Kafaya Takmak Dumur Olmak

Konusu 'Dertleşme' forumundadır ve CENTAUR tarafından 10 Nisan 2007 başlatılmıştır.

  1. CENTAUR
    Online

    CENTAUR Guest

    Size hiç olur mu mesela birisi bir ukalalık eder, patavatsız bir şey söyler, aslında sinirinizi bozar ama o an olayın
    şokundan mıdır, ortamdaki mahçup olma kaygısından mıdır, durumu kurtarsanızda için için keşke şöyle deseydim,
    şunu şunu deseydimde lafı oturtsaydım diye kendinizi kemirirsiniz.
    Tam orada çok hazır cevap olmanız gerekirken apışıp kalmışınızdır, kendinizi ifade etmiş olsanızda daha cürretkar daha iğneleyici veya belki bazende alaycı olabilmek istersiniz keşke zaman geriye gitsede o ana dönsem de, lafını söyler söylemez yuttursam dersiniz, malesef hayat bilgisayar oyunu değil, save etme veya try again diye bişey yok.

    Ben buna şöyle bir çözüm getirdim, o an apışıp kalsamda artık kendimi yermeyi yani eleştirmeyi bir kenara bırakıp tam tersi pohpohlayıp sanki istediğim gibi davranmışım gibi farz ediyorum bu bana bir daha ki rounda biraz daha avantaj sağlıyor.
    Arada bir zevzekler çıkar gardınız inikken en alık anınızda yakalayı veriyor sizi dumur ediyor. En son biraz daha
    ciddi bi kişisel mevzuda biriktire biriktire sonunda herifin birini kaldırıma yığıp karakolluk olmuştum, (gerçi o konu çok uzun orada adam haketmişti biraz herneyse).
    Düşünyorumda, insan neden alıngan olur, bazen haklı bazen de gereksiz bağırsak gazından nem kapar,
    komplekslere kapılıp örneğin 'zaten insanlar benimle hep alay ediyor' diye kendini şartlamak böyle durumları
    kendine çekmeye yol açıyor önemli olan kendini kendine nasıl tanıttığınla ilgilidir o zaman durumlardan etkilenmek
    ve pozitif veya negatif yönleri kendine çekmek senin elinde, emme ve lakin hazır cevaplık, lafı gediğine oturtma,
    laf cambazlığı, pratik zeka her ne derseniz tamamen mizaç ve alışkanlık işi, neden böyle söyledim? Şöyle açıkliym mesela hayatında hiç uçağa binmemiş birisi ilk seferde heyecanlanır çekinir, bazıları böyle ilk sefer konusunda hep çekingen ve çekimserdir, ama alıştığımız şeyler öyle değil ne kadar pratiğe dökersek laf sokmayı, hazır cevap olmayı taşı gediğine oturtmayı o kadar cesaretli hemde becerikli ve tetikte oluruz mesela yüksek makamda birisiyle rahat konuşmakta çekindiğinizi farz edelim, bence eğer sizin üstünüz veya amiriniz falan değilse onunla senli benli konuştunuz diye sizi azarlayacak değildir, hiç sesini çıkartmaz bile belkide ama hiç denemediğiniz için korkarsınız teşebbüs etmezsiniz, ne olmuş yani doktora muayneye gittiğinizde "doctor bey siz" yerine "doktorum sen" şeklinde konuşsanız hemşire size haddini bil terbiyesiz diye fırça atacak değil.

    Biraz uzun bir yazı oldu, ben kendi şahsi dumurluk hadiselerimi buraya yazıp sizi sıkmak istemedim ama olayın akli boyutunu masaya yatırmak adına veya burada dertleşmek adına buyurun paylaşalım.

    (hişş sarc, sen psikoloji okumuştun dimi ;) )
     
  2. Beatboxer
    Offline

    Beatboxer Üye

    Katılım:
    26 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    341
    Beğenileri:
    164
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    izmir
    Dostum yazında sanki "pratik zekalı olup laf oturtmayı" , "hazır cevap olup apışıp kaldırmayı" bi zorunluluk gibi göstermişsin...

