Aids

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve MertSelcuk tarafından 19 Haziran 2005 başlatılmıştır.

  1. MertSelcuk
    Offline

    MertSelcuk Üye

    Katılım:
    21 Aralık 2004
    Mesajlar:
    337
    Beğenileri:
    12
    Ödül Puanları:
    28
    Yer:
    istanbul
    Aids konusu hakkında forumda hiç bir bilgi bulamadım acaba bilgisi makalesi olan arkadaşlar yayınlayabilirler mi?
    Aids tespiti nasıl yapılır?
    Erkenden teşhis edilir ise yok edilebilinir mi?
     
  2. Deli333
    Offline

    Deli333 Yeni Üye

    Katılım:
    8 Temmuz 2004
    Mesajlar:
    630
    Beğenileri:
    181
    Ödül Puanları:
    0
    Allah korusun kardeş birşeylermi oldu.

    Şimdi eliza testi diye birşey yapıyorlar ( sanırım buydu) eğer temiz çıkarsan, 6 ay sonra bir daha yapıyorlar. O da temiz çıkarsa sağlamsın demek oluyormuş. Virüs vücuda girince 6 ay sonrada etkisini göstermeye başlıyormuş.
     
  3. sarc4stic
    Offline

    sarc4stic Özel Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2005
    Mesajlar:
    3.239
    Beğenileri:
    2.261
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Satış Temsilcisi
    Yer:
    Istanbul
    Evet bir şey olmamıştır inşallah. Deli'nin dediği gibi Eliza testi ile yapılıyor. Eğer taşıyıcı isen pozitif çıkar ama sana bir şey olmaz. Tabi yakın olduklarınla çok dikkat etmen gerekir. Çok uzun bir kuluçka süresi vardır, bazı insanlarda yıllar sonra bile ortaya çıkabilir. Çok bitkin olur insan, parmağını kıpırdatacak hali olmaz. Ama doktora gitse bir şey bulunamaz, sapa sağlamdır. Bitkin dediğim cidden bitkin günlük işlerini engelleyecek kadar.
     
  4. MK #7
    Offline

    MK #7 Özel Üye

    Katılım:
    30 Ekim 2004
    Mesajlar:
    2.276
    Beğenileri:
    1.522
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    o bıtkınlıgın sebebı de bagısıklık sıstemının dusmesı zaten aids hastası kısıler genelde bagısıklık sıstemlerının dusmesı nedenıyle baska hastalıklardan olurler
     
  5. sarc4stic
    Offline

    sarc4stic Özel Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2005
    Mesajlar:
    3.239
    Beğenileri:
    2.261
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Satış Temsilcisi
    Yer:
    Istanbul
    Evet zaten Aids öldürmez dediğin gibi bağışıklık sistemi çöktüğünden mesela nezle olursun normalde çok hafif bir şekilde geçicekken bağışıklık sistemi çalışmadığı için o zatürreye döner vs... Allah korusun ne diyelim.
     
  6. MK #7
    Offline

    MK #7 Özel Üye

    Katılım:
    30 Ekim 2004
    Mesajlar:
    2.276
    Beğenileri:
    1.522
    Ödül Puanları:
    123
    Cinsiyet:
    Bay
    AMİN !!!
     
  7. Guest
    Online

    Guest Guest

    Aids olan sahislarda halsizlik hat safhada olur. Vücut teninde burusma meydana gelir. Zaman zaman bas agrisi olur. Vücutta kuvvet azalir. Omuriliklerde kuvvet kalmaz. Kemikler zayiflar.
    Aids sadece KAN yoluyla ve cinsel birlesme yoluyla bulasmaktadir. TER*NEFES*DOKUNMA gibi durumlardan gecmemektedir(Prof.Dr. Michael Brendong).

    Aidslere muayene olarak steroid maddeleride vurulmaktadir. bunun yaninda kan yapici ve temizleyici maddeler ve hücre olusumu icin ilaclar ve receteler sunulmaktadir. Fakat bunlar önlemek icin degil, sadece ölüm vaktini gecirmek uzatmak icindir.
     
  8. MertSelcuk
    Offline

    MertSelcuk Üye

    Katılım:
    21 Aralık 2004
    Mesajlar:
    337
    Beğenileri:
    12
    Ödül Puanları:
    28
    Yer:
    istanbul
    Beyler ben birisiyle beraber oldum fakat onun temiz olup olmadığından emin değildim prezevatif abi ki kullandım fakata oral sexi biraz abarttık bu yollada bulaşabiliyormuş vede kısa bir süre prezevatif kullanmadan yaptık..
    Şimdi ben kendimi rahatlatmak için ne yapmalıyım...
    İlişkiye cumartesi günü girdim...
     
