selülit oluşumu ve anti-selülit diyeti

Konusu 'Kadınlara Özel - Güzellik' forumundadır ve o0angel0o tarafından 6 Mayıs 2009 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 6 üye.
  1. o0angel0o
    Offline

    o0angel0o Üye

    Katılım:
    27 Şubat 2009
    Mesajlar:
    37
    Beğenileri:
    25
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    güzel sanatlar
    Yer:
    istanbul
    Zayıf, şişman, genç, yaşlı demeden tüm kadınları esir alan kabus: Selülit! Havalar ısınırken, kusursuz bir vücuda kavuşmanızı sağlamak için selülit hakkında bilinmesi gerekenler ve Anti Selülit diyeti hakkında bilgilere mutlaka göz atın. Yaza daha güzel ve pürüzsüz bir cilt havalı görünümle merhaba demek için uygulayın…

    [​IMG]
    Günümüzde kadınları çok rahatsız eden problemlerden biri olan selülitin oluşumuna etki ettiği düşünülen 4 teori var.
    Kadıköy Şifa Kaliteli Yaşam Polikliniği Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Seda Bahtiyar Tatay kusursuz bir vücuda kavuşmanızı sağlamak için selülit hakkında bilinmesi gerekenleri ve Anti Selülit diyetini anlatıyor.

    Selülit oluşumunu etkilediği düşünülen teoriler şu şekilde özetlenebilir:

    1. Teori: Deri altındaki yapının çok farklı olmasıyla bağlantılıdır. Yağlı dokuyu taşıyan doku, deri altında farklı yaş gruplarında ve farklı cinsiyetlerde, ön plana çıkmasıyla ilgili farklılıklar gösterir. Bundan dolayı kadınlardaki yağ fazlalığı özellikle kadınlarda selülit oluşumunu erkeklere göre ön plana çıkarır.

    2. Teori: Kolojen ve konektif (bağ ) dokunun parçalanmasıyla oluşan oluşumdur. Eğer bu dokular yıkılırsa yağ dokusu ön plana çıkar ve görünür hale gelir.

    3. Teori: Bu bölgedeki vasküler (dolaşım) sistemin ne kadar etkinlikte bir dolaşım sağladığı ile bağlantılıdır.

    4. Teori: Enflamasyon süreçlerinin selüliti oluşturabilecek sebeplerden bir tanesi olabileceği yönündedir. Hücre biyopsileri sonucunda selülitli hücrelerde kronik enflamasyon görülmüştür.
    Bütün bunlarla beraber, selülit konusundaki teorilerin yenileri de keşfedilmekte olduğunu belirten Tatay, beslenmenin bu konuda anahtar rolü olduğu artık kabul edilmiş bir gerçek olduğunu vurguluyor.
    Selülit her zaman çok şişmanlık ve obezitenin sonucu olamamasına karşılık, yağ dokusundaki azalma her zaman selülit dokusunda bir iyileşme görülmesini sağlamıştır.
    Bununla beraber bazı bulgular spesifik gıdaların ve gıda destek gruplarının, bu problemi çözmede, anti -selülit diyetlerinin sadece yağ kaybettirici diyetlerden daha etkin olduklarını kanıtlamıştır.

    Yağ dokusunun yıkılmasını hızlandırıcı yiyecekler
    Yağ birikime karşı en etkili savunma mekanizmalarından bir tanesi vücudun insulin tepkisini minimize etmektir. Bunun anlamı beslenmedeki toplam karbonhidrat sayısından düşüş yapmaktır. Fakat bundan bütün karbonhidratları elimine etmek gerektiği anlamı çıkarılmamalıdır. Unutulmamalıdır ki kompleks karbonhidratlarda yüksek besleyiciliği ve fitokimyasalları (meyveler, kuru baklagiller, sebzeler içerisinde bulunurlar) ile selülitin çözümlenmesi konusunda en büyük yardımcılarımızdır.
    Selülitle ilgili en etkili yöntemlerden bir tanesi basit şekeri ve rafine edilmiş karbonhidrat kaynaklarını tüketmemektir.
    Diğer bir önemli unsur ise tam buğdaydan yapılmış ekmek grubu gıdaları ve meyveler gibi kompleks karbonhidratları tüketilirken bir protein kaynağı veya sağlıklı bir yağ grubu besini ile tüketilmesine özen gösterilmesidir. Bu sayede sindirim yavaşlayacağından insülin salgısı da sınırlandırılacaktır.
    Gerçekten etkili bir şekilde yağ yakmak için beslenme programına biraz kahve (kafein), çay (xanthine) eklemek etkili olacaktır. Günde birkaç kere yeşil çay tüketmek ise catechin - polyphenollerinden dolayı etkili bir metabolizma hızlandırıcı olacaktır.