    Fikrimce böyle durumları önemsemeyip , işi şaka boyutundan alırsan ya da önemsemezsen ya da saygınlığını ona başka yollarla gösterirsen , zaten bir daha böyle bi durumla karşı karşıya kalmazsın bence...Böyle bir durumla karşı karşıya kalsan bile eskisinden çok daha az etkileneceğin kesin ;)
     
  3. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Centaur hayat bir tercih meselesi, kimi insanlar şaklabanlık yapmayı severler, kimi insanlar oturaklı olurlar.
    Ormanda en çok hareket eden canlılardan birisi maymundur, en az hareket edense aslan.
    Bir kere bu örneği gözünde canlandır.
    Sana laf sokmaya çalışan kişiler, bence maymunluk yapan tiplerdir.
    Onun oyununu oynamak, sana attığı topu tutmak yerine, ağırlığını koruman yeterli olacaktır.
    Laf dalaşı çokta ince bir zeka işi değildir, saldırının nereden geleceğini iyi kötü bilirsin, zira kendini iyi tanıyorsundur.
    Dönüp baktığım zaman bana laf atanlara laf soktuğum durumlar bana pek heyecan vermiyor, bence kaliteli, dediğini dinleten, saygın bir adam olmak gerçekten çok daha önemli Beatboxer'ın dediği gibi.
    Seni kendi oyunlarına çekmesine izin verme kendini bilmezlerin, omuz silkmek her zaman daha iyidir.
    Ben belli bir süre oto sanayi sitesinde bir dükkanda çalıştım, çevredeki hemen hemen herkes benim sosyo-ekonomik yapımın çok altında insanlardı, bir taneside gelip bana ters bir laf etmedi, çünkü ben düzeysiz şakalaşmalara ortak olmadım, kendi işime baktım.
    Atılan toplara atlamamak bence en büyük kural.
    Oynanan oyunun içinde yer almak istiyorsan senin bileceğin iş, ama emin ol, dışarıdan bakıldığı zaman hiçte saygın bir olay değil iki adamın birbirine laf sokma çabası...
     
  4. CENTAUR
    Online

    CENTAUR Guest

    Bahsettiğiniz şeyler zaten bende olan şeyler yani benim buradaki rolüm sizin anlattığınız gibi ağırbaşlılık. İyi güzel ama benim demek istediğim düzeysiz laf sokmak falan değilde açık sözlülükle karşıdakinin hatasını yüzüne vurup utanmasını sağlamak ;) . Bilemiyorum belkide saygınlığı korumak adına içgüdüsel olarak sizin dediğinizi yapıyorum ama hiç işim olmayan beni tanımayan herhangi birine manevi olarak ağzına acı biber sürebilmenin zevkinden mahrum olmak içimde uhte bırakıyor sadece.

    Bu başlığı bir kuyruk acısıyla açmadım aslında fazla etkilendiğim falan da yok, bide şu var benim gibi küçük kentlerde yaşayanlar istanbul gibi bir metropolde yaşayan insanlar gibi zaman zaman olaylar karşısında kendisini soyut ve göreceli bi platformda izole edemiyor, yani şöyle söyliym herifin biri size en kaslı vaziyette yürürken 'şşşt karrdeşş fazla kasılma akşam s çamassın' diye laf atıyo uzaktan, büyük ihtimalle hiç önemsemeyip yolunuza devam edersiniz çünkü bu herifi büyük ihtimalle hayatınızda bir daha görmeyeceksiniz, ufak yerlerde öyle değil, ne kadar etki bırakabilirseniz hafızalarda yeriniz olur ve o insan mutlaka karşınıza çıkar siza laf attığı için onun seviyesini inip, kafasını kırıp tekrar yukarıya çıkmak zor bişey değil bu ona birdahaki karşılaşmada gözlerini fal taşı gibi açtıracak ve adrenalın salgılatıp yaklaşımında daha kontrollü olmasını sağlayacaktır. Yanlış anlaşılmasın şiddeti savunmak istemiyorum örnek verdim sadece beni anlayabilecek kadar testesteronunuz yüksek olduğu için böyle rahat yazıyorum :D