  9. sarc4stic
    Offline

    sarc4stic Özel Üye

    Katılım:
    19 Nisan 2005
    Mesajlar:
    3.239
    Beğenileri:
    2.261
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Satış Temsilcisi
    Yer:
    Istanbul
    AIDS Nasıl Bulaşır?

    AIDS virüsü birçok vücutsal sıvıda bulunmasına rağmen kişi daha önceden enfekte olmuş başka bir kişiyle cinsel birleşme sırasında AIDS'li partnerinin kanından, menisinden ve vajinal boşalmadan dolayı AIDS virüsünü kendi vücuduna bulaştırabilir.Virüs kişinin cinsiyetine göre vajina yada penisten kan dolaşımına girer.Penis, parmak yada herhangi bir nesnenin vajinaya sokulması sırasında vajina duvarlarında çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük bir açıklık meydana gelir ve virüs bu açıklığı kullanarak vücudun içine rahatça girer.Bundan dolayı AIDS virüsü penisten rectum ve vaginaya geçebilir. AIDS virüsünün bulaşma riskinin bulunduğu diğer bir populasyon grubu ise uyuşturucu kullanıcılarıdır.Uyuşturucu bağımlılarının uyuşturucuyu(özellikle eroin)kendilerine enjekte etmeleri sırasında şırınga ucunda yada içinde bir miktar kan kalması olasıdır. Eğer kalan kanın AIDS li bir kan olduğu düşünülürse, virüs aynı şırıngayı kullanan başka bir bağımlının kan dolaşımına kolayca girebilecektir.Şırıngada kalan kanın miktarı ne kadar az olursa olsun içinde yaşayan AIDS virüsü mutlaka olacak ve aynı şırıngayı kullanacak olan bağımlıya doğrudan doğruya aktarılacaktır. AIDS bulaşma riski altındaki diğer bir grup ise hemofili (hemophilia) hastalarıdır. Hemofili vücuttaki K vitamini eksikliğinden meydana gelen kanın pıhtılaşmaması hastalığıdır.Hemofili hastaları zaman zaman kan yada kan ürünleri almak zorundaırlar. Eğer kullanılan kan yada kan ürünleri AIDS virüsü ile enfekte olmuş ise hasta bu ürünlerden birini aldığında hastalık onada bulaşacaktır.Güvenli kan ve kan ürünlerinin hazırlanması bilinmesine rağmen ne yazık ki çoğu yerde yapılmamaktadır. Diğer bir konu ise AIDS hastası bir kadının hamile kalmasıdır.Bu durumda hastalık kadının daha doğmamış bebeğine dahi bulaşacaktır.Yaklaşık olarak dört bebekten bir tanesi AIDS hastası bir anneden doğmakta ve anne hastalığın gelişmesiyle ölmektedir. Yaşayan bebeklerde, büyüyerek ya kan yoluyla, ya seksüel birleşme ile yada uyuşturucu kullanarak sahip oldukları hastalığı başka insanlara bulaştıracaktır.

    AIDS Nedir?

