Gazeteci Hrant Dink silahlı saldırıda öldü

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve boxer tarafından 19 Ocak 2007 başlatılmıştır.

Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.
  1. Sabahattin
    Offline

    Sabahattin Üye

    Katılım:
    23 Ocak 2007
    Mesajlar:
    2
    Beğenileri:
    0
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İstanbul
    Dink, tehlikeli bir siyasi taktisyendi. Söyledikleri ve iddialari öz itibari ile ASALA mensuplarindan veya Tasnaklardan çok farkli degildi. 'Türkler, Ermenilere soykirim yaptilar' diyordu. Ancak Dink, Türk milletine sözde soykirimi kabul ettirmenin teknikleri konusunda diaspora ve Ermenistan'dan ayriliyordu. O daha yumusak bir üslubu tercih ediyordu. Bu onun karakteri miydi yoksa bir strateji mi bilmek zor.
    Ancak gençliginde adini Ermeni cemaatine zarar gelmesin diye Firat seklinde degistirerek, TIKKO adli terör örgütüne üye olmustu. TIKKO en kanli terör örgütlerinden birisidir hâlâ. Böyle yumusak huylu birisi TIKKO'ya üye olur muydu? Bilemiyorum. Dink, benim ancak üç kere okuduktan ve kendisinin ben hakaret etmedim seklindeki israrli iddialarini göz önünde tutarak üzerinde düsündükten sonra 'evet, teknik olarak hakaret etmemis' dedigim ancak hakimlerin kendi aralarinda anlayamayacakları kadar zor bir ifadeyi 'Türklük-pis kan-Ermenistan-temiz kan' anlatiminda sectigini anlamak zordur.. "

    "Sözde Ermeni soykirimi iddialarini meclislerinde yasalastiran, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik kosulu olarak dayatan, ASALA örgütünün onlarca diplomatimizi katletmesine göz yuman, destek olan Avrupa, simdi de Screamers (Çiglik Atanlar) adiyla yeni bir sözde soykirim filmini vizyona sokuyor!.. Film afislerinde Türk bayragi Avrupa'nin gamali haçi ile esit olarak gösteriliyor.
    Yani sorumsuzca kaþýma devam ediyor..."
     
  2. Despo
    Offline

    Despo ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    30 Mart 2004
    Mesajlar:
    7.966
    Beğenileri:
    6.095
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Serbest
    Yer:
    Danimarka
    Yazilanlarin tamamini okumadim.

    Cok yazik oldu, hem öldügü icin hemde Türkiye adina.

    Nedense Türkiyede bazi kesimler Sarc´in verdigi örneklerdeki gibi - bilgisiz, okumamis ve sadece
    "Ben Türküm ve gurur duyuyorum" gibi kelimeleri kullanip baska birsey düsünemeyen kisiler Türkiyeye zarar veriyor.

    Gecenlerde bir kac kisinin bu konuyu tartistigini gördüm "Ben olsam bende vururdum" gibi cümleler kullandi kendini akilli zanneden bir sahis.

    Sözde ermeni söykirimi konusulurken, bu olay sonrasi inanin cok kisi ermenilere sempati duyacak, bunlarin arasinda Türklerde var...
     
  3. FleXoR
    Offline

    FleXoR Özel Üye

    Katılım:
    5 Aralık 2005
    Mesajlar:
    7.083
    Beğenileri:
    10.235
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Antrenör - Yazar
    Yer:
    Kırklareli & sivas
    Saydama katılıyorum ve benide bu gibi konularda görmezsiniz genelde spor sağlık ve anatomi üstüne yoğunlaşırım

    Fakat burada dikkate alınacak hususlar var emniyet müdürü celalettin cerrah önce kişi milleyetçi duygularla işlemiştir hiç bir örgüt bağlantısı yoktur diyor..


    sonra yukarıdan uyarı alıyor


    Kişinin örgütle bağlantısı vardır ve araştırılıyor..

    yani Hrant Dink i kim öldürdüğüde anlaşılıyor
     
  4. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    başlık atltındaki tüm yazıları okudum hemen hemen herkesin söyledikleri ve yazdıklarında doğru olan yanlar da var yanlış ve paranoya diğeceğim yanlar da.

