Son kullanma tarihi geçmiş, bayatlamış bir tarayıcı kullanıyorsanız. Mercedes kullanmak yerine tosbaya binmek gibi... Websiteleri düzgün görüntüleyemiyorsanız eh, bi zahmet tarayıcınızı güncelleyiniz. Modern Web standartlarını karşılayan bir tarayıcı alternatifine göz atın.
Merhaba arkadaşlar foruma katılalı daha 1 saat oldu hepinize iyi akşamlar.
Daha önce 3 yıl kadar kickbox ve Muay Thai geçmişim oldu derecelerimde var Allah’a şükür ama nerdeyse hiç body yada fitness yapmadım sayılır.Dgs sınavı sebebiyle spora 1,5 yıl ara vermek zorunda kaldım ve 71 olan kilom 83 e çıktı haliyle ve geçen ay bi spor salonuna başladım ilk olarak tüm vücut antremanı yaptırdılar 1 ay ve bugün bölgesel antremanımı aldım vede bi beslenme programı verdiler bana abartı geldi göz atarsanız sevinirim.Dediğim gibi forumda yeniyim Bilgi eksikliğinden dolayı eksik biley yazdıysam sorun lütfen.
Öncelikle genelde tüketilen besinler ve düzenler. Düzen olarak antrenman saatine göre düzenlendiyse bu noktada sıkıntı yok. Besinler yönünden sabah yulafın yanına müsli eklemek yerine meyve tercih edilebilir. Ya da kuru meyve ve kuruyemiş. Ekmek sayısının o kadar olmasına gerek yok. Üstelik kahvaltıda hem süt hem peynir hem de yumurta tüketilsi hiç tasvip edebileceğim birşey değil. Mideyi karman çorman etmeye gerek yok. Profesyonel isimler dahi bol yumurta yulaf ve meyve suyuyla kahvaltıyı bitirirler. Uzun süre belirtilen kahvaltı vücutta inflamasyona sebep olur. Farkında dahi varmazsın fakat kağıt üstündeki protein hesabı yapıldığı gibi vücuda uymamaya başlar. Kilo alır mısın? Alırsın. Fakat kas gelişimi bu düzenle bir yere kadar gider. Sonra çıta düşer. Peki neden? Beslenmenin hem sağlıklı hem de gelişim yönünde olması için çok isabetli hazırlanması gerekir. Öncelikle soruyorum neden sebze az? Mutlaka ama mutlaka mevsim sebzeleri özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler her ama her ana öğünde bulunmalı. En çok işine yarayacak kombinasyon ana öğünlerde mutlaka Protein-Sebze-Sızma Zeytinyağı üçlüsünün bulunmasıdır. Ara öğünlerde ise en az birinde probiyotik beslenmek muazzam fayda getirir. Kağıt üstünde her hesaba göre hareket edilmemeli. Özellikle vücudu probiyotika ile destekleyip. Bunları da prebiyotikler ile beslemek bağırsakları çok iyi seviyelere getirir. Bu da protein emilimini, hızını, kabul edilme oranını çok yüksek boyutlara ulaştırır. Bu da kağıt üstü hesabın vücuda neredeyse tamamen uyması demektir. Bunlar kilit noktalardır. Bunlardan sonra ilk bakılacak şey vitamin ve minerallerin yeterli alınıp alınmadığıdır. Karbonhidrat işin kolay tarafı. Bulk istiyorsan bol bol yersin. Fakat neyden alacağın senin tercihin. Şeker ve türevlerinden alıp hızlı yanıp hızlı sönen bir alev gibi boş kalori almak var. Bir de kompleks karbonhidratlardan alıp sağlam bir iştah ve kilo edinmek. Kısacası beslenmeni verilen programlara ve genel hitaplardan ziyade uzun sürede senin çok iyi ve çok donanımlı olmanı sağlayacak yönden yapman işlerin başından sonuna doğru gitmesini sağlar. Ayrıca antrenman programına göre dahi beslenme değişir. Bazı bölgeler yüksek enerji ile çalışmayı çok sever. Bu yüzden her gün aynı tip gitmek de doğru değil. Yani bugün antrenman öncesi 100 gram pilav yeriysen bir başka gün 200 gram yemen daha doğru olabilir. Açıkçası ben beslenme programının On ve Off diye ikiye ayrılıp bunun On kısmının da antrenmana göre ayrı ayrı şekillenmesi gerektiği düşüncesindeyim.