AŞK hakkında

Konusu 'Konu Dışı' forumundadır ve Setenay tarafından 29 Mart 2010 başlatılmıştır.

Watchers:
Başlığı izleyen üye sayısı: 9 üye.
  1. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    Bu sabah mail box ıma düşen bir ileti

    Sadece paylaşmak istedim

    Fikirleri olan arkadaşların yorumlarını beklerim

    "AşK HeR ŞeYi aFFeDeR Mi?

    Dünyanın en güzel en tuhaf en yabani ve aynı zamanda en evcil duygusunu yani aşkı bu kez de sıradışı sorularla çözümlemeye hazır mısınız?
    Neden hep yanlış insanlara aşık oluruz?

    Yanlış insanlara aşık oluyoruz çünkü kafamızın içinde "doğru insan" diye bir kavram var. Zihnimizde belli ölçülerden daha doğrusu kalıplardan meydana gelen bir şema oluşturuyoruz. Durmadan hayatımızın erkeğini arıyoruz ve onu bulma konusunda oldukça sabırsız davranıyoruz. Ayrıca kabul edin ki aşk söz konusu olduğunda yasakların ve engellerin ayrı bir çekiciliği oluyor. İmkansızlık aşka bambaşka bir lezzet katıyor. Biz de aslında içten içe bu imkansızlığı yaşamaktan hoşlanıyor bunun içimizdeki tutkuyu arttırmasına göz yumuyor bir yandan da bir türlü düzenli ve uzun bir ilişki kuramamanın acısını çekiyoruz.

    Aşk her zaman fedakarlık mı demek?

    Tabii ki hayır. Bir tarafın diğeri için kendini hiçe sayması aşk değildir. Aşk iki kişilik bir egoizm ve aslında insanın tamamen kendi egosunu tatmin etmek ruhunu doyurmak kalp çiçeğinin suyunu vermek için yaşamaya ihtiyaç duyduğu bir süreç. Fakat bu egoizmi olumsuz anlamda ele almamak gerek. Birbirine aşık olan iki insanın ilişkileri bir yönüyle dünyanın geri kalanına kapalıdır. Onların kendilerine özgü bir dilleri bir iletişim biçimleri bazen etraflarındaki hiç kimsenin en yakınlarının bile içine giremediği bir dünyaları vardır. Aşkın egoist yanı sıradan bir bencillikten çok bir kabuğuna çekilmişlikten ve mahremiyetten kaynaklanır. Ancak bir tarafın kendini parçalaması ve diğerinin bundan faydalanması aşkın değil tek yönlü bir bağımlılığın işaretidir.

    Aşk filmlerinin hayatımızdaki önemi nedir?

    Özellikle biz kadınların zaafı sayılabilecek bu filmler aşkı daha iyi algılamak üzere gözümüzü açmamızı sağlar. İçimizdeki yoğun duyguya karşı olan güvenimizi arttırır. Aşk filmlerine çok meraklıyız çünkü bizi zaman zaman ümitsizliğe kuruntulara endişelere korkulara acı çekmeye ve yenilgiye sürükleyen bu hissin bir anlamı olduğunu tekrar tekrar görmemiz gerek. Beyazperdede bu duygu her zaman daha basit görünür ve bu basitlik bizi içine girdiğimiz açmazlardan biraz olsun çıkarır.

    İlişkinin özellikle tehlikeye girdiği zamanlar var mı?

    İlişkiye üçüncü bir kişinin girmesi -ki bunun mutlaka başka bir kadın ya da erkek olması gerekmez- aşkı en çok tehlikeye sokan durumdur. Bunun en güzel örneği çocuk sahibi olmak... Aşkın var oluşuna katkıda bulunan o özgürlük duygusu bir anda biter ve çiftin üzerine artık bir aile olmanın sorumlulukları yığılır. Eğer birbirine aşık olan iki insan ilişkileri süresince zor durumlarla başa çıkmayı öğrenememişler kendilerini bu konuda geliştirememişlerse bu yeni yaşam biçimi onları birbirlerini kırmaya iter ve aşklarının tartışmalar gerginlikler yıpranmalar sinir krizleri ve isyanlar arasında yitip gitmesine neden olur.

    Aldatsa bile sizi seviyor mu?