    arkadşalar bu ülkede benim gördüğüm, şuan 30 yaşındayım köken olarak türk de değilim, hep etrafımızdaki toplumlara ve içimizde bizden farklı olanlara karşı korku mevcut. dünya üzerinde bir başka ülke varmıdır ki etrafındaki komşuları ile bu kadar sorunları olan. onların kendisini bölüp parçalayacağını düşünen...benim bildiğim kadarıyla yok...peki bizlerde neden böyle bir korku mevcut. neden bu ülke kurulduğundan bu yana rahat bir gün yüzü göremedi...

    bu soruyu hiç kendimize sorduk mu? bizde bir ve bütün olmaktan anlaşılan tek şey var: herkes kendini türk olarak görecek ve ben türküm diyecek, inanç olarak müslüman ve sünni olacak böylelikle tüm sorunlar ortadan kalakacak...ama ne oldu, bu ideoloji birlik ve bütünlüğü sağlayacağı yerde ülkede bir çok soruna sebep oldu.

    bu ülkeyi o veya bu şekilde terk etmek zorunda kalan, hakim kültür ve etnik yapıdan farklı olanlar şimdi yaşadıkları ülkelerde türkiye alehine lobiler oluştumakta, ülkemizin uluslararası arenada zorluklar yaşaması için ellerinden geleni yapmaktadırlar. ve göreceksiniz bu meseleler sebebiyle çok ama çok zorluklar yaşanacak. dünya da ülkeler artık ben sizleri ve kararlarınızı tanımıyorum tek başıma, izole bir şekilde varlığımı sürdürebilirim düşüncesi ile var olamazlar. var olsalar bile istikrarlı ve güçlü bir ekonomiye sahip olamazlar.

    bu topraklarda osmanlı dönemi de dahil bin yıllarca birlikte yaşayanlar cumhuriyet kurulmadan az önce ve kurulduktan sonra birbirilerinin farklı olduğunu gördüler. neden? daha önce bunun farkında değilmiydiler. ben izmirde yaşıyorum ve izmirin 100 yıl önceki sosyo demografik yapısı bugünkinden çok ama çok farklıymış. buralarda bir çok ermeni, rum kısacası levanten var iken şuan hemen hemen hiç yok. bir toplumda hakim olan üst kimliğin haricindeki alt kimlikler o toplumun zenginliği ve renkliliğidir.

    ve hepimiz türk, kürt, laz, ermeni, rum, müslüman, hırıstiyan olmadan önce bunu asla unutmayalım İNSANIZ::::kimse fikirlerinden dolayı öldürülmemeli. özellikle bazı arkadaşların yazısında hrant dink'in asalanın ve diasporanın sözcülüğünü yaptığı ve bunu da devleti ürkütmeden sürdürdüğü konusundaki görüşlerine katılmıyorum. o devletin ve halkın yaşanmış olan gerçeklerin farkına varmasına, tarih ile yüzleşilmesine yönelik çaba sarfetmekte idi. kendisini kendi öz kimliği ile bir ermeni olarak bizlere kabul ettirdi. yoksa o da kimliğini inkar edip şuan türkiye de var olan kraldan çok kralcı davranan kişi ve topluluklar gibi de davranabilirdi.
     
  5. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Hernan söylediklerin mantıklı geliyor ancak fikir yürütürken tutunduğun dayanak noktaları şiddetle tartışmaya açık.
    Hangi noktalar dersen, tüm bir Güney Amerika ülkelerinin darbelerle dolu tarihine, Afrikadaki yer altı zengini ülkeleri yöneten kukla hükümetlere ve sürekli ortaya çıkan darbecilere ve Arap milletlerinin sürekli olarak karıştırılmasına baktığımız zaman tek düşmanı olan, üzerinde kirli oyunlar oynanan ülke biz değiliz, dünyada geri kalmış bir çok ulus böylesine oyunlara kurban gidiyor.
    Denebilir ki, dünyada geri kalmışlığın tek sebebi "gizli emperyal güçler midir?"
    Elbette değildir, ancak global anlamda değer teşkil eden, stratejik noktalardaki ülkelerin sürekli olarak kirli oyunlarla karıştırıldığı, tehdit altında tutulduğu bir paranoya değil, hakikattir.
    Leonardo Di Caprio'ya Oscar adaylığı getiren "Kanlı Elmas" bence bu konuya çok güzel parmak basıyor.
    Film Afrika'nın bolca elmas çıkan bir ülkesinde geçiyor.
    Filmin bir sahnesinde, bir köyün içinden geçen kahramanlarımıza, köydeki ihtiyar yerlinin dediği laf gerçekten trajikomiklik şaheseri.
    Adam, "Yoksa altın yada petrol mu arıyorsunuz buralarda, eğer öyleyse ne olur kimseye bahsetmeyin, halimiz iyice duman olur" gibisinden birşey diyor.
    Yani ülkenin zenginliği en çok kendi halkına zarar veriyor, bizim ülkenin konumu gerçekten tehlikelerle dolu, yönetim biçim tartışmaya açık, yapılan hatalar çok, ancak ülkenin sürekli bir tehdit altında olduğu kesinlikle bir paranoya değil...
     
