Kas Erimesi Hastalik Değilmiş

Konusu 'Sağlık & Sakatlanma' forumundadır ve guardbody tarafından 12 Ağustos 2008 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen kişi sayısı 1 user .
  1. guardbody
    Offline

    guardbody Özel Üye

    Katılım:
    24 Ağustos 2004
    Mesajlar:
    3.418
    Beğenileri:
    1.600
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    KALİTE TEKNİSYENİ
    Yer:
    MAGNESIA
    KAS ERİMESİ BİR HASTALIK DEĞİLDİR
    Kas erimesi, vücudumuzu hareket ettiren kasların hacminde küçülmedir. Bu durum yalnızca kasın kendi hastalıkları nedeni ile ortaya çıkmaz. Kas ile ilişkisi olan sinirler, sinirlere emir veren omurilik ve beyin dokularının hastalıklarında da kaslar erir. Örneğin boyun fıtığında, fıtığın ilgilendirdiği kaslarda erime olabilir. Multiple skleroz adı ile bilinen beyin hastalığında da geç dönemde kaslar erir. Beyinde damar tıkanıklığı da sonuçta benzer bir görünüme neden olabilir. Eğer belli kaslar kullanılmazsa da kaslar eriyebilir. Veya polinöropati adı verilen sinir hastalıklarında el ve ayak kasları eriyebilir. Buna çok sayıda örnek eklemek mümkündür. Bu durumların hiçbiri kasların hasta olduğunu göstermez. Başka bir durum nedeni ile kasların etkilendiğini düşündürebilir.
    Aslında kas hastalıklarında kaslarda erime en önemli belirti değildir ve oldukça geç ortaya çıkar. Dolayısı ile kas hastalıkları ile ilgili disiplinlerin ilgilendiği asıl konu kas erimesi değil, kasların kendilerine ait hastalıklar nedeni ile kaslarda ortaya çıkan değişikliklerdir. Diğer hastalıklar kas hastalıklarının konusunun dışındadır.

    KAS HASTALIKLARININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
    Kaslarımız vücudumuzu hareket ettirmekle yükümlüdür. Bu nedenle kas hastalıklarında güçsüzlük olur ve başlıca hareketlerimiz etkilenir. Öncelikle gövdeye yakın kalça ve omuz çevresindekiler olmak üzere çok sayıda kas etkilenebilir. Örneğin merdiven/yokuş çıkma, koşma, yürüme, kolları kaldırma, başı yastıktan kaldırma, bazen gözkapaklarını açma, yutma, başı yastıktan kaldırma, soluk alma etkilenebilir. Bazı kas hastalıklarında ise miyotoni adı verilen, kasın gevşeme güçlüğü sözkonusudur. Bu durumda hasta ilk hareketlerde tutukluk yaşar, harekete devam ettikçe rahatlar. Bazen de yürüme, koşma gibi eylemler sırasında normalden çok daha şiddetli bir yorulma ve ağrı, hatta bazen tükenme yaşayabilir. Sinirlerle kasların birleştiği bölgedeki hastalıklardan myasthenia gravis, daha hafif olarak ise kasılma sırasında enerji sağlayan sistemlerin (glikojen yıkılması, mitokondri) hastalıkları tipik örneklerdir. Kasılma sırasında hücredeki yağların yakılmasında sorun var ise açlık, belirtileri çok artırır. Bazı nedenler ise çok yaygın kas yıkımına neden olarak idrar renginin çok koyu olmasına neden olabilir (miyoglobinüri).
     
    gokhan2604 bunu beğendi.
  2. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    kas erimesi yerine göre hastalık değildir. yarine göre hastalıktır. şimdi sayın guardbody siz bana link vereceksiniz. fakat kas anabilim dalı miyoloji. mojolojiye göre kas ermiesi değişik fonksiyonlarda ele alınır. örneğin

    çocukluk döneminde ve büyüme çağındaki gençlerde byümeden dolayı oluşulan protein parçalanması gibi.

    ama örneğin yanıklarda özellikle güneş vb yanıklarında, özeliilkle felçli hastalarda inaktivasyon nedeniyle kas erimesi olduğu düşünülmektedir. bu konuda okadar detya sahip değilim fakat daha sağlıklı bilgiler değerli büyüklerimle birlikte kaleme alacağım.
     
  3. guardbody
    Offline

    guardbody Özel Üye

    Katılım:
    24 Ağustos 2004
    Mesajlar:
    3.418
    Beğenileri:
    1.600
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    KALİTE TEKNİSYENİ
    Yer:
    MAGNESIA
    atakan bu konuda yazmanı zaten bekliyordum.neden dersen ben bu yazıyı alırken mutlaka açık noktaları oldugunu düşündüğüm için aktardım.ve bu açıkları konuya vakıf biri oldugun için senden duymak beni sevindirir.genellikle konusulmayan veya kabaca geçilen bir konu fakat bilinmesi gereken bir konu diye düşünüyorum.arastrıma sonuçlarını beklıyorum.
     