    Kolajen yıkıcı ve Kolajen yapıcı yiyecekler
    Eğer kolajen yıkımı sizin için selülit sebebi ise bu yıkıma bir dur demeniz gerekir. Bu yıkımı durdurucu veya yavaşlatıcı gıdalar da size bu konuda destek olacaktır.

    Soya: Östrojenin yaptığı işlerden bir tanesi de spesifik olarak kolajeni yıkmaktır. Soya içerdiği fitoöstrojenle östrojeninin görevini taklit ederek östrojen hücre reseptörlerine bağlanır ve kolajenin yıkılmasını engeller.

    Bioflavonoidler: Bu grup kolajeni yıkan iki enzimi bloke ederler. Toz kakao, kırmızı şarap, üzüm suyu, üzüm çekirdeği ektresi, üzüm kabuğu gibi proanthocyanidinlerden zengin gıdalar bu iki enzimi bloke ederek yıkımı da önlemiş olurlar. Kolajen yıkımını önlerken aynı zamanda kolajen ve yeni bağ doku yapımına da destek olmamız gerekir. Bazı besin maddeleri de bu konuda etkinlik göstermektedir.

    C vitamini: Çok kuvvetli bir antioksidan olan C vitamini, aynı zamanda güçlü bir kolajen yapıcıdır. C vitamininden zengin turunçgiller, çilek, brokoli, karnabahar, yeşil biber gibi sebze ve meyveler de kolajen yapımında önemli rol oynarlar.

    Jelatin: Jelatin özellikle 3 aminoasit açısından çok zengin bir içeriğe sahiptir. Bunlar; proline, hidroksiprolin, glisin. Hidrolize edilmiş jelatin (beslenme desteği olarak bulunabilir) içerisindeki oligipeptidler sayesinde kolajen sentezine destek olur.

    Dolaşımın Düzenlenmesi / Kan Akışı / Su Birikiminin Engellenmesi


    Bol bol su için:
    Su biyokimyasal olayların oluşumunu maksimize eder ve vücuttan toksin ve atıkların atılmasına yardımcı olur. İhtiyaç kadar içilen sıvı normal kan basıncını sağlar, kan akışını ve, hücre içerisinde sıvı oranını düzenler.

    Kuşkonmaz: Doğal bir ödem söktürücüdür. Ödemi engelleyerek selülit oluşumunu da engeller.

    Yağlı balık: Yağlı balıkta bulunan Omega- 3 damarları genişleterek kan dolaşımını ve kan akışını kolaylaştırır.

    Sarımsak ve soğan: Kan basıncının düşmesine sebep olarak dolaşımın ve kan akışının rahatlamasını sağlar.

    Zencefil: Aspirin gibi etki göstererek kan damarlarında plak oluşumunu engeller, daha az yapışkan hale getirir. Aynı zamanda kanı inceltici etkisinden dolayı dolaşımı ve kan akışını rahatlatır. Zencefilin anti- enflamatuar etkisi de kuvvetlidir.

    Kereviz: İçerisindeki maddeden dolayı (3-butylphthalide) kan damarlarının kasılmasını önleyerek dolaşımı rahatlatır.

    Muz: İçerisinde bulunan potasyumla (yaklaşık 500 miligram / meyve) kan basıncını düşürür ve dolaşıma yardımcı olur.

    Enflamasyonu azaltmak içinBalık ve Keten tohumu:


    Omega- 3 ve Alfa linolenik asidin anti enlamasyon özelliğinden dolayı selülit için tüketilmelidir.
    Antioxidantdan zengin gıdalar: Bu tür gıdaların enflamasyonu kontrol altına alma ve tedavi etme konusundaki etkinliği zaten bilinmektedir. C,E vitaminleri ve beta, karoten, minerallerden çinko, manganez, selenyum, bakır en bilinen antioksidanlar arasındadır.
    Antioksidanlardan en fazla şekilde yararlanmak için, antioksidanlardan zengin yiyecekleri multi vitamin tabletlerine tercih edin. Kuru erik, kuru üzüm veya herhangi bir koyu renkli meyve ve sebze bu konuda en büyük destekçiniz olabilir. Hint mutfağında bolca kullanılan hint safranı (zerdeçal) antioksidan yönünden kayda değer zenginliktedir.

    Bioflavonlar: Enflamasyonu engellemede ve tedavi etmede çok etkili oldukları gibi kolajen ve elastazın da yıkılımını engellemede çok etkilidirler. Hücre zarını koruyarak, tamirini de yaparlar. Bioflavonlardan zengin gıdalar arasında soya, soğan, yeşil fasulye, lahana çeşitleri, elma, turunçgiller ve suları, kuru erik yer almaktadır.

    Ananas: Bulundurduğu bromelain enzimi sayesinde fazla su atılımı destekleyerek, ödemleri azaltır, morarmaları ve bu bölgelerdeki ağrıların azalmasına yardımcı olur.