  6. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    O ülkelerin bölünme ve yok olma gibi korkuları var mıdır? varsa da bunun şiddeti ne orandadır o kadarını bilemiyorum. ama o ülkelerinde demokrasi sorunları olduğu aşikar. hiçbir arap ülkesinde demokrasi yok. vatandaşlık bilinci oluşmamış, yönetimdeki teokratlar emperyalist güçler ile işbirliği içerisinde ve koltuklarını koruma derdindeler. insanlar susturulmuş, varsa yoksa yönetimdekilerin aileleri ve onların yandaşlarının çıkarları.

    ben bizdeki sorunu belirtirken atilla kıyatı tanırsın belki , fenerbahçenin bi ara basın sözcülüğünü yapmış emekli oramiral, onun tespitlerinden hareketle fikir beyanında bulundum. ne diyordu emekli oramiral, ntv de rastlamıştım, türkiye güçlü bir ülke olmak istiyorsa etrafındaki ülkelerden korkmaktan vaz geçmeli, kendi iç dinamiklerini kullanarrak demokrasi ve insan hakları alanında etrafında bulunan bu ülkelerden çok farklı ve ileride olduğunu göstermelidir. bizim sorunumuz ,aslında devletin sorunu, halklar arasında hiçbir zaman sorun oluşmadı, ki bunu 30 yıldır doğuda süren olaylara rağmen hala türk ve kürtlerin birlikte yaşamaktan vaz geçmemelerinden anlıyoruz, demokrasi.

    yazında örnek verdiğin o ülkelerin tümü , güney amerika, darbeleri ile bize benziyor aslında, afrika ülkeleri de demokrasi bilincinden yoksun ülkeler. bireylerin hak ve özgürlükler konusunda pek fazla beklentileri ve bunları elde etmek için de çabaları yok. böyle olunca da emperyalist güçlerin buralarda at koşturmaları daha da kolaylaşıyor. var olan doğal zenginliklerin tümü emperyalist güçler tarafından yağmalanıyor. hemen yanı başımızdaki ırak örneği, yıllar boyunca saddam'ın diktatörlüğünde bir bütünmüş gibi görünen ırak halkı onun düşürülmesi ve ortadan kaldırılması ile birbirilerine düştürler. sünni baas partisi ne yaptı şiileri ve kürtleri bastırdı, zaman zaman yok etmeye çalıştı sonuç: hergün birbirilerinin kanını döken insanların var olduğu bir kaos ortamı. ama zmanında ırak demokrasi ile bir isviçre gibi yönetilse idi şuan ne amerika ırakta olacaktı nede bu insanlar birbirilerinin kanlarını dökeceklerdi...

    tabiki biz ülke olarak birçok arap ve güney amerika ülkelerinden çok daha iyiyiz. mükemmel olmasa da işleyen bir demokrasimiz var. ve bizlerin yapması gereken demokrasimizi daha da güçlendirmek. bireysel hak ve özgürlüklerin önünü açmak. herkesi olduğu gibi ve kendini ifade ettiği şekilde kabullenmek....
     
  7. boxer
    Offline

    boxer Üye

    Katılım:
    27 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    372
    Beğenileri:
    56
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Bize demokrasi ve insan hakları konusunda ders verebilecek bir ülke yok o kadar özgür bir ülkede yaşıyoruz ki adam pkk bayrağını açabiliyor pkk lehinde slogan atabiliyor Abd de el kaide bayrağı aç propaganda yapmaya çalış bakalım ne olur.Aynı şekilde Fransa da ermeni soykırımı yoktur diyemiyorsun bu sözü söylediğin zaman suç işlemiş oluyosun , Avrupa nın yanı başında soykırım oldu sırplar sayısız boşnağı katletti bu mudur düşünce özgürlüğü insan hakları.Bütün avrupa ülkelerinde ırkçılık denen lanet bir durum var ama bizde ırkçılığın ı sı yok belkide dünyada ırkçılığın olmadığı tek ülke Türkiyedir.Kısacası dünyadaki hiçbir ülke bize insan hakları konusunda vs ders veremez.
     
  8. izzet
    Offline

    izzet Üye

    Katılım:
    28 Aralık 2005
    Mesajlar:
    510
    Beğenileri:
    27
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    ogrenci
    Yer:
    Body_Land
    :) :) :)
    gece gece hic gulecegim yoktu
    cok haklisin dunyada irkciligin olmadigi tek ulkeyiz
    kurt u, ermenisi,laz i gul gibi yasayip gidiyoruz
    kimse kimseye karismiyor :D :D
     
  9. sarc4stic
    Offline

    sarc4stic Özel Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2005
    Mesajlar:
    3.239
    Beğenileri:
    2.261
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Satış Temsilcisi
    Yer:
    Istanbul
    Dostum seni kandırmışlar.
     
  10. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Her ülkeyi kendi iç dinamiğinde, kendi özel koşullarından değerlendirmek lazım.
    Şöyle ki, Amerika zaten dünyanın her yanından gelmiş halklardan oluşuyor,ve oraya önceden yerleşmiş, düzenini kurmuş adamların sürekli olarak dışarıdan gelen ve o ülkenin düzeninden çok uzak olan insanlara karşı tutumunu biz çok fazla anlayamayız.
    Yakın bir dostumunun başına gelen bir olayı sizinle paylaşayım, kendisi Fransızca ve İngilizce bilir, master derecesi vardır, çok kaliteli bir aileden gelen,dünyanın neresinde olursa olsun üst sosyo ekonomik sınıftan bir adam, Avustralya'da bir barda bakıştığı kızla sohbet etmeye başlıyor, arkadaşım oralı olmadığını söylediğinde, kız nereden olduğunu soruyor.
    Türkiye dediği zaman, kız hiçbir şey söylemeden konuşmayı kesip yanından ayrılıyor.
    Arkadaşın ne ağzı kokuyor, ne tipinde bir sorun var, "Türk'üm" demesi kadının daha önce başına ne geldi ya da Türkleri ne şekilde gördü ise tiksinerek kaçmasına neden oluyor.
    Avustrulya insanı cidden dünyadan kopuk, tasasız, kavgacılıktan uzak, çok rahat bir insan türü.
    Irkçılıkla alakaları yok, zira dünyanın diğer bölgelerinden uzak, keyfine bakan bir ulus.
    Demek istediğim, orada kimse "Türk düşmanı" bunlar diyemez.
    Tam tersine, normalde sempatileri bile bulunmakta.
    Ancak, oraya giden eğitimsiz insanların Türkiyeyi iyi tanıtmadığı açık seçik ortada.
    Özeleştiri yapmak gerekiyor.
    Amerikan yönetimi beş para atmaz, Amerikan halkıda aşırı derecede bencil, ancak, bize her yıl dünyanın 4 bir yanından onbinlerce yabancı yaşamak için akın etse, ve bunların önemli bir bölümü eğitimsiz,suça eğilimli ve en önemlisi kocaman bir bilinmeyen olsa, emin olun misafir perverliğimizi sürdüremeyiz.
    Turistlere bile yapılan dolandırıcılıklar, tacizler ortada iken, ülkemize ekmek parası kazanmak, pastadan pay almak için gelen yabancılara kim bilir nasıl davranırız.
    Avrupa ülkelerinin kabahati çoktur, ancak geri kalmış ülkelerin eğitimsiz kitlelerinden korkuyorlar, kendi düzenlerine ayak uyduramayan bu yabancılara iyi gözle bakmıyorlar, empati yaparsak çokta anlaşılmaz bir durum yok.
    Iraktan gelen peşmergelere kucak açtık diyoruz, ancak biraz daha fazla gelselerdi, ve hepsi ülkenin en medeni şehri istanbula gelselerdi, ne yapardık hayal edin???
    Ki Avrupa şehirleri ne derseniz deyin, düzen, gelişmişlik açısından istanbuldan çok daha ilerde, aradaki uçurum daha bile fazla yani.
    Tabii dünyada 3. dünya ülkelerinin hep 3. ligde kalmasını sağlamak konusunda bilinçli çabaları nedeniyle, Avrupa ve ABD'ye sempati duyacak değiliz, ne ekiyorlarsa, onu biçiyorlar, ama dediğim gibi sıradan vatandaşın ülkelerine gelen yabancıları bağrına basmamaları anlaşılır bir durum, bizde çok farklı davranamazdık...
     
  11. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    boxer'a cevap...

