"
Ortaokul ve Lise döneminde orta yoğunlukta futbol oynamıştım. Daha sonra üniversite ve takip eden süreçte her türlü sportif faaliyetten uzak kaldım. Sonra iş hayatı, düzensiz uykular.. Son geldiğim noktada bel fıtığı ve 3 haneli kilolara yaklaşınca artık sabır taşı çatladı. Sonra yediklerimi saymaya başlayınca aslında kültürel olarak yemek alışkanlıklarımızın toplumsal düzeyde hatalı olduğunu hissetmeye başladım. Aslında amerikada kaldığım dönemde bu dikkatimi çekmişti ama pek o zamanlar kilo ve sağlık sorunum olmadığı için önemsememiştim.
"
Bence bu çok düz mantık ve kişisel bir yaklaşım böyle bir yaklaşımda bulunmanız son derece mantıksız önce bazı ayırımlar yapmak gerekir :
1-) Türkiye'nin her bölgesinde yemek kültürü aynı değildir. Siz bir Karadeniz bölgesinin yemek kültürüyle bir İç Anadolu'nun yemek kültürünü bir tutamazsınız dolayısıyla sağlığa etkisini de aynı kabul edemezsiniz. [1]
2-) Kırsal ve Şehir nüfusun yeme alışkanlıkları bir tutulamaz. Aralarında farklılıklar olacaktır.( Yenilen yemekler kabaca aynı olabilir ama gün içinde ne kadar yemek yendiği ve hareket ettiği meslek grubununda önemi olmakla birlikte değişecektir.)
----------------------
"
Evet, özünde milliyetçii bir yapım var. Ama doğru ve yanlışı söyleyip yüzleşmekten kaçmamak lazım. Maalesef topluımsal beslenme kültürümüz, bilincimiz sıfırın altında geziyor. Evet, yemeklerimiz güzeldir, lezzetlidir ama kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor. O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor. Kaptı kaçtı yemekler, orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü, karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması hepsine artı olarak artan el yakan et fiyatları ve son 30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor. Geleceğimizin tehlike altında olduğunu görmek ve akıllı olmak zorundayız.
"
Bilinçten kasıt : "Kalori Nedir ? Kilo Alıp Vermemize Etkisi Nedir " , "Protein,Karbonhidrat,Yağ Basitçe Nedir Beslenmede ki Önemleri Nedir ? " ... vb. gibi konular ise haklısınız. Ancak kişinin beslenmesinin sağlıklı veya sağlıksız olmasını sadece bunları bilip bilmemesine bağlayamayız burada yukarıda ayrımını yaptığım insan grupları öne çıkıyor.
Keza
"O at üzerinde dağlar dereler aşan toplum maalesef bugün arabasına binip, koltuğunda pinekliyor."
Cümlesindeki hareketliliğin önemi'de böyle.
Karadeniz'in köylerine bir gidin bırakın gencini 80-90 yaşındaki yaşlı teyzeler günlük 5-6 saat fındık topluyor, çay taşıyorlar.
Benzer bir İç Anadolu'da örnek tarlada çalışanlar.
İnşaatta çalışan ameleler 7-8 saat ayakta, gerektiğinde yük taşıyorlar gerektiğinde uzun süre harç karıyorlar.
Askerler saatlerce nöbet yapıyorlar, zaman zaman idman yapıyorlar.
Fırıncılar saatlerce ayakta durup, kürekleri bir ileri bir geri saatlerce hareket ettiriyorlar(göründüğünden daha ağır o tahta kürekler
)
Ama bazı memurluk görevlerine baktığımızda hareketsiz geçirilen bir gün olduğunu görebiliyoruz.
Bakın örnekler arttırılabilir. O yüzden insanlar grup grup ele alınmalı mesela :
"Çeşitli bölgelerdeki mutfak kültürünün sağlığa etkisi" gibi.
"Kırsal ve Şehir nüfusunun yeme alışkanlıkları ve bu alışkanlıkların sağlığa etkisi"
İş günlük hareket seviyesine gelirse iş arapsaçına döner.
-------------
"kombinasyonlar bilinçsizce bizi zehirliyor."
Hangi kombinasyonlar ? Nerede kullanılıyor bu kombinasyonlar ? Bu kombinasyonların zehirleyici etkisini açıklar mısınız ?
---------
" orta çağ gıdası ekmek ağırlıklı yemek kültürü"
Orta Çağdaki ekmekler ile bu çağın ekmeklerinin aynı olup olmadığına dair kanıt ? Farklı ise bu ekmek türlerinin zararı olup olmadığına dair kanıt ? Orta Çağ yemek kültürünün az veya hiç değişikliğe uğramadığına dair bir kanıt ?
Modern çağımızın oluşturduğu Fast Food alışkanlığına ne diyorsunuz ? Orta Çağdan gelen yemek kültürünü ayrım yapmadan eskimiş-sağlıksız(!) olduğunu söylerken
"30-40 yıldır hazır ve denetimsiz gıdalar, bilinçsiz tarım ve zehirlenen nesiller yetişiyor.
Bu Modern Çağ'ın getirdiği bir durum. Denetim konusunda ise sorumlu tutulması gereken asıl yer hükümettir. Sonuçta bu düzgün yapılması ve bütçe ayrılması hükümetin sorumluğundadır.
--------
"karbonhidratlı gıdaların arka arkaya alınması"
Buradaki sorun nedir ? Ben gün içindeki toplam makro değerimi kontrol altında tutuyorum diyelim arka arkaya almam ne gibi bir zarara sebep oluyor ? Zarara sebep olduğuna dair tartışmasız bir şekilde araştırmalar var mı ?
Ha herkesin saymadığını ve fazla aldığını söylersen burada cümle şu şekilde kurulmalı:
"Gün içinde aşırı karbonhidrat alımı"
Ve bunun üzerine tartışılmalı
-------
"
bu gidişe bir dur demek üzere ekmek ve yemek zihniyetine savaş açtım kendi cephemden.
"
Burada bahsedilen ekmek çeşidi nedir ? Bu ekmeğin tüketmenin az veya çok, net bir şekilde nasıl bir zararı vardır ? Buna dair yapılan araştırmalar varsa atar mısınız ? Ve bunları nasıl analiz etmeliyiz ?
Yemek zihniyetinin her yerde aynı olduğunu nasıl düşünebiliyorsunuz ?
---------------
Bu konuyu okuduğumda Türkiye'nin diğer ülkelere kıyasla yemek kültürü açısından fazla kötü bir izlenim verdiğini düşünüyorum. Özellikle Fast-Food açısından baktığımızda Yurt dışını sütten çıkmış ak kaşık olduğunu düşünmüyorum, bizim ev yemeklerimiz/yediklerimiz yanında çok daha kötü bir durum olduğunu düşünüyorum.
Yazı çok genel ele alınmış en büyük sorun bu. Bu tip konularda ayrıntıya inilmeli çünkü tüm Türkiye'nin yemek kültürü yargılanıyor. Yemek kültürü üstüne kişilerin gün içindeki hareket seviyelerine de dokunduruluyor, bu kişiden kişiye çok değişken bir durum.
Bu ülkedeki en büyük sıkıntılardan birisi "ARAŞTIRMAMAK VE SORGULAMAMAK" bu sorun her şeyin önünü tıkıyor önce bunu çözmek lazım. Doktorların televizyona çıktığında "Şu şu şeyler şu şu şu etkilere yol açacağından bunu kullanmayın" demek yerine "Bunu kullanmayın" demesi. Ekmeğin zararı bu kadar GÜNLERCE-AYLARCA-YILLARCA sorgulanırken "Kalori Nedir, Makrolar nedir önemleri nelerdir","Sağlıklı bir şekilde istediğimiz gıdaları nasıl tüketebiliriz, bunun sınırını nasıl anlayabiliriz","Kadınların , ağırlık çalıştığında neden erkekler kadar kaslanmayacağı","Bölgesel çalışmaların bölgesel yağları neden eritmediği","Yağların neden kasa dönüşmediği" gibi konuları çıkıp tane tane anlatsalar halk aydınlanmaya başlayacak.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
[1]:
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/84301Genişletmek için tıkla...