    ÖRNEK ANTİ- SELÜLİT DİYETİ

    Kahvaltı
    1 tam yumurta (yağsız her şekilde pişirilmiş olabilir)
    1/ 2 su bardağı yulaf ezmesi (Müsli- sade)
    1.5 yemek kaşığı keten tohumu (öğütülmüş)
    2 yemek kaşığı kuru üzüm
    1 su bardağı yağsız süt
    Kahve (şekersiz ve kremasız)

    Ara
    1 su bardağı yağsız süt 14 gr (yaklaşık çeyrek su bardağı) whey proteini ve buz karışımı

    Öğlen yemeği
    Sebze ve tavuk sote; sebzeler: soğan, sarımsak, zencefil, kereviz, yeşil biber, brokoli, mantar ve 100 gr. Tavuk (derisiz), 2 tatlı kaşığı fıstık yağı ve bir miktar soya sosu (tuzu azaltılmış)
    3 yemek kaşığı esmer pirinç pilavı
    1 portakal
    Yeşil çay

    Ara
    1su bardağı sebze suyu
    Kavrulmuş soya fasulyesi (tuzsuz) ½ su bardağı
    Su

    Akşam
    120 gr. somon ızgara
    Sebze kavurma; kuşkonmaz, brokoli, soğan, sarımsak, domates, limon suyu, hint safranı ve baharatlarla kavrulmuş
    1 bardak ananas suyu

    Ara
    1 bardak kakaolu süt (1 tatlı kaşığı kakao)
     
    Son düzenleme: 6 Mayıs 2009
  2. bonatschi
    Offline

    bonatschi Özel Üye

    Katılım:
    10 Ocak 2006
    Mesajlar:
    3.857
    Beğenileri:
    4.944
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    Londra
    Yazıyı aldığınız kaynağı en kısa sürede paylaşmanızı rica ederim.
    Aksi taktirde başlık silinecektir.
     
    saydam bunu beğendi.
  3. o0angel0o
    Offline

    o0angel0o Üye

    Katılım:
    27 Şubat 2009
    Mesajlar:
    37
    Beğenileri:
    25
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    güzel sanatlar
    Yer:
    istanbul
  4. kujum
    Offline

    kujum Üye

    Katılım:
    12 Kasım 2008
    Mesajlar:
    153
    Beğenileri:
    43
    Ödül Puanları:
    38
    sarımsağıda çok severim soğanıda ama her ikiside iştah açıyor
    özellikle cacık falan yedikten sonra,acaip derecede tatlı krizim başlıyor
    o yüzden ben her ikisinden de uzak duruyorum:(
     
  5. Sahoo
    Offline

    Sahoo Üye

    Katılım:
    20 Ekim 2009
    Mesajlar:
    138
    Beğenileri:
    15
    Ödül Puanları:
    28
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    İstanbul
    Selülit ile uğraşmak falan zor iş allah bayanlara yardımcı olsun :)
     
  6. KarameLek
    Offline

    KarameLek Üye

    Katılım:
    8 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    41
    Beğenileri:
    3
    Ödül Puanları:
    18
    Meslek:
    Finans
    Yer:
    İstanbul
    Kahve kola abur cubur yemeyin selülit filan kalmaz:D
     
  7. esra*
    Offline

    esra* Üye

    Katılım:
    24 Kasım 2009
    Mesajlar:
    4
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Selülit zamanla ortaya çıkar ve giderilmesi bayağı vakit alabilir. Buna kötü dolaşıma bağlı olarak sıvıların bu kısımlarda tutulması, yanlış beslenme ve hareketsizlik neden olur. Hücreler arasına sıkışıp kalan sıvılar, fazla tuz tüketimi de varsa dolaşım sisteminde katılarak vücuttan atılma şanslarını iyice kaybederler. Dolayısıyla cilt bu bölgelerde süngerimsi veya portakal kabuğu gibi bir görüntü alır. Selülit aynı zamanda egzersiz yapılmadığını, şekerle nişasta karbonhidratlarının fazla yendiğini de belirtir.Selülit konusundaki birçok uzman, selülit oluşumunun durdurulması veya erken dönemlerdeki selülitin ortadan kaldırılmasında, egzersizin en ucuz yöntem olduğu konusunda fikir birliği içindedirler. Yağların azaltıldığı bir diyetle birlikte yapılacak egzersizler, selülit için çok yarar sağlayıcıdır.Haftada 3 kez, 30 ar dakikalık uygulanacak, dolaşım sistemini güçlendiren egzersizler bu amaçla yapılır. Egzersiz selülitli bölgelerde dolaşımın artmasına ve kas hareketleri sayesinde de lenf akımını hızlandıracaktır, ayrıca kaslara gerginlik verecektir, bu sebeple hafif ağırlık çalışmaları önerilir.Özellikle, selülitin geliştiği kalça, basen ve bacak bölgelerindeki kaslarını çalıştıran egzersizler çok fayda sağlar.
     

Sayfayı Paylaş