, gördügüm kadarıyla gelişme cagındasın, sen bu tür şeyleri pek sorun etmemeye çalış ve süt ürünlerini asla ihmal etme..antrenman sonrası içtigin sütü öglen okula götürüp iç istersen, senin için cok daha iyi olacak...

    diğer soruna da gelince, gh asla durmaz, sadece salgılanma hızı azalır..bunun da olması için cok fazla kalsiyum alman lazım bir oturuşta..bu da 1-1.5 lt süte tekabül eder..ama bunu güne yayarsan, günlük 1.5 lt bile cok rahat süt içebilirsin..
     
    Son düzenleme: 14 Ekim 2008
    Akay, castorpollux ve Jevric bunu beğendi.
  19. BOSNAK
    Offline

    BOSNAK Üye

    Katılım:
    10 Ekim 2005
    Mesajlar:
    375
    Beğenileri:
    156
    Ödül Puanları:
    53
    Yer:
    ist-izmir
    arkadaşlar aslında herkes aynı şeyde mütabık ama farklı yönler anlatılarak kutuplaşma olmuş paylasınınızda ve tartışmanızda ... herşeyin çoğu zararlıdır .. önemli olan vücudunuzun nekadarına ihtiyacı olduğu .. bilim sürekli öne sürdüğü şeyleri tekrardan çürütüyor... çocukluğumdan buyanı boyum uzasın diye süt içerdim v.g başlayınca farklı amaçlar için .. sürekli olmamak kaydıyla 1-5 lt süt içtiğimde oldu ..ancak genelde 500ml.-1000ml. arasında tüketirim . . Allahaşükür hiç eklem problemiyle karşılaşmadım ..ve de başımdan okadar geçtiki (kaza,düşme vs..) hiçbiryerimde kırık ve çatlak oluşmadı.. sütün özellikle büyüme çağında ergenlikte .. kemikleri hacimlendirdiğine inanıyorum ..kendim bunun bilimsel kanıtıyım :) desem mübalağ etmiş olmam
     
    Son düzenleme: 14 Ekim 2008
  20. castorpollux
    Offline

    castorpollux Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2008
    Mesajlar:
    467
    Beğenileri:
    411
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    Ankara
    deneyde ilginç hatta komik olan bir durum var...
    kedinin kullanılması!
    deneylerde insan genetiğini en yakın hayvanlar tercihedilir diye bilirim ve hiçbir deneyde kedinin kullanıldığını görmemiştik, duymamıştık...yani kedide durum böyleyse insanda birebir öyle olur diyor deney dolayısıyla insan genetiği=kedi gibi bir sonuç çıkıyor...testten ziyade asparagas haber olduğu ortaya çıkıyor...
     
    Jevric ve atakan_irresistable bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş