Sigara

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve Guest tarafından 18 Temmuz 2005 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen kişi sayısı 1 user .
  1. Guest
    Online

    Guest Guest

    SIGARA

    Bugün, sigaranın akciğer kanseri tehlikesini önemli derecede arttırdığı kesin olarak bilinmektedir. Bir kişi ne kadar sigara içerse akciğer kanseri gelişme tehlikesi de o kadar artar. Akciğerin squamöz hücreli kanseri, akciğer kanserinin en sık şekli olup yüksek nispette sigara içenlerde görülür. Kadınlarda akciğer kanseri sıklığı sigara içen kadın sayısının artmasıyla “paralellik” göstermektedir.

    Sigara arter (damar) hastalıkları veya arteriosklerozis (damar sertliği) riskini “tehlikesini” önemli bir şekilde arttırdığı ispat edilmiş bulunan 15 faktörden biridir. Felçler, kalp çarpıntıları ve periferik damar hastalıkları sigara içenlerde içmeyenlere nispetle daha sık görülür. Sigara aynı zamanda yüksek kan basıncı (tansiyon artması), kalp çarpıntıları, felçler ve periferik damar hastalıklarına yol açan önemli faktörlerden birini teşkil eden diyabet (şeker hastalığı) sebeplerinde de ilk sıralarda yer alır.

    Sigara akciğer kanseri dışındaki kötü durumların gelişmesinde de rol oynar ve aşikar bir şekilde kronik obstrüktif (müzmin tıkayıcı) akciğer hasta lığı (amfizem), bronşiyal astıma ve bir bakıma akciğerlerin kirlenmesi anlamına gelen pnömokonyozis durumlarında bu hastalıkların klinik gidişini ağırlaştırır, Amfizem nispeti sigara içenlerde içmeyenlere nispetle çok yüksektir.

    Uzun yıllar, genel cerrahi’ sigara içmenin tehlikesi hakkındaki neşriyat ta bulundu. Çeşitli kuruluşlar, halen çalışanların soluduğu havanın temizlenmesi ile ilgilenmektedirler. Suçlama için şimdilik yeterli delil olmamasına rağmen bilim adamları, hava kirlenmesi ve bazı kimyevi maddelerin insandaki kanserlerin % 10–20 sine sebep olduğunu düşünmektedirler.

    İnsan sıhhati ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgili birçok durumlar da olduğu gibi, sıhhati menfi yönde etkileyen sebepler her ne kadar iyi bilinirse bilinsin ve defalarca kişilere anlatılsın eğer kişi kendi iradesini kullanıp içindeki esas yasakçıyı dinli yemiyorsa veya dinlemesini öğrenememişse sel köprüyü böldükten sonra tedbir aramaya başlar.

    Sigara içenler, tozlu yerlerde ve akciğerlere zararlı olan kimyevi’ madde bulunan yerlerde çalışmamalı dinar. Mesela pamuk tozu ve dumanlara maruz kalanlar eğer sigara içiyorlarsa büyük ihtimalle akciğer hastaları gelişebilir. Bu gibi kişilere, silika, kömür tozu, toluen diizosiyanat ve asbestosla ilgili işler yasaklanmalıdır.

    Eğer sigara, bir meslek hastalığının gelişmesini veya kişide bulun astım, kronik obstrüktif akciğer hasta lığını arttıracaksa sıhhati yönünden böyle bir işte çalışması engellenebilmelidir.

    Amerika’da bugün sigara dumanı bir numaralı kanser yapıcı olarak bilinir. Akciğer kanseri erkekler arasında kanserden ölümlerin başında gelir ve günde en az 20 sigara içen kişilerde akciğer kanseri gelişme riski, içmeyenlere göre dokuz defa daha fazladır. Bu risk, içilen sigara sayısıyla artar.

    Kanserden korunma ve kanser tedavisinin araştırılmasına her yıl milyonlarca para harcanmaktadır ve sigara içmeye hala göz yumulmakta ve okullarda bile çok rahat içilmektedir.

    Çalışma hayatında hava kirliliği sebeplerinden birisini sigara teşkil eder. Sigara içenlerle beraber çalı şıp sigara içmeyenle, eve döndüklerin de üzerlerindeki sigara kokusunu elbiselerini değiştirerek giderebilirler, fakat akciğerlere girmiş olan duman için aynı şey söylenemez. Buradan çıkan netice de sigara içmeyip yüksek nispette sigara dumanına maruz kalanların durumudur. Endüstride, kalabalık işçi çalıştıran yerlerde bu açık bir şekilde kendini göstermektedir. Bir şahsın, çalışma arkadaşını rahatsız ediyorsa ve sıhhatini bozuyorsa sigara içmeye ne derece hakkı vardır? Böyle bir durumda sigara içen yönünden kişisel hak söz konusu ise içmeyenlere sigara içenlerin zulmü meselesi ortaya çıkar. O halde, herke sin bulunduğu toplantı salonlarında, çeşitli toplantı yerlerinde, hava alanları ve taşıma vasıtalarında sigaranın yasaklanıp yasaklanamayacağı sorusu da sorulabilmelidir.

    Çalışmalar, sigara içenlerle içme yenleri n sıhhatleri arasındaki mukayeseye yönelmiştir. Sigara içmeyip sigara dumanına fazla bir şekilde maruz kalanlar şimdiye kadar pek incelenmemiştir. Sigara içenlerde, içmeyenlerde, içmeyip dumana maruz kalanlarda karboksihemoglobin seviyeleri değişik bulunmaktadır. Karboksihemoglobin sigara içenlerde yükselir. Bu maruz kalma ve etkilenmenin ölçülmesi yönünden objektif bir metottur.

    Sigara içenlerin içmeyenlere nispetle daha az iş yaptığı (ürettiği) söylenebilir. Birçok yönetici, sigara içen erin; sigara bulmada, yakmada, ağızlarına götürüp getirmede, külünü atmada, sigarayı atmada v.s zaman kaybettiklerinde hem fikirdirler. Tabii ki aynı zamanda, sigara içenlerde buna bağlı hastalıklardan dolayı işin başında mecburi olarak uzun zaman bulunamama da nazarı dikkate alın malıdır. Ayrıca çalışma yerinde sigara içenlere müsaade sigara içmeyenleri üzen bir faktördür. Hatt4 bu konu da, yani sigara içmeyip de bundan rahatsız olanlar üzerinde yapılan geniş bir istatistikî çalışma aşağıdaki gibidir:

    Sigara dumanına karşı reaksiyon:

    Etkilenen işçilerin yüzdesi:

    Sigara :içmeyenler / içenler


    Belirtiler

    Gözlerde sulanma 48 / 7

    Burun şikâyetleri 35 / 4

    Öksürük, boğaz ağrısı 30 / 6

    Aksırma ve gıda hazmında zorluk 20 / 2

    Psikolojik:

    Depresyon 24 / 3

    Düşmanlık 22 / 2

    Meşguliyetle ilgili:

    Sigara içenin yanında çalışmada zorluk 51 / 8

    İşe kendini vermede zorluk 21 / 2

    İşi üretmede zorluk 14 / 2



    Yukarıda görüldüğü gibi bugün iş dünyası, sigara içenlerin ihtiyaçları ve sigara içmeyenlerin dumansız bir yerde çalışma hakkı arasındaki çekişmeyi çözme yönündeki mücadelelerle çalkalanmaktadır. İstatistik, sigara içme ve sıhhatin bozulma arasın da cemiyetin her sahasında gittikçe artan bir ilgi mücadele ve saldırganlık hissini doğurmuştur. Dünya Sağlık Teşkilatı sigaraya bağlı hastalıkların giderilmesi için 5 milyar dolar, buna bağlı iş kaybının ise 15–17 milyar dolara mal olduğunu bildirmektedir.

    Yaratıcısı tarafından kâinattaki herşeyin kendisi ne musahhar kılındığı ve bunların karşısında ona olan asli vazifesi karşısında insan, acaba bu sınırlı hayat sermayesinin böyle mi harcayıp bitirmeliydi? Yoksa sermayeyi bitiren diğer gelişi güzel şeylerle birlikte sigarayı da tekrar dönmemek üzere resimdeki gibi mi yapmalıydı?

    Kaynak:

    Dr.Serafettin ALAN
    PANZEHIR
     

Sayfayı Paylaş