    Erkekler için evet... Bir erkek birlikte olduğu kadını çok sevip yine de aldatabilir çoğunlukla da cinsellikten kaynaklanan sebeplerle... Kadınlar aldatma olayına farklı amaçlarla planlı programlı girerler. Çoğunlukla da bunu birlikte oldukları erkekten intikam almak için yaparlar. Kadının içinde sadakat duygusuna yer olmayan bir aşk yaşaması çok daha düşük bir ihtimaldir.

    İnsan bir aşkı telefonunda bitirebilir mi?

    Bitiremez bitiriyorsa da yaşadığı şeyin aşk olmadığından emin olabilir. Eğer bir insanı sevmiş ve onunla bir dönem hayatı paylaşmışsak içimizdeki tutku fırtınası dindiğinde bile o güzel günlerin hatırına en azından gözlerinin içine bakarak ve bir açıklama yaparak ayrılmayı ona borçlu olduğumuzu hissederiz. Yani bir erkeği mesajla başınızdan atıyorsanız bilin ki ona hiçbir zaman aşık olmamışsınızdır.

    Aşkın ne kadar yakınlığa ve uzaklığa ihtiyacı var?

    Birbirini tek bir bakışla anlayacak kadar yakın ve bir birey olarak var olmaya devam edebilecek kadar uzak... Aradaki sınır oldukça incedir ve pek çok çift bu sınırı tutturmayı beceremez. Ya ilişkileri yeterince derin değildir ya da tam tersine artık birleşip tek bir varlık haline gelmiş kişiliklerini kaybetmişlerdir. Oysa aradaki mesafenin doğru tayin edilmesi durumunda aşkın ömrü çok daha uzun olur.

    Aşkla ilgili en büyük yanılgılar neler?

    Çoğumuz onu avucumuzun içine alıp kontrol edebileceğimizi isteklerimiz doğrultusunda yönlendirebileceğimizi ve istediğimiz zaman atabileceğimizi sanırız. Çok beğenme hoşlanma ve etkilenme gibi duygularımızı hemen aşkla karıştırırız. En büyük yanılgılarımızdan biri ise şudur: Hayatımızın bazı dönemlerinde şefkate ilgiye sıcak bir dokunuşa o kadar büyük bir özlem duyarız ki karşımıza çıkan ilk erkeğe aşık olduğumuzu sanırız. Aslında içimizdeki his sevmekten çok sevmeyi sevmektir.

    "Midenize inen yumruğu" biyolojik olarak açıklaması yapılabilir mi?

    Hem de kolayca... Aşık olduğumuz sürece kanımızda phenyiethylamin yani aşk hormonu vardır. Ancak zaman içinde bu hormonun seviyesi düşer ilişkinin ileri aşamalarında aşk kimyasal etkisini kaybeder ve midede uçuşan kelebekler bir sonraki aşka kadar tarihe karışır. Ancak eğer bu ilk heyecanın yerine karşılıklı güven şefkat anlayış saygı ve dostluktan oluşan bir karışım koyabilmişsek aşk sevgiye dönüşür ve bu sevgi bir ömür boyu bile sürebilir.

    Neden bazılarımız ard arda ilişkiler yaşarken bazılarımız aşık olmakta bu kadar güçlük çekiyoruz?

    Bir insan aşık olmakta zorlanıyorsa bunun farklı sebepleri olabilir. En klasik sebep kişinin daha önce yaşadığı ilişkilerden kaynaklanan güvensizliği ve karşı cins hakkındaki olumsuz yargılarıdır. Bunun dışında bir de aşkı her yönüyle yaşayamayanlara daha doğrusu yaşamaktan keyif almayı beceremeyenlere rastlanır. Bunlara "aşka kabiliyeti olmayanlar" diyebiliriz. Ne kendileri o sihirli sinyalleri gönderebilirler ne de gönderilenleri alabilirler. Bir de aşkın beraberinde getirdiği zorluklardan kaçan ve kişisel mahremiyetinin azalmasından korkanlar vardır. Kendi kendilerine yeten bu insanlar daha seçici davranırlar ve bulundukları herhangi bir ortamda aşk arayışına girmezler. Yani olaya mantık yönünden bakmayı tercih ederler."
     
