Amino Asit ile Protein Tozunun Farkı Nedir?

Konusu 'Çeşitli Makaleler' forumundadır ve BLAST tarafından 22 Ocak 2015 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen kişi sayısı 1 user .
  1. BLAST
    Offline

    BLAST Üye

    Katılım:
    13 Ocak 2015
    Mesajlar:
    308
    Beğenileri:
    114
    Ödül Puanları:
    0
    Cinsiyet:
    Bay
    Yer:
    İstanbul
    Amino asitler ve proteinler birbirlerinden çok farklıdır ancak ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır. Amino asitler büyük bir protein molekülünün alt birimidir. Protein tükettiğinizde sindirim sisteminiz o proteini tek tek amino asit parçalarına böler ve hücrelerde bu bölünen amino asitler tekrar birleşerek yeni bir protein oluşturur. Amino asitlerin temel görevi proteini oluşturan yapı taşları olmalarıdır ama vücutta başka yerlerde de görev alabilirler.

    Amino Asit ve Protein Tozu Farkı
    Whey proteini, bilinen en yüksek oranda BCAA (Branched Chain Amino Acid: Dallı Zincirli Amino Asitler) ve esansiyel amino asitler (EAA) içeren yüksek kaliteli bir proteindir. O zaman neden sadece amino asit alıp aynı sonuçları elde edemiyoruz ?

    İlk başta kulağa mantıklı geliyor: Eğer whey proteini BCAA, EAA ve diğer amino asitlerden oluşuyorsa, sadece amino asit tüketerek ya da diğer amino asitleri tamamen bir kenara atıp sadece whey proteini tüketerek aynı sonuçları elde edebilirmişiz gibi duruyor. Ama gerçekte bu doğru değil; tam protein veya amino asit veya bu amino asitleri içeren besinleri tüketen kişilerin hepsi farklı sonuçlar almaktadır.

    Bu durumu birkaç örnek ile özetleyelim. Whey proteininin amino asitlerden meydana geldiğini söylemek, gri egzozu, gri motoru ve gri koltukları olan arabanın tamamının gri renkte olduğunu söylemek gibi bir şeydir. Ya da bir geminin su üzerinde yüzmesi, geminin içindeki insanların da yüzeceği anlamına gelmemektedir. Whey proteini ve içerisindeki amino asitleri kıyaslamak da tıpkı bu durumlara benzemektedir. Konuyu daha iyi kavramak açısından somut örneklere bakalım.

    2006 yılında yaşlılar üzerinde yapılan bir çalışmada, bir gruba 15 gr. esansiyel amino asitler (EAA) ve diğer gruba 15 gr. whey proteini (daha az EAA içermekteydi) verildi. EAA ve whey proteini alan her iki grupta da kaslarda protein sentezlenme hızı artış gösterdi ama EAA alan gruptaki bu artış çok daha fazlaydı. EAA alan grup daha anabolikti, yani bu daha fazla kas yaptıkları anlamına geliyordu. Eğer whey proteininin tüm esansiyel amino asitleri içerdiği için tek başına EAA almakla aynı etkiyi göstereceğine inanıyor olsaydık, asla bu sonuçları elde edemezdik.

    Ancak yine yaşlılar üzerinde yapılan bir diğer araştırmada 5 kişilik 3 gruba 15 gr. whey proteini, 6.72 gr. EAA ve 7.57 gr. esansiyel olmayan amino asitler verildi ve whey proteini alan grubta anabolik etkinin daha fazla olduğu görüldü. Araştırmacılar whey proteininin kaslardaki protein oranını arttırdığını ve bunun içeriğindeki EAA’ların ötesinde bir durum olduğunu söyledi.

    Ne yazık ki bu iki araştırmada protein sentezini ölçmek için farklı yöntemler kullanıldığından, sonuçların kıyaslanması doğru değildir. Kullanılan farklı metodolojiler farklı sonuçların çıkmasına neden olabilmektedir.

    Yine aynı araştırmacılar tarafından genç erkekler üzerinde yapılan üçüncü araştırmada ise, 30 gr. karbonhidrat ve 15 gr. EAA karışımı ve yine aynı miktarda (15 gr.) EAA içeren 850 kalorilik sıvı haline getirilmiş bir öğün ve hem karışımı hem de sıvı öğünü içen üç grup kıyaslandığında, her iki karışımı da içen üçüncü grubun en iyi anabolik seviyeye sahip olduğu görülmüştür. 30 gr. karbonhidrat ve 15 gr. EAA içeren karışım ise sıvı öğünden daha iyi sonuçlar vermiştir. Bu, 180 kalorilik karbonhidrat ve EAA karışımının, aynı miktarda EAA içeren 850 kalorilik sıvı öğünden daha etkili olduğu anlamına gelmektedir.

    Bu sonuçlar, karbonhidratın vücutta nitrojen tutmasını olumlu yönde etkilediği için enteresandır. Karbonhidrat tüketimi, metabolizma yüzünden oluşan protein kaybını azaltmakta ve vücudun protein dengesini sağlamaktadır. Ancak bu kaslardaki protein sentezlenmesini arttırdığı ve tek başına kasların gelişmesine yardımcı olduğu anlamına gelmemektedir. Karbonhidrat tüketimi sadece metabolizma düzeyinde vücudun proteini kullanma süresini uzatacaktır.

    Protein Sentezi
    Vücudumuzdaki hücreler bir uyarı aldıklarında - örneğin bağışıklık sistemi hücreleri vücuda yabancı bir mikroorganizmanın girdiği ve antikor üretmeleri sinyalini aldığında - protein sentezlemeye başlar. Genetik materyallerin içerisinde saklı bilgiler ile hücrelerde protein üretimini gerçekleştiren ve gıdalarla dışarıdan aldığınız amino asitler, o sırada ihtiyacımız olan proteinlerin sentezlenmesini sağlar. Sağlıklı kalabilmek için vücudun var olan amino asitlerden sürekli yeni ve fonksiyonel proteinler üretmesi gerekmektedir.

    Amino asitler bir kere yeni bir protein oluşturduklarında, bu protein vücutta farklı işlevler görebilir; bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirir, kas dokusunu onarır, yeni kas hücresi yapar, içorganların yapısını korur ve hücreler arası sinyal gönderebilir. Bu proteinlerin görevleri tamamen onları meydana getiren amino asitlere bağlıdır. Tabi tek başına amino asitlerin vücutta aldığı görevler, proteinlerin içerisindeki görevlerinden bağımsızdır.

    Örneğin bir amino asit kümesi, protein yönünden zengin ama karbonhidrat yönünden yoksun bir diyet yaptığınız zamanlarda glikoza dönüşerek, vücut için enerji sağlayabilir. Eğer çok fazla protein ve kalori içeren bir diyet yapıyorsanız, amino asitler yağ asitlerine dönüşerek yağ dokunuzda saklanabilir.

    Birbirlerinden çok farklı olsalar da protein ve amino asitler birbirlerine son derece bağımlıdırlar. Amino asitler olmadan vücutta protein üretilemez. Gıdalar yoluyla alınan proteinler olmadan da, vücut protein üretecek amino asitlere ulaşamaz. Hücrelerimiz bazı esansiyel olmayan amino asitleri üretebilir ancak yaşam fonksiyonlarımız için hayati önemi olan temel amino asitleri (EAA) üretemez. Sağlıklı olmak için her iki tip amino aside de ihtiyacımız vardır ve dengeli beslenme ile desteklenmiş besin destekleri ile yeteri kadar protein ve amino asit almamız mümkündür.

    Amino Asitler
    20’ye yakın amino asit arasında sadece 3 tanesi, BCAA’lar (Valin, İzolösin ve Lösin), egzersiz sırasında okside olup enerjiye dönüşmektedir. Ancak karbonhidratlar ya da yağlar kadar hızlı okside olmasalar da, yine de enerjiye dönüşmektedirler ve diğer temel amino asitler (Glisin, Alanin, Fenilalanin, Triptofan, Metiyonin, Prolin) kadar da protein sentezlenmesini desteklemektedirler.

    Son derece yüksek oranda BCAA ve EAA içeren whey proteininin anabolik etkisini Lösin’e borçlu olduğu düşünülmektedir. Üç BCAA’dan sadece Lösin tek başına kas büyümesini desteklemektedir.

    Whey proteininde bulunan bazı amino asitler insülin üretimini tetikler ve bu amino asitlerin tek başına ya da whey içerisinde kullanıldığında farklı etkiler vermesi mümkündür. Whey proteini içinde bulunan esansiyel olmayan amino asitlerin anabolik tepkisi çok azdır.

    Whey proteininde bulunan biyoaktif peptidler egzersiz sonrası iyileşmeyi hızlandırır ve bu peptidler EAA, BCAA'da bulunmaz; sadece süt ürünlerinden elde edilen proteinlerde bulunurlar. Whey proteininin etkisinden amino asitler sorumludur diyemeyiz ama gerektiğinde amino asitler tek başına ya da whey proteine ek olarak kullanılabilir.

    Kaynak: www.supplementler.com
     
    Ascomycetes ve asrin78 bunu beğendi.

Sayfayı Paylaş