    ırkçılık ve faşizan düşüncüler avrupada da ve amerikada da mevcut. ama oralarda bu tip düşünce sahibi olanlar ve bu düşüncelerle eylemlerde bulunanlar tespit edildiği taktirde cezalandırılabilinmektedir. bizde ise bu içselleştirilmiş durumda yani ırkçılık sayılabilinecek birçok söylem ve davranış toplumun tüm kesimlerince benimsenmiş. yıllar yılı gazetelerde ve görsel basında abdullah öcalan için 'ermeni dölü' tabiri kullanıldı. nedir bu ırkçılık değilmidir. yani bu adam bu kadar kötülük yapıyorsa muhakkak ermenidir anlamında hakaret ediliyordu. burada abdullah öcalan ermenileştirilerek aşağılanıyordu. siz bir ermeni olsanız bundan ne kadar hoşlanırsınız. ama kimse aydınlar ve entellektüeller dahil hiç ama hiç kimse bi dakka arkadaşlar ne diyorsunuz demedi diyemedi. neden toplumun tepkisinden korktular. niye korktular...

    türkiye'nin sorunu kafatası ırkçılığı değil elbette. belki birçok dünya ülkesinden farklı bir milliyetçilik anlayışı var. nedir bu. herkesi türkleştirmek. farklı olanı farkı ile kabullenememek. yıllar boyu doğuda kürt halkının dağ türkü olduğunu destekleyecek araştırmalar yapıldı, kitaplar yazıldı. kürt kelimesi radyolarda, tv lerde kullanılamadı, kullanılmadı. kürtçe söylenen şarkılar, türküler yasaklandı. evlerinde kaset bulunduranlar tutuklandı. bunları çoğunuz bilmiyorsunuzdur. yada biliyor olsanız da sizin için pek önemi olmayabilir. ama birileri için bu çok ama çok önemlidir. ve bu birileri bunu propaganda malzemesi olarak kullanır dağlara binlerce kürt çocuğu çekebilir. ve nitekimde öyle oldu. birilerini kendinden çok ama çok farklı yada kendini onlardan çok üstün görmek kadar, o birilerinin kimliğini kabullenmemek de çok tehlikelidir. buda şundan kaynaklanıyordu: herkes kendini türk sayarsa tüm sorunlar çözülür herşey biter bizler mutlu ve müreffeh bir ülke olarak yaşar gideriz. ama bunun böyle olmadığını son 30 yıldır doğuda süren bu kanlı olaylardan gördük. benim olaylara bakış açım bu yönde ve basını takip ediyorsunuzdur son zamanlarda 'türkiye barışını arıyor' adlı ülkenin birçok bölgesinden ve farklı fikirlerinde bulunduğu bir konferans düzenlendi ki bu konferansa emekli MİT müsteşar muavinlerinden birisi de katıldı .ismini şuan hatırlamıyorum, ve bu kişi geçen hafta içerisinde radikal gazetesi yazarlarından murat yetkin ve milliyet gazetesi yazarlarında fikret bila'nın cnntük'te sunduğu bir programa katıldı tespitleri çok doğruydu. o tespitler yukarda yazdıklarım ile paralellik arz ediyor....

    bu ülke iyi yada kötü, doğru yada yanlış hepimizin. doğruları hep birlikte doğru olarak devam ettirmek yanlışları da hep birlikte düzeltmek bizlerin elinde.

    artık bu konuda yazmayacağım. foruma body olayını takip için giriyorum. memleket meselelerinden kafamı kaldıramıyorum. yine zaman geçmiş...
     