    AIDS, Acquired Immuno Deficiency Syndrome kelimelerinin kısaltması olarak ortaya çıkmış ve Edinilmiş Yetersiz Bağışıklık Sistemi Sendromu olarak Türkçe'ye çevrilmiştir.AIDS ilk olarak 1981 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde keşfedilmiştir.Keşfinden hemen sonra hızla yayılarak; erkek, çocuk, siyah, beyaz, Latin, Asyalı, zengin, fakir demeden bir çok insanın ölümüne neden olmuştur.Günümüze kadar AIDS'ten 225.000 kişinin öldüğü kaydedilmiştir.Bu sayı her 13 ila 15 ayda ikiye katlanmaktadır.AIDS için halen kesin olarak bilinen bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır.AIDS'ten korunmak bu tehlikeli ve ölümcül virüsün yayılmasını önlemek için uygulanabilecek tek yoldur. HIV, Human Immune Deficiency Virus, vücut bağışıklık sistemi virüsü, AIDS tamamen vücut bağışıklık sistemi ile ilgili olduğundan, hastalığa sebep olan virüse bu isim verilmiştir.Virüs, insan vücudunun hastalıklara karşı direncini sağlayan bağışıklık sistemini etkisiz hale getirmektedir.Vücut bağışıklık sisteminin etkisiz hale gelmesi, virüsten etkilenmeden önce kolayca başedebildiği deiğer hastalık mikroplarıyla artık çarpışamayacak duruma gelmesi demektir.Bu da basit bir enefeksiyonun bile ölümcül hale gelmesine sebep olabilir.AIDS hastalarının yarısından çoğu bağışıklık sistemlerinin etkisiz hale gelmesi yüzünden basit enfeksiyonlara yenilerek hayata veda etmişlerdir. İnsan vücudu bir defa HIV virüsü ile enfekte olmuşsa artık bu virüsün hiçbirşekilde yok edilmesi yada vücuttan atılmasımümkün değildir.Fakat,virüsün etkilerine engel olmak için bir takım ilaçlar geliştirilmiştir. Bunlardan ilki ve ençok bilineni AZT (Zidovudine) adı verilen ilaçtır. Bu ilaç virüsün çoğalmasını engellemektedir.AZT AIDS virüsünün meydana getirdiği belirtilerin görünmesini engellemekte ve AIDS'li hastanın yaşamının kısmende olsa uzamasını sağlamaktadır. Bilim adamları AIDS'le savaşabilmenin diğer yollarını aramaya devam etmektedirler.Son yıllarda bu konuda büyük gelişme kaydedilmiştir.AIDS'e karşı korunmak için aşıların testleri halen deneysel aşamadadır.1990 yılının başlarından itibaren bu konuda başarılı sonuçlar kaydedilmektedir. AIDS dokunma, öpüşme, solunum gibi dış kontaklarla bulaşan bir hastalık değildir.Bu nedenle insanların AIDS'li hastalara yaklaşmaması yada onları toplumdan dışlaması hem gereksiz hemde yanlış bir tutumdur. Çünkü AIDS'li bir hastaya dokunarak veya yanında bulunarak AIDS'e yakalanmanın mümkün değildir.Ayrıca AIDS evcil hayvanlardan, tuvaletlerden, yüzme havuzlarından, tabak yada bardaklardan bulaşıcı özellik göstermez.Bu nedenle insanların bu konularda korkutulması yada yersiz bir kaygıya neden olunması çok yanlıştır.AIDS'in ana bulaşma yolu seksüel birleşme, uyşturucu kullanıcılarının enjektyörlerini paylaşması ve çok da az olsa kan transferidir.Ne yazık ki, AIDS hastalığına yakalanmış hamile bir kadının daha doğmamış bebeğide bu hastalığa yakalanmış demektir. Neden AIDS'i daha önce duymamıştık? AIDS 1981 yılına kadar tanımlanmış bir hastalık değildi.AIDS'in izinin sürülmesidoktorların bu bilinmeyen hastalığı yeterli derecede tanımasıyla başladı.AIDS'in ilk rastlandığı 1981 yılında ABD'de 316 kişinin AIDS hastalığına yakalandığı tesbit edilmiştir.Beş yıl sonra 1986 Ağustos'unda 23.000 vaka rapor edilmiştir.Hastalığın artışı büyük bir hızla devam etmiş ve 1990'larda sadece ABD'de 60.000 nin üstünde AIDS hastası tesbit edilmiştir.Bu hızlı artış, bilim adamları, doktorlar ve hükümetler için bir alarm sinyali olmuş ve onları konuyla ciddi biçimde ilgilenmeye itmiştir.AIDS'in gerçek kökeni bilinmemektedir. Çünkü AIDS yeni gelişmiş bir hastalıktır. AIDS'in kökeni hakkındaki en geçerli görüş hastalığın Afrika kökenli olduğudur.Afrika'da ki yeşil maymunların taşıdığı bir virüs insanlarda rastlanan AIDS virüsüne çok benzemektedir.Bilimsel tahminler maymunlarda rastlanan virüsün doğal ortamda organizmalar içinde yaşamını sürdürerek, mutasyon geçirdiği ve burdanda insanlara geçtiği üzerinde yoğunlaşmaktadır.Görülen mutasyonun çok nadir olduğu da görüşler arasında yer almaktadır.Bir başka görüş ise virüsün biyolojik silah olarak üretilmek istendiği fakat sonucun etkisi uzun sürede görüldüğü için araştırmalara devam edilmediği, ve bir ara nasıl olduysa labaratuvar dışına çıkarılarak insanlara bulaştırıldığı üzerinedir. Yeşil maymunlar Afrika'nın çoğu bölgesinde lezzetli bir yemek olarak görülmektedir.Virüsün maymunlardan insana iyi pişmemiş organlardan yada etlerin pişirilmeye hazırlanırken meydana gelebilecek kesik vb. gibi yaralardan bulaşmış olabileceğide düşünülmektedir.Çünkü bilindiği gibi virüsün bulaşma yollarının en önemlilerinden biri kandır.Hastalığın ilk insana bulaşması böyle olmuştur.Bundan sonra hastalık diğer insanlara seksüel birleşme ve uyuşturucu kullanımı ve kan transferleri sırasında yayılmıştır.Afrika devletlerinin bir çoğu bu görüşün mantıklı olduğunu savunmaktadır.Bu olayların hiçbiri ırkla ilgili değildir.Şunu unutmamak gerekir ki tek bir kişi değil tüm insanlık AIDS'in gelişmesinden sorumludur; ve bizde bu sorumluluğu paylaşmaktan ve bu öldürücü virüsün yayılmasını engellemekten sorumlu sayılırız.