    Son düzenleme: 29 Mart 2010
    draft, galois91, darknesssword ve diğer 2 kişi bunu beğendi.
  2. demir00
    Offline

    demir00 Özel Üye

    Katılım:
    26 Kasım 2009
    Mesajlar:
    1.467
    Beğenileri:
    1.316
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Avukat
    Yer:
    Istanbul
  3. umur35
    Offline

    umur35 Yeni Üye

    Katılım:
    8 Temmuz 2008
    Mesajlar:
    2.127
    Beğenileri:
    1.031
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    İzmir
    Durmak yok, daha konu dısının moderatoru olacaksın.. :D

    Bu aralar ıhtıyacım olan ve ılgımı ceken konular acıyorsun setenay abla sag ol.. :)

    Ask ılgınc bır sey ya..

    Bence hıc kımse hıc bır zaman gercekten asık olup olmadıgını yası kemale erınceye kadar anlayamaz..

    Ihtıyarlıkta ıste ben bu kısıye gercekten asıkmısım dıyebılırız gıbıme gelıyor..
    Yoksa her turlu begenme, hoslanma askla karıstırılıyor..
     
    Setenay bunu beğendi.
  4. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    :D :D

    Konu dışı mı Dertleşme mi, bir karar verin artık :)

    Şaka bir tarafa ilgimi çeken şeyleri güzel bulduklarımı paylaşıyorum :)
     
  5. diesel.
    Offline

    diesel. Üye

    Katılım:
    20 Kasım 2009
    Mesajlar:
    52
    Beğenileri:
    54
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    öğrenci
    Yer:
    Budapeste
    Aşk ? Teknolojini götürülerinin üst sıralarını süslemekte yazının realitesi orta çağ şartlarında geçerli bence aşk kalmadı edebiyatı yapmayacağım çünkü vıcık vıcık oldu fakat aşk kabuk değiştirdi ve her zaman aşk var olacak ismen aynı vasfen farklı kalıplar altında şartlara bağlı olarak kendine yeni yollar yeni tanımlar bulacak ve ben yeni halini hiç sevmedim sevemeyecm de...
     
    Setenay bunu beğendi.
  6. estetik fenomen
    Offline

    estetik fenomen Üye

    Katılım:
    15 Kasım 2007
    Mesajlar:
    1.126
    Beğenileri:
    614
    Ödül Puanları:
    0
    Yer:
    istanbul
    Setenay bunu beğendi.
  7. galois91
    Offline

    galois91 Üye

    Katılım:
    9 Şubat 2007
    Mesajlar:
    299
    Beğenileri:
    187
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    Akademisyen
    Yer:
    Eskişehir

    Katılmıyorum... İster erkek, ister kadın olsun kişi gerçekten seviyorsa sebep her ne olursa olsun aldatmaya neden olarak gösterilemez.
    Ama geri kalan bölümlerin çoğunda yazar ile hemfikirim, paylaşım için teşekkürler...

    Bu arada ben de bu gruba giriyorum sanırım :)


     
    Setenay bunu beğendi.
  8. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    Cinsellik başka bir şey, olabilir.

    Erkeklerin bünyeleri yaradılışları daha farklı, bunu unutmamak gerek

    Benim erkek arkadaşım gitse bir başka kızla sadece cinsel amaçlı bir birliktelik yaşasa, kaçamaklar yapsa sorun etmem, etmedim de

    Eğer erkek arkadaşınızla cinsellik paylaşmıyorsanız; onun ihtiyacı olan ancak ona veremediğiniz birşey için onu kısıtlamaya hakkınız yoktur.

    Eğer cinsellik paylaşıyor ve erkek arkadaşınız ara da sıra da kaçamaklar yapıyorsa, iki seçenek vardır; ya onu yatakta mutlu edemiyorsunuzdur; sorun sizdedir ya da değişiklik çekmiştir canı; gitsin yapsın eğlensin; hatta onun adına mutlu bile olurum :)

    Önemli olan bana olan sevgisidir, verdiği emek ve değerdir

    Gidip bir başkasıyla duygusuz bir cinsellik yaşaması değil

    Ancak işin içine eğer hoşlanma, sevgi, saplantı, aşk, devamlı akılının onda olması, onla bir ilişki yaşama, gelecek planlarına hayallerine katma vb "DUYGU"lar girmişse o zaman ayrılık vakti gelmiştir; o ilişkiden hayır gelmez, zaten sizi hiç sevmemiştir.
     
  9. demir00
    Offline

    demir00 Özel Üye

    Katılım:
    26 Kasım 2009
    Mesajlar:
    1.467
    Beğenileri:
    1.316
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Avukat
    Yer:
    Istanbul
    Degisik bir bakıs acısı. Bu dusuncede olan kadınlar oldugunu duymustum. Kolay olmasa gerek. Siz TV izlerken, sevgilinizin o an baska birinin kollarında oldugunu bilmek ve bununla yasamak ve buna alısmak, cok farklı bir psikolojik bakısı gerektiriyor olmalı. Sonuc olarak üzülen tarafın her zaman bu goruste onların olacagını dusunuyorum.

    Haddimi asarak bir soru sormak istiyorum; su an siz forumda takılırken, bir sevgiliniz olması durumunda, onun su an baskası ile baska alemlerde olmasını bilmek nasıl bir duydu?
     
    Setenay bunu beğendi.
  10. yalnızkovboy_89
    Offline

    yalnızkovboy_89 Üye

    Katılım:
    5 Nisan 2009
    Mesajlar:
    925
    Beğenileri:
    383
    Ödül Puanları:
    73
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Endüstriyel Otomasyon
    Yer:
    İstanbul
    Bende geçenlerde okuduğum bir sözü paylaşayım konuyla alakalı olarak;

    Mükemmel kadın, mükemmel erkekle birlikte olamaz.Çünkü mükemmel kadın 1.seferde "evet" demez, mükemmel erkekse 2.şansı vermez..
     
    SSUO ve Setenay bunu beğendi.
  11. muscled_girl
    Offline

    muscled_girl Üye

    Katılım:
    26 Nisan 2007
    Mesajlar:
    607
    Beğenileri:
    146
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    İzmir
    Vay be şoklardayım resmen :shock:
     
    galois91 ve Setenay bunu beğendi.
  12. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara

    Farklı düşündüğümü biliyorum, hayata genel olarak farklı pencereden bakan biriyim. Hayatın ve çoğunluğun doğrularını değil; oturup duygularımdan mümkün mertebe arınarak düşündüğüm zamanlarda edindiğim doğruları yaşıyorum. Herkesin farklı bir beyni ve kalbi var. Duygular, bakış açısı bireyden bireye değişir. Önemli olan bence her mevzuuda olaya iyi niyetle yaklaşmak.


    Dediğim gibi duygular önemli benim için, sevdiğim erkek için herşeyi göze alırım, onun bana olan sevgisinden emin olduğum sürece...

    Erkeğimin, duygusallıktan uzak, herhangi bir sebep için yaptığı seks beni acıtmaz; bu sanırım sorunuzun cevabı.
     
  13. galois91
    Offline

    galois91 Üye

    Katılım:
    9 Şubat 2007
    Mesajlar:
    299
    Beğenileri:
    187
    Ödül Puanları:
    53
    Meslek:
    Akademisyen
    Yer:
    Eskişehir
    İlginç bir bakış açısı gerçekten...

    Ama
    demişsin. Seninle birlikte olduğu halde bir başkasıyla cinsel isteklerini tatmin amacıyla birlikte olabilen birinin sana değer verdiğini nasıl anlayabilirsin?
     
    Setenay bunu beğendi.
  14. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    Üzülecek insan zaten buna teşebbüs etmeyen insandır. Duygularını farklı yaşayandır. Siz erkeksiniz, erkekler türlü türlü, bilirsiniz.

    Kolaylık konusuna gelince, ben bunda herhangi bir zıtlık, zorluk görmüyorum.

    Bahsi geçen çerçevede yaşıyorsa bunu; saygı duyarım. Bu da bir meziyettir.

    Benim savunduğum nokta erkeklerin yaşadıkları her cinsellikte duygu barıdırmadıklarına inandığım gerçeğidir.