  12. Karasan
    Offline

    Karasan Özel Üye

    Katılım:
    18 Ocak 2006
    Mesajlar:
    2.598
    Beğenileri:
    2.095
    Ödül Puanları:
    0
    Vallahi konular çok uzayıp gidebilir, ancak şunu diyebilirim, ülkemizde "biz çok iyiyiz, başka ülkelerde olmayan özgürlük, hoşgörü ve anlayış bizde var"
    demek, Çetin Altan'ın deyimiyle "Türk'ün Türke propogandası"ndan başka birşey olmamakta.
    Alternatif konuları düşünmek, esnek olmak zihin jimnastiği açısından iyidir.
    Kendinden çok emin olmak, iç ferahlığı maalesef ülkemizde çok ama çok yaygın.
    Neden eminiz?
    Bize söylenenlerin doğruluğundan.
    Buna bilmeden fikir sahibi olmak denebilir.
    Okullarda birşeyler söyleniyor, ve bunlar illa doğru.
    Bunu ekşisözlükte çokça görüyorum, adam babasından, amcasından solcu ya da başka bir görüş almış, onu papağan gibi tekrarlıyor.
    Babası alışılmışın dışında bir adamsa, çocuğun söylemi alışılmışın dışında oluyor, ancak çocuk farklı sesler çıkartan bir papağan olmanın ötesine gidemiyor.
    Bence mesele, insanın kendi araştırmaları neticesinde fikir sahibi olmaya gayret etmesi.
    Kendi adıma hiçbir konuda "çok emin" olamıyorum.
    O yüzden birşeyi "savunmaktan" öte, sorgulayarak ilerlemeyi tercih ederim.
    Size bir beyin jimnastiği.
    Koca koca profesörler, magazinci gazeteciler birliği gibi "sabetayist listeleri ile uğraşıyorlar"
    Şu aile yahudi dönmesi, ölünce şöyle yapıyorlar, böyle oluyor...
    İşin magazin boyutu bunlar...
    Neden, böyle bir oluşuma ihtiyaç duyulmuş, neden bu yola girmişler ve hala sürdürmek zorundalar, bunu sorgulayan kimse yok.
    Hernan'ın dediği gibi, bu olayda, bu oluşumda, "benim gibi olur ya da görünürsen, sorun yok" anlayışının uzantısıdır.
    Denildiği kadar hoşgörülü bir ortam olsa, zaten insanlar toplum içinde etkin olabilmek, dışlanmamak için "dönme" olma yoluna gitmeyeceklerdir.
    Bir diğer konu ise, gerçek hoşgörü ortamından ne derece haberdar olunduğu ile ilgili.
    Benim okuduğum okulun yüzde 25'i Musevi ve Ermeni arkadaşlardan oluşuyordu.
    Herkes kendi dinini yaşıyordu, bir miktarda dindar arkadaşımız vardı (Müslüman)
    Ne dindar Müslüman, ne hamursuz orucunu tutan Musevi, ne de Ermeni arasında bir sorun vardı.
    Ben bu duruma o derece alıştım ki, üniversiteye başladığım zaman insanların benim okulum için sabetayist okulu demesine, birbirlerinin arkasından bunlar Kürt diyerek ayrım yapan insanları görünce ciddi söylüyorum "şok yaşadım"
    Bence Türk insanı kesinlikle ırkçı değildir, buna bende inanıyorum, ancak kesinlikle, herkesin kendisi gibi olmasını isteme hastalığı çok yaygın.
    Sorunlar var ülkemizde, "kimse bizi sevmiyor, alem bize düşman, biz süperiz" diyerek bir yere gelemeyiz.
    Eksiklerimiz, kabahatlerimiz var, zaten olmaması mümkün değil, bu derece düşük eğitim oranıyla, eğitim sistemindeki sıkıntılarla, ne sanayi ne tarım toplumu, ikisinin arasında kalmış bir toplum olmakla, çok fazla sorunumuz olması kaçınılmaz, özeleştiri yaparak kendimizi geliştirmemiz şart, aynı resimlerimizi koyup, nelerimiz eksik, nasıl gelişiriz dediğimiz gibi...
     
  13. sarc4stic
    Offline

    sarc4stic Özel Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2005
    Mesajlar:
    3.239
    Beğenileri:
    2.261
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Satış Temsilcisi
    Yer:
    Istanbul
    [​IMG]
     
  14. hernan77
    Offline

    hernan77 Üye

    Katılım:
    11 Temmuz 2006
    Mesajlar:
    954
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    sağlık teknisyeni
    Yer:
    izmir
    mükemmelsin karasan....aynen imzamı atıyorum yazının altına...ve repliyorum.....
     
  15. Despo
    Offline

    Despo ADMIN Yönetici Admin

    Katılım:
    30 Mart 2004
    Mesajlar:
    7.966
    Beğenileri:
    6.095
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Serbest
    Yer:
    Danimarka
    Gereken yorumlar yapilmis - her zaman oldugu gibi politik basliklar farkli yönlere saptiriliyor. Forumda politik icerik mesajlar atmak yasak olmasina ragmen bu konu önemli oldugundan dolayi izin verdik, ama yine farkli yöne saptirildigindan dolayi basligi kilitliyorum.

    Politakiyi birakip sporu konusalim.

    Saygilar
     
Konu Durumu:
Mesaj gönderimine kapalı.

Sayfayı Paylaş