    AIDS ve İlgili Hastalıklarının Belirtileri Nelerdir?

    AIDS ve aynı virüs tarafından meydana getirilen diğer hastalıkların belirtileri hemen hemen aynıdır.Aynı soğuk ve gribin birbirleriyle özdeşleştirlmesi gibi.Fakat AIDS'e yada ilgili hastalıklarından birine yakalanmış bir kişi için bu belirtiler çok ısrarcıdır ve nedeni yok gibi görünür.Kişi hiçbir zaman kendisini neyin hasta ettiğini bulamaz ve hastalığın üstesinden gelemez.Çünkü sadece doktorlar ve konu ile ilgili araştırma yapan bilim adamları bu belirtileri teşhis edebilirler.Bu belirtilerin doktor tarafından açıklanan bir kısmı şöyledir:

    Fiziksel ve zihinsel aktiviteleri etkileyen, sebebi açıklanamayan aşırı bir yorgunluk
    Zayıflama yada diet gibi herhangi bir aktivite söz konusu olmadan iki aydan kısa bir sürede 7-10 kilo kaybı
    Birkaç haftanın sonunda ateşin açıklanamayacak bir şekilde 39 derecenin üstüne çıkması
    Uyku sırasında kişinin üstünü sırılsıklam edecek derecede terleme
    Sebebi bilinmeyen bir şekilde vücuttaki salgı bezlerinin kabarması.(Özellikle boğazda, boyunda ve koltuk altında bulunan lenf bezlerinin kabarak en geniş halini alması)
    Dilin üzerinde ve ağız içinde beyaz noktalar yada lekelerin oluşması
    Israrla devam eden ishal
    Herhangi bir solunum enfeksiyonuyla meydana gelen ve çok uzun süren kuru öksürük
    Özellikle öksürükle birlikte oluşan nefes darlığı
    Deri üstünde yada altında oluşan kat kat, yada yükselen bir şekilde leke ve şişliklerin meydana gelmesi.Başlangıçta çürükmüş gibi algılanabilir fakat bunlar zamanla kaybolmazlar ve genellikle etraflarındaki derilerden çok daha serttirler.

    AIDS Testi Yaptırmalımıyım?

    Virüsün keşfinden sonra HIV enfeksiyonunu teşhis eden birçok test geliştirildi.Bu testlerin en önemli ve en çok kullanılan üç tanesi; ELISA, IFA ve Western Blot testleridir.Testler vücut bağışıklık sitemindeki virüs mevcudiyetini araştırmaktadır. Her üç testte AIDS virüsü konusunda kesin sonuçlar verebilmektedir.

    Test sonucunun pozitif çıkması vücutta virüsün varlığına işarettir.Fakat bu sonuç kişinin AIDS olduğunu göstermez.Yapılan testlerde pozitif sonuç alınan kişilerin %50 sine yakınında yedi senedir hiçbir AIDS bulgusuna rastlanmamıştır.

    Negatif test sonucu vücutta hiçbir şekilde virüs bulunmadığı anlamına gelmektedir.Negatif test sonucunun olası iki açıklaması vardır.Bunlar;

    Test yapılan kişi virüs tarafından enfekte olmamıştır.

    Vücut daha önce bir enfeksiyona maruz kalmış fakat vücut virüsü belirleyecek antibody'i geliştirecek zaman bulamamıştır.Vücutta virüsün olup olmadığını belirleyen antibody'nin gelişme evresi iki ila sekiz hafta arası olmasına rağmen bu sürenin bir yıla kadar uzaması olasıdır.Eğer virüsün varlığı konusunda herhangi bir kuşkuya düşülmüşse testin 6 ayda bir tekrarlanması gerekmektedir.

    1985 yılından beri ABD'de tüm kan transferleri kontrol altında tutulmakta ve enfekte olduğu tesbit edilen kanlar imha edilmektedir.Testlerin, kanların güvenliği konusunda şüpheleri ortadan kaldırmasıyla, insanların sağlığı da bir ölçüde güvence altına alınabilmektedir. Kişi kendine AIDS bulaştığı konusunda bir kuşkuya düşmüş ise AIDS testi yaptırıp yaptırmama konusunda mutlaka bir doktora danışmalıdır.Herhangi bir şekilde bir araştırmacının izini olmadan bu testi sizin üzerinde uygulaması kanunlarca yasaklanmıştır.Gelişmiş hastane ve AIDS'le mücadele merkezlerinde AIDS testi yapılmaktadır.Bu testler sırasında kişinin kimliği ve testin sonuçları saklı tutulmak zorundadır. Kişi AIDS'e yakalanmış ise vücudunda HIV virüsü mevcut demektir.

    Vücudunda HIV enfeksiyonuna rastlanan bireyler aşağıdaki üç kategoriden birisine dahil olmuş demektir. HIV ile enfekte olmuş insanların bazıları hiçbir zaman kendilerini hasta hissetmeyebilirler. Fakat onlar da virüsü seksüel birleşme yada diğer yollarla başka insana bulaştırabilirler.Bu insanlarda bulunan enfeksiyona asymptomatic (BELİRTİSİZ) enfeksiyon ismi verilir.Bu tür insanlara "TAŞIYICI" adı verilmektedir.Bu insanlar hiç bir zaman virüsün enfeksiyonundan etkilenmez, ancak sadece bulaştırıcı etmen rolü oynarlar. HIV enfeksiyonu görülen insanların bazılarında hafiften şiddetliye doğru gelişen belirtiler görülebilir.Fakat bunların AIDS teşhisi için bir kriter oluşturabilecek şekilde toplanması mümkün olmayabilir.Çünkü bu tür hastalar AIDS virüsü tarafından meydana getirilen hastalıklardan birini taşıyor olabilirler.Bu hastalar için kesin bir AIDS teşhisi koymak mümkün değildir. Son kategori ise virüs enfeksiyonunu taşıyan ve AIDS hastalığının tüm belirtilerinin tamamını gösteren hastalardır.Bu hastalar artık AIDS'lidir ve yaşamlarını bir miktarda olsa uzatabilmek için tedavi olmalıdırlar.

    AIDS'in ilk keşfedildiği yıllarda, hastalığa neyin sebep olduğu ve nasıl test edilebileceği bilinmiyordu.Daha sonra ortaya çıkan vakaları sınıflandırabilen CDC isminde bir sistem geliştirildi. Daha sonra bilim adamları bu sistemi kullanarak görülen belirtileri listeledi.Belirlenen sınıflandırmalar sonucunda tüm vakalar tekrar gözden geçirildi ve hastalık tanımlanabildi.Hastalığın tanımlanmasında diğer bağışıklık sistemi problemleride göz önünde bulunduruldu ve bu hastalıkların belirtilerini gösteren vakalar AIDS tanımlamasından çıkarıldı. Bu tanımlama sayesinde HIV enfeksiyonu taşıyan birçok insanın aslında AIDS'li olmadığı anlaşıldı.Fakat HIV enfeksiyonunun sınırları çok daha genişti.1981 yılında CDC siteminin geliştirilmesiyle daha önce AIDS'le ilgili toplanan tüm bilgilerin geçersiz olduğunu gösterdi.

    AIDS ve aynı virüsün meydana getirdiği diğer hastalıkların belirlenmesinde ve tedavisinde birçok zorluk çekilmiştir.Bunlardan biri bu hastalıklardan birine yakalanmış bir kişiye AIDS hastası gibi davranılmasıdır. Her ne kadar yardıma muhtaç olsalarda bu tutum yanlıştır.Bir diğeri ise hastanın psikolojik durumudur; hasta AIDS'li değildir fakat ben ölecekmiyim?, işime devam edebilir miyim?, hastalıktan kurtulacakmıyım? gibi sorulara cevap bulmak isteyecektir. Ayrıca yapılan araştırmalarda AIDS hastalarının ARC hastalarından daha iyi ve endişesiz görüldükleri ortaya çıkmıştır.Son olarakta ARC hastalarının AIDS hastalarından daha önemsiz olduklarının düşünülmesidir.Bu da önemli olduğu halde bu konunun araştırma projeleri konusu dışına çıkarılmasına neden olmaktadır. 1990 yılındaki tahminlerde Amerika'da 1.5 milyon kişinin AIDS taşıdığı belirlenmiştir.CDC sistemi 1987 yılında güncelleştirilmiş ve ani kilo kaybınında HIV enfeksiyonu ile ilgili olduğu açıklanmıştır.1988 yılında HIV enfeksiyonunun evrelerinin sınıflandırmak için "four-tier sistem" adı verilen bir sistem geliştirilmiştir. Bu sistem sayesinde de AIDS ile ilgili bir dalda çalışanlar AIDS ve ARC konusunda genelden özele inmeye başlamışlardır.

    AIDS Testleri Hakkında Kısa Bilgiler

    AIDS'in test edilmesinde kullanılan tüm tekniklerin kandilerine göre bazı avantajları ve deavantajları vardır. Bu testlerin hepsi ucuz, tekrar üretilebilir ve doğru sonuç veren testlerdir. Bu testlerin en sık kullanılanları enzym-linked immunosorbent assay (ELISA), immunoflourescene ve Western Blot testleridir.

    ELISA bu testler arasında en geniş kullanım alanı olan ve HIV enfeksiyonunun yüksek risk görüldüğü zamanlarda en geçerli sonucu vermektedir. Fakat populasyonlar içindeki önleyici değeri azalmıştır. Örenğin, kan bankalarında yapılan testlerde birçok kanın HIV+ olduğu görülmüş, fakat daha sonra bu sonucun yanlış olduğu ispatlanmıştır. Yapılan Western Blot ve virüs kültürü testlerinde sonuç negatif çıkmıştır. Testlerin hatalı sonuç vermesinin sebepleri değişebilir. Geçersiz sonuçların sebepleri test hazırlıklarına bağlanabilir. Üretim methodlarında yapılacak değişiklikler ile bu testlerin geçerlilikleri arttırılabilir.

    AIDS Hakkında Bilgi Almak ve Test Yaptırmak

    Testi yaptıracağınız merkezin gizlilik tedbirlerini anlamak ve öğrenmek çok önemli bir konudur. Bu nedenle sonuçların gizliliği konusunda danışmanınızdan bilgi alın. Birçok danışma ve test merkezi aşağıdaki kurallardan birini uygular.

    Gizli Test :

    Bu testlerde, testi yaptırdığınız merkez, adınızı ve test sonuçlarınızı kaydeder ve sonuçları diğer personelin ulaşamayacağı bir yerde saklar. Eğer gizli bir test yaptırmış iseniz sonuçların özel doktorunuza gönderilmesini sağlamak için bir form imzalayabilirsiniz.

    Anonim Test :

    Bu tür testlerde kimse sizden adınızı veya başka bir bilgiyi istemez. Yalnızsınızdır ve test sonuçlarınızı sizden başka hiçbir kimse görmez. Bu tür testler her ülkede yapılmamaktadır.

    Bilgi almak ve test yaptırmak için nereye gideceğinize karar verin :

    Yaşadığınız yere göre seçebileceğiniz farklı test ve danışma merkezleri olacaktır. Bunlar, devlet tarafından yönetilen test merkezleri, sağlık klinikleri, dispanserler, üniversite hastaneleri, araştırma merkezleri ve özel hastaneler olabilir. Seçiminizi yaparken aşağıdaki faktörleri dikkate alın.

    Eğer daha önce başka bir hastalık nedeniyle gittiğiniz ve kendinizi rahat hissettiğiniz bir sağlık merkezi var ise onu tercih edebilirsiniz.