  4. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    birde sayın guardbody hocam böyle bir yazıyı acaba nasıl bir yerde okudunuz merak ettim yani kanıtlanmamış bir yazıya benzemekte yazar bence biraz gerçek dışı kalmış yazısında. büyük bir tepki alır . yoksa mijoloji anabiim dalı neye gerekt.ri saygıdeğer hocam.
     
  5. guardbody
    Offline

    guardbody Özel Üye

    Katılım:
    24 Ağustos 2004
    Mesajlar:
    3.418
    Beğenileri:
    1.600
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    KALİTE TEKNİSYENİ
    Yer:
    MAGNESIA
    sevgili atakan akşam sekize kadar işyerinde oldugum için bu mailler bana sürekli olarak alezyadan geliyor.oradaki grup sağolsun arada bu turden bilgiler yazıyor fakat kaynak vermiyorlar.bende hazır senin gibi konuya hakim arkadaşlarımız forumumuzda mevcut iken doğru bilgilere ve detaylara ulaşmak adına buraya aktarıyorum.
     
  6. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    sayın guardbody hocam. konu ile bilgi objectif görüşler aldım ve böyle bir hastalık varmış. daha doğrusu hem genetik hemde kişiden kişiye değişmekte imiş. daha doğrusu cocukkende olabilen bu hastalık ençok yaşlı insanlarda ribozom ve mitekontri patlamaları sonucu hücrelerdeki yağın enerjiye dönüşememesi sonucu bir hastalık ortaya çıkmakta imiş. bu durumda glikojen yetersiz gibi gözükür ve sürekli bir açlık oluştururmuş. çoğu doktor bunu gizli şeker veya şeker indexsine bağlar fakat kan testlerinde kandaki glikojen oranı normal veya düşük çıktığı için farkederlermiş. hastalığın tedavisinde hem ilaç tedavisi ve mutlak surette egzersiz şart. ve kanıtlanmış olarak vitamin b2 ve q10 l carnitin çok iyi sonuçlar vermiş. amerikada bu hastalılara karşı yeni bir ilaç ta piyasaya sunulmuş anını hatırında tutamadın fakat yarın daha geniş bilgileri sizinle paylaşacapım.
     
  7. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    vay bee bu forum benimde bilgi dağarmığımın ve bilmediğim konuların araştırıp öğrenmemi sağlıyor vayyy beee. boşuna dememişler bilmediğiniz şeyler merak uyandırı diye..
     
  8. guardbody
    Offline

    guardbody Özel Üye

    Katılım:
    24 Ağustos 2004
    Mesajlar:
    3.418
    Beğenileri:
    1.600
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    KALİTE TEKNİSYENİ
    Yer:
    MAGNESIA
     
  9. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    sayın guardbody hocam ben resimlerini ve kitabına baktım arkadaştan harbi şimdi aklıma geldi harbiden bir hastalık %70 i genetik olarak kalanı hormonel ve fizyolojik deformasyon. hormonel olarak testo düşümü ve aşırı strese bağıl kortizol düşeyindeki yükselmeler şeker ve diyabete bağıl yıkımlar bunun temelini oluşturuyormuş. ve dahası. günüzmüzde her proteinin yapı taşının aminoların hangi dna taşıyla birleştiği bilinmejte. eğer int cafeden scan bulursam sizi engeç cumartesiye kadar scan edeceğim. birde bu scanı ekleyebilioruz değilmi?
     
  10. guardbody
    Offline

    guardbody Özel Üye

    Katılım:
    24 Ağustos 2004
    Mesajlar:
    3.418
    Beğenileri:
    1.600
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    KALİTE TEKNİSYENİ
    Yer:
    MAGNESIA
    öyleyse bu durumun önüne geçmek için dışarıda alınacak testo takviyesi bir nebze yeterli olacaktır değilmi?
     
  11. atakan_irresistable
    Offline

    atakan_irresistable Üye

    Katılım:
    14 Mart 2008
    Mesajlar:
    1.203
    Beğenileri:
    710
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    istanbul
    hayır ben yaptım fakat hocamdan azar işittim kendim nebido takviyesi yaptım hadi dedi yoldan geçen yaptı sen napıl tatbik ettin kendine laflaa afedersin . .. beni. baskıladığı kanıtlanmış. yerine koyma tedavisi belli haddler altında çıkarken uygulanırmış.
     

Sayfayı Paylaş