ANTİOKSİDAN VİTAMİNLER

Konusu 'Supplementler' forumundadır ve @salihstrength tarafından 22 Şubat 2018 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 2 üye.
  1. @salihstrength
    Offline

    @salihstrength Üye

    Katılım:
    10 Ekim 2014
    Mesajlar:
    113
    Beğenileri:
    62
    Ödül Puanları:
    38
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Supplement Gurmesi :)
    Yer:
    ANKARA
    Vücudumuzdaki hücreleri hasara uğratan, yaşlılığa ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına hücrelerimizde oksijenin yanması sırasında oluşan serbest oksijen radikalleri veya oksidanlar denir. Oksidan maddeler ya vücut dışından alınır ya da vücudumuzda oluşur. Oksidan maddelerin kanser, kalp hastalığı, artrit, katarak, hafıza kaybı ve yaşlanma yapma etkileri vardır.

    Vücut dışından alınan oksidan madde kaynakları şunlardır

    Hava tozları
    Ozon
    Hiperbarik oksijen tedavisi
    Radyasyon
    Kimyasal maddeler
    Toksik-zehirli maddeler
    Bakteri ve virüsler (mikroplar)

    Vücudumuzda oluşan oksidan maddeler ise şunlardır:

    Süperoksit radikaller
    Hidroksi radikaler
    Nitrik oksit radikalleri
    Hidrojen peroksit
    Hipoklorik asit
    Aldehitler

    Bu oksidan maddelerin oluşumuna vücudumuzda bulunan ksantin oksidaz, nitrik oksit sentetaz isimli enzimler ile nötrofil adı verilen beyaz kan hücreleri yardımcı olur.

    Vücudumuzdaki proteinler, DNA’mız ve katı yağlar oksitlenerek vücuda zararlı hale gelebilir. Kanımızdaki yağların oksitlenmesi ise damar sertliği yapar. Oksidan maddelerden korunmak için vücudumuzun korunma mekanizmaları vardır. Vücudumuz zararlı oksidan maddelerin etkilerini yok etmek için bazı enzimler ve moleküller kullanır.

    Vücudumuzu oksidan maddelerin etkilerinden koruyan enzimler şunlardır:

    Süperoksit dismutaz (SOD)
    Katalaz
    Peroksidaz
    Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz
    Glutatyon redüktaz

    Oksidan maddelerden bizi koruyan moleküller ise şunlardır:

    Glutatyon
    NADH
    Carnozin

    Gıdalarla alınan ve vücudumuzu koruyan antioksidan maddeler şunlardır:

    Karoten ( A vitamini)
    Tokoferol (E vitamini)
    Polifenoller (Çay, şarap)
    Askorbik asit (C vitamini)
    Lipoik asit
    Likopen
    Üzüm çekirdeği

    KAROTENOİDLER

    A vitamini öncüleridirler. Antioksidan etkiye sahiptirler. Serbest radikalleri ve oksijeni yok ederler. Kandaki karotenoid miktarı ile oksidatif hasarın önlenmesi arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Bazı bilimsel çalışmalar karotenoidlerin kansere karşı korunma yaptığını bazıları ise böyle bir etkinin olmadığını saptamışlardır. A vitamininin DNA’yı koruduğu gösterilmiş olmasına karşın karotenoid verilmesinin faydalı olup olmadığı kanıtlanamamıştır.

    B12 VİTAMİNİ VE FOLAT

    Bu iki vitamin DNA’nın metabolizmasının düzenli olmasında önemli görev alırlar. Folik asit yetmezliğinde DNA ve kromozom kolay kırılır.. B12 ve folat DNA’nın şekli yapısının korunmasında rol alan S-adenozil-metionin maddesinin yapımı için de gereklidirler. Folat ve B12 vitamininin kansızlığı önleyici kan seviyeleri belirlenmiş olmasına rağmen kromozom hasarını azaltmak için gerekli kan konsantrasyonları bilinmemektedir.

    C VİTAMİNİ

    Laboratuar ortamında C vitaminin kuvvetli antioksidan etkiye sahip olduğu ve DNA hasarını azalttığı gösterilmiştir. İnsanlarda ilave C vitamini alınmasının genlerin korunması için faydalı olup olmadığı bilinmemektedir. Fazla C vitamini alınmasının zararlı olduğuna dair bir kanıt yoktur.