    Gideceğiniz hastanenin veya merkezin gelişmiş olmasına dikkat edin. Çünkü eğer HIV+ iseniz veya ilgili bir hastalığınız var ise hastalığın yayılmasını önlemek için önlem alabilecek bir merkezin olması sizin için daha iyi olacaktır.

    Gideceğiniz merkezin özel bölümleri olmasına dikkat edin. Mesela uyuşturucu kullanıyor iseniz, uyuşturucu tedavisi uygulayan bir merkez seçin.

    Testten önce bilgi almak :

    Herhangi bir danışma merkezine gittiğinizde, doktor yada danışman kişi ile görüşmeden önce bir takım materyalleri okumanız doğru olur. Danışmanınız size neden test yaptırmak istediğinizi sorabilir. Bu bilgiler, doktorunuzun test yaptırıp yaptırmayacağınıza dair karar vermesi için yardımcı olacaktır. Eğer doktorunuzun yada danışmanınızın kararı olumlu ise danışmanınız size bir takım açıklamalar yapacaktır. Bunlar :

    Nasıl bir test ve nasıl olacağı
    AIDS ve bulaşma yolları
    AIDS'i önlemenin ve korunmanın yolları
    Pozitif test sonucunun anlamı
    Diğer gerekli bilgiler
    Eğer doktorunuzun anlattıkları sizi tatmin etmediyse siz doktorunuza soru sorun.Hiçbir zaman kafanızda soru işareti kalmasına izin vermeyin ve mutlaka test sonrası sonuçları doktorunuzla yüz yüze tartışın.

    Şüphe Duyuyorsanız Test Yaptırın

    Bilgi sahibi olmak umursamazlıktan her zaman iyidir. Eğer riskli bir hareket yaptığınızı düşünüyorsanız, herhangi bir belirtiye rastlamasanız dahi hemen bir AIDS testi yaptırın. Test birçok klinikte ve hatta evinizde yapılabilmektedir. Alacağınız test sonucuna göre hayatınıda değişiklik yapabilir, içinizdeki kuşkuyu yok edebilirsiniz.

    Test sonucunuz negatif ise, hep öyle kalmaya dikkat edin.

    Test sonucunuz negatif çıktıysa, davranışlarınıza dikkat ederek hep temiz kalmaya özen gösterin. Korunmadan cinsel ilişkiye girmeyin. Kontrolsüz kan transferi yaptırmayın.

    Eğer sonucunuz yorumlanamaz çıkyıysa bir süre bekleyin ve tekrar test yaptırın. Endişelenmemeye çalışın ve doktorunuzun tavsiyelerine uyun.

    Test sonucunuz pozitif çıktıysa, PANİK YAPMAYIN!

    Sonucunuz pozitif çıkarsa, sonucun doğruluğunu kontrol etmek için ikinci kez test yaptırın. Eğer ikinci testte pozitif çıkarsa HIV taşıyorsunuz anlamına gelir. Virüs kendini hemen yada uzun bir süre sonra aktifleştirebilir. Fakat virüsün bağışıklık sistemine zarar vermesi çok uzun zaman alacaktır.

    Pozitif sonuç kişinin HIV virüsünü başkalarınada bulaştırabileceği anlamına gelmektedir. Kendinizi sağlıklı hissetseniz dahi eğer virüsü taşıyorsanız bunun başkalarına da bulaşmasına neden olabilecek davranışlardan kaçınmak zorundasınız. Hastanın uzun süre ve sağlıklı yaşamasını sağlayacak tedaviler bulunmaktadır. Bu nedenle eğer virüsü taşıyorsanız doktorunuzun tavsiyelerine mutlaka uyun.

    http://bornova.ege.edu.tr/~eunal/index2.html
     
  10. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    selçuk bence yapman gereken doktora gitmek.ben de o yolla bulaşabilecegini duymuştum.riske etme derim.
     
  11. MertSelcuk
    Offline

    MertSelcuk Üye

    Katılım:
    21 Aralık 2004
    Mesajlar:
    337
    Beğenileri:
    12
    Ödül Puanları:
    28
    Yer:
    istanbul
    bugün doktora gideceğim test yaptıracağım, önceden teşhis her zaman iyidir içimi rahatlatmam lazım...
     
  12. saydam
    Offline

    saydam Özel Üye

    Katılım:
    4 Eylül 2004
    Mesajlar:
    7.092
    Beğenileri:
    1.922
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    serbest
    Yer:
    Academic Sport Center
    çok dogru karar selçuk ;)
     

Sayfayı Paylaş