    Ben yapsın demiyorum ama her erkek arada sırada kaçamak yapar, bu devamlılık arz etmediği ve her seferinde aynı kişiyle paylaşılmadığı sürece benim açımdan sorun yoktur

    Gitsin demiyorum ama gidip yapıyorsa, o bunu göze alıyor ve tercih ederse de beni acıtmaz diyorum

    Sevgi, değer mevzuularına gelince, yaşım 24, artık bir erkeğin bana karşı ne hissettiğini hissedebiliyorum

    Davranışlara değil, yüreğe bakarak... belki de zamanın yardımıyla,
    Allah'ın yol göstericiliği ile çoğu zaman
     
    Son düzenleme: 30 Mart 2010
  15. demir00
    Offline

    demir00 Özel Üye

    Katılım:
    26 Kasım 2009
    Mesajlar:
    1.467
    Beğenileri:
    1.316
    Ödül Puanları:
    123
    Meslek:
    Avukat
    Yer:
    Istanbul
    Haklısınız, hepsinde yok. Kimi arkadasına hava atmak icin, kimi skor yapmak icin vb bir cok sebepten yapılır. Aslında sizin bahsettiginiz o duygular baslangıcta olmayabilir ama ya sonrası? Iste bunu bilemezsiniz. Ben kac arkadasımı bilirim, skor icin yola cıkıp, sonra kıza deli gibi baglanan... En guzel örnek sanırsam, Cagla Sıkel- Emre Altug...

    Sizi acıtmıyorsa, bu da sizi olagandan farklı yapıyor. Sizi olagandan farklı kılan bu duygu ve düsünce anlayısına sahip olmak da sizin bu genc yasınıza kadar ki hayat tecrübeleri ile alakalı olsa gerek. Sizi boyle dusunmeye iten neydi diye sorsak, o zaman da konumuzdan sapıp sizin özel hayatınıza girmemiz demek oluyor ki, sanırsam bu da sizin hosunuza gitmez...

    Ilk mesajda yapılan paylasımın baskaları tarafından da yapılması dilegiyle...
     
    Setenay bunu beğendi.
  16. coder
    Offline

    coder Üye

    Katılım:
    3 Aralık 2006
    Mesajlar:
    480
    Beğenileri:
    138
    Ödül Puanları:
    53
    Cinsiyet:
    Bay
    Meslek:
    Yazılımcı
    Yer:
    istanbul
    Her erkeğin rüyası böle bir kadındır heralde. :)
    Hülya Avşar'ında bir lafı vardı. Erkeğin kaçamak yapmasına göz yumun bu evliliği daha güçlü hale getirecektir. Gerçi kendisi boşandı ama bence bu aldatmadan ziyade aralarında hiç bir şey duygunun kalmaması.
    Bence de kadınlar erkeklerin tek gecelik kaçamaklarını görmezden gelmesi gerekir. Yeterki adam kendini fazla kaptırmasın. Kadınların çoğu kendini kandırıyor. Aldatmayan erkek yoktur. varsa bile eline fırsat geçmemiştir. geçse bir saniye bile düşünmez.
     
    Setenay bunu beğendi.
  17. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    Bunun için işte devamlı aynı kişiyle olmaması kriteri önemli benim için

    Devamlı aynı kişiyle birliktelik yaşıyorsa işte ALDATMAK budur benim literatürümde

    O zaman duygusal mevzuular ortaya çıkabilir ya da çoktan çıkmıştır

    Çıkmışsa yapacak birşey yoktur; gidene, gitmek isteyene ancak hoşçakal derim. Herkes kendi seçimini yapar, gidenler genelde sonradan hep anlıyor değerimi ama gene de beni kesmez

    Ben gerçek duygular yaşamak istiyorum

    Bir erkek istediği için benim olmalı, ben istediğim için değil
     
  18. D.Wolf
    Offline

    D.Wolf Üye

    Katılım:
    19 Ocak 2008
    Mesajlar:
    1.305
    Beğenileri:
    2.200
    Ödül Puanları:
    123
    Yer:
    istanbul
    Bana göre aşkta cinsel amaçlı olsa da aldatma olmaz, olmamalı da. En basitinden küçük bir empati kuralım; Erkekler aldatabilir diyoruz, ama cok aldatan kadınlarda var. Erkek yapabiliyorsa, kadın da yapabilir elbet. Bu cinsel yönden olsun, ilgi yönünden çekilen eksikliğe baglı olarak gelişsin, kadının başka bir erkege yönelmesi olabilir ve ilk başta kulaga hiç hoş gelmiyor. Kadın-erkek ayrımı bizim toplumumuzda daha baskın durumda oldugu ve basın-medya kuruluşlarında erkeklere yönelik aldatma ile ilgili yer verilen haberler dogrultsunda zihinlerde daha kabul edilebilir konuma geldigi için, bu şekilde olabilir denilebiliyor. Şahsen, ne vicdanım ne de tenim sevdigim bir kadından başka teni kabul edebilir, bu tek gecelik olsa bile(sevdigim insanla tanışıncaya kadar ben de o zihniyetteydim). En başta onun benim için yaptıkları aklıma gelir ve layık gördüğüm davranışın ne kadar basitçe oldugunu düşünürüm.