    D VİTAMİNİ

    Antioksidan etki gösterir ve DNA’yı korur. . Klinik çalışmalarda antioksidan etki pek gösterilememiştir. D vitamininin fazla alınması zararlı olduğundan yeterli dozlarda alınması gerekir. D vitamini osteoporoz (kemik erimesi), multipli skleroz (beyin ve sinir hastalığı) ve hipertansiyonlularda faydalı olabilir. Tümör büyümesini engelleyici etkisi vardır.

    E VİTAMİNİ

    Yağların oksitlenmesini önler ve kromozom hasarını azaltır. E vitamininin kanser, kalp ve damar hastalıkları ve iltihabi hastalıklarda etkili olur.

    KOENZİM Q10

    Koenzim Q10 yağda eridiğinden tüm hücre zarlarında ve yağları taşıyan proteinlerin yapısında bulunur. Hücre içinde enerjinin oluşturulmasında koenzim Q’ ya ihtiyaç vardır. Koenzim Q 10’nun antioksidan özelliği vardır. Koenzim Q 10 ‘nun vücudumuzda yapılabilmesi için B6 vitamine ihtiyaç vardır. Koenzim Q10 vücudumuzda yapıldığı gibi bazı gıdalarla da alınır. Kırmızı et, tavuk eti, balık, soya fasülyesi, soya yağı, ceviz, badem, sebze ve meyvelerde Koenzim Q 10 vardır. Yapılan klinik çalışmalarda koenzim Q10’un damarların içini saran endotel isimli zarın iyi görev yapmasını sağladığı gösterilmiştir. Endotel iyi görev yapmazsa damar sertliği oluşmaktadır. İlave olarak alınan koenzim Q10 ilaçlarının dokularda koenzim Q10’nu artırdığı şüpheli olsa da kan düzeylerinde artış olmaktadır. Kolesterol düşürücü ilaç alanlarda kalp ve iskelet kasında konzim Q10 düzeyinde azalma olduğu saptanmıştır. Koenzim Q10’un faydalı olduğu durumlar şunlardır:

    Hipertansiyonlu hastalarda tansiyon ilaçlarıyla birlikte 120 mg/gün dozunda alındığında faydalı olduğu gösterildi, ancak uzun sürede nasıl etki yaptığı bilinmiyor.

    Kardiyomyopati denilen kalp hastalığında faydalıdır

    Mitokondrial diabet denen bir tür şeker hastalığında faydalı olduğu saptanmıştır..

    Anti-aging (yaşlanmayı geciktirici) olarak etkisi bulunamadı.

    Parkinson hastalarında 1200mg/gün dozunda faydalı olduğu klinik çalışmalarla gösterilmiştir.

    Sperm sayısını ve hareketini artırdığı gösterilmiştir

    Damar sertliğini önlediği tam ortaya konamamıştır.

    Kalp yetmezliğinde faydalı olduğu iddia edildiyse de ileri klinik çalışmalara gerek vardır.

    Atletik performansı artırmadığı saptanmıştır.

    Coumadin kullananlarda ve kolesterol düşüren ilaçlarla (Zocor, pravokol, Lipitor gibi) etkileşimi olabilir. Bu ilaçları alanlar koenzim Q 10 alırken dikkatli almalıdırlar.

    ALFA-LİPOİK ASİT (TİOKTİK ASİT)

    Alfa lipoik asit bitki, hayvan ve insanlar tarafından yapılabilen doğal bir maddedir. Bazı enzimlerin çalışması için gerekli olduğu gibi, kuvvetli bir antioksidandır. R ve S izomerleri vardır. Kandaki ve dokulardaki zararlı oksijen ürünlerini ve nitrojen parçalarını yok eder. Suda ve yağda eriyebilir ve bu özelliği nedeniyle birçok dokuya ulaşabilir. Bu arada vücuttaki antioksidan glutatyon enzimini artırır. GLUT 4 denen kan şekerini hücreye sokan proteini artırarak kan şekerinde azalma yapabilir. . Kandaki zararlı bazı serbest demir ve bakır iyonlarını bağlayarak onların serbest radikal oluşturmasını önler. Kan şekerini düzeltir ve insülinin etkisini artırır. Özellikle şeker hastalarında sinir hasarını önler. Sinir dokusundan salınan büyüme faktörünü artırır. Diyabetik nöropatisi olan hastalarda 3 haftada belirgin düzelme yapar.

    Alfa-lipoik asit sakatat olarak inek böbreği, inek kalbi, inek karaciğeri, brokoli, ıspanak, domates, Brüksel lahanası ve yumurta sarısında vardır.

