Salvadore aslında şiirlerimi buraya yazarsam kesin beğenilir diye düşündüğüm hiç yok, ama sen beğenmezsin o beğenmez birisi çıkıp beğenip kullanabilir, bu da şiiri öldürmeye yeter. Şimdilerde kalabalıkların beğeneceğini iddia ettiğim şiirlerim az sayıda.
Zamanında o beğenilen şiiri zil zurna aşıkken yazmıştım, lisede önce bir dersimi, sonra tüm günümü bu şiire vermiştim, zaten dersle alakam olmadığından o gün sonunda bitmişti. Şiirde aşkımın reddedilişini, benim ise dünyaya küstüğüm halde asla sevgimden vazgeçmeyip ölene kadar bekleyeceğim anlatılıyordu, ölme sebebim ise yine aşk derdimdi. Şiirde rüzgara hitap ediyordum, onu aramızda aracı olarak kullanıyordum ve ilk başta ondan meltem olmasını istiyerek aşkımı sevgilime iletmesini istediğim rüzgardan, ben öldükten sonra fırtına olmasını kasırga olmasını ve aşkımın beni toprağa götürdüğünü bildirmesini istiyordum. Şimdi şiirden bahsettikçe biraz hatırladım. Orijinal bir şiirdi diyemem, kırık kalpler sokağı mıydı ne, bu gibi bayat tamlamalar vardı, sonuçta şiirden pek anlamıyorsunuz ama yüreğimle yazıldığı ve üzerinde ciddi emeğim olduğu için gerçekten etkileyiciydi. Şimdi mısralarının bir kısmını hatırladım. İnsanların beğenmesine sebep karşılıksız sevgi gibi ülkemizde maalesef yaygın olan bir durumla ilgili olmasıydı.
Noter konusuna gelince bayramdan sonra istanbulda götürüp defterlerimi onaylatayım ama bu aşağı yukarı kaça mal olur bilmek istiyorum, yani bu tasdik neye göre yapılıyor, sayfa sayısı falan masrafı arttırıyor mu?
O şiir benim hiç bir defterimde yazılı değildir, demiştim ya benim için biraz ölüdür. Bayat mayat ama hatırladığım kadarıyla paylaşmak istiyorum sizinle ne de olsa benim için ölü bir şiir. Şöyle birşeydi, aslında düzeltmiştim baya ama sanırım ana hatlarnı doğru hatırlıyorum.
RÜZGAR
Rüzgar,
tatlı bir meltem olup git, fısılda sevgilime.
Söyle, delice aşığım ona
sonra sor
o da seviyor mu sevdiğini
benim kendisini sevdiğim gibi
tüm benliğiyle ve ölümüne...?
Eğer evet derse usulca dön bana
söyle onun cevabını
ve ben yıkılırken
tekrar git ona
de ki;
seni hep bekleyecekmiş
ümitsiz aşıklar sokağındaki
kırık kalpler otelinin
duvarları resminle süslü odasına
başucunda gözyaşlarıyla sulanan
bir gül bulunan yatağında
seni hep bekleyecekmiş
her gün gelip baksın odama gizlice
bir gün başucumdaki gülü solmuş görünce
sakın unuttuğumu sanmasın
artık ağlamıyorum sanmasın
Söyle ona rüzgar
bırak şimdi meltem olmayı,
fırtına ol kasırga ol!
Ben derdimden ölmüşüm,
Tüm düşlerimi, ümitlerimi,
Aşkımla toprağa gömmüşüm !
Söyle ona rüzgar
bu aşkın sonu: KARA TOPRAK
Şiir böyle birşeydi, ifadelerimi değiştirmedim ama eksik mısralar var bir de bazı cümleleri sanırım yanlış yazdım çünkü tüm gün bu şiiri düzeltmekle uğraşmıştım ve çok daha güzel bir hale getirmiştim. Bir de sonu derli toplu bir dörtlüktü ama şimdi çıkaramadım ve şiirin tüm etkisini bu dörtlükte toplamıştım.
Bana göre iyi bir şiir değil şimdi, gözyaşlarıyla sulanan güller gibi romantik ifadeler olsun anlatımdaki yavanlık olsun.. Zaten yavan olmasa SMS mesajı olmazdı Ama bunu 15-16 yaşımda yazdığımı da dikkate almak lazım hemde şiir birikimim olmadan. Bu şiirimi bugünde muhafaza etmediğime ve benim için bugün her yönden uzak olduğum bir şairlikle yazıldığına öre elbette bu şiirle ilgili eleştiri istemiyorum çünkü zaten ben bu tip şiirlerimi çok eleştirdim, ve aştım.
Noter konusunda da kendim gidip konuşurum bayramdan sonra ama mümkünse sizin bilgilendirmenizi isterim.
Son düzenleme: 4 Aralık 2008