Merhaba,
1.80 boy, 85 kilo (3-4 ay önce).
3-4 aydır şekeri (su bardağına 2-3 tatlı kaşığı şeker katıp çay içerdim) ve ekmeği kesmiştim. Son 2.5 aydır ise Creatin, Amino asit ve multi-vitamin eşliğinde vücut çalışıyordum. Her şey çok güzeldi. Henüz yeni olmama rağmen 6-7 aylıkların giremediği ağırlıklara giriyordum. Bacakta 100, kelebekte 80-90... Ta ki o güne kadar.
Yine sabah kalkıp salona doğru yollandım. Ancak iyi bir kahvaltı yapmamıştım. Yine de kreatinimi vitaminimi yutup gittim. İyi iş çıkarıyordum. Seviye 3'ün tozunu attırıyordum. Antreman bitmek üzereydi. Son iki hareket kala birden halsizlik hissettim. Kaslarımda değil. İçimde. Soyunma odasına gidip oturdum. Elimi yüzümü yıkadım. Ancak geçmedi. Üstelik midem de bulanmaya başlamıştı. Buna rağmen salona tekrar geçtim. Ve kanımın çekildiğini hissettim. Vücudum soğuyordu. Bayılmak üzereydim. Hemen yere çöktüm. Oradaki iki arkadaş ne olduğunu sorunca galiba kalp krizi dedim. Daha önce hiç şekerim düşmemişti ve semptomlar kalp krizine benziyordu. Bilincimi açık tutmak için resmen savaşıyordum. 2 kesme şeker koşturdular. Suyla birlikte mideye indirdim. Ama düzelme yoktu. Daha sonra söylediklerine göre yüzüm bembeyaz olmuş. Korkutucu seviyede... Ardından deneyimli bir hoca geldi ve 2 şeker daha verdiler. Ayaklarımı havaya kaldırıp havlular salladılar. O an kalbimin tekrar kan pompalamaya başladığını anlayabildim. Normale dönmüştüm. Antremanı bırakıp eve gittim. O sırada insan gerçekten çaresiz hissediyor. Ölüme yaklaştığımı hissettim. Tüm vücudum soğumaya başlamış ve kanım çekilmişti. Bilincim açıkken tükenişimi izliyordum.
Bu küçük hikaye tüm besin öğelerinin vücut için elzem olduğunu anlatır. Bazı besin takviyelerinin verdiği enerjiye güvenerek diğer gereklilikleri unutmayınız. Böyle kötü bir durumla karşılaşmamanız dileğiyle.
1.80 boy, 85 kilo (3-4 ay önce).
3-4 aydır şekeri (su bardağına 2-3 tatlı kaşığı şeker katıp çay içerdim) ve ekmeği kesmiştim. Son 2.5 aydır ise Creatin, Amino asit ve multi-vitamin eşliğinde vücut çalışıyordum. Her şey çok güzeldi. Henüz yeni olmama rağmen 6-7 aylıkların giremediği ağırlıklara giriyordum. Bacakta 100, kelebekte 80-90... Ta ki o güne kadar.
Yine sabah kalkıp salona doğru yollandım. Ancak iyi bir kahvaltı yapmamıştım. Yine de kreatinimi vitaminimi yutup gittim. İyi iş çıkarıyordum. Seviye 3'ün tozunu attırıyordum. Antreman bitmek üzereydi. Son iki hareket kala birden halsizlik hissettim. Kaslarımda değil. İçimde. Soyunma odasına gidip oturdum. Elimi yüzümü yıkadım. Ancak geçmedi. Üstelik midem de bulanmaya başlamıştı. Buna rağmen salona tekrar geçtim. Ve kanımın çekildiğini hissettim. Vücudum soğuyordu. Bayılmak üzereydim. Hemen yere çöktüm. Oradaki iki arkadaş ne olduğunu sorunca galiba kalp krizi dedim. Daha önce hiç şekerim düşmemişti ve semptomlar kalp krizine benziyordu. Bilincimi açık tutmak için resmen savaşıyordum. 2 kesme şeker koşturdular. Suyla birlikte mideye indirdim. Ama düzelme yoktu. Daha sonra söylediklerine göre yüzüm bembeyaz olmuş. Korkutucu seviyede... Ardından deneyimli bir hoca geldi ve 2 şeker daha verdiler. Ayaklarımı havaya kaldırıp havlular salladılar. O an kalbimin tekrar kan pompalamaya başladığını anlayabildim. Normale dönmüştüm. Antremanı bırakıp eve gittim. O sırada insan gerçekten çaresiz hissediyor. Ölüme yaklaştığımı hissettim. Tüm vücudum soğumaya başlamış ve kanım çekilmişti. Bilincim açıkken tükenişimi izliyordum.
Bu küçük hikaye tüm besin öğelerinin vücut için elzem olduğunu anlatır. Bazı besin takviyelerinin verdiği enerjiye güvenerek diğer gereklilikleri unutmayınız. Böyle kötü bir durumla karşılaşmamanız dileğiyle.