    Gençlik dönemlerinde, ciddi ilişkiye başlamadan önce bu tarz oluşumlar yaşanabilir ve bunun gerçekliği + yorumlanması ileriki yaşam için, az cok hafızalarda fikir oluşturur. Bu yüzden, bunu ilişkide tekrarlayan bir erkek, o kadını sadece ego amaçlı kullanıyor demektir bana göre ve tam anlamıyla kesinlikle sevmiyordur. Sadece herhangi bir özelligine duyulan saplantı ve daha iyisi çıkana kadar şu an için sadece benim olmalı düşüncesi mevcut olur. Eger başka bir kadına yöneliyorsanız, yaşadıgınız eksikliği kendi partneriniz üzerinde biraz çabayla tamamlayabilirsiniz, yoksa her eksiklikte başka bir tarafa yönelmek ne kadar bu düşünceyi tutarlı kılabilir ki?. Partneriniz ve siz mücadeleciyseniz, bir sorun olmasına mümkün yok. Sevdiginiz insanla beraberlik yaşamanın mutlulugu ve degeri paha biçilemez.

    Her ay farklı bir kadına giden erkek, cinsel amaçlı olsada bunun derecesini artacagını tahmin edemez ve sürekliliğini artırabilir. Bu yüzden, yapılan bu basit ilişkiler kadınlara daha basit varlıklar gibi bakılmasını da kolaylaştırıp, küçük düşürücü davranışlar sergilemeye itebilir.

    Bir kadınlı hayat hep zor gelir, ama o kadınsız hayat da bir hiç gibi gelir bir erkek için, bunu düşünürsek o zaman o insanın vazgecilmez oldugunu anlarız ve gerçek anlamda ihanetin başlangıcını yapmamak ve sadakat vurgusunun üzerinde durarak güzel bir beraberlik sürdürmek gerçek aşkı temsil edecektir.

    Kadınlara küçük bir tavsiyem; Erkek milletine sensiz yapabilirim modunu arada verirseniz, o erkek sizi korkudan ne aldatabilir, ne de bırakmaya tenezzül edebilir. Üstelik, her gün daha da baglanacaktır size.
     
    muscled_girl ve Setenay bunu beğendi.
  19. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    Evet buna katılıyorum; herşey sorunları aşmakla ve iletişim kurmaya gerçekten gönüllü olmakla alakalı; ancak bunu iki taraf da istemeli


    Bu ne kadar sağlıklı . . . Ben böyle yapan hemcinslerimi şiddetle kınıyorum, buna kanan zavallı erkeklere de ancak acıyorum Dwolf
    Seven kız gerçekten sevgisini belli eder; böyle korkulara, durumlara mahal vermez; onsuz bir hayat düşünebildiğini -arada da olsa- göstermek de ne demek; erkek olsaydım asla böyle bir kızla birlikte olmazdım
    Bu tür oyunlarla bir ilişki sürecekse ve ben sevgimi ilgimi şefkatimi sevecenliğimi dürüstlüğümü ona akıttığımda, koşulsuz sunduğumda benden vazgeçecekse o benim mr. right ım değildir ki zaten. Tezgahla yürüyecek ilişkiden ne hayır gelir :)
    Ben böyle düşünüyorum
     
    Son düzenleme: 31 Mart 2010
  20. Setenay
    Offline

    Setenay Üye

    Katılım:
    24 Mayıs 2009
    Mesajlar:
    748
    Beğenileri:
    303
    Ödül Puanları:
    0
    Meslek:
    Öğrenci
    Yer:
    Ankara
    Evet diesel, çok haklısın. Çağ değiştikçe malesef sevgi de şekil değiştiriyor.
    Yenilenmek güzel şey ancak arınabiliyorsa bahsi geçen şey, o vakit güzel ve anlamlı

    Ne yazık ki sevgi, aşk bu değerler dediğin gibi günümüzde sadece çok az insanın "gerçekten" yaşayabildiği duygular haline geldi

    Herkes birbirine seni seviyorum diyor ama ne kadar hissederek ?
     

Sayfayı Paylaş