    Yorumum yanlış yönlendirici ve biraz tahrik edici gibi oldu belki bende sosyal olmayışımdan kaynaklanan bir hamlık var, belkide yok aslında problem de yok bu başlığı açmama gerek te yoktu gerçi.

    Forumda saygı çerçevesinde her konunun masaya yatırılabilmesi bize büyük özgürlük kazandırıyor kuralların bilakis özgürlüğü sağlamak için koyulduğunu görüyoruz böylece.

    Saygılar.
     
  5. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Evet, küçük yerde yaşıyor olman bencede işleri bir hayli değiştiriyor Centaur, dediğin gibi, ben İstanbul'da yaşayan birisi olarak, gerçekten saygısız insanlara duyarsızlık kazandım.
    Daha dün geçen gece, otoyalda yol ayrımını geçen bir kamyon geri geri giderek kaçırdığı ayrımdan sapmaya çalışıyordu.
    Korna çalarak uyardım, adamda korna çalarak (ve büyük ihtimalle küfür ederek) karşılık verdi.
    Şimdi bu durumda ne yaparsın?
    Ben gülüyorum, böyle sefil, kendi hatasını anlama becerisinden yoksun organizmalara laf anlatmak, onlarla uğraşmak ve belkide dövmek boş bir uğraş büyük şehirde.
    İstanbul'da bir daha görmeyeceğim adamlara zaman ve emek harcamak yersiz, ancak senin durumunda o insanı daha pek çok kez göreceğini bilmek insan psikolojisini farklı etkileyebilir.
    Ancak bence genede adamı takmamak önemlidir.
    Yani o adama, hazır cevaplıkla, "çok konuşma da hemen şimdi senin ağzına s.çmayım" desen belki adama ayar vermiş olurdun ama başında göğe ermezdi.
    Hem zaten sen etkilendiğini gösterecek bir tepki vermezsen, adam "vay be ne laf soktum" diye düşünemez.
    İnsanlarda, kendisinden üstün insana bir çeşit "çimdik atma" psikolojisi çok yaygındır.
    Yani, ben bu adamın bir havasını bozayım, onu aşağılara çekeyim psikolojisi.
    Ama sen adamı sallamadıktan sonra sürdüremez oyununu.
    Gerçek bir örnek vereyim, biraz açık olacak ama, küçükken çok fazla mastürbayon yapan bir çocuktum.
    Bunuda boş boğazlık edip söylemiştim, bunun üzerine bir arkadaşımız benimle sürekli mastübatör diye dalga geçerdi.
    İşte, "divan delen geliyor" falan diye.
    Bende kızardım,
    Neyse bir yerden sonra (itiraf edeyim mastürbasyon merakım azalmıştı :D
    Umursamamaya, kendimi alaya almaya başladım, "babam yeni divan aldı bana" demek gibi...
    Arkadaş diğer arkadaşlara dönerek, "hadi yaaa, artık utanmıyor" dedi.
    Bu bana büyük bir hayat dersi oldu. Zayıflığını gösterince üstüne gelirler, ama adamı takmazsan, sinirlendiğini katiyen belli etmez, hatta gülüp geçersen, emin ol, devamı gelmeyecektir, gelemez, düşünce kanunlarına aykırı bu :D
     
  6. ll_ultraslan_ll
    Offline

    ll_ultraslan_ll Üye

    Katılım:
    25 Ocak 2007
    Mesajlar:
    168
    Beğenileri:
    8
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğğğrenci
    Yer:
    İstanbul
    banada oluor bazen küçük düşürüldüm hissi gelior ama soradan düşünüormda bana kalırsa herkes ukala,boşboğaz olur ama herkes ağır olamaz..
     
