Kötü Çocuq
Üye
Arkadaşlar şuan işlerim dolayısıyla yazamasamda aslında hobi olarak deneme yazmaktan hoşlanırım.Neden deneme diyeceksiniz?Çünkü serbest olarak birşeylere bağlı olmadan yazmaktan zevk alıyorum.Yaklaşık 3-4 ay önce canımın sıkılmasından dolayı herhangi bir ön hazırlık yapmadan kısa bir deneme yazmıştım.Aslında 10-15 dk da aklıma gelen fikirler doğrultusunda oluştu diyebilirim.Anlayacağınız üzere çok spontan olmuştu.Güzel birşey ortaya çıkacağını sanmıyordum ama sanırım küçük ama güzel bir deneme oldu.İşin bir de ironik yönünü sizlerle paylaşayım.Bu denememi bir forum sitesine altına imzamı koymadan hatta büyük üstad Dostoyevski nin imzasını koyarak paylaştım.Amacım insanları kandırmak değil önyargıların gücünü ölçmekti çünkü sırf Dostoyevski imzalı olduğu için çoğu kişinin övgüler yağdıracağını düşünüyordum.Eğer altına kendi imzamı koysaydım övgü alamazdım.Sonuçta yorumlar dehşet vericiydi,tahmin ettiğim gibi....Bu yazıyı yazanın bir dahi olduğunu zaten Dostoyevski nin dahi olduğunu söyleyenler mevcuttu.Böyle ufak bir oyunu ileride yazacağım "Önyargılar" adlı denememe alt yapı oluşturması için yapmıştım.Ve sonuç olarak yanılmadım.Herkes Dostoyevski imzalı sadece 10 dk da amatör bir yazar tarafından yazılan bu yazıyı "Kadın iç dünyasını" en iyi özetleyen yazılardan biri olarak övmüştü.Gerçekten çok komikti.Neyse uzatmadan denememin konusunu açıklıyayım.Konusu "Kadınlar".Dediğim gibi ufak ama güzel olduğunu düşünüyorum.Sizinde lütfen ama lütfen "önyargısız" yorumlarını bekliyorum.Ne Dostoyevski nede amatör bir yazar olarak değerlendirin.İçinizden nasıl geliyorsa öyle değerlendirin.