Gönül isterdi ki doktor önerisine göre her şeyi ayarla. Ancak maalesef ülkemizde böyle olmuyor. Bende tip1 diyabet hastasıyım. Zamanında doktorlarla çok görüştüm. Görüştüğüm doktorlarda araştırma hastanelerinde uzman doktorlardı. Spor yapmak istiyorum durum böyle böyle dediğimde günde yarım saat yürü tavsiyesinden başka bir şey alamadım. Ya hiç bir şey bilmiyorlar yada az bildiklerinden dolayı risk almak istemiyorlar. Ancak Amerika ve Avrupada araştırırsan eğer profesyonel bisikletçi , fitness model , amerikan futbolu , maratoncu vb. bir çok yoğun efor gerektiren spor dallarında profesyonel yada amatör bir çok sporcu görürsün. En azından dünya çapında profesyonel müsabakalara katılanlar uzmanlar tarafından yönlendiriliyordur diye düşünüyorum ve hiç bir sorun yaşamadıklarını söyledikleri bir çok yazı okudum.
Kaç yıldır diyabetsin bilmiyorum ama mutlaka araştırmışsındır. Bu hastalık evet kötü ama bütün dizginleri senin elinde olan bir hastalık. Vücudunu , vücudunun nelere nasıl tepki verdiğini , nasıl etkilendiğini çok şeffaf bir şekilde takip edebileceğin bir hastalık. Bu yönden kontrol edilebilmesi istedikten sonra kolay. Benim çok iyi bir spor hayatım yok ama tekrar dizginleri ele alma girişimindeyim aslında seninle aynı sorular dolanıyor kafamda ve yıllardır mümkün olduğu kadar araştırmaya çalışıyorum.
Bunu yap şunu yapma gibi kesin bir bilgi verebilecek bir konumda değilim ancak benim kendime göre edindiğim bilgileri aktarayım gerisi sana kalmış. İlk olarak fitness , ağırlık çalışmaları yaptığım çok kısa dönemlerde dahi şekerimin çok kolay dengeye girdiğini , insülin dozlarımın yarı yarıya azaldığını keşfettim ve bu koşu , yürüyüş , bisiklet vb. sporlara göre çok daha net görebildiğim bir durum.
Protein alımına gelince çok hesaplayarak aldığım bir besin değil ama 1,2g/kg oranını geçtiğim zamanlar çok olmuştur. Bu tarz besinin çok tüketilmesinden oluşan durumlar öyle bir anda 2 ay çok protein tükettim böbrek hasar gördü denilecek durumlar değil. Aşırıya kaçmadan istediğin oranları alıp , sporunu yapıp şekerini dengede tuttukça da çok sorun olacağını zannetmiyorum. Dediğim gibi bir anda böbrek hasar görecek diye bir durum olmadığı için 3 ayda bir tam kan sayımın homoglobin A1C değerin , diğer hormon değerlerin , özellikle idrar test sonuçların doğrultusunda durumu kontrol altına alabilirsin. Bildiğin gibi en önemli etken H1A1C 7 nin altına düşürüp sabitlemeye çalış. Onun dışında bizde çok bilgi olmasa da yabancı kaynakların hepsinde ortak bir bilgi ağır sporlar yapıyorsan spora başlamadan önce şeker değerin 150nin üzerinde olmasına dikkat et yoksa hipoglisemiyle karşılaşabilirsin. Bunun için spor öncesi ve spor sonrası şeker ölçümlerini mutlaka yap ve durumu iyi okuyup ona göre hareket et. Ayrıca insülini vurduğun yerler önemli. Mesela bugün bacak çalışacaksın sakın insülini bacaktan vurma aksi takdirde ani hipoglisemiler ortaya çıkabilir. Aynı şekilde kol ve karın içinde geçerli. Yani bunların özeti kendi vücudunu okumak senin elinde.
Sonuç olarak bu işi profesyonel olarak yapmayı düşünmüyorsan ve diyabetsen risk almaya gerek yok. 1,5 g/kg protein aldın 3 ay sonra kan değerlerinde yada idrar da sorun çıktı 1,2 ye düşürüp devam edersin kol kasların X cm gelişmez de Y cm gelişir ama gelişir sonuçta. Bırakmana gerek yok onun için. Ayrıca forumda protein alım oranlarının firmalar tarafından ticari amaçlı abartıldığı aslında zamanında arnold'ın bile kg başına 1,7gr aldığı , 1,3 gr civarının amatör olarak spor yapan kişilere yeterli geleceğini anlatan makaleler okudum ki çok da mantıklı geldi. Acelen yok kontrolleri aksatmadan gereksiz risklere girmeden deneye deneye her şey daha güzel olur. Yapacak bir şey yok bu hastalıkla yaşamayı öğrenmek zorundayız ama bu durum hastalık seni bir şeyleri yapmaktan alıkoyacak anlamına gelmiyor. Önemli olan ölçüyü tutturmak.