  7. lubu
    Offline

    lubu Üye

    Katılım:
    19 Aralık 2006
    Mesajlar:
    170
    Beğenileri:
    4
    Ödül Puanları:
    0
    centeur bence bu başlık KESİNLİKLE GEREKSİZ DEĞİL.Tam tersine gayet iyi bir başlık olmuş.Sonuçda hepimiz nadir de olsa bu tür boşboğazlı tiplere denk gelebiliyoruz.
     
  8. donatello
    Offline

    donatello Yeni Üye

    Katılım:
    4 Şubat 2007
    Mesajlar:
    108
    Beğenileri:
    8
    Ödül Puanları:
    0
    Dumur = körelme demektir kelime anlamı olarak. Yani sen bu durumda körelmiş falan mı oluyorsun? Ne konuda körelme yaşıyorsun ?
     
  9. CENTAUR
    Online

    CENTAUR Guest

    Sözlük anlamında kullanmadım

    Anladın sen onu ;)

    Yorma insanları.
     
  10. muscled_girl
    Offline

    muscled_girl Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2007
    Mesajlar:
    607
    Beğenileri:
    146
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    İzmir
    Bugün yaşadıım bişiden dolayı bu başlığı tekrar hatırladım we canlandırmak istedim..
    Çok düşündümde acaba bu laf söliemeince ki ezik psikolojisinden nası kurtuluruz :?
     
  11. Blitz
    Offline

    Blitz Özel Üye

    Katılım:
    9 Ocak 2006
    Mesajlar:
    1.418
    Beğenileri:
    209
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    Istanbul
    Bu başlık zamanında gözümden kaçmış. Herhalde sınavlara denk geldi. Canlandırdığın iyi oldu çünkü benim de söyleceklerim var.

    Bence arkadaş ortamlarında izlenecek iki yol var. Bu sadece laf sokmaya karşı değil genel tavır anlamında.

    1-Güçlü bir iç dünyanız vardır, başkalarının dedikleri ve görüşleri sizi fazla etkilemez; laf sokanlar, kıskançlar, adilik yapmaya çalışanlar sizin sadece kabuğunuzda kalır, iç dünyanıza giremez ve yaptıkları aklınıza bile gelmez, sizi üzmez çünkü dünya ile aranızda sağlam duvarlar vardır. Bu durumda önerecek fazla da bir şey yok çünkü zaten bu durumda olan insanlar bu başlıktaki sıkıntıları yaşamazlar ve laf sokma sorununa yanıt aramaya bile gerek duymazlar.

    2-İç dünyanızda fazla vakit geçirmiyorsunuzdur. Dışarıdaki güzellikler daha keyifli gelmektedir, gelişen vücudunuza insanların yaptıkları güzel yorumlar, başarılarınızı insanların takdir etmesi vs. çok hoşunuza gitmektedir ve arkadaşlarla vakit geçirmeyi yalnız vakit geçirmeye defalarca tercih etmektesinizdir. İşte bu durumda ise insanlar genelde dışarıya dönük olduklarından, dışarıdan gelen olumlu yorumlar ve tepkiler hoşa gittiği kadar hoşumuza gitmeyen durumlar da olacaktır. Kıskançlar ve çekemeyenler de dahil olmak üzere gayet objektif yorumlar yaparak sizi üzenler de olabilir. Önemli olan aradaki farkı iyi görmek. Genelde belli bir süre sonra anlarsınız zaten kim objektif kim mantıkdışı, kim kıskanç, kim size zarar vermek peşinde...
    İşte bunları gördükten sonra benim önerim şu olacak; size negatif etkileri olan insanların yanında farklı bir tavır takının. Bu tavır şu şekilde olmalı; kendinize devamlı olarak "ben haklıyım, ben ondan üstünüm, o hatalı, o ezik, yine saçmalıyor, ben her şeyin doğrusunu bilirim" gibi şeyler telkin edin. Belki şaka gibi ama emin olun o insanlar bunları hakediyorlardır ve bu telkinleri kendinize yaptığınızda fark edeceksiniz ki size bir laf sokmaya çalıştığı zaman çok daha fena bir karşılık veriyorsunuz, o kişiyi eziyorsunuz...

    Benim durumum genelde 1inci madde olmakla birlikte, zaman zaman 2 numaralı insan modelinde yaşadığım da oluyor (sanki kızların yanında 2 oluyorum daha çok :) ). İşte böyle zamanlarda direk karşındakini suçlama, kendimi haklı çıkarma modunu açıyorum. Normal koşullar altında tartışmayı veya sataşmayı ben başlatmasam da en alakasız konuda bile ben haklıyım ben doğruyu bilirim tavrını kendine güvenen bir şekilde sergiliyorum. Böylece de çok beklenmedik şekilde başarılı sonuçlar alıyorum. Kendini beğenmiş yaftası yapıştırıyorlar bu sefer de ama olsun, lafları yiyip eve onun sıkıntısı ile dönmektense bırakın kendini beğenmiş desinler. Hatta kendini beğenmiş dedikleri zaman "kendimi beğenmiş değilim, sadece özelliklerimin farkındayım" gibi iyice narsist yanıtlar verebilirsiniz böylece işi biraz da şakaya dökerek kendinize sıkı bir kalkan yapmış olursunuz...

    Edit : Tabi her şeyin temeli kendine güven arkadaşlar. Kendinize güvenmezseniz benim anlattıklarımın hiçbiri en ufak işinize yaramaz. Kendinize her zaman güvenin. Bırakın karşınızdakinin güveni kırılsın...
     
  12. schwarzy
    Offline

    schwarzy Üye

    Katılım:
    24 Ocak 2007
    Mesajlar:
    49
    Beğenileri:
    1
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Student, Recepsionist
    Yer:
    Istanbul
    İşte bu gibi durumlarda bodybuilding sporunun önemini bir daha anlıyorum. Gerçekten ben hayatımı bu muhteşem spordan önceki hayatım ve sonraki hayatım olarak ikiye ayırıyorum. Önceki hayatımda çoğu durumda meğersem ne kadar sönük ne kadar tepkisiz kalıyormuşum yani boşa yaşamışım. Öncelikle bu spor insanın kendisine olan güvenini aşırı derecede artırıyo. Belki bu güven artışı bazen aşırı oluyo ama olsun o kadar da olur.
    İnsanlar artık bırakın laf sokmayı karşımda inanın kelime bile etmekte zorlanıyorlar. Tabii bu ilk şaşkınlıklarından kaynaklanıyo. Şimdi laf sokmaya çalışma girişiminde bulunan arkadaşlar direk yüzüme karşı yapamıyorlar. Bu konuda gayet ciddiyim. Bu arkadaşlar artık yalnızca kendilerinin duyabilecekleri ses tonunda kendi kendilerine laf atıyorlar. Benim laf atmaktan kastım tabii ki bizim sporu ilgilendirenler. Yani o çelimsiz vucudunun farkında olup kedi mundar muhabbetinde olduğu gibi çamur atmaya çalışan elemanlar. Bunları da artık açıkçası insancıklar olara görüyorum yeri geldiğinde sözle yeri geldiğinde kaba kuvvetle 'Yapmayın ulan arkadaşlar bu yaptığınız yanlış' şeklinde izahatta bulunmaya çalışıyorum. Ne yapsınlar arkadaşlar onlar allah kulu...
    İnsanlar ikiye ayrılırlar. Bodybuidling yapanlar ve yapmayanlar.... Son nokta.
    Bir gün herkes boydbuilding yapacak...En son nokta....
     

Sayfayı Paylaş