    Piyasada satılan alfa-lipoik asit tablet veya kapsüllerindeki alfa lipoik asit dozu fizyolojik ihtiyacın çok üzerindedir. Özellikle Almanya’da klinik çalışmaları fazla yapılmış ve reçeteyle verilmektedir. Hızla emilip plazmadan hızla kaybolduğundan gün içinde bölünmüş dozlarda alınmalıdır. Beyin fonksiyonlarını düzeltmek için 100 mg lık kapsüllerinden günde 2 defa alınır. Antioksidan etkisinden faydalanmak için günde 600 mg’a kadar alınabilir. R alfa lipoik asit izomeri daha etkilidir. 600 mg/gün dozunda iyi tolere edilir. 1200 mg/gün dozunda 2 yıl kullanılmış ve yan etki gözlenmemiştir. Yüksek dozlarda kanama zamanını uzatabilir.

    Şeker hastalığının zararlarından korunmak için 200 mg’lık kapsüllerinden günde 2 defa, Diabetik nöropati tedavisi için 200mg lık kapsülleri günde 3 defa alınmaktadır. . Şeker hastalarında uzun süre alınınca kan şekerinde aşırı düşme olabileceğinden insülin veya tablet türü ilaçların dozunu ayarlamak gerekebilir. Bu nedenle alfa-lipoik asit verilen şeker hastalarında kan şekeri başlangıçta sık takip edilmelidir. Bazen midede rahatsızlık, alerjik reaksiyon yapabilir. Bu durumda ilaç kesilir.

    LİKOPEN

    Kırmızı renkli bir pigmettir ve domates, karpuz ve kırmızı greyfurtun rengini verir. Kuvvetli bir antioksidandır. Domates, salça ve böğürtlen fazla yiyenlerde prostat kanserinin daha az görüldüğü saptanmıştır. Taze domates kandaki likopen seviyesini fazla yükseltmez, ancak salça likopen düzeyini çok fazla yükseltir. Yağların bağırsaklardan emilimi için likopene ihtiyaç vardır. Haftada 5 defa salça yemek prostat kanserine karşı koruyucu etki gösterir. Türkiye’de yapılan bir bilimsel çalışmada Profesör Durak ve arkadaşları domates suyunun prostat kanserli hastaların prostatlarında adenozin deaminaz isimli bir enzimin çalışmasını önleyerek faydalı olduğunu göstermişlerdir (Nutr. Res. 23:1183, 2003).

    ANTİOKSİDANLARIN KULLANILMASI GEREKEN DURUMLAR

    Vücutta oksidatif stresin arttığı (sigara içimi, aşırı egzersiz, tozlu ortamlar gibi) durumlarda antioksidan vitamin ve minerallerin kullanılması faydalıdır. Bunları bol sebze ve meyve yiyerek de alabilirsiniz. Özellikle renkli meyve ve sebze tüketimi artırmak bu konuda faydalıdır. Yeterince meyve ve sebze yiyemiyorsanız şu durumlarda antioksidan vitamin ve mineral almak uygun olabilir.

    Sigara içenler özellikle C vitamini ilave almalılar

    Maroton koşucusu atletler veya ağır egzersiz yapanlar: Egzersiz yapılınca oksijen tüketiminde 10-20 kat artış olur ve bu durum reaktif oksijen radikallerinin artmasına yol açar. Bu tür kişilerin özellikle C ve E vitamini alması faydalıdır.

    Organ trasplantasyonu veya kalp koroner damar anjioplastisi (balon tedavisi) yapılan hastalarda faydalıdır.

    Şeker hastalarında şekerin yan etkilerinden korunmak için

    Kolesterolü yüksek kişilerde damar sertliğinden korunmak için

    Koroner kalp hastalarında kalbi korumak için antioksidan ilaçlar alınabilir.

    Kaynak:http://www.diyetdr.com/Tr/content3.asp?m1=1&m2=11&m3=236
     
  2. Gokkker86
    Offline

    Gokkker86 Üye

    Katılım:
    16 Mayıs 2011
    Mesajlar:
    673
    Beğenileri:
    93
    Ödül Puanları:
    38
    Cinsiyet:
    Bay
    Serbest radikallere rüşvet olarak elektron verip rahat durmalarını sağlamak lazım yoksa erken yaşlanıcaz :Dgüzel paylaşım teşekkürler.
     
    @salihstrength bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş